Dünya

Dünya
kuyruklu yıldız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kuyruklu yıldız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/08/2013

yaklaşık 66 milyon 38 bin yıl önce dinozorların nesli Tükenmiş

Kaya ve kül örneklerinden yola çıkarak tarih tespitinde bulunan araştırmacılar, 11 bin yıl yanılma payı da bırakarak, yaklaşık 66 milyon 38 bin yıl önce dinozorların neslinin tükendiğini ortaya koydu.

Bu tahmin, dinozorların neslinin tükenmesini tetikleyen olay olarak görülen göktaşı ya da kuyruklu yıldızın dünyaya çarptığı tarih ile de örtüşüyor.

Bu konuda değişik ihtimaller gözönünde bulunduruluyor: Dinozorlar çarpmanın etkisiyle hızla mı yok oldular; yoksa çarpma sırasında zaten sayıları azalmakta mıydı; ya da çarpma dinozorlar ortadan kalktıktan 300 yıl sonra mı gerçekleşti?

Science adlı bilim dergisinde yayımlanan çalışmayı İskoçya, ABD ve Hollanda üniversitelerinden araştırmacılar yürüttü.

Dinozorların yok oluşunu göktaşı çarpması ile açıklayan teoriler ilk kez 1980'de ortaya atıldı.

Meksika'nın Karaip Denizi kıyısındaki Yucatan bölgesinde bulunan 180 km çapındaki kraterin bu çarpmanın etkisiyle oluştuğu düşünülüyor.

Chicxulub adı verilen bu krateri yaratan nesnenin 10 km çapında olduğu ve çarpma sonucu savrulan parçaların hâlâ dünyanın değişik yerlerinde bulunabileceği ifade ediliyor.

Uluslararası ekip geçen yıl, camsı tektit, kuvars, ve iridyum içeren toz tabakası gibi bu gezegen dışı maddelerin son dinozor fosilleri yakınlarında bulunduğu yerlerde arkeolojik incelemelerde bulunma kararı almıştı.
'Çarpma büyük etken'

Bu çerçevede Haiti'den tektit örnekleri ile çok sayıda çarpma öncesi ve sonrası dinozor fosilinin bulunduğu Montana'daki Hell Creek Oluşumları'ndan fosil örnekleri incelendi.

Örnekler önce, ABD'de "argon-argon tarih tespiti" yöntemi kullanılarak incelendi. Daha sonra bu örnekler İskoçya'daki Glasgow Üniversitesi'ne gönderilerek bağımsız bir incelemeden daha geçti.

Doğal radyoaktif madde olan postasyumun zamanla yavaş yavaş çürüyerek argona dönüşmesinden hareket eden bu yöntemle, herhangi bir maddenin ne kadar zamandır çürümekte olduğunu en doğru şekilde tespit etmek mümkün olabiliyor.

California Üniversitesi'nden Profesör Paul Renne iki olayın eşzamanlı geliştiğini ifade ederek, "dinozorların yok olmasında çarpma büyük rol oynadı, ama muhtemelen tek etken bu değildi" diyor. bbc türkçe

10/06/2011

hartley 2 kuyruklu yıldızında dünyadakine benzer su gözlemlendi

Jason Palmer

BBC bilim ve teknoloji muhabiri


Bilim adamları, kuyruklu yıldızlar arasında dünyadaki suya en benzeyen suyun Hartley 2 kuyruklu yıldızında gözlemlendiğini açıkladı.

Herschel uzay teleskobuyla yapılan araştırmada kuyruklu yıldızın suyunda bulunan nadir bir hidrojen tipi, döteryum ölçüldü.
Hartley 2 kuyruklu yıldızı
Ve diğer kuyruklu yıldızlardaki suda görülen döteryum oranının yarısına sahip olduğu belirlendi. Tıpkı dünyada olduğu gibi.

Sonuçları Nature dergisinde yayınlanan çalışma, dünyadaki suyun çoğunun gezegenimize çarpan kuyruklu yıldızlardan gelmiş olabileceğine işaret ediyor.

Dünyanın oluşumundan birkaç milyon yıl sonra kuru ve kayalık olduğu biliniyor.

Bugün gezegeni kaplayan suyun büyük olasılıkla uzaydan gelmiş olduğu sanılıyor.

Bugüne kadar yalnızca 5-6 kuyruklu yıldızdaki döteryum oranı ölçülebilmiş ve hepsinde okyanuslardaki oranın iki katı döteryuma rastlanmıştı.

Buna karşılık asteroitlerin döteryum oranı, dünyaya çarpan göktaşlarının kaynağı bu küçük gezegenler olduğu için daha iyi biliniyor.

Göktaşlarında aşağı yukarı okyanuslardakiyle aynı miktarda döteryuma rastlanmıştı.

Bu nedenle eğer dünyadaki su uzaydan geldiyse, bunun kaynağının asteroitler olduğu düşünülüyordu.

Bugüne dek gözlemlenen kuyruklu yıldızlar Oort Bulut cinsindendi, yani güneş sisteminin ilk yıllarında ve Neptün ile Uranüs gibi büyük gezegenlerin civarında oluştuğuna ve gezegenlere, birbirlerine çarparak uzaklara fırlatıldığına inanılan objelerdi.

Hartley 2 kuyruklu yıldızı ise Kuiper Kuşağı'nda döteryum analizi yapılan ilk gök nesnesi.

Kuyruklu yıldızların, asteroitlerden çok daha fazla su taşıdığı biliniyor.