Dünya

Dünya
kriz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kriz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/01/2011

türkiyedeki komutanların istifası yunanistanı alarma geçirdi türkler önceden tahmin edilemiyor

Atina’da yayımlanan Elefteros Tipos gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetiyle askeri kurulu düzen arasındaki yeni sürtüşmeden sonra Türkiye’de meydana gelen
gelişmeler üzerine Yunanistan Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları’nın alarm durumuna geçtiklerini kaydetti.

Gazete, bunun nedeni olarak Türkiye’deki ülke içi krizin Ege’ye yansıması tehlikesinin yarattığı kaygıyı gösterdi.

Yunan Savunma Bakanlığı’nda, her zaman olduğu gibi, kurmayların Türk askeri faaliyetlerinin tümünü kaydettiklerini belirten gazete, Yunanlı bir subayın ihtiyatlı davranmaya devam ederek, "Şu ana kadar kaydedilen önemli bir gelişme olmadığını, önümüzdeki dönemde de özlü bir şey olmasının zor gibi göründüğünü" söylediğini vurguladı.

Gazete, aynı subayın, "Türklerin hiçbir zaman önceden tahmin edilemediklerini" de ifade ettiğini belirtti.

5/31/2011

japonyada 200 kadar emekli mühendis gençlerin yerine nükleer krizle mücadele gönüllüsü oldu

Japonya'nın Fukuşima tesisindeki nükleer krizle baş etmek için hayatlarını riske atabileceklerini söyleyen 200'ü aşkın Japon emekli kendilerini gönüllü olarak öne attı.


Hepsi 60 yaşın üzerinde olan emekli mühendislerden ve diğer meslek gruplarından oluşan grup, gençlerin yerine radyasyon tehlikesiyle kendilerinin yüzleşmesi gerektiğini söylüyor.

Emekliler grubunu organize eden kişi, 72 yaşında emekli bir mühendis olan Yasuteru Yamada.

Televizyonda Fukuşima'daki krizi izlerken kendi neslinin harekete geçme vaktinin geldiğini anladığını söyleyen Yasuteru Yamada, e-posta ve Twitter yoluyla emekli tanıdıklarıyla temasa geçtiğini anlatıyor.

Fukuşima'da radyasyonu kontrol altına almaya çalışan genç elemanların yerine yaşlıların geçmesinin cesaretten ziyade mantıklı düşünmeyle açıklanabileceğini söyleyen Yasuteru Yamada, ''Ben 72'sindeyim. Herhalde önümde sadece 13-15 yıl kalmıştır.'' diyor.

Radyasyona maruz kalan birinde kanserin ortaya çıkmasının 20 ila 30 yıl arasında, hatta bazen daha uzun bir süre zaman aldığını belirten emekli mühendis, dolayısıyla yaşlıların hayatında radyasyon riskinin gençlere nazaran çok daha az korkutucu olduğunu kaydetti.

Yasuteru Yamada, gönüllü emeklilerin Fukuşima tesisine sokulması için hükümet nezdinde girişimlerde bulunduğunu ve en az birkaç milletvekilinden bu konuda destek aldığını söylüyor.

Neredeyse üç ay önceki deprem ve tsunami felaketinde soğutma sistemi hasar gören Fukuşima nükleer tesisi halen radyasyon yaymaya devam ediyor.

İşletmeci firma Tepco üç reaktörde muhtemelen erime meydana geldiğini doğruladı.
bbc türkçe

5/11/2011

alkollü sürücü sigara paketini cep telefonu niyetine kullandı polisler krize girdi

POLİSLERİ BİLE GÜLME KRİZİNE SOKTU.. Rusya'daki trafik kontrolünde aşırı alkollü olduğu tespit edilen sürücünün yaptığı hareketler görevli polis memurlarını bile güldürdü. Alkol kontrolü için otomobilden inen sürücü elindeki sigara paketini ile telefon görüşmesi yaptı. Bunu gören görevli polis memurları kendilerini gülmekten alı koyamadı. Polis trafik kontrolleri sırasında bir otomobili durdurdu. Ehliyet ve ruhsat kontrolü yapan polisler sürücünün aşırı alkollü olduğunu anlayınca otomobilden inmesini istedi. Bir süre otomobilden inmemek için direnen sürücü daha sonra otomobilden indi. Ayakta durmakta güçlük çeken sürücü otomobilden indikten sonra ilginç hareketler sergilemeye başladı. Alkol muayenesi için polislerin götürmek istediği sürücü cebindeki sigara paketini çıkarttı. Sigara paketini cep telefonu sanan alkollü sürücü konuşmaya başladı. Bunu gören görevli polis memurları da kendilerinden geçerek gülmeye başladı. Daha sonda polisler alkollü sürücünün ehliyetine el koydu.

4/03/2011

amerika kardak krizinde roket ve bombaları elektronik cihazlarla kilitlemiş

Pangalos “Crash” Dergisi’ne verdiği demeçte, Türk SAT komandolarının Kardak’daki iki kayalıktan birisini ele geçirmelerinden dönemin Genelkurmay Başkanı Amiral Hristos Limberis’i sorumlu tuttu ve “Evet, askeri açıdan ağır bir yenilgi idi. Kriz gecesi Başbakan Kostas Simitis, Amiral Limberis’e burada söylenemeyecek sözler sarfetti. (Ulan salak demişti). Limberis o anda istifasını sundu. Ben de “Amiral operasyonlar devam ederken nasıl istifa edersin” diye bağırıyordum” dedi.

Pangalos demecinde, Kardak krizinin bilinmeyen bir perde arkası olayını da açıkladı. Kardak krizinin sona ermesinde önemli payı bulunan ABD’li diplomat Richard Hollbrooke ile beş-altı yıl sonra New York’da buluştuğunu belirten Pangalos şunları söyledi. “Hollbooke o zamanlar Boston Bank’ta çalışıyordu. Yemekte buluştuk. Bana, Kardak krizi sırasında tek insan kaybı bile olmaması için Amerikalıların, Türk ve Yunan savaş gemilerinden fırlatılacak roket ve bombaların hedefleri vuramayacak şekilde tüm Ege’yi elektronik cihazlarla kilitlediklerini anlattı. Amerikalılar tek bir savaş gemisinin bile vurulmaması için tüm tedbirleri almıştı”.

Öcalan için vicdanım rahat

Pangalos, 1999’daki “Öcalan skandalı” için de önemli açıklamalar yaptı. “Öcalan için vicdanım rahat. O bir halk mücahidi değildi. O bir çarpışmada ölmedi. O tabanları yağlamayı tercih eden bir Stalinci idi” diyen Pangalos, demecinde şöyle konuştu: “Öcalan Yunanistan’a geldiğinde Başbakan Kostas Simitis yurdışında idi. Böylesi meselelere başbakan bakar. Meseleyi benim üstlenmemem gerekirdi. Yine de yaptım. Yine de Öcalan’ı kurtarmaya çalıştım. Ancak Başbakan Simitis önerilerimi kabul etmedi. Zaten o zaman aramızdaki ilişkiler koptu.” Pangalos “Öcalan skandalı” sırasında Dışişleri Bakan Yardımcısı olan bugünkü Başbakan Yorgo Papandreu’nun tavrı sorulduğunda ise “O pek birşey bilmiyordu. Meseleye ilkesel, insan hakları boyutunda yaklaştı. Hatalı bir tavırdı. Ona detaylı bilgi vermeme de neden yoktu. Üstelik biz sandala çıkamazken onu da derin sulara çekmek gereksizdi” cevabını verdi.
hürriyet dünya

1/17/2011

dizideki köpek kendi adını taşıyor diye diziyi yayından kaldırttı

Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, sürekli diplomatik kriz yaşadığı komşu Kolombiya’da yayınlanan ve kendi isminin bir köpeğe verildiği diziyi yayından kaldırttı.

VENEZUELLA lideri Hugo Chavez, FARC gerillalarını ülkesindeki kamplarda barındırdığı suçlamaları yüzünden geçen yıl diplomatik ilişkilerini kestiği daha sonra barıştığı komşusu Kolombiya’yla bu kez dizi krizi yaşıyor. Kolombiya’da “Televen” isimli özel bir kanalda yayınlanan “Chepe Fortuna,” isimli komedi dizisinde, Venezuela adlı kaba tavırlarıyla dikkat çeken bir karakter, köpeğini “Küçük Hugo” diye çağırıyor. Venezuela’nın boylu poslu, güçlü kuvvetli kardeşinin ismi ise Colombia (Kolombiya). Dizinin bir sahnesinde Venezuela, “Küçük Hugo, bebeğim, tatlım” diye köpeğini arıyor, daha sonra telefonda “Küçük Hugo’suz Venezula’ya ne olacak” diye soruyor. Telefondaki adam ise “Venezuela özgür olacak. Son zamanlarda Küçük Hugo heryeri pisletiyor” diyor. Bu sahneler yüzünden Venezüela’nın Ulusal Telekomünikasyon Komisyonu Conatel, kanala ulusal gururun zedelendiği gerekçesiyle şikayette bulundu. Venezuela lideri Hugo Chavez de bir köpeğe kendi adının verilmesi nedeniyle diziye tepki göstererek “Venezuela’ya saygısızlıktır. Dizi korkunç. Televen’ın yayından kaldırmasından memnuyet duydum” dedi.
hürriyet dünya

10/21/2010

kıskançlık yüzünden paraşütünü bozdu

Belçika’da mahkeme, kıskançlık krizine girdiği için arkadaşının paraşütünü bozarak 4 bin metreden yere çakılmasına neden olan Els Clottemans’ı ömür boyu hapse mahkum etti.

paraşütünü bozdu

BBC’nin haberine göre Tongeren Mahkemesi, serbest düşüşçü Els Clottemans’ın (26), çok yakın arkadaşı ve yine kendisi gibi serbest düşüşçü olan Els Van Doren’i (30) tasarlayarak öldürmekten suçlu buldu.


Mahkeme, aylar süren dava sırasında somut bir delil bulunamamasına rağmen, El Clottemans’ı birinci derece cinayetten suçlu bularak ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.
Olay aynı zamanda çok iyi arkadaş olan iki paraşütçü kadının aynı kişiye aşık olmasıyla patlak vermişti.

İddiaya göre Els Clottemans (26) ile Els Van Doren (30) yıllardır aynı havacılık kulübünde birlikte paraşüt atlayışları yapıyordu. Ancak 2006 yılında kulübe katılan Hollandalı Marcel Somers yüzünde iki arkadaşın arası açıldı.

Her iki kadın da Somers’ten hoşlanmış, ancak Hollandalı genç, Van Doren’in aşkına karşılık vermişti. Hatta aynı evde geçirdikleri bir gecenin ardından Clottemans, Van Doren ile Somers aynı yatakta birlikte uyurken yakalamıştı.

Bu olayın ertesi günü ise Clottemans ile Van Doren paraşüt çalışmasına katılmış ve 4 bin metre yükseğe çıktıklarında üçü birlikte atlamıştı.
Ancak paraşütleri açma zamanı geldiğinde Van Doren’in paraşütü açılmamış ve uzun süre paraşütle boğuşan kadın 190 km. hızla yere çakılmıştı.
Olaydan sonra yapılan araştırmada paraşütün kasıtlı olarak bozulduğu tespit edilmişti. Clottemans bir numaralı şüpheli olarak yargılanmaya başlamış, ancak delil yetersizliğinden beraat edebileceği beklentisi oluşmuştu.

NOT: Haberdeki video ve fotoğraf temsilidir.