Günümüzde Sırları çözülememiş olan Tapınak Şövalyelerinin Mirascıları Kim? Yazar Kürşad Berkkan'ın Tapınak Şövalyelerinin gizemi ve Masonluk ilişkisi hakkındaki yazısı.
Tapınak Şovalyelerinden
"Gizli Örgütler ve Tarikatlar" isimli kitabımızda özet olarak bahsetmiştik. Kadim bir tarihi geçmişe sahip olsalarda Tapınak Şovalyelerinin gizemi meşgur Da Vinci Şifresi çılgınlığı ile başlamıştır ki bu süreçten sonra gerek İlluminati, gerek Opus Dei konusu gerekse Tapınak Şovalyeleri konusu deyim yerindeyse Nirvana'ya ulaşmıştır.
Neler söylenmedi ki onlar için?
Kutsal Kase'nin koruyucuları olduklarından tutunda, Süleyman Tapınağını korumaya yemin etmiş adanmışlar, ve Kudüs'ün altında kazı yaparak Tabut'u Sekinne'yi arayan keşişler olduklarına kadar pek çok iddia ortaya atıldı.
Daha sonra gördükleri baskılar sebebiyle yanlarında ki hazineler ile birlikte Amerika kıtasına kaçarak burada yaşamlarına devam ettikleri de söylenenler arasındaydı. Yıl olmuş 2014 ancak bugün halen daha Tapınak Şovalyesi tarikatına mensup olduğunu söyleyen onlarca insan vardır.
Tapınak Şovalyesi olduğunu iddia eden bir otomotiv firmasında ceo olan ve mailler ile daha sonra ise telefon ile görüştüğümüz bir beyefendi de Mason'lardan ayrı olduklarını ve Tapınakçıların gerçek mirasını koruduklarını beyan etmişti. Bu görüşmeleri Gizli Örgütler ve Tarikatlar kitabım için yapmıştım ancak bilginin sahihliği konusunda şüphelerim olduğu için kitabımda yer vermemiştim.
Tapınak Şovalyeleri öyle efsanelerde ki gibi zamane Hulk'u falan değillerdi, özel donanımlı Sat komandosu falanda değillerdi, onlar sadece (kendi iddialarına göre) Kudüs'ü ziyarete gelen hacıları korumak için kendilerini fade etmekten kaçınmayacak gönüllü fedailerdi.
Devam eden dönemlerde de üstün vasıflara haiz olamadılar, bazıları çiftçi, bazıları zanaatkar olarak kaldılar ve hatta öyle ki inandıkları davanın gereği olan Yeni Ahid'i okumayı dahi bilmiyorlardı.
Ancak şunuda belirtmekte fayda var ki Tapınak Şovalyelerinin
"savaşçı" kısmı ise sadece savaşmak için eğitim alıyor ve bu doğrultuda kendilerini yetiştiriyorlardı.
Diğer kısım ise tıpkı bugün Masonların uyguladıkları gibi finans ayağını oluşturuyordu ve Tapınak Şovalyesi olan savaşçıların ihtiyaçlarını karşılamak adına sermaye edinme ile meşgul oluyorlardı.
Zaten Tapınakçılara kast eden Kral Philip'de savaşçıları değil sermayegah olan tapınakçılara saldırmış evvela onları yerle bir etmiş ve büyük darbeyi böyle vurmuştu.
Öyle ya, bir merayı kurutmak istiyorsanız önce suyunu kesmeniz gerekmekte...
Fakat şunuda biliyoruz ki bir Cuma günü 13 Ekim 1307 yılında Fransa Kralı Philip bir baskın ile tapınakçıların sermayegahlarını ve bazı önde gelen savaşçılarını yok ettiyse de aslında onları bütünü ile temizleyememiştir.
Bugün her ne kadar Tapınak Şovalyelerinin mirasçısı olduğunu ileri sürerek tarikatın devam ettiğini söyleyenler olsa da, Tapınak Şovalyelerinin asıl mirasçıları Masonlardır...
Aynı hiyerarşi günümüzde de devam etmektedir. Zira hatırlamak gerekir ki Papalık Bildirgesi dahli ile Tapınak Şovalyeleri derdest edilmiş olsa dahi, bu bildirge İskoçya'da uygulanmamıştır.
Dumfries Kilisesi önünde İskoçya Kralı Robert kardeşi John Comyn'i katletmesiyle Papalığın şimşeklerini üzerine çekmişti ve zaten araları yeterince bozuktu. Bu durum Tapınakçıların işlerine yaradı ve Kral Robert papalığın karşı çıktığı Tapınakçılara ev sahipliği yaptı.
Tıpkı
"düşmanımın düşmanı benim dostumdur" düsturunda olduğu gibi Tapınakçılar da İskoçya'da tekrar başka bir isimle filizlendi...
Aynı zamanda Kral Robert, İngiltere Kralı II. Edward ile yaptığı bir savaşta kendisine çok sayıda tapınak şövalyesi ordusuna katılarak yardımda bulunmuştu.
İskoçya'nın Masonluğun tarihsel gelişiminde de önemli bir yere sahip olduğunu unutmamak gerek...
1760 yıllarında Alman Mason locası aslında herşeyin farkındaydı ve o dönemlerde bir açıklama yaparak Kudüs altında yapılan kazılarda çok önemli papirüslere ulaştıkları bilgisiydi.
Dahası Tapınak Şovalyeleri bu iddiayı hiç bir zaman ret etmediler üstelik kabullerinin yanı sıra o dönemden sonra inanılmaz bir yükseliş devri yaşadılar.
Günümüzde Tapınakçıların gizemi halen çözülememiştir belki ama şu üçlüyü araştırdığımızda tüm gerçek gözlerimizin önüne serilmektedir.
TÜM SIRLARIYLA MASONLAR kitabımızda da bu konuya dikkat çekmiş ve bu üçlüden bahsetmiştik.
İşte size anahtar niteliğinde ki üçlü;
KABBALA, TAPINAKÇILAR ve MASONLAR...
Bu üçlü arasındaki omurgayı anladığınızda aslında herşeyin düşünülenden çok farklı olduğunu kavrayabiliyoruz... KURSAD BERKKAN