Dünya

Dünya
kredi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kredi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/28/2011

olmayan arabaları alıp satarak 3,5 milyonluk kredi çekmişler

Aksaray'da sahte evraklarla araç satın alınmış gibi göstererek kredi çekip 3,5 milyon liralık haksız kazanç sağlayan şebeke çökertildi.
Aksaray Emniyeti, şebekenin bir otobüs bayisinin mühürlerini taklit ederek hazırladığı sahte faturalarla araba almış gibi gösterdiğini; aracı yine sahte belgelerle trafiğe tescil ettirip ruhsat aldığını tespit etti.

Ortaya çıkarılan bilgilere göre araçlar üzerine yüklü miktarda kredi çeken şebeke üyeleri otobüsleri alınmış gibi gösteriyor ve banka da olmayan otobüslere rehin koyuyordu.

Şebekenin bu yolla 3,5 milyon lira haksız kazanç elde ettiği belirlendi.

Yapılan operasyonda hayali otobüslere ait plakalar, ruhsatlar, vekaletnameler, çok sayıda sahte kimlik, sahte "ÖTV ödendi" makbuzları, sahte faturalar, çeşitli firmalara ait sahte kaşeler ele geçirildi.

Operasyonlarda 15 kişi gözaltına alındı.
trt türk

3/04/2011

bazı bankalar şube yoğunluğundan 1liralık işlem için 5 lira ücret alıyorlar

bazı bankalar şubelerdeki yoğunluğu azaltmak ve otomatik para çekme makineleri (ATM) ile internet şubelerinin kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla, daha önce farklı şubelerdeki hesaplara yatırılan para karşılığı alınan işlem ve havale ücreti uygulamasını yaygınlaştırdı.

Bir bankanın ilgili şubesinde hesabı bulunan bir kişi veya şirketin hesabına o şubeden para yatırmak isteyenlerden bazı bankalar en az 5 TL işlem ve havale ücreti talep etmeye başladı.

Bir vatandaş, banka şubesindeki ilgili hesaba 1 lira bile yatırmak istese 5 lira işlem veya havale ücreti adı altında para ödemek durumunda kalıyor. Bu, yatırılan paranın miktarına göre değişiyor. Para miktarı arttıkça istenen işlem ücreti de yükseliyor.
Hesabın bulunduğu şubeye ilgili bankanın başka bir şubesinden havale yapılmak istendiğinde ise hemen hemen bütün bankalar uzun süredir işlem ve havale ücreti almaya devam ediyor.

-9 BİN 465 BANKA ŞUBESİ VAR-

Öte yandan Türkiye Bankalar Birliği’nden alınan bilgiye göre, Aralık 2010 itibariyle yaklaşık 40 mevduat, kalkınma ve yatırım bankasının Türkiye’deki 9 bin 465 şubesinde 178 bin 504 personel çalışıyor.

Geçen yıl bankaların personel ve şube sayılarında kredi hacmindeki yükselişe paralel artış yaşandığı bildirildi. Bu artışın, kredi kullandırma maliyetini yükselten kamusal tedbirlere rağmen 2011 yılında da devam etmesinin beklendiği ifade edildi.

-"TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİNE BAŞVURULMALI"-

Tüketiciyi Destekleme Derneği (TUKDES) Genel Başkanı Süleyman Bakal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bankaların hesap işletim ücreti altında bankaya yatırılan hesaplardan para kestiğini belirterek, hesaptan kesilen söz konusu paranın tüketici sorunları hakem heyetlerine yapılan başvurunun ardından geri alınabildiğini kaydetti.

Tüketicilerin bu yönde bazı sorunlarla karşılaştıklarında tüketici hakem heyetlerine başvurmaları gerektiğini ifade eden Bakal, şöyle devam etti: "Bir bankanın aynı şubesindeki hesaba aynı bankadan para yatırıldığında ücret alındığına dair henüz bir şikayet almadık. Ancak, bu yönde mağdur olan tüketiciler ellerindeki dekontla İl Tüketici Sorunları Hakem Heyetine veya İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru yaptığında heyetin hükmü doğrultusunda tüketici ödediği parayı alabilir. Bu işlemler karşılığında alınan ücretler yasal değil." Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Avukat Suat Kadan da daha önce bir bankanın A şubesindeki bir hesaba B şubesinden para yatırıldığında işletim ücretinin alındığını ve bu uygulamanın uzun süredir devam ettiğini kaydetti.

Bazı bankaların hesabın olduğu şubeden bile hesaba para yatırıldığında ücret talep ettikleri yönünde duyumlar aldıklarını anlatan Kadan, şöyle konuştu: "Böyle bir uygulamayla karşılaşan tüketiciler para yatırdıklarına dair verilen dekontu saklamalıdır. Daha sonra bize veya tüketici hakem heyetlerine başvurmalıdır. Bu uygulamayla karşılaşanlara hakem heyetinden tüketici lehinde verilecek karar örnek teşkil edebilir. Böylece söz konusu uygulamaya maruz kalanlar paralarını geri alabilir."
mynet

12/24/2010

yüksek öğretim'de başarısızlıktan atılma kaldırılıyor

12 Eylül 1980’den sonra üniversiteden ayrılan tüm öğrencilere dönüş yolu açılırken, yükseköğretimden başarısızlık nedeniyle atılma uygulaması da kaldırılıyor.

AK Partililerin, ders geçme, kredi ve harç sistemini kökten değiştiren önergeleri, dün TBMM Plan-Bütçe Komisyonu’ndaki yeniden yapılandırmayla ilgili torba tasarıya eklendi. Yeni düzenlemeyle 12 Eylül 1980’den itibaren üniversiteden atılan veya kendi isteğiyle ayrılan 300 bin dolayındaki kişiye sınavsız dönüş yolu açıldı. Getirilen aftan, türban nedeniyle okula devam edemeyenler, disiplin cezası alanlar da yararlanabilecek. Bu tarihten itibaren her ne sebeple olursa olsun üniversiteden ayrılanlar, 5 ay içinde başvurmaları halinde zamlı harç miktarlarını ödeme şartıyla üniversite öğrenimine dönebilecek.

Tembele ceza

4 yıllık lisans programını 7 yılda tamamlama şartı da kaldırılıyor. Bunun yerine, ders kredilerini, kredi aralığını, uygulamalı ve teorik ders saatlerini üniversite senatoları belirleyecek. Bir derse üçüncü kez kayıt yaptıran öğrenci, harç miktarını ders başına yüzde 50, dördüncü kez kayıt yaptıran yüzde 100, beş ve üstünde kayıt yaptıran yüzde 300 zamlı ödeyecek. 4 yıllık programı 7 yılda bitiremeyen öğrenci, her ilave ders için ilk kayıtta yüzde 100, ikinci kayıtta yüzde 200, üçüncü kayıtta yüzde 300, dört ve sonraki kayıtlarda yüzde 400 zamlı harç yatıracak. Bulundukları bölümde her dönem için başarı ortalamasına göre yüzde 10’luk dilime giren öğrenciler, bir sonraki dönemin harcını yüzde 50 indirimli ödeyecek.
Yeterlilik, seviye tespit ve ders sınavları, elektronik soru bankasından her adaya farklı zamanda farklı soru yöneltmek şartıyla internet ortamında yapılabilecek. Üniversiteler, uzaktan eğitim yoluyla da ön lisans, lisans ve lisansüstü diploma verebilecek. Öğretim üyeleri, e-diploma programları için ek ders ücreti alacak.

Af siyasi bir karar

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, TBMM’de bekleyen torba kanun tasarısında yer alan üniversiteden atılmayı kaldıran düzenlemede af olmadığını anımsatarak, “Af siyasilerin kararıdır. Her nedenle olursa olsun okuldan atılanların dönmesini istiyoruz. Genişletip terör suçunu da alabilirler. Rasyonel olanı 2008’den bu yana olanı içine almasıdır. Açılım politikası gereği 80’lerin politikalarını düşünürseniz pek çok insan sistemden zarar gördü” dedi. Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Milletvekili Mehmet Sağlam ise torba tasarıya öğrenci affının sokulmasının yanlış olduğunu belirterek, “Eğer öğrenci affı olacaksa özel bir kanunla olması gerekir” dedi. Komisyonun CHP’li üyeleriyse affı destekleyeceklerini ancak konuşulması gereken yerin Plan-Bütçe değil. Milli Eğitim Komisyonu olduğunu söyledi.
hürriyet gündem