Dünya

Dünya
mektub etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mektub etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/08/2011

hitlerin 30 yaşında yazdığı mektup sergileniyor mektupta yahudiler temizlenmeli diyor

Adolf Hitler'in ilk anti-Semitik görüşlerini dile getirdiği mektubu ilk kez New York'ta sergileniyor.
1919 Yılında daktiloyla yazılan 4 sayfalık mektupta, "Yahudilerin kesin olarak toplumdan çıkarılması" isteğine yer verilmekte.


Los Angeles'teki Simon Wiesenthal merkezince ele geçirilen mektup, daha sonra bu merkezde sergilenecek.

O tarihte 30 yaşında bir asker olan Adolf Hitler'ın bu mektubu, döneme ilişkin önemli bir tarihi belge olarak kabul ediliyor.

Nazi liderinin daha o yıllarda ileriye ilişkin düşüncelerini oluşturmaya başlamış olması bakımından, mektuba büyük önem veriliyor.

Belge, Adolf Hitler'in Yahudi Soykırımı'ndan 20 yılı aşkın bir süre önce, "Yahudilerin toplumdan çıkarılması gerektiğine" inandığını ortaya koyuyor.

"Gemlich Mektubu" adı verilen mektupta, Yahudilik, "bir dini grup olarak değil, bir ırk" olarak tanımlanıyor.

Hitler, bu inancından hareketle, "Aramızda Alman olmayan, kendilerine özgü duyguları, düşünceleri ve emelleri olan ve bizlerle aynı haklara sahip bulunan bir ırk yaşıyor." diyor.

Mektubun bir yerinde, Hitler, hükümetin "Yahudi sorunu"nu, Yahudilere haklarını vermeyerek çözebileceğini; ama "nihai hedefin, Yahudilerin tamamiyle ve kesin şekilde ortadan kaldırılması" olduğunu yazıyor.

Simon Wiesenthal Merkezi'nden Haham Marvin Hier, kurumun, söz konusu mektubu geçen ay özel bir kişiden 150 bin dolara satın aldığını belirtti.

Haham Hier, bilim çevrelerinin varlığından uzun yıllardır haberdar olduğu mektubun, 2. Dünya Savaşı dönemine ilişkin önemli bir belge olduğunu, zira Hitler'i Yahudilerin yok edilmesiyle doğrudan ilişkilendirdiğini kaydetti.

Mektubun yazıldığı sırada Hitler, Alman ordusunda görevliydi ve anti-Semitik söylemleriyle askerleri kışkırtıyordu.

AP Ajansına göre, ordudaki üssü, Hitler'e, görüşlerini kağıda geçirmesini tavsiye etmişti.

Halen New York'taki Museum of Tolerance'da(Hoşgörü Müzesi) sergilenen mektup, Temmuz'dan itibaren daimi olarak Los Angeles'teki sergilenecek.
bbc türkçe

3/30/2011

baltık denizine 24 yıl önce şişe içinde bırakılan mektup bulundu

Mektup gönderme alışkanlığı neredeyse tarihe karışmış durumda. Artık birçok kişi hızlı, kolay ve üstüne üstlük bedava oluşu nedeniyle mektup yerine elektronik postayı tercih ediyor.

Ancak haberleşmek eski çağlarda günümüzdeki kadar kolay değildi. İnsanoğlu haberleşme araçları bugünkü teknolojiye ulaşıncaya kadar duman, posta güvercini veya şişe içinde denize bırakılan mektuplar gibi birçok yolu denedi.

Bir mektubun yıllar süren yolculuğu
24 yıllık mektubu 13 yaşındaki Daniil Korotkich buldu24 yıllık mektubu 13 yaşındaki Daniil Korotkich buldu
Şişe içindeki mektuplar özellikle "bir adada mahsur kalma" hikayelerinin olmazsa olmazıdır. 5 yaşındaki bir erkek çocuğunun şişe içinde Baltık Denizi'ne bıraktığı böyle bir mektubun yolculuğu yaklaşık 24 yıl sürdü. Mektubu Kaliningrad yakınlarındaki Dünen'de yaşayan 13 yaşındaki Daniil Korotkich buldu. Komsomolskaja Prawda gazetesinin haberine göre 7 Eylül 1987 tarihli mektubu, bu tarihte 5 yaşında olan Alman Frank Üsbeck'in babası yazmış, o da imzalamıştı.

Rus muhabirler hâlâ mektupta yazan adreste ikamet eden ebeveynleri vasıtasıyla bugün 29 yaşında olan ve bir bankada çalışan Üsbeck'e ulaştı. Aradan bunca yıl geçmesine rağmen mektubun bozulmamış olması Üsbeck'i şaşkınlığa uğrattı.

Frank Üsbeck 24 yıl sonra mektubunu bulan Daniil Korotkich'le teknolojik ortamda karşı karşıya geldi. Rus televizyon kanalı NTV ikiliyi video sohbet yaparken görüntüledi. Korotkich çerçevelediği mektubu gururla kameralara gösterdi.
deutsche welle türkçe

3/15/2011

ingilteredeki antika koltuktan 200 yıllık fransızca yazılmış aşk mektubu çıktı

İngiltere'de bir döşemecinin eline düşen antika koltuktan 200 yıllık aşk mektubu çıktı.

Fransızca yazılan mektup, Fransa'da bir ev boşaltılırken satılan koltuğun, İngiltere'nin Tewkesbury kentindeki döşemecide tamir edilmesi sırasında bulundu.

Mektubun Alpler'deki Mercurol kasabasında bir kadına yazıldığı sanılıyor.

Bir bozuk para büyüklüğünde, sıkıca katlanmış halde bulunan mektup, kurşunkalemle ve ağdalı bir Fransızcayla yazılmış.

Çevrilen mektupta şöyle ifadeler dikkat çekiyor:

"Benim küçük aşkım, sakın endişelenme, bunları aşkın ne olduğunu bilmeyen insanlara gerçekten söyleyeceğime inanıyor musun?


"Birisi bir şeyler söylememde ısrar ederse, bu senin kazandığın aşktan başka bir şey olmayacaktır. Bu, kalbimin en derinlerinde saklı gizli bir hazinedir.


"Sevgilim, seni arzuyla kucaklar, öperim. Seni Seviyorum."

Dilin kullanım şekli ise 200 yıl öncesini anımsatıyor.

Sahibi Georgine Mucklow- Davis ise koltuğu St Marcel sur Aude köyünde 150 yılı aşkın süredir aynı evde yaşayan çok sevimli bir Fransız aileden satın aldığını" anlattı.

Döşemeci Graham Simpson, "böyle eşsiz bir mektup bulmak harika bir şey ama keşke yıllar önce niyetlenildiği gibi, sahibine ulaşsaydı" diye konuştu.

Mucklow - Davis, koltuğun satın aldığı aileye, mektuptan haberleri olup olmadığını soran bir mektup yazdığını da ekledi.
bbc türkçe yaşam

10/10/2010

Son nefesimi verene kadar sizi hiç unutmayacağım

Bu mektup herkesi ağlattı Abdullah Gül, bir köşe yazısında yer verilen ve kendisinin geçeceği güzergahta yollar kapatıldığı için bir vatandaşın annesinin öldüğüne ilişkin okur mektubunu Twitter aracılığıyla yanıtladı.

sizi hiç unutmayacağım

ANKARA (A.A) - Gül, haberde yolların geçişinden dolayı kapatıldığının belirtildiği iddiasının doğru olmadığını, o saatlerde kendisinin Tarabya'daki ofisinde bulunduğunu belirterek, ''Hangi şehirde olursa olsun geçişlerim sırasında trafiğin aksatılması konusunda çok hassasım ve bu konuda çok açık talimat verdim. Talimatım; trafik akışının mümkün olduğunca yollar kapatılmadan, ama asgari güvenlik tedbirleri de alınarak devam ettirilmesi şeklindedir'' açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül, Twitter'da Vatan Gazetesi Mustafa Mutlu'nun köşesinde yer alan ve Ahmet Ertaç isimli vatandaşın imzasını taşıyan mektuba yanıt verdi.
Sözlerine, ''Bugün gazeteleri okurken, Vatan Gazetesi'nde Mustafa Mutlu Bey'in köşesinde yer alan bir habere çok üzüldüm'' diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yolların kendisinin geçişi nedeniyle kapatılmadığını bildirdi.

-Ahmet Ertaç'ın ağlatan mektubu-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Twitter aracılığıyla yanıtladığı Ahmet Ertaç adlı vatandaşın mektubu şöyle:
''Sayın Cumhurbaşkanım,
Babamı kaybedeli on yılı aşkın bir süre oluyor. Anneciğimle birlikte göğüs geriyorduk hayatın zorluklarına...
Annem, 08.10.2010 Cuma günü saat 18:00;de fenalaştı. Cuma günü olduğu için haftalığımı yeni almıştım, param vardı yani; taksiye atladığımız gibi hastanenin yolunu tuttuk.
Levent;ten Zincirlikuyu Mezarlığı istikametinde trafik adeta kilitlenmişti. Ne gidecek bir yol, ne de yardım isteyecek bir polis vardı...
Sizin aracınızın geçeceği güzergaha çıkan bütün yollar, bütün şeritler trafiğe kapatılmıştı. On binlerce, belki yüz binlerce insan, sizin geçmenizi bekliyorduk...
Anneciğim kollarımda yarım saat Kelime-i Şahadet getirdikten sonra can verdi.
Benim için, saat 19.00'da hayat durdu...
Son nefesimi verene kadar sizi hiç unutmayacağım.''