Dünya

Dünya
hayvanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayvanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/15/2017

Örümcekler bir yılda 800 milyon ton et tüketiyorlarmış

Doğa ve Bilim dergisi Science of Nature tarafından yayınlanan araştırmanın sonucunda örümceklerin insanlardan fazla et tükettiğini ortaya çıkardı insanlar ise yılda 400 milyon ton et tüketiyor

800 milyon ton et tüketiyorlarmış
Deutsche Welle de yayınlanan haberde Bilim insanlarının bu konuda yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını Doğa ve Bilim ("Science of Nature") dergisi kamuoyuna açıkladı. Bilim insanları dünyadaki tüm örümceklerin her yıl tükettikleri böceklerin 400 ila 800 milyon tona ulaştığını hesapladı. Bir kıyaslama yapıldığında dünya çapında insanların her yıl 400 milyon ton civarında et ve balık gibi gıda maddelerini tükettiği ortaya çıkıyor.

Araştırmada sekiz bacaklı ve sonsuz iştahlı örümceklerin özellikle haşaratlar ve hastalık bulaştıran böcekler ile mücadelede çok önemli rol oynadıklarına dikkat çekiliyor. Bilim insanları “Umarız bu sonuçlar ve ortaya çıkan büyük miktarlar nedeniyle kamuoyu örümceklerin oynadığı bu önemli işleve gereken değeri verir” uyarısında bulunuyorlar.

8 bin hayvan türü de örümceklerden besleniyor


Araştırmacılar örümceklerin tüketim alışkanlıklarına ilişkin ilk kez bir bilimsel araştırma yapıldığını ve dünya çapında tüm örümceklerin 25 milyon ton ağırlığa ulaştıklarını kaydediyorlar. Bilim insanları ayrıca örümceklerin sadece kendilerinin çok iştahlı olmadıklarını, diğer yaratıkların iştahlarını da kabarttıklarını belirtiyorlar ve dünya çapında yaklaşık 8 bin farklı hayvan türünün sadece örümceklerden beslendiklerini saptıyorlar. KAYNAK: Deutsche Welle

7/28/2011

bu ülkedeki aids hastaları ilaçlarını inek tezeği yedikten sonra içebiliyorlar

Afrika ülkesi Swaziland'de AIDS hastalarının, ilaçlarını tezek yedikten sonra içmek zorunda kaldıkları iddia edildi.

Ülkede AIDS konusunda faaliyet yürüten dernekler yaptıkları açıklamada bu durumun, AIDS ilaçlarının dolu mideye alınması gerekmesi sebebiyle ortaya çıktığı belirtildi.
Örgütler, ülkede yemek bulmakta zorlanan AIDS hastalarının inek gibi büyükbaş hayvanların tezeklerini su ile birlikte yuttuktan sonra ilaçlarını almak durumunda kaldıklarını bildirdiler.

BBC'ye konuşan Sipho Dlamini, bazı AIDS hastalarının yemek bulamadığı için ilaçlarını almayı bıraktıklarını söyledi.
230 bin AIDS hastası

1.2 milyon nüfuslu Swaziland 230 bin AIDS hastasıyla dünyadaki AIDS yaygınlık oranının en yüksek olduğu ülkeler arasında.

Bu hastalardan 65 bini devlet tarafından sağlanan ücretsiz AIDS ilaçlarını kullanıyor.

Ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz sağlık sektörüne yapılan devlet harcamalarının kesilmesi riskini beraberinde getirdi.

İktidarda olan Kral 3. Mswati ülkenin nakit rezervlerinin tükenmekte olduğunu açıklamış, komşu ülke Güney Afrika'dan kurtarma yardımı talep etmişti.

Kral ayrıca kamu harcamalarında kesintiler içeren bir tasarruf paketini uygulamaya koymuştu.

Çarşamba günü başkent Mbabane'de ülkede süregelen ekonomik krize ve kesinti paketine karşı düzenlenen protesto gösterisinde sağlık harcamalarında tasarrufa gidilmesi sebebiyle AIDS hastalarının karşı karşıya kalacakları güç duruma dikkat çekildi.

BBC'nin sorularına cevap veren Sipho Dlamini göstericilerin iktidardan sağlık harcamalarını gözardı etmemeleri çağrısında bulunduklarını belirtti.

Swaziland'de kitlesel yoksullukla idarecilerin lüks hayatı ile çelişki yaratıyor.

Kral Mswati'nin kişisel servetinin 200 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilirken, Kral'ın 13 karısının herbirinin yaşadığı malikanelerin masrafları devlet bütçesinden karşılanıyor.

7/04/2011

karıncaların bir türü düşmanlarını tanıyor tehlikeli olabileceklerle mücadele ediyor

Yeni bir araştırma, "Temnothorax Longispinosus" türü karıncaların baş düşmanlarını tanıyabildiğine işaret ediyor.

Karınca kolonileri, sık sık yumurtalarını çalan köle-yapıcı karıncaların saldırılarına uğruyor.

Karıncalar bir köle yapıcı karıncayla karşılaşınca ısırarak ve sokarak karşılık veriyor.
Ancak karıncalar, daha az tehlikeli düşmanları için enerjilerini harcamıyor.

Araştırmanın sonuçları "Ethology" adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Almanya'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden Inon Scharf ve Susanne Foitzik öncülüğündeki araştırma ekibi, karmaşık bir sosyal yapıları bulunan karıncaların farklı düşmanlarına nasıl tepki verdiklerine odaklandı.

Araştırma için laboratuvara karınca kolonileri getirildi.

"Temnothorax Longispinosus" türü karıncalar, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda yaprak döken ormanlarda meşe palamudu kovuklarında veya yere düşen yaprakların altında yuva kuruyor.

Bu kolonilere dört farklı türden işçi karıncalar sokuldu.

İlki, bu türle aynı ortamda yaşamayan, tanıdık olmayan bir karıncaydı. İkincisi aynı türden bir karınca, üçüncüsü ise aynı bölgelerde yaşayan ve aşina oldukları bir rakip karıncaydı.
Tehdide göre tepki

Son karınca ise en büyük düşmanları köle yapıcı karınca oldu.

Köle yapıcı karıncalar, saldırdıkları yuvalarda, kraliçe ve işçi karıncaları öldürdükten sonra köle olarak çalıştırılacak karıncaların yumurtalarını çalıyor.

Bu yumurtalardan çıkan karıncalar, kraliçenin bakımı, genç karıncaların yetiştirilmesi ve yiyecek bulunması gibi görevler üstleniyor.

Temnothorax Longispinosus türü karıncalar, karşılaştıkları köle yapıcı karıncayı ısırıp sokmaya başladı.

Bu karıncalar, daha az tehlikeli olduğunu düşündükleri karıncayı ise yuvadan dışarı çıkarmaya çalıştı.

Dr. Scharf, "Çok net bir ayrım yapabiliyorlar. Evrim açısından açıklaması olan bir davranış. Her bir düşman için enerjilerini harcamıyorlar. Tehdide göre tepki vermek son derece mantıklı" diyor.

7/01/2011

yeni gine'nin bir adasında timsah dişli kurbağadan 1 metrelik sıçana kadar bin adet yeni hayvan keşfedildi

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF)'nın Endonezya ve Yeni Gine arasında kalan adanın biyoçeşitliliğine ilişkin raporunda, bilimadamlarının aralarında onlarca kelebek ve omurgasız hayvanın da bulunduğu bu şaşırtıcı keşifleri, 1998 ve 2008 yılları arasında yaptıkları ve haftada iki yeni tür saptadıkları belirtildi.

WWF'nin Batı Melanezya sorumlusu Neil Stronach, araştırmanın Yeni Gine kıyı ve ormanlarının biyoçeşitlilik açısından dünyanın en zengin yerleri arasında bulunduğunu gösterdiğini belirterek, ''Bu çeşitlilik öylesine zengin ki bugün bile hala keşif yapmak mümkün'' dedi.
Asya ve Okyanusya'ya yayılan Yeni Gine, dünyanın yüzölçümünün sadece yüzde 0,5'ini kaplamasına karşın yeryüzünde envantere geçirilen türlerin yüzde 8'ine sahip bulunuyor.

Bölgede sadece bir kilometrekare tropikal orman, bazıları rengarenk tüylü 150'den fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor.

Bilimadamları, bu bölgede 30 santimetre kanat genişliğiyle dünyanın en büyük kelebeğini ve bir metre boyunda dev sıçanları tespit ettiler.

Bölgede 10 yılda yapılan bin 60 yeni tür keşfi arasında en dikkat çekici olanın nehir ağızlarındaki derin olmayan sularda yaşayan yuvarlak kafalı ve kalkık yüzgeçli yunus olduğunu belirten WWF, 2005'te yapılan bu keşfin son 30 yıldaki ilk yeni yunus türü olduğunu kaydetti.

Yapılan keşifler arasında sarı florlu salyangozun da bulunduğu 580 yeni omurgasız türle 71 yeni balık türü bulunuyor.

43 yeni sürüngen arasında da özellikle 12 ila 14 santimetre boyundaki, hiç görmeyen, ısıramayan ve zehiri olmayan dünyanın en durgun yılanı dikkat çekiyor.

Bilimadamlarınca ''litoria sauroni'' adı verilen ve ''Yüzüklerin Efendisi''ndeki kötü karakter Sauron'u anımsatan kırmızı gözleri siyah noktalı bir kurbağa türüyle sadece bir santimetre boyundaki ayakları perdeli bir başka kurbağa türü de insanı şaşkınlığa düşürüyor.

WWF, bu yeni keşiflerin envantere geçirilmesine karşın, ekosisteme ''çok tehlikeli bir şekilde'' zarar veren ve giderek artan insan faaliyetlerinin bu türler için ciddi bir tehdit olduğu uyarısını yaptı.

6/09/2011

şempanzeler yapılan zeka testinde bilim adamlarını şaşkınlığa uğrattılar

Almanya'nın Leipzig şehrinde şempanzeler üzerinde yürütülen bir araştırmada deneklerin bir su tüpünün içindeki fıstığa ulaşmak için geliştirdikleri yöntemler hayret uyandırdı.


Max Planck Evrim Enstitüsü'nde yürütülen çalışmada şempanzelerin kafeslerine yerleştirilen, ellerinin giremeyeceği darlıkta bir tüp içine birer fıstık tanesi yerleştirildi.

Kafeslere ayrıca şempanzelerin su içebilecekleri bir düzenek eklendi.
Araştırma ekibinden Daniel Haus


"Şempanzeler deneme-yanılma yöntemiyle değil düşünüp, sorunu kavrayıp, çözüm geliştirdiler."

Deneyde gözlemlenen şempanzelerden bir kısmı musluktan ağızlarına doldurukları suyu, fıstığın bulunduğu tüpe taşıyarak su seviyesinin yükselmesini sağladılar.

Böylece şempanzeler su yüzeyine çıkan fıstığa ulaşmış oldular.

Deneklerden biri ise ağzıyla gerçekleştirdiği su taşıma işlemini tekrarlamak yerine daha kolay bir yöntem keşfetti.

Su tüpünü idrarıyla dolduran şempanze böylece fıstığa daha kısa sürede ulaşmış oldu.

Araştırmayı yürüten ekipten Daniel Hanus söz konusu "zeki" şempanzenin ağzıyla su taşımaktan sıkıldığı için bu yaratıcı yöntemi geliştirdiğini söyledi.
Şempanzeler daha zeki

Deney hem goriller hem şempanzeler üzerinde gerçekleştirildi ve sonuçlar genç şempanzelerin daha başarılı olduğunu ortaya koydu.

43 şempanzeden 14'ü musluktan ağızlarıyla su taşıyarak fıstığa ulaşabileceklerini akıl edebildi, 7 şempanze ise bu işlemi tekrarlayarak fıstıklara ulaştılar.

Araştırma ekibini yöneten Doktor Hanus sonuçların genç şempanzelerin sorun çözme konusundaki kabiliyetini ortaya koyduğunu belirtti.

Hanus, deneklerin deneme-yanılma yöntemiyle değil, düşünüp, sorunu kavrayıp çözüm geliştirdiklerini söyledi.

Bilim adamı, ağzıyla su taşımak yerine idrarıyla sorunu çözen şempanzenin ise ilginç bir durum olduğunu ifade etti.

Doktor Hanus bu zeki şempanzenin, musluktan su taşıyarak fıstığa ulaşabileceğini kavrayabilmiş olmasına rağmen, bir adım öteye gidip yorulmadan sonuca ulaşmayı becerebildiği yorumunda bulundu.
4 yaşındaki çocuklar beceremedi

Araştırma şempanzelerle insanlar arasında yapılan bir karşılaştırmayı da kapsıyor.

4, 6 ve 8 yaşındaki çocuklardan oluşan denekler, benzer bir sorunu ağızlarıyla değil bardakla su taşıyarak çözmeleri gereken bir deneye tabi tutuldular.

Sonuçlar şempanzelerin sorunun çözümünde 4 yaşındaki çocuklara göre daha başarılı olduklarını ortaya koydu.

4 yaşındaki 24 çocuktan yalnız 2'si tüpteki su seviyesini yükseltmeyi akıl edebilirken, bu oran denek şempanzelerde daha düşük oldu.

Doktor Haus, 6 ve 8 yaşındaki çocukların başarı oranlarının şempanzelere göre daha yüksek olmasına rağmen sorunu çözerken gerçekten zorlandıklarına dikkat çekti.
bbc türkçe

5/30/2011

dişi kelebeklerin erkek kelebeklerin tacizinden kurtulmak için geliştirdikleri ilginç yöntem

Japon araştırmacılar, dişi kelebeklerin erkeklerin aşırı ilgisinden kaçmak için kanatlarını kapatarak yalnız kaldığını keşfetti.


Renklerinden dolayı bakır kelebekleri olarak bilinen kelebekleri gözlemleyen bilim insanları, dişilerin yanlarından geçen erkeklere görünmemek için renkli kanatlarını katladıklarını söylüyor.

Araştırmanın ayrıntıları Ethology (Hayvan Davranışları Bilimi) dergisinde yayımlandı.

Kısa ömürlü bakır kelebeklerinin hayatında seks, bir defaya mahsus bir olay.

Bilim ekibi, tekrar tekrar çiftleşmeye çalışan erkek kelebeklerin dişinin hassas kanatlarına ve gövdesine zarar verebileceğini söylüyor.

Dişi kelebekler bir kez çiftleştikten sonra kendilerini korumak amacıyla geliştirdikleri basit bir yöntemi uyguluyor ve kanatlarını kapatıveriyorlar.

Bu davranış biçimini daha yakından izlemek için Japon araştırmacılar küçük bir erkek kelebek maketi kullandı.

Kanatlarını çırpan erkek maket, çiftleşmiş bir dişi kelebeğin yanına konduğunda, dişinin kanatlarını katlayarak önlem aldığı görüldü.

Fakat henüz çiftleşmemiş dişilerin kanatlarının güzelliğini sergilemeye devam ettikleri söyleniyor.

Uzmanlar, dişi kelebeklerin bir anlamda cinsel tacize önlem olarak bu kanat stratejisini geliştirdiğini belirtiyor.
bbc türkçe