Dünya

Dünya
ilginç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilginç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/27/2018

Japonların Olimpiyatlar için yaptığı Mobil Camilere sipariş yağdı

Japonlar 2020 yılında yapılacak olimpiyatlara ev sahipliği yapıyor Müslüman ülkelerden gelecek olanların ibadetlerini rahat biçimde yapabilmeleri için Mobil Camiler yaptı

Müslüman ülkelerden gelecek

Tokyo'nun 40 kilometre güneyindeki Chiba şehrinde kullanıma sunulan "Mobil Cami" ilk bakışta sıradan bir tır gibi duruyor.

Uzaktan kumandayla çalışan mekanizma sayesinde yan duvarlar sağa-sola açılıyor ve toplam 50 kişiyi alabilecek bir mescide dönüşüyor. "Mobil caminin" dışında ise aynı anda 4 kişinin abdest alabileceği su tankı ve lavabo mevcut.

Tokyo merkezli etkinlik düzenleyicisi bir şirketin projesi olan tekerlekli cami yaklaşık 890 bin dolara mal olmuş.


Japonlara özgü "omotenashi" (Müşteri kraldır) ilkesi gereği her türlü konfor düşünülerek tasarlanmış. Örneğin aracın aksamının alt kısmına ustaca yerleştirilmiş 4 kliması var ve dışarıdan fark edilmiyor.

turistik bölgelere yaymak

Tekerlekli cami seyir halindeyken uzunluğu 12 metre, geniştiği 2 buçuk metre. İstenilen yere götürülüp park edilebiliyor. Birkaç dakika içinde 6 metreye genişleyerek namaz için kullanılabilecek yaklaşık 48 metrekarelik bir alan haline geliyor.

Camide namaz kılmaya gelen ve Yomiuri gazetesine konuşan Sandha Saleem adlı Pakistanlı vatandaş 30 yıl önce Japonya'ya gelmiş. "O zamanlar Müslümanlar için namaz kılınacak çok az yer vardı ve namazı da kimsenin dikkatini çekmeden kılmak zorundaydık" diyor.

Mobil Camilerde Hedef, turistik bölgelere yaymak

Çoğunluğu Budist veya Şinto olan Japonya'da 100 bin Müslümanın yaşadığı sanılıyor. Bunların pek çoğu Tokyo ve "mobil caminin" caminin çıktığı Chiba şehrinin de yer aldığı Kanto Havzası'nda.

Şimdilerde Japonya'nın büyük şehirlerinde namaz kılınabilecek yerlerin sayısı artmış olsa da hala çok yetersiz.

Projenin yönetim kurulu başkanı Yasuharı Inoue yaptığı açıklamada, "Ben Budist'im ama herkesin rahatça dua edebileceği bir çevre yaratmak istedim" diyor.

Üretici şirket şimdi projeyi turistik bölgelere ve diğer uluslararası etkinliklere de yaymayı planlıyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE

11/20/2018

Diyarbakır'da leylekler telef olmasın diye kuleden yuva yapan çoban

Diyarbakır'da hayvansever çobanın leylekler yuva yapsın diye taştan ördüğü altı yedi metre civarındaki kuleler görenleri hayrete düşürüyor

kuleden yuva yapan

Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Ayveri Köyü’nde her yerde taştan kuleler dikkat çekiyor. İlk başta kimsenin anlam veremediği 6-7 metre yüksekliğinde ve bir mimarın elinden çıkmış gibi duran kulelerin yapılış amacı görenler bir hayli şaşırıyor.

mimarın elinden çıkmış

Sputnik'te Sertaç Kayar'ın haberine göre, Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Ayveri Köyü’nde çobanlık yapan ve kuşlara olan sevgisi ile ‘Kuşçu’ denilen Mehmet Salih Arslan leyleklerin yuva sorununa çözüm üretmek için harekete geçti ve çobanlık için gittiği her yerde onlarca kule dikti.

Hayvanların yuvasının olmadığını söyleyen Arslan ise, "Ben de onlara kule yapıyorum. Leylekler buralara geliyorlar ama yuvaları olmadığı için çok zorlanıyorlar. Bazıları elektrik direklerine yuva yapıyor, elektrik akımına kapılıp telef oluyor. İçim elvermedi ve taşlarla kule yaparak onlara yuva yapmaya başladım. Bahar aylarında geliyorlar ve hiç zorlanmadan yuvalara konup kuluçkaya yatıyorlar. Yaz ayları bitince de göç ediyorlar. Bu kuleleri yaptıktan sonra buraya gelen leyleklerin sayısı arttı” diyor.

Köylülerin ‘Değişik biri’ dediği Diyarbakırlı çoban, her yere taştan kuleler yapıyor



bir taş ustasıdır

Köylülerden biri Arslan için, “Hayvanlarına çok düşkündür. Aç kalmalarına, üşümelerine tahammülü yoktur. Hele biri hayvanlarına zarar verdi mi çılgına döner. Yaz aylarında köpeğinin patileri sıcaktan yanmasın diye ayağına çorap yapar. İyi bir taş ustasıdır aynı zamanda. Elinde 10 kiloluk balyozu ile kayaları parçalar ve onlarca kiloluk kayaları sırtında taşır. Elinden her iş gelir. Biraz değişiktir” diyor.

11/19/2018

Adolf Hitler'in Yahudi çocuğu Rosa Berline ile çekilen resmi

Adolf Hitler ile çekilen bu resim açık arttırma ile satıldı büyükannesinin yahudi olduğu anlaşılınca Rosa Berline'nin Hitler'e ait mülklere girmesi yasaklandı

Yahudi çocuğu Rosa Berline

Adolf Hitler'in Yahudi kızla çekilmiş imzalı fotoğrafı açık artırmada 11 bin 520 dolara satıldı. ABD'nin Maryland eyaletindeki Alexander Tarihi Müzayede Evi'nde açık artırmaya çıkartılan fotoğraf 6 yaşındaki Rosa Bernile Nievau'ya sarılan Hitler'i gülerken gösteriyor. Siyah-beyaz fotoğraf 1933 yılında Heinrich Hoffman tarafından çekildi. Hitler'in inzivaya çekilmek için kullandığı Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Berghof'ta bulunan mülkünde çekilen fotoğraf Hitler'in imzasını yaşıyor. Fotoğrafın üzerinde "Sevgili Rosa Nienau Adolf Hitler Münih 16 Haziran 1933" yazıyor.

Alexander Tarihi Müzayede Evi tarafından yapılan açıklamada Hitler'in küçük kızın Yahudi kökenleri hakkında bilgi sahibi olduğu ancak bunu görmezden geldiği ifade edildi. Müzayede evinin satış müdür yardımcısı Andreas Kornfeld fotoğrafı satın alan kişinin kimliği hakkında herhangi bir açıklama yapmadı. 6 milyon Yahudi'nin ölümünden sorumlu olan Hitler'e ait fotoğrafın propoganda amacıyla çekildiği ve Hitler'i "nazik bir kişilik olarak" gösterme amacı taşıdığı ifade ediliyor.

Fotoğrafın arkasındaki Rosa Berline'nin hikayesi


Müzayede evinin verdiği bilgiye göre Rosa Bernile, Hitler ile aynı gün doğması nedeniyle 1933 yılında düzenlenen doğum gününe katılan davetliler arasındaydı. Aynı gün çekilen fotoğraflar sonrasında ikisi arasında yakın bir ilişki başladı. Hitler tarafından Bernile ya da Rosa isimleri ile çağrılan küçük kız Hitler'le geliştirdiği yakın ilişki nedeniyle bir süre sonra "Führer'in çocuğu" olarak anılıyordu.

Ancak yetkililerin, 5 yıl sonra küçük kızın büyükannesinin Yahudi olduğunu öğrendiği ve Hitler'in kızla iletişimini kesmeye çalıştığı belirtiliyor. Kişisel nedenler ya da propaganda yapmak amacıyla Hitler'in yetkililerin uyarılarına rağmen 1938 yılına kadar Rosa ile arkadaşlığa devam ettiği ifade ediliyor. Anneannesinin Yahudi olması nedeniyle Rosa Bernile o dönem geçerli olan Alman yasalarına göre Yahudi kabul ediliyordu. 1938'den itibaren Hitler'e ait mülklere girmesi yasaklanan Rosa Berline 1943 yılında geçirdiği felç nedeniyle hayatını kaybetti.

Adolf Hitler'e ait eşyalar açık artırmada


Alexander Tarihi Müzayede Evi daha önce de Hitler'e ait eşyalar açık artırmaya çıkarmıştı. Şubat 2017 yılında yapılan açık artırmada Hitler'e ait olan bir telefon 243 bin dolara alcı buldu. Üzerinde Nazi sembolleri bulunan telefonun arka kısmında Adolf Hitler'in ismi yazıyordu. Hitler'in araçlarında, trenlerde ve karargâhında kullandığı telefon Hitler'in sığınağına düzenlenen bir gezi sırasında Rus işgal güçleri tarafından İngiliz yetkililere verilmişti.

DW, APE/MY,BÖ

KAYNAK: © Deutsche Welle Türkçe

11/09/2018

Kazı kazandan bir günde süper ikramiye kazandı yetmedi

Emekli bir işci bir günde Kazı kazandan arka arkaya üç defa süper ikramiye kazandı ilk kazandığı ikramiye ise dudak uçuklatan cinsten

süper ikramiye kazandı

ABD'de New Jersey eyaletinde yaşayan emekli bir işçi, bir günde kazı kazan oyunundan üç kez ikramiye kazandı.

New Jersey Lotosu'nun internet sitesinde yer alan habere göre, Robert Stewart, Ağustos ayında evi yakınlarındaki bir dükkana gitti.

Robert Stewart Kazı kazan kartıyla 5 milyon dolarlık büyük ikramiyenin sahibi oldu.


Stewart bu gelişme sonrası şansına güvenip birkaç kart daha satın aldı.

500 ve 100 dolarlık ikramiyelerden bazıları da Stewart'a çıktı.

Stewart, kazandığı parayı arkadaşlarına ve ailesine yardım etmek için kullanacağını söyledi.

KAYNAK: BBC TÜRKÇE

11/08/2018

Çinliler bunu da yaptı ilk yapay zekalı haber spikeri yayında

İngilizce haberler de sunabilen bu yapay zekalı haber spikerlerinnin ağız hareketleri de girilen metin ile uyumlu yapay zekalı spikerler dünya internet konferansın da tanıtıldı.


teknoloji devi Sogou
Çin resmi haber ajansı Şinhua, teknoloji devi Sogou ile birlikte "yapay zeka spikeri" geliştirdi.

Gerçekleri model alınarak geliştirilen yapay zeka spikerleri, Çin'deki Dünya İnternet Konferansı'nda tanıtıldı.

Peki bu spiklerleri gerçeğinden ayırmak mümkün mü?

Yunanistan Hükümeti Rahiplerin memurluk görevine son veriyor

Ortodoks Kilisesi ile anlaşmaya varan Yunanistan Hükümeti 10 bin rahibin memurluktan men edilmesi konusunda anlaştı ancak bazı rahipler bu anlaşmadan hiç de memnun olmadı.

memurluk görevine son

Bu anlaşma, dinin yaşamın her alanında kendini gösterdiği ülkede devlet ile kilisenin birbirinden ayrılması yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.

Bu din görevlilerinin maaşları ise devletin aylık ödeme planından çıkarılacak ve Kilise'ye bağlı bir fona aktarılacak ödenekten karşılanacak.

Yunanistan'da Ortodoks Kilisesi yüzyıllardır hayatın her alanında başat bir rol üstleniyor; Ortodoks Hristiyanlık, Anayasa'da resmi din olarak kabul ediliyor.

Pek çok Yunan için ulusal kimlikleri dinleriyle yakından ilişkili.

Yunan Başbakan Aleksis Çipras ve Yunan Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu İeronomios arasında Salı günü varılan anlaşma anayasa değişikliği görüşmeleri kapsamında gerçekleşti.

Kredi kuruluşları uzun zamandır hükümete varlıklarını satması ve kamu çalışanlarının sayısını azaltması çağrısında bulunuyordu.

Din görevlilerinin yıllık maaşlarının tutarının 200 milyon euro olduğu belirtiliyor.

Bunun karşılığında Kilise ise devletin dinler karşısında tarafsız olmasına yönelik adımlara karşı çıkmayacak.

Bir mal varlığı devlet tarafından alındığında, Kilise bu mal varlığına ilişkin iddialarını geri çekecek.

dinler karşısında tarafsız

Bazı rahipler bu anlaşmadan hiç hoşlanmadı


Kilise ile hükümet arasındaki mal varlıklarına ilişkin anlaşmazlıklar 1950'lere dayanıyor. Anlaşmaya göre, iki taraf arasında bir fon kurulacak ve bu varlıklardan elde edilen gelirler bu fona aktarılarak yarı yarıya paylaşılacak.

Anlaşmanın uygulamaya konabilmesi için Yunan kabinesi, parlamentosu ve dini liderlerinin onayı gerekiyor.

Rahipleri temsil eden bir dernek ise onları memurluktan çıkaracak herhangi bir anlaşmaya karşı çıkacaklarını söyledi

Yunan rahiplerin kurduğu bir derneğin başkanı olan Rahip Georgios Sellis, Proto Thema haber sitesine yaptığı açıklamada, "Mevcut durumun korunması için mücadele edeceğiz" dedi.

Çipras, anayasal değişikliklerin Kilise'nin özerkliğini koruyacağı konusunda güvence de verdi.

Yunanistan'da bundan sonra herhangi bir şey değişecek mi?


Başbakan ile başpiskopos arasında yapılan anlaşma Yunanistan'ın gerçek anlamda laik bir ülke olması yolunda bir adım, ancak Yunan Ortodoks Kilisesi devlette var olmaya devam edecek.

Yunan okullarında öğrenciler her sabah günlerine duayla başlayacak ve 12 yıllık zorunlu eğitimleri boyunca din dersi alacaklar.

Yunan mahkemelerinde hakimin koltuğunun üzerinde dini bir ikon bulunuyor ve bazı kamu hizmetlerinde teorik olarak yasa dışı olmasına rağmen vatandaşlara dinini soran formlar dağıtılıyor.

Yunan hükümetleri, solcu Syriza'nın lideri Aleksis Çipras'ın liderliğinde olan son iki yönetim de dahil olmak üzere, ülkenin ileri gelen dini liderlerini kendilerini kutsamaları için yemin törenine davet ediyor.

Başpiskoposun anayasal reformları kabul etmesine rağmen, Yunan anayasasının girişinde ülkenin Ortodoks Hıristiyan özelliğine vurgu yapılmaya devam ediyor.

Anlaşma bir ilk adım, ancak Kilise ile devletin tamamen ayrılması için çok uzun bir yol olduğu açık. KAYNAK: BBC TÜRKÇE

11/04/2018

Köpekler benim feryadımdan korkup kaçışıyorlardı

Muş Bulanık doğumlu Sait Korkmaz Ağrı'nın Doğu Beyazıt ilçesi Kazan köyüne tayin edildikten sonra terör örgütü PKK tarafından katledilen 150 öğretmenden biri. Şehit köy öğretmeninin öyküsü yürek burkuyor.

Şehit köy öğretmeni
1964 Muş Bulanık doğumlu Korkmaz, eğitim fakültesinden mezun olunca Ağrı'nın Doğu Beyazıt ilçesi Kazan köyüne tayin edildi. 29 Eylül 1994 tarihinde evini basan silahlı teröristler tarafından eşi ve kızının gözleri önünde kurşun yağmuruna tutuldu. Eşi Aklime Korkmaz o gece şu sözlerle anlatıyor:

"O akşam eşimle yemek yedikten sonra sohbet ettik. Hamileydim ve köydeki sağlıksız sular sebebiyle tifo kapmıştım.

Çok halsizdim, ayakta duramıyordum. O gün milli maç vardı. 


Kapının çok sert biçimde çalınmasıyla aniden uyandım. Kalktığımda eşim kapıyı açmıştı; elleri silahlı iki kişi vardı kapıda. ‘Hoca gel, sana bir şey diyeceğiz!’ dediler. Eşim yanlarına gitti, birden kurşun sesleriyle birlikte eşim ‘Aklime!’ diye bağırdı. Koşup, dışarının lambasını açtım. Havaya ateş ediyorlar sandım. Eşimi yerde can çekişirken görünce koşup sarıldım; ‘Beni de öldürün!’ diye bağırmaya başladım. Eşim ‘Korkma! Yaşıyorum ben!’ dercesine bana bakıp, işaret ediyordu sanki.

Kazan köyüne tayin

Başımdaki yazmayı sağ göğsündeki kurşun yarasına bastırıyordum, kan kaybetmesin diye. 


‘Ölme ne olur; doğacak çocuğunu gör!’ diye ağlıyordum. El fenerini alıp köye koştum, bütün kapıları çaldım. Kimse yardım etmiyordu. Köylüler beni kovuyor, ‘Git! Başımıza bela mısın?’ diyorlardı. Eşimin yanına koşup geldiğim zaman kızım ‘Ne oldu?’ diye bağırıyordu! Çaresizdim! Kızımı orda bırakıp tekrar köye gidiyordum! Köyün gençleri ve erkekleri yardım ederler, etmiyorlarsa kadınları yardım ederler diye umut ediyordum. Çaldığım her kapıya yalvarıyordum, ‘Ne olur biriniz bana at arabası verin! Eşimi şehre götürüp tedavi ettireyim. Eşim, sizin çocuklarınız için buradaydı!’ diye haykırıyordum.

 o gece köpekler

Yardım gelmeyince tekrar eşimin yanına döndüm. Başını dizime koydum. 

Eşim can veriyordu; dudaklarını suyla ıslattım. Kelime-i şehadet getirttim. Başının altına bir minder koydum; üstünü örttüm. En sonunda köy muhtarının kardeşi geldi, ‘Ölmüş kızım! Gel gidelim bize!’ dedi. Önce gitmedim, eşimin başında kalmak istedim. Sonra adamlar geri dönüp kızıma ve bana kötülük yapmak isterse diye düşünüp muhtarın kardeşinin evine sığındım. Şimdi düşünüyorum da evimizin köye uzak olmasından başka bir de aramızda dere vardı. Dört buçuk aylık hamile olduğum halde, kim bilir kaç defa göğsüme kadar sulara gömülüp köylülerden yardım istedim. Ben ki köyün vahşi köpeklerinden korkuyordum, o gece köpekler benim feryadımdan korkup kaçışıyorlardı. Çok çırpındım ama eşimi kurtaramadım.” (Şehit Mektupları kitabından alınmıştır.)

10/19/2018

Trump "Cemal Kaşıkcı'nın akibeti belli gibi sonuçları çok ağır olacak" dedi

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda esrarengiz bir şekilde kaybolduktan sonra akibeti belli olmayan muhalif yazar Cemal Kaşıkcı hakkında çok sert bir açıklama yaptı "sonuçları çok ağır olacak" dedi



ABD Başkanı Donald Trump, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın "kesinlikle hayatını kaybetmiş gibi" dedi. Trump, "Bunun sonuçları ağır olacak" dedi.

Beyaz Saray'da New York Times'a konuşan Trump, yaşananlarla ilgili olarak "Bu çok üzücü" yorumunu yaptı.

3 ayrı soruşturmanın sonuçlarını beklediğini belirten Trump, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok güçlü bir açıklama yapacağız diye düşünüyorum."

Cemal Kaşıkçı'dan, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdiği 2 Ekim'den bu yana haber alınamıyor.


Türk yetkililer, Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ihtimali üzerinde duruyor. Suudi yetkililer ise bu iddiaları yalanlıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, olayla ilgili daha önce yaptığı açıklamalarda, Suudi Arabistan'ı kollamaya çalıştığı ve yaşananları örtbas etmeye çalıştığına yönelik suçlamaları reddetmişti.

Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın yaşananlar hakkında hiçbir bilgileri olmadığını umduğunu belirtmişti.

'Suudi Arabistan'ın yaptıklarını örtbas etmiyorum'


ABD Başkanı ayrıca Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girmesinden sonra yaşananlara dair ses veya görüntü kaydı varsa, bunu Türkiye'den talep ettiklerini de açıklamıştı.

Amerikan Washington Post gazetesi Perşembe günü Kaşıkçı'nın son köşe yazısını yayımlamıştı.

Türk yetkililerin Başkonsoloslukta "sorgulandığını, işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü" iddia ettikleri, Suudi Arabistan'ın ise "Hakkındaki bu iddialar yalan" dediği Cemal Kaşıkçı, "Arap dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu şey ifade özgürlüğü" başlıklı yazıda, Arap ülkelerinin hükümetlerine medyayı susturmak için tam yetki verildiğini iddia etmişti. KAYNAK: BBC TÜRKÇE