Dünya

Dünya
ilginç video etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilginç video etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/25/2015

Dünya bu her anı kaydedilen Genç Kadından Şeytan çıkarma ayinini konuşuyor

Şeytan çıkarma ayini düzenlendi ve o ayin an be an kayıt altına alındı.

Dünya bu her anı kaydedilen Kadından Şeytan çıkarma ayinini konuşuyor Arjantin'de bir rahip tarafından gerçekleştirilen Şeytan çıkarma ayininin her anı görüntülendi işte bu tüyler ürperten Şeytan çıkarma ayinininden şok görüntüler.




Arjantin'de 22 yaşındaki Laura isimli kadının şeytan tarafından ele geçirildiği iddiasıyla ailesi tarafından rahip Manuel Acuna'ya teslim edildi. 52 yaşındaki rahip Acuna, genç kızın gerçekten ele geçirildiğine karar verdi.

Şeytan çıkarma ayini düzenlendi ve o ayin an be an kayıt altına alındı.


Görüntüler son derece rahatsız edici. Daily Mail'in haberine göre, genç kız farklı bir dilde konuşuyor, kendini yerden yere atıyor. Bu durum rahip ve rahibeleri zorlasa da, ayin başarılı oluyor ve genç kız rahat bir nefes alıyor. Rahip Acuna ayin sonrası yaptığı konuşmada "Şeytan var ve gerçek" dedi.

10/02/2014

Günümüzde Sırları çözülememiş olan Tapınak Şövalyelerinin Mirascıları

Kürşad Berkkan'ın Tapınak Şövalyelerinin gizemi ve Masonluk ilişkisi hakkındaki yazısı.

Günümüzde Sırları çözülememiş olan Tapınak Şövalyelerinin Mirascıları Kim? Yazar Kürşad Berkkan'ın Tapınak Şövalyelerinin gizemi ve Masonluk ilişkisi hakkındaki yazısı.


Tapınak Şovalyelerinden "Gizli Örgütler ve Tarikatlar" isimli kitabımızda özet olarak bahsetmiştik. Kadim bir tarihi geçmişe sahip olsalarda Tapınak Şovalyelerinin gizemi meşgur Da Vinci Şifresi çılgınlığı ile başlamıştır ki bu süreçten sonra gerek İlluminati, gerek Opus Dei konusu gerekse Tapınak Şovalyeleri konusu deyim yerindeyse Nirvana'ya ulaşmıştır.



Neler söylenmedi ki onlar için?



Kutsal Kase'nin koruyucuları olduklarından tutunda, Süleyman Tapınağını korumaya yemin etmiş adanmışlar, ve Kudüs'ün altında kazı yaparak Tabut'u Sekinne'yi arayan keşişler olduklarına kadar pek çok iddia ortaya atıldı.



Daha sonra gördükleri baskılar sebebiyle yanlarında ki hazineler ile birlikte Amerika kıtasına kaçarak burada yaşamlarına devam ettikleri de söylenenler arasındaydı. Yıl olmuş 2014 ancak bugün halen daha Tapınak Şovalyesi tarikatına mensup olduğunu söyleyen onlarca insan vardır.



Kudüs'ü ziyarete gelen hacıları korumak için kendilerini fade etmekten kaçınmayacak gönüllü fedailerdi.
Tapınak Şovalyesi olduğunu iddia eden bir otomotiv firmasında ceo olan ve mailler ile daha sonra ise telefon ile görüştüğümüz bir beyefendi de Mason'lardan ayrı olduklarını ve Tapınakçıların gerçek mirasını koruduklarını beyan etmişti. Bu görüşmeleri Gizli Örgütler ve Tarikatlar kitabım için yapmıştım ancak bilginin sahihliği konusunda şüphelerim olduğu için kitabımda yer vermemiştim.



Tapınak Şovalyeleri öyle efsanelerde ki gibi zamane Hulk'u falan değillerdi, özel donanımlı Sat komandosu falanda değillerdi, onlar sadece (kendi iddialarına göre) Kudüs'ü ziyarete gelen hacıları korumak için kendilerini fade etmekten kaçınmayacak gönüllü fedailerdi.



Devam eden dönemlerde de üstün vasıflara haiz olamadılar, bazıları çiftçi, bazıları zanaatkar olarak kaldılar ve hatta öyle ki inandıkları davanın gereği olan Yeni Ahid'i okumayı dahi bilmiyorlardı.




Tapınak Şovalyesi olan savaşçıların ihtiyaçlarını karşılamak adına sermaye edinme
Ancak şunuda belirtmekte fayda var ki Tapınak Şovalyelerinin "savaşçı" kısmı ise sadece savaşmak için eğitim alıyor ve bu doğrultuda kendilerini yetiştiriyorlardı.



Diğer kısım ise tıpkı bugün Masonların uyguladıkları gibi finans ayağını oluşturuyordu ve Tapınak Şovalyesi olan savaşçıların ihtiyaçlarını karşılamak adına sermaye edinme ile meşgul oluyorlardı.



Zaten Tapınakçılara kast eden Kral Philip'de savaşçıları değil sermayegah olan tapınakçılara saldırmış evvela onları yerle bir etmiş ve büyük darbeyi böyle vurmuştu.



Öyle ya, bir merayı kurutmak istiyorsanız önce suyunu kesmeniz gerekmekte...




Fakat şunuda biliyoruz ki bir Cuma günü 13 Ekim 1307 yılında Fransa Kralı Philip bir baskın ile tapınakçıların sermayegahlarını ve bazı önde gelen savaşçılarını yok ettiyse de aslında onları bütünü ile temizleyememiştir.



Bugün her ne kadar Tapınak Şovalyelerinin mirasçısı olduğunu ileri sürerek tarikatın devam ettiğini söyleyenler olsa da, Tapınak Şovalyelerinin asıl mirasçıları Masonlardır...



Aynı hiyerarşi günümüzde de devam etmektedir. Zira hatırlamak gerekir ki Papalık Bildirgesi dahli ile Tapınak Şovalyeleri derdest edilmiş olsa dahi, bu bildirge İskoçya'da uygulanmamıştır.



Dumfries Kilisesi önünde İskoçya Kralı Robert kardeşi John Comyn'i katletmesiyle Papalığın şimşeklerini üzerine çekmişti ve zaten araları yeterince bozuktu. Bu durum Tapınakçıların işlerine yaradı ve Kral Robert papalığın karşı çıktığı Tapınakçılara ev sahipliği yaptı.



Tıpkı "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" düsturunda olduğu gibi Tapınakçılar da İskoçya'da tekrar başka bir isimle filizlendi...



Aynı zamanda Kral Robert, İngiltere Kralı II. Edward ile yaptığı bir savaşta kendisine çok sayıda tapınak şövalyesi ordusuna katılarak yardımda bulunmuştu.

İskoçya'nın Masonluğun tarihsel gelişiminde de önemli bir yere sahip olduğunu unutmamak gerek...



1760 yıllarında Alman Mason locası aslında herşeyin farkındaydı ve o dönemlerde bir açıklama yaparak Kudüs altında yapılan kazılarda çok önemli papirüslere ulaştıkları bilgisiydi.



Dahası Tapınak Şovalyeleri bu iddiayı hiç bir zaman ret etmediler üstelik kabullerinin yanı sıra o dönemden sonra inanılmaz bir yükseliş devri yaşadılar.



Günümüzde Tapınakçıların gizemi halen çözülememiştir belki ama şu üçlüyü araştırdığımızda tüm gerçek gözlerimizin önüne serilmektedir.



TÜM SIRLARIYLA MASONLAR kitabımızda da bu konuya dikkat çekmiş ve bu üçlüden bahsetmiştik.



İşte size anahtar niteliğinde ki üçlü;



KABBALA, TAPINAKÇILAR ve MASONLAR...



Bu üçlü arasındaki omurgayı anladığınızda aslında herşeyin düşünülenden çok farklı olduğunu kavrayabiliyoruz... KURSAD BERKKAN

11/23/2012

aşkı için tekneyle okyanus aşan çılgın türk ölüm orucuna başlayacak

Ramazan Noyan Culum'un Kıbrıs'ta bir lokantada garsonluk yapan genç kadınla 2005 yılında tanıştığı bildiriliyor.

Genç kadının kendisiyle başından beri ilgilenmediğini Culum da kabul ediyor.

Ancak kadının bir başkasıyla evlenmek üzere İngiltere'ye dönmesi bile Culum'un aşkını söndürmemiş ve internette ona olan sevgisinden bahsetmeye devam etmiş.

38 yaşındaki Ramazan Culum'un, yüz yüze görüşerek İngiliz kadını ikna etme umuduyla tek başına çıktığı dört bin kilometrelik yolculuk, sekiz ay sürmüş.

İngiltere basını Bodrum'dan yola çıkan Culum'un elinde bir adres olmadığını, hatta aşık olduğu kadının gerçek ismini bildiğinin bile şüpheli olduğunu yazıyor.

Yolculuk Culum'un geçen Cuma akşamı, vizesiz ve pasaportsuz giriş yapmaya çalıştığı İngiltere karasularında tutuklanmasıyla sona ermiş.

Sınır dışı edilmesi beklenen Culum'un aşkını kanıtlamak için ölüm orucuna başlama tehdidinde bulunduğu bildiriliyor. bbc türkçe

5/26/2012

televizyonculardan oğlum bak git sloganının yaratıcısı çöpcüye teklif yağıyor ama o kabul etmiyor

Kocaeli’nin Gölcük İlçe Belediyesi’nin anlaştığı taşeron temizlik firmasında temizlik işçisi olarak çalışan Selçuk Kahraman’ın kendisini elindeki kemerle taciz eden bir çocuk arasındaki "Oğlum bak git" diye başlayan diyalog ve süpürgeli kavganın bir anda sanal alemde fenomen haline gelmesi sonucu bunalıma girdiği belirtildi.

İnternete yüklendikten sonra sanal alemde tıklanma rekorları kıran benzerleri çekildiği gibi, siyasilerin de kullanmaya başladığı, bilgisayar oyunları da yapılan bu olayın gerçek kahramanı temizlik işçisi Selçuk Kahraman kimseyle konuşmaz oldu.

Gölcük’ün Şirinköy Mahallesi’nde temizlik işine devam eden, kendisiyle konuşmak isteyen gazetecileri de yanına yaklaştırmayan Selçuk Kahraman’ı, asgari ücretle çalıştığı firma yetkililerinin de kendisine konuşmamasını tembih ettiği belirtildi.

Ailesi aynı semtte oturan ve ayrıca kekeme olduğu belirtilen Selçuk Kahraman’ı tanıyanlar, konuyla ilgili kendisine soru sorulduğunda konuşmak istemediğini, kendisini taciz eden çocuğa süpürgeyle vurup kafasını da kanattırdığı için "Beni hapse atarlar mı ?" diye sorduğu, korku içinde olduğu da belirtildi. Birçok televizyon kuruluşunun de Selçuk Kahraman’ı cazip tekliflerle ekrana çıkarmak istemesine rağmen bunu kendisi ve ailesinin kabul etmediği ifade edildi. DHA

İşte tıklanma rekorları kıran o video

3/26/2012

kainat güzellik yarışmasında ülkesini temsil edecekti erkek çıktı

Ülkesini Dünya Kainat Güzellik Yarışması’nda temsil etmek için onlarca finalist arasından seçilen Kanada güzeli 

Jenna Talackova erkek olduğu anlaşılınca yarışmadan diskalifiye edildi.
“Kanada Kainat Güzeli Yarışması”nın ulusal direktörü Denis Davila 23 yaşındaki Talackova’nın doğuştan kadın olduğunu sandıklarını söyledi. Davila sözlerine şöyle devam etti: “Kurallar gereği yarışmaya katılan herkesin doğuştan kadın olması gerekiyor.”

19 yaşında cinsiyetini değiştiren Talackova 

sonradan kadın olduğunu açıkladığı gün 

yarışmadan diskalifiye oldu. Talackova bir avukata başvurduğunu ve haklarını arayacağını belirtirken yetkililerin, Talackova’nın resimlerini yarışmanın resmi internet sitesinden çıkardığı açıklandı.

3/12/2012

amerikan ordusu öldürmeyen fakat yanma hissi veren gizli silahını tanıttı

Teknoloji sitelerinde yer alan habere göre, Virginia eyaletindeki Quantico Deniz Piyade Kuvvetleri üssünde yapılan tanıtımda, bir askeri araca monte edilebilen ve öldürücü olmayan Active Denial System (ADS) adlı silah, şiddetli ısı veren yüksek frekanslı elektromanyetik dalga yayıyor.
Uzun yıllardır üzerinde çalışılan ve ilk geliştirilirken "Sessiz Muhafız" adı verilen bu silahın prototipinin 2008'de iptal edildikten iki yıl sonra Afganistan'da kullanıldığı belirtiliyor.


Pentagon'daki üst düzey komutanlar ise öfkeli kalabalıkların ve çatışan grupların dağıtılmasında kullanılacak bu silahın gerçek savaşta, tehlikeli noktalarda geleneksel ateş gücünün alternatifi olup olmayacağı sorusunun henüz yanıtsız olduğunu düşünüyor.


Washington ayrıca, yeni silahın Müslüman dünyasında olumsuz yönde tanıtılmasından ve işkence için kullanılacağı gibi eleştirilere maruz kalmasından endişe ediyor.


"Active Denial System" (ADS) adı verilen, bu ısı dalgası silahı yaklaşık bin metre öteden kalabalıkları hedefleyebiliyor.


Öldürücü olmayan bu silahın kamuoyunda tanıtımı için atak başlatan Amerikan ordusunun ar-ge bölümünden emekli albay Kirk Hymes, "Bunun gibi yeni teknolojilerde, algı her şeydir" diyerek, yeni silahın etkinliğini anlatıyor. Yeni silah, bazen ağır yaralanmalara, hatta ölümlere yol açan plastik merminin alternatifi olarak gösteriliyor.


Uydu televizyon çanağına benzer bir araç anteninin çok güçlü radyo dalgaları yaydığı silah, hedefin deri moleküllerinde şiddetli bir titreşime neden oluyor ve bir yanma hissi yaratıyor.
cumhuriyet portal 

GİZLİ SİLAH NASIL KULLANILIYOR VİDEO

18 ayda planlanan 1 dakikada yıkılan termoelektrik santralının yıkım görüntüleri



İngiltere'de, başkent Londra yakınlarındaki Sandwich bölgesinde bulunan Richborough Termoelektrik Santrali'nin soğutma kuleleri ve bacası kontrollü bir patlamayla yıkıldı.

100 metre yüksekliğindeki soğutma kuleleleri 1962 yılında yapılmıştı.

Binlerce kişinin izlediği yıkım, 18 ayda planlandı ve 1 dakikadan kısa sürdü.

3/09/2012

tamamen sanal pop star hatsune miku'nun konserini izleyebilmek için binlerce kişi kuyruk oluşturdu



Hatsune Miku, Japonya'da bir çoklarının gıptayla baktığı bir pop yıldızı.

Binlerce kişi, konserlerine bilet bulmak için yarışıyor.

Hatsune bir ritm bile kaçırmıyor, şarkı sözünü unuttuğu olmuyor. Çünkü Hatsune, sanal bir pop yıldızı.

3/06/2012

amatör kameralar tarafından görüntülenen amerikadaki hortum felaketinin boyutları



Geçen haftanın sonunda ABD'nin beş eyaletini etkileyen hortumlar sırasında çekilen amatör video görüntüleri felaketin boyutlarını gözler önüne seriyor.

80'i aşkın hortum en az 39 kişinin ölümüne yol açtı.

Rüzgarın hızı zaman zaman saatte 280 km'ye ulaşırken, fırtına çoğu kez golf topu büyüklüğünde doluya yol açtı.

Hortumlardan bir kaç gün önce meydana gelen bir dizi fırtına da 13 kişinin ölümüne neden olmuştu.

Bölgede çok sayıda ev kullanılmaz hale gelirken, binlerce eve elektrik su ve doğalgaz verilemiyor.

3/04/2012

amerikadaki hortum faciasında mucize kurtuluş 16 km uçan bebek canlı kurtuldu

Hortum faciasında bir de mucize yaşandı. ABC News’un haberine göre Indiana’nın New Pekin kentinde adı açıklanmayan sarı saçlı mavi gözlü bir kız bebek evinin 16 kilometre uzağında bir tarlada bulundu. Hastaneye kaldırılan bebeğin durumun kritik olduğu bildirildi.
Dört yaşındaki Daylin Terry Jackson ise bebek kadar şanslı değildi. Indiana’nın Chelsea kentinde yaşayan Amanda Jackson, hortum evlerini silip süpürdüğünde oğlu Daylin ile sığınaktaydı. Amanda oğlunu kollarıyla sarmasına rağmen hortumun şiddetine dayanamadı.

Daylin ve hortum vurduğunda üst katta olan büyükanne ve büyükbabası yaşamını yitirirken Amanda Jackson yaralandı. Önüne çıkan evleri yerle bir eden hortum, ağaçları kökünden söktü, otomobilleri ters çevirdi. Indiana eyaletindeki 1900 kişinin yaşadığı Marysville kasabasının “haritadan silindiği” söyleniyor. Kurtarma çalışmaları devam ediyor, enkaz altında ceset aranıyor.


5 eyalette etkili olan şiddetli fırtınalarda en çok can kaybını Kentucky ve Indiana eyaletleri verdi.

Kentucky'de 19, Indiana'da 14, Ohio'da 3, Alabama ve Georgia'da ise birer kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

2/07/2012

36,5 kilometreden gökyüzü dalışı yaparak ses hızını geçen ilk insan olacak



Avusturyalı bir macerasever, bugüne kadar denenen en yüksek 'gökyüzü dalışı' girişimini bu yıl içinde yapacağını açıkladı.

Felix Baumgartner, atlayışı 36,5 km yükseklikteki bir balondan yapacak.

Bu atlayışında ulaşacağı büyük hızla Baumgartner, herhangi bir araç kullanmadan ses hızını aşan ilk insan olacak.

1/05/2012

denizde tekneleri batan dört kişi buzluk sayesinde hayatta kaldı



Karadan kilometrelerce açıkta iki adam, iki çocuk.

Grubun, tekneleri bir dakikadan kısa süre içinde battığında tek tutunabildiği şey ise bir buzluk.

12/16/2011

270 gram doğan mucize bebek dünyada hayatta kalmayı başaran en küçük üçüncü bebek oldu



Melinda 24 haftalık doğdu. 270 gram olarak dünyaya geldi. Ağustos'tan beri kuvözde tutuluyor ve yeni yılda evine gitmeye hazırlanıyor.

Amerika'da hayatta kalan ikinci, dünya da da üçüncü en küçük bebek. Annesi "Bu büyük bir mucize" derken, doktoru, Melinda'nın 30 yıldan bu yana hastanelerinde doğan en küçük bebek olduğunu söylüyor.

noel baba kılığındaki dalgıç akvaryumda elleriyle köpekbalığı besledi



Avustralya'nın Sydney kentinde Noel Baba kılığındaki bir dalgıç, Oceanworld Manly akvaryumunda yüzlerce kişinin şaşkın bakışları arasında köpekbalıklarını besledi.

12/15/2011

ilk defa yürürken kaydedilen akciğerli afrika balığı'nın video görüntüleri



Bilimadamları Afrikalı akciğerli balığı yürürken görüntüledi.

Çekilen videoda bu balık, iki uzun arka yüzgecini akvaryumun tabanında arka ayak gibi kullanırken görülüyor.

Balığın hareketleri, yaşamın sulardan karaya nasıl geçtiğine ve evrim sürecine ışık tutabilir.

devriye görevi yaparken telefon direğine çıkan polis arabası



Amerika Birleşik Devletleri'nin Miami kentinde devriye nöbetindeki bir polis aracı telefon direğine çıktı.

Aracı kullanan memurun kaleme uzanmak isterken direksiyon hakimiyetini kaybettiği belirtildi.

İtfaiye ekiplerince kurtarılan polis memurunun olayda yara almadığı açıklandı.

ormandan şehir merkezine çöp kamyonuyla seyahate çıkan ayının ilginç yolculuğu



Kanada'nın Vancouver kentinin merkezinde, sabah işe gitmek üzere dışarı çıkanlar bir çöp kamyonunun arkasından çıkan ayıyı görünce şaşkına döndü.

Yetkililer, ayının çöp kamyonundaki yolculuğuna kentin kuzeyindeki orman alanında başladığını düşünüyor.

Uzmanların uyuşturucu iğneyle bayılttığı ayı, daha sonra Kuzey Vancouver'daki doğal yaşam alanına götürüldü.

12/09/2011

ingilterede cadılara ait bir evin duvarında gömülü bulunan mumyalanmış kedi cesedi



İngiltere'nin kuzeydoğusunda deniz seviyesinden 550 metre yükseklikte bir platoya kurulu, fazla büyük olmayan bir yerleşim yeri, Pendle Hill. Ama burası tarih ve büyücülük hikayeleriyle dolu.

Bu bölgeyi turistik açıdan çekici kılan geçim kaynaklarından biri de bu.

Pendle Hill, 15'inci yüzyılda yapılan cadı avı ve cadı mahkemeleriyle ünlü.

Bu bölgeyi yeniden haberlere taşıyan ise bir inşaat sırasında ortaya çıkarılan 17'inci yüzyıldan kalma bir ev... ve evin duvarına gömülü, mumyalanmış bir kedi.