Dünya

Dünya
medeni ortaklık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
medeni ortaklık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/03/2011

düşünce kuruluşu ecfr'nin avrupa birliğine türkiye için kırıklarla dolu karnesi

Brüksel merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (European Council on Foreign Relations) adlı etkin düşünce kuruluşu, Avrupa Birliği'nin dünya sahnesindeki politikalarının bir karnesini çıkardı.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR), üye ülkelerin ve AB kurumlarının uluslararası politikada geride bıraktığımız 2010 yılı boyunca hangi alanlarda başarılı olduğunu ve hangi alanlarda yetersiz kaldığını derecelendiriyor.

ECFR'nin karnesinde AB'nin başarısızlıkları arasında Türkiye'ye ilişkin politikaların sıkça adı geçiyor.

Düşünce kuruluşu, AB'yi 2010 yılında en çok bölen konunun Türkiye olduğu tespitinde bulunuyor.

A'dan F'ye doğru inen bir not çizelgesine göre AB politikalarını değerlendiren ECFR, Türkiye ile ikili ilişkilerde AB'nin performansını D+ olarak bir hayli başarısız bir haneye yerleştiriyor.

ECFR, Fransa ve Almanya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine açıkça karşı çıktığı, Kıbrıs'ın görüşmelerde veto tehdidini sürdürdüğü ve Yunanistan'ın hevesli bir Türkiye destekçisiyken şu an sürece seyirci kaldığı bir ortamda, Türkiye'nin üyeliğini destekleyen kampı İngiltere, İspanya, Finlandiya, İsveç ve İtalya'nın yanısıra Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunluğu olarak tarif ediyor.

Örgüt, AB içindeki bu bölünmenin birliğin Türkiye üzerindeki nüfuzunu olumsuz etkilediği kanısında.
'Türkiye uzaklaşıyor'

ECFR, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda AB'nin bilhassa 2002-2006 döneminde Türkiye üzerinde sahip olduğu etkinliğini artık önemli ölçüde yitirmiş olduğunu kaydediyor ve AB'nin insan hakları açısından Türk iç siyasetini etkileme gücüne C- notunu uygun görüyor.

Türkiye ile AB arasında bölgesel konulardaki ilişkilere verilen not da gene C- olarak belirlenmiş.

ECFR, 2010 yılında Türkiye'nin özellikle Orta Doğu'daki komşularıyla izlediği politikalarının, AB'nin öncelikli politikalarından uzaklaştığına dikkat çekiyor. Bu hususta en çarpıcı iki örnek Türkiye'nin İran'a yönelik yeni yaptırımlara koyduğu muhalefet ve İsrail ile arasının açılması olarak değerlendiriliyor.

ECFR, Kıbrıs konusunda AB'nin Türkiye ile ilişkisine ise D+ notunu vererek başarısız sayıyor.

Dış politika karnesinde AB'nin en başarısız bulunduğu konular arasında Türkiye'ye ilişkin politikaların ağırlıkta olduğu gözleniyor.

Buna karşılık ECFR'nin A notunu layık gördüğü AB politikaları da var.

Terörle mücadele konusunda ABD ile oluşturulan işbirliği ve bilgi paylaşımı, AB'nin etkinliğini kanıtladığı kayda değer başarılarından biri olarak anılıyor.

ECFR, 2010'da İran'ın nükleer tesislerine verilen uluslararası tepkinin koordine edilmesinde de AB'nin başarılı bir dış politika sergilediğine hükmediyor.
bbc türkçe

3/21/2011

analiz sonuçları türkler,kürtler,yahudiler,ermenilerin soy birliğini ortaya çıkardı

Türkiye’de ve dünyada yaşayan Ermenilerin DNA’larını inceleyip akrabalıklarını tespit etmek amacıyla kurulan Armenian DNA Project tarafından yapılan analizler, bin yıldır aynı coğrafyayı paylaşan Türkler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler ve Yahudiler arasındaki soy birliğini ortaya koydu. Projeyi yürüten Peter Hrechdakian, “Dilimiz, ibadet şeklimiz farklı olabilir ama aynı soy havzasından geliyoruz” dedi.

1915’te yaşanan trajedi dolayısıyla dünyanın dört bir tarafına dağılan Ermeniler arasındaki akrabalıkları tespit etmek için oluşturulan ‘Armenian DNA Project,’ yapılan DNA analizlerinin Türklerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin ve Yahudilerin aynı soy havzasından geldiğini ortaya koyduğunu açıkladı.

Agos gazetesinin Maral Dink imzasıyla manşetten yayımladığı habere göre, projeyi yürüten Peter Hrechdakian, grup analizlerinin çarpıcı sonuçlar verdiğini belirterek şunları söyledi: Türk çıkma korkusu “Türkler, Kürtler, Süryaniler ve Yahudilerle Ermeniler arasında çarpıcı benzerlikler var. Gruplar arasındaki alt-grup dağılımları neredeyse birebir uyuyor. Ayrı dilleri konuşabiliriz, kültürlerimiz farklı olabilir, farklı şekillerde ibadet ediyor olabiliriz. Ama temelde aynı soy havzasından geliyoruz.”


Bazı Ermenilerin Türk çıkma endişesiyle DNA testi yaptırmaktan kaçındığını hatırlatan Peter Hrechdakian, “Yapılan DNA testlerinin kişinin etnik kökenlerini belirleme gibi bir özelliği yok” dedi. Hrechdakian, şöyle devam etti:

‘Atalarımız ortaktı’ “Bu test ‘Sen Ermeni’sin ya da Türk’sün’ demiyor. Bunu bilmek imkânsız. Türklerin, Lazların, Hemşinlilerin, Kürtlerin, Ermenilerin ve Rumların kodlarına baktık. Hepsinde çok ortak özellikler var. Misal, belki Hemşinlilerin Ermeni olduğunu söyleyebilirsiniz ama bu söylediklerinizin bir geçerliliği olmaz. Zira hepsinin Ermeni olması mümkün değil. Bu da bizi şu sonuca götürüyor:

Hepimiz aynı coğrafyanın insanlarıyız. Bizler Ermeni, Türk veya Kürt olmadan önce atalarımız ortaktı.” Test herkese açık BABA tarafından Urfalı, anne tarafından ise Antepli olan Peter Hrechdakian, yirmi yıldır ailesiyle Brüksel’de yaşıyor.

“Ermeniliğimle ilgili ne yapabilirim” diye düşünerek ‘Armenian DNA Project’i başlatan Hrechdakian, çokan sonuçlara pek de şaşırmamış. Testle ilgili olarak www.familytreedna.com/puplic/armeniaDNAproject adresinde bilgi almak mümkün. Sipariş verenlere, posta aracılığıyla tükürükten örnek alınmasını sağlayan çubuklar gönderiliyor.

Test yaptırmak isteyen kişi, tükürük örneğini vererek bu çubukları test merkezine gönderiyor. 50 ile 250 dolar arasında ücreti olan test sonucunda kişilerin DNA haritaları çıkartılıyor. Bu haritalar veri tabanıyla karşılaştırılarak akrabalıklar tespit ediliyor. Bugüne kadar 500 kişiye uygulanan test sonucu akrabalarını bulan pek çok kişi oldu.
mynet

10/04/2010

Ben kadın olmak istiyorum zaten kadın elbiseleri giyiyordum

Babası lezbiyen oldu! Samantha McKechnie'nin babası bir evlat için hiç de kolay olmayan bir dönüşüm geçirdi.

kadın elbiseleri giyiyordum

İngiltere'de yaşayan Samantha McKechnie'nin babası bir evlat için hiç de kolay olmayan bir dönüşüm geçirdi. Baba Brian, Becki oldu ve cinsiyet değiştirdi, daha sonra da lezbiyen olduğunu açıkladı.
Samantha, babasının yeni yaşamını kabul etmekle kalmayıp, yeni sevgilisiyle çok iyi dost oldu ve hatta gelecek yılki evlilik törenlerinde nedime olacak!

22 yaşındaki iki çocuk annesi Samantha yaşadığı ilk şok anını şu sözlerle anlatıyor:

"Ben küçükken annem ve babam boşandı. 14 yaşındaydım ve bir yıldan az bir zamandır babamla yaşıyordum. Söylemesi gereken çok önemli bir şey olduğunu söyledi. Derin bir nefes aldı ve 'Ben kadın olmak istiyorum. Gizlice zaten kadın elbiseleri giyiyordum' dedi."

İlk bombayı hazmettikten sonra Samantha babasının gizli elbise dolabını görmek istemiş: "Yatak odasına gittik ve etekler, üste oturan giysiler ve elbiseler ortaya çıkardı. Bakakalmıştım, ağzım açık kalmıştı. Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Sanki olanların benim hayal ürünüm olmadığını ispatlamaya çalışır gibi süslü giysileri alıp ışığa tutuyordum. Ne olursa olsun onu sevdiğimi söyledim ve ona sarıldım."

Samantha'nın babası yavaş yavaş evde de kadın kıyafetleri giymeye başladı. Samantha buna alışmanın birkaç hafta sürdüğünü itiraf ediyor. 2005 yılında, Brian adını Becki olarak değiştirdı ve bir kadın olarak yaşamaya başladı.

cinsiyet değiştirme ameliyatı

47 yaşındaki Becki, "Brian olarak asla rahatsız hissetmedim, ama 40'lı yaşların başına geldiğimde gerçekten kendim olmak için kendimi yeterince güçlü hissettim. İlk eşim, Samantha'nın annesi bu konu hakkında bir şey bilmiyordu.

İkinci eşim kadın elbiseleri giymeyi sevdiğimi biliyordu ve çok anlayışlıydı.

Boşandığımızda Becki olarak yeni hayatıma başlamak için elime bir şans geçmişti" diyor.
Samantha arkadaşlarının da babasıyla ilgili olarak son derece rahat olduğunu belirtiyor ve "Bir ay sonra babamı uzun saçlı ve kadın giysileriyle görmek normal gelmeye başladı. Makyajsız gezmesi garip kaçıyordu" diyor.

kadın elbiseleri giyiyordum Üç yıl önce Becki hormon tedavisine başladı ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaya karar verdi.

Samantha, "Sonunda zihniyle uyuşan bir vücut bulabildiği için mutluyum. Ayrıca ilişkiler, seks ve sağlık konusunda Brian ile hiç olmadığım kadar Becki ile yakınım" diyor.
Bundan iki yıl sonra Becki, Samantha'ya bir sevgilisi olduğunu anlatmış.
Becki, sevgilisi Jasmine ile bir sosyal paylaşım sitesinde tanışmış. Samantha için en büyük şok babasının lezbiyen olması değil, Jasmine'nin henüz 23 yaşında olması olmuş.
Samantha, "Tuhaf koşullara rağmen Jasmine ve ben çok iyi arkadaş olduk. Çok fazla ortak yönümüz var. En azından ikimiz de babamı seviyoruz" diyor.
Becki ve Jasmine geçen ay nişanlanmış ve gelecek yıl 'medeni ortaklık' töreniyle evlenecekler.
Becki, yakında cinsiyet değiştirme ameliyatıyla tam bir kadın olacak.