Dünya

Dünya
lazer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
lazer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/01/2012

iki kilometre uzaklıktaki hedefi kendisi bulabilen akıllı mermi yapıldı

Kendini yönlendirebilen mermi, lazerle aydınlatılmış hedeflere kesin olarak isabet edecek şekilde, ufak kanatçıklar aracılığıyla yolunu buluyor. Mermi, 2 kilometre uzaklıktan hedefi vurabilecek şekilde tasarlandı. Prototip mermi üzerindeki çalışmalar, uzun menzilden yapılan atışlarda daha kesin isabet sağlandığını ortaya koydu.
Ancak bir düşünce kuruluşu, keskin nişancıların çok işine yarayacak olan bu mermi teknolojisinin, genel piyasaya sürülmesinden kaygı duyduğunu belirtti.

Amerikan hükümeti adına, savunma şirketi Lockheed Martin'in Albuquerque'deki yan kuruluşunda yürütülen çalışmada, 10 cm.lik mermiler üretiliyor. Merminin burnunda, lazeri saptayacak bir optik sensör yer alıyor. Lazerin gösterdiği nokta algılanarak mermideki küçük kanatçıkları harekete geçirecek iç motorlar devreye sokuluyor.

Mermi projesinde çalışan Red Jones, saniyede 30 kez merminin gidiş yönünde değişiklik yapılabildiğini anlattı; "bu da defalarca düzeltme yapabileceğimiz anlamına geliyor ki, bu sayede her seferinde çok hassas olmamız gerekmiyor." dedi.
'Cephede büyük rağbet görür'

Projedeki ekip, hem saha deneyleri; hem de bilgisayarda simülasyonlar yapıyor ve hala mermiyle ilgili bazı mühendislik sorunları bulunduğunu kaydediyor. Bununla birlikte ekip, kendini yönlendirebilen merminin piyasaya sürülebilecek hale getirileceğinden emin konuşuyor. Merminin daha yüksek bir hıza erişebilmesi için özel bir baruta ihtiyaç duyulabileceği kaydediliyor.

Askeri uzmanlar söz konusu merminin savaş cephelerinde büyük rağbet göreceği inancında.

Royal United Services Institute adlı düşünce kuruluşunda görevli araştırmacılardan Elizabeth Quintana, "Libya'da elde edilen en büyük başarılardan biri, kullanılan cephanenin hassasiyet derecesinin daha önceki savaşlara kullanılanlardan kıyasla çok daha yüksek olmasıydı. NATO silahlarının yüzde 97'si 2 metre dolayında kaymalarla hedeflerini vurdu. Ama bu, hava cephanesi sayesinde gerçekleşti. Bu yeni mermi ise, kara kuvvetleri için bir devrim olur ve belki de gelecekteki savaşlarda, siviller arasındaki kayıpları daha da azaltır." dedi.

Quintana, rehin alma olayları gibi durumlarda polisin çok işine yarayabileceğini belirttiği kendini yönlendiren merminin zengin potansiyelini kabul etmekle birlikte, terör gruplarının eline geçmesinden kaygı duyulduğunu da ekledi. Merminin zevk için ava çıkan kişilere de satılabilmesinden söz edildiğini kaydeden Elizabeth Quintana, bu tür bir teknolojinin halkın kullanımına açılmasının engelleneceğini düşünüyor.

1/05/2012

amerikan ordusunun ölümcül olmayan silahlar listesi internete sızdırıldı

ABD ordusuna ait olduğu iddia edilen ve bazıları gerçek bazıları hayal ürünü ölümcül olmayan silahlardan oluşan bir liste internette yayımlandı.
Ölümcül Olmayan Silahlar Referans Kitabı adlı listenin ABD Savunma Bakanlığı tarafından hazırlandığı iddia ediliyor.


İnternete sızdırılan belgede, halihazırda varolan bazı silahların nasıl geliştirilebileceğine ve olası yeni teknolojik atılımların neler olabileceğine yer veriliyor.

Listede kalabalıkları dağıtmak için tasarlanan lazer ve ısı ışınları, ya da dalgıçlarda mide bulantısına yol açan ses dalgaları gibi çeşitli maddeler yer alıyor.

Belgeyi internette yayımlayan Kamu İstihbaratı adlı örgüt, ABD hükümetinin ulusal güvenliği gerekçe göstererek gizli tuttuğu bilgileri kamuoyuna sızdırmasıyla biliniyor.

Pentagon'dan bir sözcü, ölümcül olmayan silahlar listesini ne yalanlayacağını ne de doğrulayabileceğini söyledi.

İnternette yayımlandığı şekliyle 100 sayfayı aşan raporda her silahın kendine has özellikleri, nasıl bir hasara yol açtığı ve kullanımının yaratabileceği sorunlar ele alınıyor.

Bahsi geçen silahların insan vücudunda yol açtığı tipik etkilerden bazıları geçici körlük, sağırlık ve hareket kabiliyetini yitirme olarak açıklanıyor.

Örneğin, Yüzücü Tabancası olarak adlandırılan silahın sudaki düşman yüzücüleri veya dalgıçları, ses dalgalarını kullanarak etkisiz hale getireceği belirtiliyor.

Ses dalgaları, sudaki insanın işitme duyusunu hedefleyerek ciddi mide bulantısına yol açıyor.

Belgede, bu silahın olası bir yan etkisi denizdeki diğer canlı türlerine verebileceği zarar olarak belirlenmiş ve henüz ''geliştirme'' aşamasında olduğu belirtiliyor.

Daha uçuk fikirler arasında, lazer ışınlarıyla bir düşman uçağının kanatları çevresindeki aerodinamik akımın bozulabileceği ve uçağın yön değiştirmesinin sağlanabileceği öne sürülüyor.

Ölümcül olmayan silahlar listesinde henüz geliştirme aşamasında olduğu söylenen bir diğer fikir, ısı dalgaları yayan bir sistem aracılığıyla insanların istem dışı hareket etmesini ve bir grup halinde yer değiştirmelerini sağlamak.

Bir arabanın motorunu uzak bir mesafeden durduracak kapasitede yüksek enerjili mikrodalgalar yayan, taşınabilir bir cihaz da gene listede yer alan silah fikirleri arasında.

ABD Savunma Bakanlığı bünyesinde ölümcül olmayan silahlar üzerinde çalışan daire 1996 yılında kuruldu. Fakat ne kadar başarılı olduğu konusunda şüpheler var.

2009 yılında yayımlanan bir hükümet raporunda, sözkonusu dairenin yaklaşık 50 proje üzerinde 400 milyon dolara yakın para harcamasına karşın, yeni tek bir silah bile üretmeyi başaramadığı sonucuna varılmıştı.

7/03/2011

türk mühendislerinin geliştirdiği milli tüfeğin üretimine başlandı

Proje kapsamında Temmuz 2012 tarihine kadar toplam 200 adet prototip piyade tüfeği üretilecek. Türk Silahlı Kuvvetlerindeki çeşitli birliklere dağıtılacak prototip tüfekler, profesyonel askerlerce test edildikten sonra seri şekilde üretilecek.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin piyade tüfeği ihtiyacının karşılanması amacıyla 22 Ocak 2009'da Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile sözleşme imzalayan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), alt yüklenici Kalekalıp firmasıyla birlikte çalışmalarını hızlandırdı. Tüfeğin tasarımının karara bağlanmasının ardından 50 adetlik prototip üretimine geçildi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığının taktik ve teknik istekleri doğrultusunda geliştirilen milli piyade tüfeğinin ilk etapta 3 farklı versiyonu tasarlandı. Yapılan testlerin ve değerlendirmelerin ardından 3 konfigürasyon prototipi teke düşürüldü ve çalışmalar tek model üzerinde yürütülmeye başlandı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, tasarım ve doğrulama testlerinin yapılacağı ilk 50 adetlik prototip tüfek, Ekim 2011'de hazır olacak. Proje kapsamında toplam 200 adet prototip üretiminin ise Temmuz 2012 tarihinde tamamlanması planlanıyor.

Projeye göre bu prototip tüfekler, geri bildirim almak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinde çeşitli birliklere dağıtılacak. Profesyonel askerler tarafından çeşitli hava ve arazi koşullarında (aşırı sıcak, aşırı soğuk, tozlu, ıslak ortamlar) bir süre kullanılacak olan milli piyade tüfekleri, askerlerden gelen öneri ve değerlendirmelerin ardından seri şekilde üretilecek.

Türk ordusu tarafından kullanılan G3'lerin yerini alması planlanan modern piyade tüfeği, dünya ordularının envanterinde bulunan son nesil piyade tüfeklerinin üstün özelliklerini bünyesinde topladı. Tasarımından itibaren tamamen yerli olan ve hiç bir ülkeden teknoloji transferi yapılmadan üretilen modern piyade tüfeğinin teknik özelliklerine de son şekli verildi. Buna göre milli piyade tüfeğinin ağırlığı şarjörsüz 4,3 kilogram. Fişek kapasitesi 20 adet, boyu 920 mm, namlu ömrü en az 10 bin atım olan milli piyade tüfeği, dakikada 650 atış yapabiliyor.

HEM SAĞ, HEM DE SOL EL İLE KULLANILABİLİYOR
Yetkililer, milli piyade tüfeğinin, çok sayıda özelliği bünyesinde barındırdığını, çok kademeli ayarlanabilir teleskopik dipçiği bulunan tüfeğin emniyet mandalı, şarjör mandalı ve kurma kolunun hem sağ, hem de sol el ile kullanmaya uygun şekilde tasarlandığını belirttiler.

Tüfeğin sessiz kurma özelliğine sahip olduğunu ifade eden yetkililer, şu bilgileri verdiler:

''Tüfek, şarjördeki son fişeğin atılmasından sonra mekanizmanın açık kalmasını ve yeni şarjör takıldığında, mekanizmayı yeniden kurmadan süratle ateş etmeye devam edilmesini sağlayan sisteme sahip. Yüksek atış hassasiyeti sayesinde hedef üzerinde dağılımı çok düşük olan milli tüfeğin üzerine, gece görüş dürbünü, laser, bomba atar gibi envanterde bulunan tüm aksesuarlar takılabiliyor. Milli piyade tüfeği, gelişen teknolojilerin ve ihtiyaçların ışığında tasarlandı. Modüler yapısı sayesinde her türlü yenilik tüfeğe uygulanabilecek.''

Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de geçtiğimiz günlerde Kırıkkale'de MKEK'nin silah fabrikasını ziyaret ederek, milli piyade tüfeğini incelemişti.

MİLLİ TÜFEĞİN ÖZELLİKLERİ
Yapılan değişikliklerin ardından son şeklini alan Milli Modern Piyade Tüfeğinin özellikleri şöyle:

KALİBRE: 7,62 mm

AĞIRLIK: 4,3 kg

ETKİLİ MENZİL: 600 metre

BOY: 92 cm

NAMLU ÖMRÜ: 10 bin atım

MERMİ NAMLU ÇIKIŞ HIZI: 800 m/sn

ŞARJÖR KAPASİTE: 20 fişek

ATIŞ SÜRATİ: 650 atım/dakika

10/10/2010

google kendi kendine giden otomobili başarı ile test etti

İmkansız denileni başardılar! İnternet devi Google, kendi kendisini sürebilen sürücüsüz otomobilleri California yollarında binlerce kilometrede başarıyla test ettiğini açıkladı.

sürücüsüz otomobiller
Yazılım mühendisi Sebastien Thrun şirketin resmi blogundan yaptığı açıklamada, diğer araçları görmek için üstünde video kameralar, radar sensörleri ve lazer menzil ayarlayıcıları bulunan otomobillerin şimdiye dek yapılan deneme sürüşlerinde 224 bin kilometreden fazla yol katettiğini belirtti.


Bu testler sırasında araçlarda her an kontrolü ele almak üzere deneyimli bir sürücünün ve bir yazılım uzmanının da bulunduğunu belirten Google, bu araçların trafik yoğunluğunun ve kaza sayısının azalmasına yardımcı olmasını umduğunu bildirdi.
Şoförsüz test otomobilleri, San Francisco'nun ünlü Golden Gate Köprüsü, kentin meşhur inişli çıkışlı sokakları ile Google'ın ofis binaları ve Tahoe Gölü arasında mekik dokudular.

Google mühendisleri New York Times gazetesine, otoyollarda bu araçların hiçbir kazaya karışmadan gidip geldiklerini, sadece bir kez bir otomobilin trafik ışıklarında başka bir araca hafifçe arkadan çarptığını anlattılar.
Stanford Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Elektrik Mühendisliği Profesörü Thrun, yürüttükleri projede güvenliğin öncelikli olduğunu belirterek, deneme sürüşleri yapılan otomobillerin kat ettiği yolların önceden gerçek sürücüler tarafından belirlendiğini, sonra da polise bildirildiğini kaydetti.

Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre her yıl trafik kazalarında dünyada 1,2 milyondan fazla kişinin öldüğünü anımsatan Thrun, geliştirdikleri teknolojinin bu sayıyı azaltabileceğinin, belki yarıya indirebileceğinin altını çizdi.

Profesör Thrun, bu projenin henüz deneme aşamasında olmasına karşılık, ileri bilgisayar bilimi ve teknolojisinin gelecekte ulaşımın nasıl olacağını göstermesi açısından önemli olduğunu belirterek, "Gelecek heyecan veriyor" dedi.

Sadece internet teknolojilerinde sunduğu çözümlerle değil, tüm insanlığın en büyük problemlerine de çözüm arayan bir şirket olmak istediğini açıklayan Google, bu teknoloji sayesinde tamamen insansız araç geliştirmek değil, sürücülere mümkün olan en fazla yardımı sağlamayı amaçladığına işaret ediyor.