Dünya

Dünya
kromozom etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kromozom etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/24/2010

ayşegül aldinç'ten erkekler hakkında inciler

“Herkes hayata önce kadın olarak başlıyor, kromozom eksik ve bozuk olduğunda ise erkek oluyor. Erkek cinsiyetini belirleyen Y kromozomu yavaş yavaş yok olmaya başladı. Bu bilimsel bir gerçek!”

Uzun bir aradan sonra “O Kız” single’ıyla müzik dünyasına dönen Ayşegül Aldinç, kadınların “adam gibi adam kalmadı” şikayetine bilimsel bir açıklama getirdi: “XX kadın, XY erkek kromozomu. Herkes hayata önce kadın olarak başlıyor. Kromozom eksik ve bozuk olduğunda ise erkek oluyor. Erkek cinsiyetini belirleyen Y kromozomu da yavaş yavaş yok olmaya başladı. Bu benim uydurmam değil, bilimsel gerçek!”

Ayşegül Hanım, siz hiçbir zaman “büyük” olmayı tercih etmediniz. Neden?
- Evet, etmedim. Çünkü büyük başın derdi büyük olur. Ben hep böyle mütevazı yaşamayı tercih ettim. Tabii bunda ailemin bana sunduğu, bıraktığı maddi şartların iyi olmasının da etkisi var. Çünkü ezilmiş insanlar daha çok tırmalar, başkalarını ezerek bir yerlere gelir. Büyük olmayı tercih edebilirdim, ki bunu oluşturacak çok fazla donanıma sahibim. Hem kültürel anlamda hem de fiziksel anlamda. Artık iyi bir fiziğe sahip olduğumun da farkındayım.
Eskiden farkında değil miydiniz?
- Hayır, değildim. Küçüklüğümden beri kendimi eleştirir, hep bir kusur bulurdum.
Aman, yapmayın yani...
- Yok, artık seksi ve güzel bir kadın olduğumun farkındayım. Eskiden kusur bulurdum kendimde. Kusur bulmasaydım bile yine hep geri planda olurdum. Öyle tercih ettim. Rahatı ve huzuru her şeyden önde tutan biriyim. Benim derdim kendimledir. Ha kendime yazık ettim mi, onu bilmiyorum...

POLEMİK ÇIKARAMAM ÇÜNKÜ DENGİM YOK

Bence ettiniz...
- Yok, ben öyle düşünmüyorum. Bir kere içim rahat, huzurlu... Hiçbir şeyde aklım kalmadı. Evet, iyi bir rol gelmedi... Ama sanırım bu daha çok merkezde olmakla, daha çok ilişkilerle alakalı bir şey. Ben bunun bedellerinin ne olduğunu biliyorum. O yüzden kendi merkezimde olmak bana daha cazip geldi. Yoksa ben de her gün gündemde olmasını bilirdim... Fakat ben birilerine de sataşamam, polemik de yapamam. Çünkü dengim yok.
Nasıl yok?
- şöyle yok; öyle bir yerde duruyorum ki ya benden daha büyükler var ya da daha küçükler. Çok arada bir yerdeyim. Ben hayatımı hep böyle yaşadım.
Aralarda olmak sıkmadı mı sizi?
- Yok, ben kavga dövüş sevmiyorum.
Ama siz gösteri dünyasını da ihmal ettiniz. şöyle muhteşem bir gösteriyle, şovla hiç sahne almadız, konser vermediniz. Buna kafa yormadınız. Ajda Pekkan’a bakın... Neler yapıyor, neler giyiyor. şöyle sizi gümbür gümbür sahnede görmedik ama...
- şimdinin olgunluğu ile bunu yapmak daha iyi değil mi? Bu sıralar hep bunlara odaklandım. ınsanlar yaş alırken birikiyorlar. Ben de biriktim. Bu güce şimdi sahip oldum. Kendimi o muhteşem şovlar içinde görmeden bu defteri kapatmayacağım. Ajda örneğini verdin ama o da belli bir yaştan sonra bunu yapmaya başladı. Benim zamanım şimdiymiş, artık yapacağım. Ben hakkımı yedirmem, merak etmeyin. Her şeyin farkındayım. Maddi, manevi gücüm yerinde. Bu anlamda birilerinin arkamda olmasına da gerek duymuyorum. Sizler varsınız, sizlerle kurduğum dostluklar bana yeter. Bekleyin, görün diyorum sadece.


ORTALIK EKSİK ERKEKLERLE DOLU

Gay’ler sizi çok seviyor, farkında mısınız?
- Evet, ben de onları çok seviyorum. Çok yaratıcılar, renkliler. Erkeklerin beğenme eşiği daha düşük, gay’lerin öyle değil. Onlar daha ideal hatlara sahip kadınları beğenirler. Onlar o anlamda kadınlara çok hassas bir teraziden bakıyorlar. Dolayısıyla ben de onların eleştirilerini her zaman dikkate aldım. Sonuçtan da memnunum. Zaten dikkat edin, dünyada da bütün önemli sektörlerin başında ya gay’ler ya da biseksüeller vardır. Ben bir yerde okumuştum, buna inanmak geldi içimden.
Nedir inandığınız?
- Valerie Solanas’ın “Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu” kitabında okumuştum. Biliyorsun, XX kadın, XY erkek kromozomu. Herkes hayata önce kadın olarak başlıyor, kromozom eksik ve bozuk olduğunda erkek oluyormuş. Yani bu durumda herkes XX olarak başlıyor. Erkeklerin buluşu “eksik etek” tanımlamasına, kadınlar pekâlâ “eksik erkek” tanımlaması ile karşılık verebilir. Kaldı ki, erkek cinsiyetini belirleyen Y kromozomu da yavaş yavaş yok oluyor. Üstelik üçte iki oranında küçülüp, kendini yenileme yetisini kaybediyor. Bu da dış görünümde değişikliklere sebep oluyor. Bunların hiçbiri benim uydurmam değil, bilimsel gerçekler. Erkek tayfası tarafında haberler pek iyi değil yani. O yüzden biseksüellikte çok artış var.
Madem erkeklerde azalma, değişme var, biseksüel bir sevgiliye açık mısınız?
- Valla hiç bilmiyorum. Böyle bir şeyle karşılaşmadım ama belki olmuştur, belki bundan sonra olacaktır, bilemem. O yüzden bir yanın hayatta her şeye hazırlıklı olmalı. Ne yazık ki bu iş, bakınca anlaşılan bir şey değil. Gözümle görmezsem nereden bilebilirim ki. Ama bastığım zaman her ikisinin de yok olup gitmelerini, ölmelerini falan isterim herhalde!


KADINLAR BENDEN KOCALARINI SAKLADI

Hakkınızda şehir efsaneleri çoktu?
- Evet, onları ben de duyardım. Dolayısıyla benden kocalarını saklayan kadınlar olmuştur. Ben bir kadın olduğum için, bir kadının neler hissedebileceğini çok iyi bilirim. Bu yüzden bu tarz şeylere çok dikkat ederim. Akıllı kadınlar da benim bu anlamda tehlikeli olmadığını fark ettiler zaten.

KADİR İNANIR DAHİL HİÇBİR ROL ARKADAŞIMLA AŞK YAŞAMADIM

“Katırcılar” filmini çekerken Kadir ınanır’la aşk yaşadınız mı gerçekten?
- Hayır. Ben birlikte rol aldığım hiçbir erkek oyuncuyla aşk yaşamadım. şimdi bakıyorum da insanlar birbirleriyle çok güzel kaynaşıyor, hatta evleniyorlar! Bense oynadığım ne bir film ne de dizide öpüştüm. Kadir ınanır’la, Tarık Akan’la film yaptım, hiç öpüşmedim. Ay beni hiç kimse öpmemiş, şansa bak. (Gülüyor) Bir tek Can Gürzap’la öpüştüm sanırım. Ama o da olmamıştı, öpüşememiştim yani...

BARIŞ MANÇO DA BENİ BEĞENİRDİ

Siz rahmetli Barış Manço’nun “Kara Sevda” şarkısıyla çıkış yaptınız. Birlikte yurtdışına gidip bu şarkıya klip falan da çektiniz. O dönem Manço ile aşk yaşadığınız gündeme gelmişti...
- Asla değil... Ben, Barış ve eşi Lale çok iyi arkadaştık. Ben her zaman erkeklerin beğendiği bir kadın oldum, dolayısıyla Barış da beğenirdi ama eşinin yanında takılırdı, hepimiz gülerdik. O, her şeyden önce benim büyüğüm. ıkimizin de içinde farklı bir şey yoktu. Dediğim gibi kadın olarak beni beğenirdi, o kadar yani. Lale de kıskanmazdı... O beni bilirdi çünkü.

HAYATIMDA ANTİDEPRESAN KULLANMADIM

Estetik yaptırdığım iddia edildi ama form ve güzellik sırlarım başka... Her gün mutlaka 8 saat uyuyorum, düzenli yaşıyorum, spor yapıyorum, iyi besleniyorum, antidepresan, uyku ilacı ve zayıflama ilacı hayatta kullanmadım. Ve hiç estetik yaptırmadım...
hürriyet magazin