Dünya

Dünya
metal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
metal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/04/2011

japonlar denizin dibinde yeryüzünün on katı kadar nadir element buldular

Japonya, yüksek teknoloji ürünlerinde kullanılan nadir element üretiminde Çin'in tekeline son verebilir.
Deniz yatağında maden arama faaliyeti

Deniz yatağında maden arama faaliyetilerinin artması çevrecileri kaygılandırıyor

Japon araştırmacılar, Pasifik Okyanusu'nda deniz yatağında bu metallerden önemli miktarda bulduklarını açıkladı.
Jeologların tahmine göre, yeni keşfedilen metal rezervi 100 milyar ton civarında.

Oysa şu ana kadar yer üstünde bilinen metal rezervi yaklaşık 110 milyon ton.

Nadir elementler, ya manyetik özelliğe sahip ya da düşük ışıkta parlıyor.

Bu metaller, güneş enerjisi panelleri, elektrikle çalışan otomobiller ve hafif pil üretimi için önemli bir hammade.
Üretim tekeli Çin'de

Nadir elementler, 17 elementten oluşan bir metal grubu.

Cep telefonlarından rüzgar türbinlerine kadar birçok alanda da faydalanılan bu metallerin halen yüzde 97'si Çin'de üretiliyor.

Keşfedilen son metallerin ticari alanda sorunsuz kullanılabileceğinin kanıtlanması halinde, Japonya'nın bu alanda Çin'in tekeline son verebileceği belirtiliyor.

Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri geçen yıl Çin'den, nadir element üretimindeki tekelini kötüye kullanmamasını istemişti.

Çin ise doğayı korumak için üretimi kıstığını bildirmiş ve bu alandaki tekelini kötüye kullandığı iddiasını reddetmişti.

Son yıllarda deniz yatağında maden arama faaliyetilerinin artması ise çevrecileri kaygılandırıyor.

5/13/2011

manisada karın ağrısı şikayetiyle hastaneye yatan gencin midesi hırdavatcı dükkanı çıktı

Karın ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan gencin midesinden aralarında ingiliz anahtarı, maket bıçağı ve şişe kapaklarının da bulunduğu 30 farklı metal ve plastik cisim çıkarıldı.

Boncuk, düğme, madeni para gibi cisimlerin çocuklar tarafından yutulduğunu pekçoğumuz duymuştur. Ama böylesini doktorlar bile ilk kez gördü.

Manisa'da akli dengesi yerinde olmayan 21 yaşındaki gencin midesi ve bağırsaklarından aralarında 13-14, 15-16 takım anahtarı, çakmak, çay kaşığı ve şişe kapaklarının da bulunduğu 30 adet metal ve plastik cisim çıkarıldı.

Genel Cerrah Dr. Mustafa Özsoy, "Yapılan tetkiklerinde bağırsaklarını tıkayan bazı metal cisimlerin olduğu tespit edildi. Bu metal cisimler bir hırdavatçı dükkanında satılan çeşitlilikteydi ve bolluktaydı." dedi.

Doktorlar, sıra dışı durum karşısında farklı cerrahi teknikler uygulayarak bir ilki gerçekleştirdi.

Genel Cerrah Dr. Fatih Haskaraca, "Süleyman, gerek uygulanan cerrahi prosedür, gerek vakanın ilginçliği itibariyle dünyada sayılabilecek vakalar içerisine girdi. Şimdiye kadar böyle bir prosedür tanımlanmamıştı." diye konuştu.

Hastanın bu alışkanlığını tekrarlamaması için psikoljik tedavi de uygulanacak.
trt türk

2/04/2011

altın rezervleri yoğun metal içerikli asteroitler sayesinde oluşmuş


Amerikalı bilim insanlarının New Scientist dergisindeki yazılarına göre, dünyamızdaki altın rezervlerini yoğun metal içerikli asteroitlere borçluyuz. Gezegenler, birbirleriyle çarpışan milyarca küçük gökcisimlerinin, daha büyük topaklara dönüşmeleriyle biçimlenmiştir.

Dünyamız oluştuktan sonra Mars büyüklüğünde bir gezegenle çarpışmıştır. Bu galaktik şok dev bir enkaz yığınına yol açmış ve bu yığından da Dünyamızın uydusu şekillenmiştir. Gezegenlerin çarpışmalarıyla açığa çıkan muazzam enerji, soğumuş yerkabuğunu yeniden eritince, örneğin demir gibi ağır metaller yerkabuğuna çökmüş. Yerkürenin içinde genelde demirle birlikte bulunan ve bu yüzden siderofil element olarak isimlendirilen altın, platin veya paladyum gibi değerli metaller, sıvı demirde çözündükleri için normalde yeryüzüne yakın yerlerde bulunmamaları gerekirdi.

Yerkabuğunda ve mantoda normalde siderofil elementler bulunmamalıydı ama buna rağmen sürpriz bir biçimde bol miktarda var diyor Boulder Güneydoğu Araştırma Enstitüsü’nden William Bottke. Bu elementler bu nedenle, Dünyamızın yeniden soğumasından sonra herhangi bir şekilde ulaşmış olmalıydı.

Bilim insanlarına göre bunun açıklaması Dünyamıza düşen büyük bir asteroit yağmuru. Bu tezden ortaya çıkan soru ise şu: Ay’da altın rezervleri niçin daha kıt? Dünyanın yerçekiminin yüzde yirmisine sahip olan Ay, Dünya’ya doğru yağan asteroit yağmurundan malzemenin yüzde yirmisini çekmiş olması gerekirdi. Ve buna göre de altın ve diğer siderofil elementlerin miktarı, Dünyamızınkinden sadece 20 misli daha az olmalıydı. Ne var ki Ay’dan alınan örneklere göre, altın ve diğer değerli elementlerin oranı Dünyamıza kıyasla 1200 misli daha az. Bottke ve ekibi bu soruna açıklık getirebilmek için, gezegenlerin oluştuğu zamanı bilgisayar modelleriyle tasarlamış.

Buna göre çapları en fazla 100 km. olan gökcisimleri, oluşumlarından sonraki 10 milyon yıl içinde çarpıştıkları gezegenlerin manyetik alanlarıyla tozlaşmışlar. Aralarında çapı 3000 km. olanların da bulunduğu daha büyük gökcisimleriyse milyonlarca yıl içinde dünya ve diğer gezegenlerle çarpışmışlar. Büyük kütleli gökcisimleri Ay’ın çekim kuvveti zayıf kaldığı için yoğun kütleleri nedeniyle çok daha büyük çekim kuvvetine sahip gökcisimlerine yönelmişler. Yani asteroitler Ay’ın kütle çekimine yakalanmayacak kadar büyüktü, bu nedenle Dünyamıza düşmüşlerdir diyor bilim insanları.
cumhuriyet portal

10/08/2010

bunalınca vana kolunu yutmuş

Bağırsağından vana kolu çıktı Van’da mide ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan kadının bağırsağından, 10 santimetre uzunluğunda vana kolu çıktı.

vana kolu bağırsakta

Alınan bilgiye göre, evindeki 10 santimetre uzunluğundaki metal vana kolunu yutan F.G, bir gün sonra şiddetli mide ağrısı şikayetiyle İpek Yolu Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Yapılan tetkiklerde F.G’nin midesinde 10 santimetre uzunluğunda metal bir cismin bulunduğu görüldü.

Doktorlar, vana kolu olduğu belirlenen cismin doğal yollarla vücuttan atılmasını bekledi. Ancak midenin ardından kalın bağırsağa yerleşen cismin doğal yollardan vücuttan atılmayacağını tespit eden doktorlar, hastaya operasyon yapılmasına karar verdi. Yaklaşık 40 dakika süren operasyonda vana kolu bağırsaktan çıkarıldı.

Hastane yetkilileri, operasyonun başarıyla tamamlandığını, F.G’nin kısa sürede iyileşmesini beklediklerini söylediler.

Hastanın, lohusa döneminde girdiği bunalım yüzünden metal cismi yutmuş olabileceğini ifade eden yetkililer, hastanın tedavisinin psikiyatri servisinde devam edeceğini bildirdiler.
mynet