Dünya

Dünya
ilginç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilginç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/20/2018

Diyarbakır'da leylekler telef olmasın diye kuleden yuva yapan çoban

Diyarbakır'da hayvansever çobanın leylekler yuva yapsın diye taştan ördüğü altı yedi metre civarındaki kuleler görenleri hayrete düşürüyor

kuleden yuva yapan

Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Ayveri Köyü’nde her yerde taştan kuleler dikkat çekiyor. İlk başta kimsenin anlam veremediği 6-7 metre yüksekliğinde ve bir mimarın elinden çıkmış gibi duran kulelerin yapılış amacı görenler bir hayli şaşırıyor.

mimarın elinden çıkmış

Sputnik'te Sertaç Kayar'ın haberine göre, Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Ayveri Köyü’nde çobanlık yapan ve kuşlara olan sevgisi ile ‘Kuşçu’ denilen Mehmet Salih Arslan leyleklerin yuva sorununa çözüm üretmek için harekete geçti ve çobanlık için gittiği her yerde onlarca kule dikti.

Hayvanların yuvasının olmadığını söyleyen Arslan ise, "Ben de onlara kule yapıyorum. Leylekler buralara geliyorlar ama yuvaları olmadığı için çok zorlanıyorlar. Bazıları elektrik direklerine yuva yapıyor, elektrik akımına kapılıp telef oluyor. İçim elvermedi ve taşlarla kule yaparak onlara yuva yapmaya başladım. Bahar aylarında geliyorlar ve hiç zorlanmadan yuvalara konup kuluçkaya yatıyorlar. Yaz ayları bitince de göç ediyorlar. Bu kuleleri yaptıktan sonra buraya gelen leyleklerin sayısı arttı” diyor.

Köylülerin ‘Değişik biri’ dediği Diyarbakırlı çoban, her yere taştan kuleler yapıyor



bir taş ustasıdır

Köylülerden biri Arslan için, “Hayvanlarına çok düşkündür. Aç kalmalarına, üşümelerine tahammülü yoktur. Hele biri hayvanlarına zarar verdi mi çılgına döner. Yaz aylarında köpeğinin patileri sıcaktan yanmasın diye ayağına çorap yapar. İyi bir taş ustasıdır aynı zamanda. Elinde 10 kiloluk balyozu ile kayaları parçalar ve onlarca kiloluk kayaları sırtında taşır. Elinden her iş gelir. Biraz değişiktir” diyor.

11/19/2018

Adolf Hitler'in Yahudi çocuğu Rosa Berline ile çekilen resmi

Adolf Hitler ile çekilen bu resim açık arttırma ile satıldı büyükannesinin yahudi olduğu anlaşılınca Rosa Berline'nin Hitler'e ait mülklere girmesi yasaklandı

Yahudi çocuğu Rosa Berline

Adolf Hitler'in Yahudi kızla çekilmiş imzalı fotoğrafı açık artırmada 11 bin 520 dolara satıldı. ABD'nin Maryland eyaletindeki Alexander Tarihi Müzayede Evi'nde açık artırmaya çıkartılan fotoğraf 6 yaşındaki Rosa Bernile Nievau'ya sarılan Hitler'i gülerken gösteriyor. Siyah-beyaz fotoğraf 1933 yılında Heinrich Hoffman tarafından çekildi. Hitler'in inzivaya çekilmek için kullandığı Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Berghof'ta bulunan mülkünde çekilen fotoğraf Hitler'in imzasını yaşıyor. Fotoğrafın üzerinde "Sevgili Rosa Nienau Adolf Hitler Münih 16 Haziran 1933" yazıyor.

Alexander Tarihi Müzayede Evi tarafından yapılan açıklamada Hitler'in küçük kızın Yahudi kökenleri hakkında bilgi sahibi olduğu ancak bunu görmezden geldiği ifade edildi. Müzayede evinin satış müdür yardımcısı Andreas Kornfeld fotoğrafı satın alan kişinin kimliği hakkında herhangi bir açıklama yapmadı. 6 milyon Yahudi'nin ölümünden sorumlu olan Hitler'e ait fotoğrafın propoganda amacıyla çekildiği ve Hitler'i "nazik bir kişilik olarak" gösterme amacı taşıdığı ifade ediliyor.

Fotoğrafın arkasındaki Rosa Berline'nin hikayesi


Müzayede evinin verdiği bilgiye göre Rosa Bernile, Hitler ile aynı gün doğması nedeniyle 1933 yılında düzenlenen doğum gününe katılan davetliler arasındaydı. Aynı gün çekilen fotoğraflar sonrasında ikisi arasında yakın bir ilişki başladı. Hitler tarafından Bernile ya da Rosa isimleri ile çağrılan küçük kız Hitler'le geliştirdiği yakın ilişki nedeniyle bir süre sonra "Führer'in çocuğu" olarak anılıyordu.

Ancak yetkililerin, 5 yıl sonra küçük kızın büyükannesinin Yahudi olduğunu öğrendiği ve Hitler'in kızla iletişimini kesmeye çalıştığı belirtiliyor. Kişisel nedenler ya da propaganda yapmak amacıyla Hitler'in yetkililerin uyarılarına rağmen 1938 yılına kadar Rosa ile arkadaşlığa devam ettiği ifade ediliyor. Anneannesinin Yahudi olması nedeniyle Rosa Bernile o dönem geçerli olan Alman yasalarına göre Yahudi kabul ediliyordu. 1938'den itibaren Hitler'e ait mülklere girmesi yasaklanan Rosa Berline 1943 yılında geçirdiği felç nedeniyle hayatını kaybetti.

Adolf Hitler'e ait eşyalar açık artırmada


Alexander Tarihi Müzayede Evi daha önce de Hitler'e ait eşyalar açık artırmaya çıkarmıştı. Şubat 2017 yılında yapılan açık artırmada Hitler'e ait olan bir telefon 243 bin dolara alcı buldu. Üzerinde Nazi sembolleri bulunan telefonun arka kısmında Adolf Hitler'in ismi yazıyordu. Hitler'in araçlarında, trenlerde ve karargâhında kullandığı telefon Hitler'in sığınağına düzenlenen bir gezi sırasında Rus işgal güçleri tarafından İngiliz yetkililere verilmişti.

DW, APE/MY,BÖ

KAYNAK: © Deutsche Welle Türkçe

11/09/2018

Kazı kazandan bir günde süper ikramiye kazandı yetmedi

Emekli bir işci bir günde Kazı kazandan arka arkaya üç defa süper ikramiye kazandı ilk kazandığı ikramiye ise dudak uçuklatan cinsten

süper ikramiye kazandı

ABD'de New Jersey eyaletinde yaşayan emekli bir işçi, bir günde kazı kazan oyunundan üç kez ikramiye kazandı.

New Jersey Lotosu'nun internet sitesinde yer alan habere göre, Robert Stewart, Ağustos ayında evi yakınlarındaki bir dükkana gitti.

Robert Stewart Kazı kazan kartıyla 5 milyon dolarlık büyük ikramiyenin sahibi oldu.


Stewart bu gelişme sonrası şansına güvenip birkaç kart daha satın aldı.

500 ve 100 dolarlık ikramiyelerden bazıları da Stewart'a çıktı.

Stewart, kazandığı parayı arkadaşlarına ve ailesine yardım etmek için kullanacağını söyledi.

KAYNAK: BBC TÜRKÇE

11/08/2018

Çinliler bunu da yaptı ilk yapay zekalı haber spikeri yayında

İngilizce haberler de sunabilen bu yapay zekalı haber spikerlerinnin ağız hareketleri de girilen metin ile uyumlu yapay zekalı spikerler dünya internet konferansın da tanıtıldı.


teknoloji devi Sogou
Çin resmi haber ajansı Şinhua, teknoloji devi Sogou ile birlikte "yapay zeka spikeri" geliştirdi.

Gerçekleri model alınarak geliştirilen yapay zeka spikerleri, Çin'deki Dünya İnternet Konferansı'nda tanıtıldı.

Peki bu spiklerleri gerçeğinden ayırmak mümkün mü?

Yunanistan Hükümeti Rahiplerin memurluk görevine son veriyor

Ortodoks Kilisesi ile anlaşmaya varan Yunanistan Hükümeti 10 bin rahibin memurluktan men edilmesi konusunda anlaştı ancak bazı rahipler bu anlaşmadan hiç de memnun olmadı.

memurluk görevine son

Bu anlaşma, dinin yaşamın her alanında kendini gösterdiği ülkede devlet ile kilisenin birbirinden ayrılması yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.

Bu din görevlilerinin maaşları ise devletin aylık ödeme planından çıkarılacak ve Kilise'ye bağlı bir fona aktarılacak ödenekten karşılanacak.

Yunanistan'da Ortodoks Kilisesi yüzyıllardır hayatın her alanında başat bir rol üstleniyor; Ortodoks Hristiyanlık, Anayasa'da resmi din olarak kabul ediliyor.

Pek çok Yunan için ulusal kimlikleri dinleriyle yakından ilişkili.

Yunan Başbakan Aleksis Çipras ve Yunan Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu İeronomios arasında Salı günü varılan anlaşma anayasa değişikliği görüşmeleri kapsamında gerçekleşti.

Kredi kuruluşları uzun zamandır hükümete varlıklarını satması ve kamu çalışanlarının sayısını azaltması çağrısında bulunuyordu.

Din görevlilerinin yıllık maaşlarının tutarının 200 milyon euro olduğu belirtiliyor.

Bunun karşılığında Kilise ise devletin dinler karşısında tarafsız olmasına yönelik adımlara karşı çıkmayacak.

Bir mal varlığı devlet tarafından alındığında, Kilise bu mal varlığına ilişkin iddialarını geri çekecek.

dinler karşısında tarafsız

Bazı rahipler bu anlaşmadan hiç hoşlanmadı


Kilise ile hükümet arasındaki mal varlıklarına ilişkin anlaşmazlıklar 1950'lere dayanıyor. Anlaşmaya göre, iki taraf arasında bir fon kurulacak ve bu varlıklardan elde edilen gelirler bu fona aktarılarak yarı yarıya paylaşılacak.

Anlaşmanın uygulamaya konabilmesi için Yunan kabinesi, parlamentosu ve dini liderlerinin onayı gerekiyor.

Rahipleri temsil eden bir dernek ise onları memurluktan çıkaracak herhangi bir anlaşmaya karşı çıkacaklarını söyledi

Yunan rahiplerin kurduğu bir derneğin başkanı olan Rahip Georgios Sellis, Proto Thema haber sitesine yaptığı açıklamada, "Mevcut durumun korunması için mücadele edeceğiz" dedi.

Çipras, anayasal değişikliklerin Kilise'nin özerkliğini koruyacağı konusunda güvence de verdi.

Yunanistan'da bundan sonra herhangi bir şey değişecek mi?


Başbakan ile başpiskopos arasında yapılan anlaşma Yunanistan'ın gerçek anlamda laik bir ülke olması yolunda bir adım, ancak Yunan Ortodoks Kilisesi devlette var olmaya devam edecek.

Yunan okullarında öğrenciler her sabah günlerine duayla başlayacak ve 12 yıllık zorunlu eğitimleri boyunca din dersi alacaklar.

Yunan mahkemelerinde hakimin koltuğunun üzerinde dini bir ikon bulunuyor ve bazı kamu hizmetlerinde teorik olarak yasa dışı olmasına rağmen vatandaşlara dinini soran formlar dağıtılıyor.

Yunan hükümetleri, solcu Syriza'nın lideri Aleksis Çipras'ın liderliğinde olan son iki yönetim de dahil olmak üzere, ülkenin ileri gelen dini liderlerini kendilerini kutsamaları için yemin törenine davet ediyor.

Başpiskoposun anayasal reformları kabul etmesine rağmen, Yunan anayasasının girişinde ülkenin Ortodoks Hıristiyan özelliğine vurgu yapılmaya devam ediyor.

Anlaşma bir ilk adım, ancak Kilise ile devletin tamamen ayrılması için çok uzun bir yol olduğu açık. KAYNAK: BBC TÜRKÇE

11/04/2018

Köpekler benim feryadımdan korkup kaçışıyorlardı

Muş Bulanık doğumlu Sait Korkmaz Ağrı'nın Doğu Beyazıt ilçesi Kazan köyüne tayin edildikten sonra terör örgütü PKK tarafından katledilen 150 öğretmenden biri. Şehit köy öğretmeninin öyküsü yürek burkuyor.

Şehit köy öğretmeni
1964 Muş Bulanık doğumlu Korkmaz, eğitim fakültesinden mezun olunca Ağrı'nın Doğu Beyazıt ilçesi Kazan köyüne tayin edildi. 29 Eylül 1994 tarihinde evini basan silahlı teröristler tarafından eşi ve kızının gözleri önünde kurşun yağmuruna tutuldu. Eşi Aklime Korkmaz o gece şu sözlerle anlatıyor:

"O akşam eşimle yemek yedikten sonra sohbet ettik. Hamileydim ve köydeki sağlıksız sular sebebiyle tifo kapmıştım.

Çok halsizdim, ayakta duramıyordum. O gün milli maç vardı. 


Kapının çok sert biçimde çalınmasıyla aniden uyandım. Kalktığımda eşim kapıyı açmıştı; elleri silahlı iki kişi vardı kapıda. ‘Hoca gel, sana bir şey diyeceğiz!’ dediler. Eşim yanlarına gitti, birden kurşun sesleriyle birlikte eşim ‘Aklime!’ diye bağırdı. Koşup, dışarının lambasını açtım. Havaya ateş ediyorlar sandım. Eşimi yerde can çekişirken görünce koşup sarıldım; ‘Beni de öldürün!’ diye bağırmaya başladım. Eşim ‘Korkma! Yaşıyorum ben!’ dercesine bana bakıp, işaret ediyordu sanki.

Kazan köyüne tayin

Başımdaki yazmayı sağ göğsündeki kurşun yarasına bastırıyordum, kan kaybetmesin diye. 


‘Ölme ne olur; doğacak çocuğunu gör!’ diye ağlıyordum. El fenerini alıp köye koştum, bütün kapıları çaldım. Kimse yardım etmiyordu. Köylüler beni kovuyor, ‘Git! Başımıza bela mısın?’ diyorlardı. Eşimin yanına koşup geldiğim zaman kızım ‘Ne oldu?’ diye bağırıyordu! Çaresizdim! Kızımı orda bırakıp tekrar köye gidiyordum! Köyün gençleri ve erkekleri yardım ederler, etmiyorlarsa kadınları yardım ederler diye umut ediyordum. Çaldığım her kapıya yalvarıyordum, ‘Ne olur biriniz bana at arabası verin! Eşimi şehre götürüp tedavi ettireyim. Eşim, sizin çocuklarınız için buradaydı!’ diye haykırıyordum.

 o gece köpekler

Yardım gelmeyince tekrar eşimin yanına döndüm. Başını dizime koydum. 

Eşim can veriyordu; dudaklarını suyla ıslattım. Kelime-i şehadet getirttim. Başının altına bir minder koydum; üstünü örttüm. En sonunda köy muhtarının kardeşi geldi, ‘Ölmüş kızım! Gel gidelim bize!’ dedi. Önce gitmedim, eşimin başında kalmak istedim. Sonra adamlar geri dönüp kızıma ve bana kötülük yapmak isterse diye düşünüp muhtarın kardeşinin evine sığındım. Şimdi düşünüyorum da evimizin köye uzak olmasından başka bir de aramızda dere vardı. Dört buçuk aylık hamile olduğum halde, kim bilir kaç defa göğsüme kadar sulara gömülüp köylülerden yardım istedim. Ben ki köyün vahşi köpeklerinden korkuyordum, o gece köpekler benim feryadımdan korkup kaçışıyorlardı. Çok çırpındım ama eşimi kurtaramadım.” (Şehit Mektupları kitabından alınmıştır.)

10/19/2018

Trump "Cemal Kaşıkcı'nın akibeti belli gibi sonuçları çok ağır olacak" dedi

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda esrarengiz bir şekilde kaybolduktan sonra akibeti belli olmayan muhalif yazar Cemal Kaşıkcı hakkında çok sert bir açıklama yaptı "sonuçları çok ağır olacak" dedi



ABD Başkanı Donald Trump, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın "kesinlikle hayatını kaybetmiş gibi" dedi. Trump, "Bunun sonuçları ağır olacak" dedi.

Beyaz Saray'da New York Times'a konuşan Trump, yaşananlarla ilgili olarak "Bu çok üzücü" yorumunu yaptı.

3 ayrı soruşturmanın sonuçlarını beklediğini belirten Trump, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok güçlü bir açıklama yapacağız diye düşünüyorum."

Cemal Kaşıkçı'dan, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdiği 2 Ekim'den bu yana haber alınamıyor.


Türk yetkililer, Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ihtimali üzerinde duruyor. Suudi yetkililer ise bu iddiaları yalanlıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, olayla ilgili daha önce yaptığı açıklamalarda, Suudi Arabistan'ı kollamaya çalıştığı ve yaşananları örtbas etmeye çalıştığına yönelik suçlamaları reddetmişti.

Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın yaşananlar hakkında hiçbir bilgileri olmadığını umduğunu belirtmişti.

'Suudi Arabistan'ın yaptıklarını örtbas etmiyorum'


ABD Başkanı ayrıca Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girmesinden sonra yaşananlara dair ses veya görüntü kaydı varsa, bunu Türkiye'den talep ettiklerini de açıklamıştı.

Amerikan Washington Post gazetesi Perşembe günü Kaşıkçı'nın son köşe yazısını yayımlamıştı.

Türk yetkililerin Başkonsoloslukta "sorgulandığını, işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü" iddia ettikleri, Suudi Arabistan'ın ise "Hakkındaki bu iddialar yalan" dediği Cemal Kaşıkçı, "Arap dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu şey ifade özgürlüğü" başlıklı yazıda, Arap ülkelerinin hükümetlerine medyayı susturmak için tam yetki verildiğini iddia etmişti. KAYNAK: BBC TÜRKÇE

10/17/2018

Fare Şarabı Bile Var - Dünyanın İğrenç Yiyecekleri Müzesi

Fare şarabından Boğa Penisine ve kurtçuklarla dolu kaplı bir peynir işte Dünyanın İğrenç Yiyecekleri Müzesi


Dünyanın farklı kesimlerinde bir yiyeceği "iğrenç" hale getiren ya da getirmeyen kültürel farklılıklar yeni bir serginin konusu oldu.

Dünyanın İğrenç Yiyecekleri Müzesi, 31 Ekim'de İsveç'in Malmö kentinde kapılarını ziyaretçilere açacak.


Serginin küratörlerinden psikiyatrist Samuel West, "Yiyecek, kültürel kimliğimizin bir parçası ve algılarımız yetiştiğimiz yerden yoğun bir şekilde etkileniyor. Evrimle birlikte gelen iğrenme fonksiyonu güvenli olmayan gıdalardan uzak durmamızı sağlıyor" diyor.

Samuel West ayrıca 16 Ekim Dünya Gıda Günü'ne atfen, "Seçimlerimizin çevre üzerinde büyük etkisinin olduğu günümüzde, insanları bu kavramlar üzerine düşündürmek önemli" diye de ekliyor.

West ve sergiyi birlikte yaptıkları arkadaşı Anders Ahren, en "iğrenç" yiyecekleri bulabilmek için dünyayı dolaştılar.

300 yemeklik orijinal listeden 80'ini sergiye aldılar.

Anders Ahrensergiyi ziyaret edenlerin "sürpriz deneyimler" de yaşayacaklarını söylüyor:

"İnsanlar sürekli değişecek belirli yiyecekleri tadabilecekler ve koklayabilecekler."


Peki, bu ilginç menüden tadacak kadar cesur musunuz? İşte sergideki yiyeceklerden bazıları ve kökenleri.


Peynir ortadan ikiye bölünüyor ve kurtlar yumurtalarını bıraksınlar diye dışarıda bırakılıyor.

Kurtların salgıladıkları enzimler yağları parçalıyor.

Peyniri yiyenlerin, larvaların zıplama ihtimaline karşı gözlerine dikkat etmeleri gerekiyor ve canlı kurtçuk yemek de riskli. Çünkü yeni ev sahiplerinde de hayatta kalabiliyorlar ve bağırsak duvarlarını delebiliyorlar.

"Cazu marzu-Çürük peynir" adı verilen peynirin satışı Avrupa Birliği'nde sağlık nedenleriyle yasaklandı.

Boğa penisinin, sağlığa yararlı ve afrodizyak etkisi olduğu iddia ediliyor.


Uzmanlara göre kadınlar daha beyaz etleri yemeli, daha koyu renkli penis eti ise erkekler tarafından tüketilmeli.


Uganda ve diğer Afrika ülkelerinde bir paket patates cipsi yerine barlarda sık sık kızarmış çekirge yeniyor.

Özellikle bira ve cin ile birlikte iyi gittiği söyleniyor.


"Nsense" adı verilen çekirge kızartmasını kadınların yemesi uzun süre yasaktı çünkü onların çekirge kafalı çocuklar dünyaya getirecekleri düşünülüyordu.


Tarihçilere göre ağaç karıncaları yüz yıllardır Meksika'da atıştırmalık olarak yeniyor.

"Escamole" adı verilen karıncalar genelde baharatlarla kızartılıyor ve tortilla ya da taco ekmeği içinde guacomole sosuyla servis ediliyor.

Ucuz olmayan bu yiyeceğe "çölün havyarı" da deniyor.


Bu yiyecek de "ek güç" isteyenlere tavsiye ediliyor. Vietnam'da kobra kalbinin afrodizyak etkileri olduğuna inanılıyor.

Avlanan yılan kaynatılıyor ve etinden başka atıştırmalık yiyecekler de elde ediliyor.


Kalp, kobra kanıyla beraber bir bardakta servis ediliyor.


Geleneksel bir İngiliz kahvaltısında; pıhtılaşmış domuz kanından yapılmış sosis de var.

Bu sosiste domuz kanının yağı ve yulaf ezmesi önce kaynatılıyor sonra kızartılıyor.

Domuz kanının iyi bir demir, çinko ve protein kaynağı olduğu söyleniyor.



Gelelim içeceklere...

Peru'nun popüler içeceği kurbağa suyunda, derisi yüzülmüş bir kurbağa - genelde de soyu tükenmekte olan "Titicaca" su kurbağası- yumurta, bal ve baharatlarla mikserden geçiriliyor"

Daha sonra karışım süzülüyor ve kurbağa suyu, sağlıklı bir enerji içeceği ve afrodizyak olarak satılıyor.

Hatta bir adı da "Peri Viagrası".


Bu içeceği hazırlamak bir yıl alıyor. Pirinç şarabına sadece birkaç günlük tüysüz ölü yavru fareler konuyor.

Çin'de keyif için içilmiyor fare şarabı.

Astım ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı iyi geldiği söyleniyor. KAYNAK:BBC TÜRKÇE

10/15/2018

Roma İmparatorluğu döneminden kalma çocuk vampir mezarı

Roma İmparatorluğu döneminde 5. yüzyıldan kalma bir sıradışı mezar bulundu İtalya'da yapılan arkeolojik çalışmalarda yapılan bir mezar kazısında görenleri hayrete düşüren bir mezar açıldığında ağzına taş konularak gömülen bir vampir çoçuğun mezarına rastlandı


İtalya'nın Umbria bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda "vampir çocuk" olarak anılan, ağzında taşla gömülmüş bir çocuk iskeleti bulundu.

Lugnano kasabasında Roma İmparatorluğu devrinden kalma bir çocuk mezarında sıra dışı bir mezarla karşılaşıldı. Stanford Üniversitesi'nden arkeologların liderliğinde yapılan kazılarda, 10 yaşlarında bir çocuğun ağzına taş yerleştirilmiş halde gömüldüğü belirlendi.

İtalyan basınına göre, çocuğun ağzına taş yerleştirilmiş olması bir "vampir gömme ritüeline" işaret ediyor.

Arkeologlar, çocuğun büyük olasılıkla sıtma hastalığına yakalandığını ve ölümünün ardından "vampir" gibi yeniden dirilip canlılara bu hastalığı bulaştırmasını önlemek için ağzına taş yerleştirildiğini tahmin ediyor. Cinsiyeti henüz bilinmeyen çocuk İtalyan basınında "Lugnano vampiri" olarak anılıyor.

Kazı direktörü David Pickel, daha önce de 3 yaşlarında bir çocuğun elleri ve ayaklarına taş başlanmış halde gömüldüğünü tespit ettiklerini söyledi.


2009'da da Venedik'te ağzına tuğla yerleştirilmiş halde gömülen bir kadının iskeleti bulunmuş, bu kadın da "Venedik Vampiri" olarak anılmaya başlamıştı.

İtalyan basını, bu gibi pagan ritüellerinin öldükten sonra tekrar dirilip insanlara zarar vermesinden korkulan kişilere uygulandığını, bu şekilde mezarlarından çıkamayacaklarının düşünüldüğünü yazdı.

La Repubblica gazetesine konuşan ABD'li arkeolog Jordan Wilson da "Ölülere yapılan bu işlemler farklı kültürlerde görülebiliyor. Özellikle de Roma İmparatorluğu'nda, gömülen kişinin mezardan çıkıp yaşayanlara hastalık yaymasından korkulduğunu gösteriyor" dedi. KAYNAK: BBC TÜRKÇE

10/13/2018

Kansere yakalanan köpeğinin son arzularını nasıl yerine getirdi

Babasını kanserden kaybettiği sırada tanıştığı köpeği için bir yapılacaklar listesi hazırladı köpeklerine kanser teşhisi konduğunda ona bir söz verdiler: Son haftalarını mutlu ve macera dolu anılarla donatacaklardı.


6 yaşındaki köpek şu ana dek sıcak hava balonuyla yolculuğa çıktı, okyanusta yüzdü, ev yapımı köpek mamasıyla ziyafet çekti ve yeni bir dost edindi.

Ancak liste uzun, daha Finn'in tadını çıkaracağı çok şey var.

Kanserden kaybettiği babasının yasını tutarken köpeği ile tanıştı


Burlington'da yaşayan hemşire Cynthia, Finn ile 2012'de internette hayvanlarla ilgili bir forumda dolaşırken karşılaşmış.

Finn'i henüz 6 haftalıkken sahiplendiğinde ise, yine kanserden hayatını kaybeden babasının yasını tutuyormuş.


Ancak T-hücre lenfoması hastalığının kemoterapiye yanıt vermemesi sonrası, çifte Finn'in yalnızca sekiz haftası kaldığı söylenmiş.

Cynthia, "O benim acılı dönemi atlatmama yardım etti, şimdi de ben ona yardım edeceğim" diyor.

29 yaşındaki kadın, eşi Robert'la beraber yıkıcı bir deneyimi, güçlendirici bir deneyime çevirdiklerini söylüyor. Bunda sosyal medya üzerinden dünyanın dört bir yanında kanser hastası hayvanları olan insanlarla kurdukları bağın etkisi büyük.
Liste fikri ise, sosyal medya üzerinden kanser hastası evcil hayvanları olan ailelere destek veren Live Like Roo isimli kuruluştan gelmiş.

Balon gezisi İtfaiye turu, özel şarkı, yeni dostlar


Çiftin Instagram hesabından paylaştığı aktiviteler arasında, Finn'in çok sevdiği doğa yürüyüşleri de var, itfaiye turu gibi farklı zevkler de.

Cynthia Finn için şarkı yazmakla kalmayıp, onun anısına bir de çocuk kitabı yazmayı planlıyor.


İkili, #KöpekKanseriSavaşçısı etiketiyle yapılan paylaşımlar sayesinde, yalnız hissetmemiş.

Cynthia, Finn'in son haftalarını kayda geçirdikleri sosyal medya hesaplarının da köpeklerde görülen kanser vakaları konusunda bir farkındalık yaratacağı ümidinde:

"Öldüğünü biliyoruz ama onu mutlu etmeye çalışıyoruz.

"Geçmişe bakıyorum da- son günlerini elimizden gelen en iyi şekilde değerlendirmesini sağladığımızı görüyorum."  KAYNAK: BBC TÜRKÇE

9/18/2018

Cep telefonunuz size nasıl para kazandırır

Evet cep telefonunuz size para kazandırabilir ikna etme kabiliyetiniz ve geniş bir çevreniz varsa ummadığınız kadar para kazanabilirsiniz

nasıl para kazandırır
Cepmax ile kazanç
Son günlerde mutlaka bir şekilde gözünüze çarpmıştır Cepmax uygulaması aşağıda videosunda ayrıntılarını izleyecğiniz şekilde ekibinizi kurarak size tayin edilen sponsor numarası ile güzel paralar kazanabilirsiniz size günlük 24 adet görev veriliyor ve her görev içinde üç adet reklam çıkıyor izlediğiniz üçüncü reklam sonunda size görevi başarıyla tamamladınız mesajı geliyor ve her görev sonunda seksen saniyelik bir sayaç çalışıyor görevleri tamamlamak için 24 saat gibi uzun bir süreniz var illa hepsini bir anda tamamlamak zorunda değilsiniz bizim sponsor kodumuz ile üye olmak isterseniz sponsor kodumuz ve sorularınızın yanıtı
Cepmax Üyelik Sponsor No : 23673985164
CEPMAX NEDİR, CEPMAX UYGULAMASI NEDİR?

Cepmax 15 Ağustos 2018 tarihinde Android ve İOS uygulaması olarak işe başlamıştır. Cepmax hiçbir yatırım şartı olmadan size ciddi kazançlar sağlayacak bir reklam platformudur. Cepmax şirketi telefon uygulaması sayesinde size gelen reklamları izleyerek aylık bir kişi 108 TL ve üzeri kazanç sağlamaktadır. Cepmax hali hazırda Google reklamlarından diğer reklamlara kadar anlaşmaları sayesinde cepmax uygulamasını kullanan kişilere bu reklamları sunar, kişi telefon (android ve ios) uygulamasına girip gönderilen reklamları izleyerek kazanç sağlar. Hayallerinize tutkunuz varsa, nakit sıkıntınız varsa, zaman sıkıntınız varsa, ek gelir problemin varsa Cepmax tam da size göre. Sorunlarınızın çözümü cepmax platformda!

CEPMAX REFERANS/SPONSOR NO NEDİR?


Cepmax uygulmasını hem android hem de ios olarak iki farklı platformdan indirin ve yükleyin.

Cepmax Üyelik Sponsor No : 23673985164

Cepmax Uygulama Linki (Google Play) : https://play.google.com/store/apps/details?id=com.cepmax.app

Cepmax Facebook Destek Sayfası : https://bit.ly/2NMsWcz

Cepmax Blog : http://bit.ly/2LRQATg

Uygulamayı telefonunuzda açın ve üyelik bilgilerinizi doğru bir şekilde ekleyin.

Bilgilerinizi ekledikten sonra sizden referans/sponsor numarası isteyecektir (REFERANS/SPONSOR NO: 23673985164) sponsor kodumuzu ekleyin ve devam edin.
nasıl para kazandırır
Cepmax ekip oluşturma
Son olarak telefonunuza mesaj olarak bir doğrulama kodu gelecektir. Bu doğrulama kodunu da ekledikten sonra üyelik işleminiz başarılı bir şekilde yapılmış olacak. (Sistemin yoğun olmasından dolayı "internet bağlantısını konrol edin ve sistem hatası" gibi uyarılar alabilirsiniz, ancak yoğunluk azaldığında giriş yapabilirsiniz)

CEPMAX NEDEN TC KİMLİK NUMARASI İSTİYOR?


Herkesin çok merak ettiği soru "Cepmax Güvenilir Mi?" bu soru aslında göreceli kavramlar içeriyor neye göre güvenilir yada neye göre güvenilmez. İnternette bu gün binlerce hatta milyonlarca kişi 1001 farklı yol ile küçük büyük yada ciddi gelirlere elde edebiliyor. Durum bu şekilde iken Cepmax dolandırıcılığı hakkında insanların endişeleri illaki olacaktır. Burada herhangi bir kaybı olmadan bir kişinin para kazanmasının önü açılabiliyor.

Aslında bakılması gereken Cepmax Şikayet başlığı altında insanların neler söylediği bu programın doğru mu yoksa yanlış mı çalıştığı hakkında insanların söyledikleri olabilir.

Cepmax uygulamasına üye olmak isteyenlerden istenen TC kimlik numarası yasal prosedür olup, üyelerin gerçek kişi olduğunu doğrulamak için istenmektedir. Cepmax şirketi üye olan kişilerin kazançları ve şirket kazancı üzerinden vergi ödemektedir. Bu nedenle Cepmax uygulaması üzerinden kazanç sağlayan (16 ve üzeri yaş) herkes TC kimlik numarasını vermesi gerekmektedir. Diğer bir neden de kişilerin kendi adına tek bir hesap açmasını ve sahte hesap açılmasını engellemek için TC kimlik numarası istenmektedir.
nasıl para kazandırır
Cepmax reklam izleme
TC kimlik numarası istenmesinin sadece güvenlik açısından düşünülmemeli. Cepmax uygulaması üzerinden kazanç sağlayan kişilerin IBAN numarasına ödeme yapmakta olan şirket üyelerin doğru kişi olduğunu da tespit etmek için bu uygulamayı kullanmaktadır. Cepmax şirketi aynı Futurenet gibi bir NetWork yapıya sahip ve tüm işlemleri yasal olarak devam etmektedir.
TC kimlik numarası sizin için de güvenlik oluşturmakta ve tüm sorumluluk Cepmax şirketine aittir.

Etiketler (#Cepmax) : cepmax, cep max, cepmax üyelik, cepmax üye ol, cepmax üye kaydı, cepmax kaydol, cepmax referans no, cepmax referans kodu, cepmax referans numarsı, cepmax sponsor, cepmax referans, cepmax sponsor no, cepmax sponsor kodu, cepmax sponsor numarası, cepmax kazanç, cepmax görevleri, cepmax görev yapma, cepmax nedir, cepmax görevleri nasıl yapılır, cepmax davet nasıl edilir, cepmax kazançları, cepmax para çekme, cepmax uygulaması, cepmax hilesi nedir, cepmax ios, cepmax android, cepmax bot, cepmaxnet, cepmax net, cepmax hakkında bilgiler, cepmax derinlik, cepmax ekip oluşturma, cepmax ekip nasıl kurulur, cepmax güvenli mi, cepmax neden tc kimlik numarası istiyor, cepmax google play, cepmax kayıt olma, cepmax internet hatası, cepmax kayıt ol, cepmax iletişim, cepmax para hilesi, cepmax para kazan, cepmax hata veriyor, cepmax iphone, cepmax sponsor kodu nedir, cepmax referans kodu nedir, cepmax uygulaması ios, cepmax uygulaması iphone

7/18/2018

Çiftlik evinde rehin tutulan manken fidyeciyi kendisine aşık ederek nasıl kurtuldu

Chloe Ayling çekimler

ingiliz manken Chloe Ayling

20 yaşındaki ingiliz manken Chloe Ayling çekimler için İtalya'nın Milano kentine gitmişti ancak yaşadığı ilginç olay hayatında bir dönüm noktası oldu bir bavul içine konularak kaçırılan genç manken başına gelenleri bir basın toplantısında böyle anlattı


BBC 2 televizyonuna konuşan Ayling, iki gün boyunca şifonyere zincirli kaldıktan sonra kendisini kaçıran kişiyle aynı yatağı paylaştığını anlattı.

Ayling, "Konuştukça aramızda bir bağ oluştu. Benden hoşlandığını fark ettim ve bunu kendi avantajıma kullanmam gerektiğini biliyordum" dedi.

Benden hoşlandı
Londralı 20 yaşındaki Ayling, geçen yıl Temmuz ayında Lukasz Herba tarafından bir çekim için Milano'ya davet edilmişti.

Ayling Milano'ya varınca ona ketamin enjekte edildi, soyuldu, kelepçe takıldı ve bir çantanın içine sokularak bir aracın bagajında 193 kilometre uzaklıktaki bir çiftlik evine götürüldü.

Ayling eve vardığında Herba 300 bin euro fidyenin bulunmaması durumunda Ayling'i seks kölesi olarak satmakla tehdit etti.

"Söylediği her şeyin doğru olduğuna inandım. Bir saniye bile şüphe etmedim. Bana çok ayrıntılı yanıtlar verdi" diyor.

Herba aynı zamanda Ayling'e onu öpüp öpemeyeceğini ve bir ilişki yaşayıp yaşamayacaklarını sordu.

Ayling "Bunun kaçmak için bir şans olduğunu düşündüm" diye konuştu.

"Gelecekten konuşurken tepkisini gördüm. Çok heyecanlı davranıyor ve sabırsızlanıyordu. Sürekli bundan söz etmek istiyordu. Bunu sürdürmem gerektiğini anladım".

Chloe Ayling fidyenin ödenmeyeceğini anlayınca


Ayling'i serbest bıraktı
Herba Ayling'in menejerinden talep edilen fidyenin ödenmeyeceğini anlayınca Ayling'i serbest bıraktı ve Milano'daki İngiliz konsolosluğuna götürdü.

Konsolosluğun açılmasını beklerken bir kafede çifti gören tanıklar ikisinin şakalaşıp güldüklerini söylüyor.

Ayling "Evet garip görünüyor olabilir. Ama size hisler besleyen birine karşı nasıl soğuk davranırsınız ki? Özellikle de sizi serbest bırakması için buna güvenirken. Bana aşık olması için elimden gelen her şeyi yaptım".

Polonya vatandaşı Herba, Milano'daki davanın ardından Haziran ayında 16 yıl dokuz ay hapis cezası aldı.

Herba ise savunmasında Ayling'le daha önceden tanıştığını ona aşık olduğunu ve modelin kariyerine yardımcı olmak için bir skandal yaratmak istediğini söyledi.

"Nedenini hala anlayamıyorum. Sadece para olamaz. İki yıl önce beni Facebook'ta eklemiş. Bu kadar süredir taciz ettiğine göre bu bir saplantı olmalı" diyor Ayling.

Gazetecileri uzaklaştırırım diye
İngiltere'ye döndükten sonra evinin önünde medyaya konuştuğunda bazı insanlar onu "mutlu görünmekle" ve giydiği giysiler nedeniyle eleştirdi.

Ayling ise eve dönmekten multu olduğunu ve uçaktan şortla ve bir tişörtle indiğini söylüyor.

"Kendim gibi davranıyordum. Gazetecileri uzaklaştırırım diye düşünüyordum ama öyle olmadı" diyor.

12/26/2017

Cumhurbaşkanı Erdoğan Sudan'ın Sevakin adasına neden talip oldu

BBC Türkçe'nin haberine göre Afrika ülkesi Sudan'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinde fethetmiş olduğu Sevakin adasının restore edilmesi için talip oldu.

Sevakin adasına neden
Fahri doktora aldığı Hartum Üniversitesi'ndeki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Port Sudan'dan Sevakin Adası'na geçtiğini belirtip "Orada TİKA'nın yapmış olduğu Hanefi ve Şafii mescitlerinin, camilerini restorasyonu var" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu adayı bize tahsis etseniz de bu adayı tamamıyla şöyle bir restore etsek ve bu adayı tekrar tarihi şanına layık bir hale getirsek, dedim. Çünkü Sevakin Adası'nı bu halde görmek bizleri üzdü. Yer ile yeksan etmişler. Kim? Batı. Batı'nın karakterinde bu var. Oraları yer ile yeksan etmek suriyetiyle… Hamd olsun, şimdi yeniden restore etmek, ayağa kalkmak, kaldırmak bizlere nasip olduğu için ayrı bir memnuniyet içerisindeyim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sevakin Adası'yla ilgili Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir'e 'ayrıca bir ricada bulunduğunu' söyledi ve "Böyle bir tahsis yapar da hemen biz burada işe başlarsak, bu adayı yeniden aynı resimlerdeki gibi ihya ederiz, inşa ederiz ve Sudan artık bununla iftihar eder" diye konuştu.

Sudan'ın kuzeydoğusunda Kızıldeniz kıyısındaki liman şehri, 1517'de Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethi ile Osmanlı topraklarına katılmış, Eritre, Cibuti ve Somali'nin kuzeyini kapsayan Habeş Eyaleti valileri burada ikamet etmişti.

Mısır Hıdivliği'ne 1865'te bırakılan Sevakin, 1882'de Türk denetiminden çıkıp İngiliz idaresine geçti, Sudan'ın İngiliz-Mısır idaresinden 1965 yılında bağımsızlığını kazanmasıyla da Sudan topraklarına dâhil edildi.

11/13/2017

Polonya Almanya'dan savaş tazminatı istedi sırada Rusya'da var mı?

 sırada Rusya
Polonya Almanya'dan savaş tazminatı istedi

Polonya 2. Dünya Savaşı'nda Nazi ordularının neden olduğu kayıplar nedeniyle Almanya'dan maddi tazminat talep edeceğini açıkladı. peki bunun devamında Lech Walesa'nın verdiği mücadele içinde Rusya'dan tazminat talep edecek mi?


Hitler rejiminin savaş sırasında Polonya'ya saldırması, ardından da Sovyetler Birliği'nin müdahale etmesi sonucu, Polonya'nın ulusal bağımsızlığı sona ermişti.

Ülkenin tüm sanayisi yerle bir olurken, Polonya ulusu da savaşlarda ve toplama kamplarında 6 milyon vatandaşını kaybetmişti.

Polonya lideri Kaczynski, kayıpların sorumluluğunu Almanya'nın üstlenmesini isterken, Almanya ise bu iddiaları ve talepleri reddediyor.

Almanya Polonya'nın talebini niye reddediyor


Tazminat konusu daha önce Polonya Parlamentosu'nda ele alınmış, Polonyalı uzmanların yaptıkları hesaplara göre, Almanya'nın Polonya'ya savaş tazminatı olarak 48.5 milyar dolar ödemesi gerektiği açıklanmıştı.

Almanya ise 2. Dünya Savaşı'ndaki maddi tazminatlar konusunun artık gündemde olmadığını ve bu konuların uluslararası antlaşmalarla çoktan düzenlendiğini ileri sürdü.


Yakın geçmiş incelendiğinde tazminatlar meselesi halen tartışmaya açık.


Uluslararası hukuk normları ise, Polonya'nın duruşunun en azından ciddi olarak ele alınması gerektiğini işaret ediyor.

II. Dünya Savaşı'nın son yıllarında Hitler karşıtı müttefikler, savaş sonrası olası yeni düzenlemelerle ilgili hususları 1943 Tahran, 1945 Yalta ve 1945 Postdam zirvelerinde ele almışlardı.

Özellikle de son iki konferansta Nazilere karşı ittifak yapan ülkelerin tazminat almaları gerektiği konusunda mutabakata varılmış, o tarihte ödenmesi gereken toplam tazminatın da 20 milyar dolar olması gerektiği konusunda anlaşılmıştı.

1945 yılının 20 milyar doları, FED 2014 rakamlarına göre yaklaşık 345 milyar dolar ediyor. Müttefiklerin 1945 yılındaki planlarına göre bu miktarın yarısının savaş sonrasında Sovyetler Birliği'ne ve Polonya'ya ödenmesi gerekiyordu.

Ancak savaş sonrası Almanya'nın ikiye bölünmesi ve ortaya çıkan Soğuk Savaş, hesapları altüst etti.

Batılı ülkeler kendi müttefikleri olarak gördükleri Federal Almanya'nın (Batı Almanya) tazminat ödemesinden feragat edince, Sovyetler Birliği de Soğuk Savaş döneminde kendisiyle birlikte olan Demokratik Almanya'nın (Doğu Almanya'nın) tazminat ödemesine gerek olmadığına karar verdi ve bu kararı da yine kendi güdümündeki Polonya'ya zorla kabul ettirdi.
Şimdi ne olacak?

Polonya savaşın üzerinden 70 yıl geçtikten sonra tazminat konusunu yeninden gündeme getirirken iki hususu vurguluyor.

Bunlardan ilki, o yıllarda Polonya'nın ulusal egemenliğe sahip olmadığı, dolayısıyla tazminattan feragat kararının Polonya'nın gönüllü tavrı olmadığı.

İkinci husus ise Polonya'nın o yıllarda tazminat konusunda "anlaştığı" ülke gibi görünen Demokratik Almanya'nın bugün artık bir devlet olarak mevcudiyetini yitirmesi ve de hukuken mirasçı olarak da Almanya'nın muhatap alınması zorunluluğu.

Almanya tazminat taleplerini doğal olarak duymak bile istemiyor.


Polonya ise tazminat konusunun peşini bırakmayacağını vurguluyor.

İktidardaki Hak ve Adalet Partisi lideri Jaroslaw Kaczynski'ye göre bu sadece bir maddi mesele değil, aynı zamanda Polonya ulusu için bir onur meselesi. KAYNAK: BBC Türkçe

Dipnot: Almanya Amerika gibi ülkeler veya emperyalistler kendilerine gelince öyle güzel kıvırıyorlar ki ama söz konusu Türkiye olunca aba altından sopa göstermeyi çok iyi biliyorlar her Nisan ayında yaygara koparmaya başlarlar.

11/11/2017

Sağlık bakanının çocuk feryadı "Tavşanlar gibi sevişin"

Tavşanlar gibi sevişin
Anne-baba olmak istiyorsanız

Polonya'da ölüm oranı doğum oranını geçince Polonya sağlık bakanı çağrı yaptı Polonya Sağlık Bakanlığı'nın düşen nüfus oranlarını arttırmak için hazırlattığı eğitim videosunda çiftlere "Tavşanlar gibi sevişin" mesajı verildi.


Sağlık bakanlığının Youtube'a koyduğu 30 saniyelik eğitim videosunda, üreme dinamiklerinden kaçınılıyor. Başta, mutlu bir şekilde marul ve havuç yiyen 10'dan fazla tavşan görülüyor.

Dünya Bankası'na göre ülkedeki doğum oranının kadın başına üç çocuk olduğu ülkede bu oran 2015 itibariyle 1,32'ye düştü ve geçen yıl ilk kez ölenlerin sayısı, doğanları aştı.

Polonya Ulusal Sağlık Programı'nın tavsiyesi ise, tıpkı tavşanlar gibi rahatlamak, sağlıklı yemek, egzersiz ve daha sonra tavşanlar gibi üremek.

Videoda anlatıcı da "Anne-baba olmak istiyorsanız, tavşan örneğini izleyin" diyor.

Videoda piknik yapan, birbirine aşık bir çift sadece üç sariye görülüyor. Daha sonra kadın erkeğin elini okşuyor ve piknik sepetlerinde de bir tavşan olduğu görülüyor.

Haberde görüşlerine yer verilen Polonya Dil Konseyi'nden Jerzy Bralcyk ise "Bu ölümcül bir fikir. Çünkü Leh dilinde tavşanlar ve ürüme arasında çok olumsuz bir bağlam var" diyor.

Sağlık Bakanlığı ise "kimseyi rahatsız etmeyecek ve basit gözükmeyecek bir şekilde" konuyla ilgili farkındalığı arttırmak istediklerini söyledi. KAYNAK:BBC Türkçe

11/06/2017

Cennet kağıtları-Paradise Papers zenginler ve politikacıların vergi cennetlerindeki sırları

vergi cennetlerindeki sırları
Cennet kağıtları-Paradise Papers

Cennet belgeleri olarak da adlandırılan Paradise Papers dünyanın en güçlü ve zenginlerinin vergi cennetlerindeki yatırımlarına ilişkin sırları açığa çıkardı.


Kamuoyuna sızan belgelerde, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in bazı offshore yatırımlarına ilişkin ayrıntılar var.

Başbakan Binali Yıldırım'ın oğullarının Malta'daki gemicilik şirketlerine ilişkin ayrıntılar da, sızan belgelerde yer alıyor.

Belgeler, ABD Başkanı Donald Trump'ın kabinesinden Ticaret Bakanı Wilbur Ross'un ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımları uygulamakla yükümlü olan bir şirkette de hissesi olduğunu gösteriyor.

Paradise Papers (Cennet Belgeleri) 13.4 milyon belgeden oluşuyor. Belgelerin çoğunun kaynağı, offshore yatırım alanındaki önde gelen bir firma.

Geçen yılki Panama Belgeleri'nde olduğu gibi bu belgeler de Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung tarafından elde edildi ve Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ile paylaşıldı. BBC'nin Panorama Programı da, belgeleri araştıran 100 medya grubu arasında.

İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in bağlantısı ne?


Kraliyet ailesinin varlıklarını yöneten Lancaster Dükalığı'nın, Kraliçe'nin fonlarından 13 milyon doları Cayman Adaları ve Bermuda'da offshore yatırım olarak kullandığı ortaya çıktı.

Kraliçe'nin işlemlerinde herhangi bir yasadışılık iddiası getirilmiyor. Kraliçe'nin vergi kaçırdığına ilişkin bir suçlama da yok. Ancak kraliyet ailesinin offshore yatırım yapmış olması, ülkede tartışma başlattı.

Kraliçe'nin İngiliz rent-to-buy (önce kirala, sonra satın al) şirketi Brighthouse'da da küçük yatırımları olduğu görüldü. Brighthouse daha önce 17.5 milyon sterlin borçla batmış, yoksulları sömürmek ve 6 bin kadar insanı işlerinden etmekle suçlanmıştı.

Lancastar Dükalığı yetkilileri, fonlarla ilgili kararların kendilerini bağlamadığını, Kraliçe'nin ise kendi adına yapılan yatırımlarla ilgili bilgi sahibi olmadığını söyledi.

Oysa şirket daha önce yaptığı açıklamada "Kraliçe'nin itibarını zedeleyecek tüm eylemlerden" kaçınacağı sözünü vermişti.

Başbakan Binali Yıldırım'ın oğullarının Malta'daki şirketleri belgelerde


Belgelerden, Başbakan Binali Yıldırım'ın oğulları Erkam ve Bülent Yıldırım'ın Malta'da Hawke Bay Marine Co. Ltd ile Black Eagle Marine Co. Ltd adlı şirketleri olduğu anlaşılıyor.

Hawke Bay Marine Nisan 2004'te, Black Eagle ise Ocak 2007'de, deniz taşımacılığı alanında faaliyet göstermek üzere kurulmuş.

Ekim 2017'den bu yana iki şirketin aktif olduğu da belgelerdeki ayrıntılar arasında.

Şirketlerin kurulduğu tarihlerde Binali Yıldırım, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin ulaştırma bakanıydı.

Belgelere göre, Erkam Yıldırım en büyük hissedar ve her iki şirketin de direktörü.

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), Erkam ve Bülent Yıldırım'ın Türkiye'deki yayın ortağı Cumhuriyet gazetesi ile birlikte yaptıkları yanıt talebine karşılık vermediğini söyledi. KAYNAK: BBC Türkçe

11/01/2017

Kocasının sülalesini zehirli ayran ile bitiren gelin

zehirli ayran ile

Pakistan'da görücü usülüyle evlenen gelin ilk önce sadece kocasından kurtulmak istedi ama başaramayınca daha sonra kocasının ailesinden 15 kişinin ölümüne bir o kadarının da hastanelik olmasına yol açtı

Pakistan'ın Muzaffergah bölgesinde görücü usulüyle evlendirilen bir kadın, zehirli ayranla kocası dahil en az 15 kişiyi öldürdüğü şüphesiyle tutuklandı. 14 kişi de hastaneye kaldırıldı. Polis yetkilileri, ölü sayısının artmasından endişe edildiğini açıkladı.

Pakistan Polisine göre Asiya Bibi adlı kadın geçen hafta sütüne zehir katarak kocasını öldürmeye çalıştı. Ancak kocası bu sütü içmedi.

Asiya Bibi bunun üzerine bu sütten yoğurt yaptı ve kocasının ailesine ayran ikram etti.

Eylül ayında evlendirildiği belirtilen Asiya Bibi'nin yaşı açıklanmadı.

Pakistan'da özellikle kırsal bölgelerde görücü usulü evlilik çok yaygın.

Muzaffergah Emniyet Müdürü Uveys Ahmad, Asiya Bibi hakkında cinayet suçlamasıyla dava açıldığını doğruladı.

Bibi'yle birlikte, sevgilisi olduğu belirtilen bir adamla teyzesi de tutuklandı.

9/06/2017

İstanbul'daki Koç Üniversitesi Türkiye'den ilk 300'e giren tek üniversite oldu

İstanbul'daki Koç Üniversitesi Türkiye'den ilk 300'e giren tek üniversite oldu Sabancı ve Bilkent üniversiteleri ilk 400'de yer alırken, Atılım ve Boğaziçi üniversiteleri de ilk 500'de yer aldı.

Türkiye'den ilk 300'e giren tek üniversite oldu

İngiltere'de yüksek öğrenimle ilgili yayınlanan "Times Higher Education (THE)" dergisinin, "Dünyanın En İyi Üniversiteleri" listesinde Türkiye'den beş üniversite ilk 500'de yer aldı.

980 üniversitenin yer aldığı listenin zirvesinde İngiltere'deki Oxford Üniversitesi bulunuyor.

Türkiye'den ilk 300'e giren tek üniversite ise İstanbul'daki Koç Üniversitesi oldu.

Times Higher Education dergisi bu sıralamayı yaparken öğretim kurumlarının bilimsel araştırmalarını, uluslararası çalışma ve konumlarını, gelirlerindeki artışları ve istede geçen yıl bulunduğu sıralamayı göz önüne alıyor.

Sabancı ve Bilkent üniversiteleri ilk 400'de yer alırken, Atılım ve Boğaziçi üniversiteleri de ilk 500'de yer aldı.

Times Higher Education Sıralamasındaki En İyi 20 Üniversite

1 - Oxford University (İngiltere)
2 - Cambridge University (İngiltere)
3 - California Institute of Technology (ABD)
3 - Stanford University (ABD)
5 -Massachusetts Institute of Technology (ABD)
6 - Harvard University (ABD)
7 - Princeton University (ABD)
8 -Imperial College London (ABD)
9 -University of Chicago (ABD)
10 -ETH Zurich - Swiss Federal Institute of Technology (İsviçre)
11 - University of Pennsylvania (ABD)
12 - Yale University (ABD)
13 - Johns Hopkins University (ABD)
14 - Columbia University (ABD)
15 - University of California, Los Angeles (ABD)
16 - University College London (İngiltere)
17 - Duke University (ABD)
18 - University of California, Berkeley (ABD)
19 - Cornell University (ABD)
20 - Northwestern University (ABD)
Kaynak: BBC Türkçe

7/08/2017

Türkiye'nin diplomasız dahisi Gaziantepli Mennan ustanın ilginç hayat hikayesi

 Herhangi bir makineyi sadece 10 dakika inceledikten sonra aynısını yapabilen Uluslararası makine fuarlarına girmesi yasaklanan 9 Haziran 2015'de hayata veda eden Mennan ustanın ilginç hayat hikayesinden

Gaziantepli Mennan usta vefat etti
Türkiye'nin diplomasız dahisi Gaziantepli Mennan usta


Gaziantep’e bir Fransız gelir.
Tekstilcilere akıl verir:
“Makineleriniz yetersiz… Yenileyin, dünya pazarı sizin olsun”
En iyi makinelerin Fransa’da olduğunu söyler…
Kendi mallarını pazarlar.
***
Dinleyenler arasında bir usta vardır.
Kendine özgü lehçesiyle…
“Bu adam ne diy?” der.
Kafaya takar, makinenin resmine bakar.
Demiri eritir, çeliği büker, vidasını, motorunu koyar.
Fransızların 3 milyon Euro’ya satacağı makineyi…
50 bin liraya üretir.
***
Yerli piyasaya sunduğu yetmez.
Brezilya’ya kadar çeşitli ülkelere yaptığı makineleri gönderir.
Bu usta, Mennan Aksoy’dur.
Diplomasız dahi!
***

Mennan usta Yoksulluktan okuyamamıştır.

teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır.
Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır.

 İlkokulu 9 yılda bitirmiş, bir daha eğitim görmemiştir.
Allah vergisi öyle bir akıl ve beceriye sahiptir ki…
Makineyi bir görsün, ertesi gün atölyesinde yapımı başlanmıştır.
***
Bu nedenle…
Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır.
Mühendislerin, aylarca çalışarak tasarladığı makineleri, tek başına yapmaktadır.
El emeği ve tümü yerli malzemeyle.
İster ki…
Yerli sermaye gelişsin.
Boşa döviz ödeyerek, kazıklanmayalım.
***

 Mennan Usta, “ Çeliğe hükmetmeyen, hiçbir şeye sahip çıkamaz” derdi.
Öyle bir teknoloji üretti ki…
Yoğunluğu düşük triko yarattı.
Yazın serin, kışın sıcak tutan bir ürün.
Dünya peşinde koştu. Kapıştı.
***

Mennan ustaya TÜBİTAK ödüller verdi.

ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerde hocalığı düşünüldü.
Diploması yoktu!
Tasarımını cebinde taşıdığı tebeşirle, yere çizerek anlatırdı.
Aklına yetişmek mümkün değildi.
***
Gaziantep’te kanalizasyon atıkları büyük dertti.
Çamuru, kokusu şehri bezdirmişti.
Belediye yönetimi, dünyayı dolaşır, çareler arar.
Mennan Usta, “ Memleketteki ustalar öldü mü?” diye çıkışır.
Okumuş gençleri de alır, yanına…
“ Şöyle yapın, bu parçayı, şuraya takın” talimatıyla, kafasına göre sistemi kurar.

 Kanalizasyon çamuru alınır…
Kurutulurken, enerji üretilir.
Çıkan küller de asfalta, çimentoya katkı maddesi konulur.
Bugün…
Antep’te her gün çıkan 160 ton çamurun bertaraf edilmesi Mennan Usta’nın eseridir.
***
Mennan Usta, geçen hafta toprağa verildi.
Vasiyeti;
Gençler bilim ışığında yetiştirilsin.
İmkânlar verilsin, önleri kesilmesin.
TÜSİAD, onu şu sözleriyle tanıttı:
“Devlet at önüne et…
İt önüne ot atiy…
Burunsuza hızma…
Kulaksıza küpe veriy”

Yani devlette karmaşa bitsin, ne yapıldığı bilinsin.
***
Rahmetli Usta her şeyi çözerdi de…
Devletin işleyişine aklı ermeden gitti!

6/15/2017

Katar Amerika için Paraya kıydı ablukayı deldi

Paraya kıydı ablukayı deldi
Katar Amerika için Paraya kıydı ablukayı deldi

Katar 7 körfez ülkesinin kendisine uyguladığı ablukayı kaldırmak için kesenin ağzını açtı Amerika başkanı Donald Trump Suudi Arabistan ile 350 milyar dolarlık silah satışı için anlaştıktan hemen sonra Katar'a abluka uygulanmaya başlanmıştı.

Katar Savunma Bakanlığı, Çarşamba günü yaptığı açıklamayla ABD ile F-15 savaş uçağı alımı konusunda anlaştıklarını duyurdu.
Reuters'a göre anlaşma, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkeyi terörizmi desteklemekle eleştirmesine rağmen gerçekleşti.
Anlaşma Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Jim Mattis ve Katarlı yetkililer tarafından imzalandı.
Bloomberg'e göre Katar bu anlaşma ile 12 milyar dolar karşılığında 72 adet F-15 tipi savaş uçağı alacak.
Amerika Birleşik Devletleri Kasım ayında Katar'a 72 savaş uçağına kadar satış izni vermişti.
Amerika Birleşik Devletleri başkanı Donald Trump ise geçen hafta Cuma günü Katar'ı terörizmin "üst düzey sponsoru" olarak nitelemişti.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'ın da aralarında bulunduğu ülkeler Katar'la ekonomik ve diplomatik ilişkilerini kesmişti. KAYNAK:BBC Türkçe