Dünya

Dünya
evrimsel sürec etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
evrimsel sürec etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/04/2011

karıncaların bir türü düşmanlarını tanıyor tehlikeli olabileceklerle mücadele ediyor

Yeni bir araştırma, "Temnothorax Longispinosus" türü karıncaların baş düşmanlarını tanıyabildiğine işaret ediyor.

Karınca kolonileri, sık sık yumurtalarını çalan köle-yapıcı karıncaların saldırılarına uğruyor.

Karıncalar bir köle yapıcı karıncayla karşılaşınca ısırarak ve sokarak karşılık veriyor.
Ancak karıncalar, daha az tehlikeli düşmanları için enerjilerini harcamıyor.

Araştırmanın sonuçları "Ethology" adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Almanya'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden Inon Scharf ve Susanne Foitzik öncülüğündeki araştırma ekibi, karmaşık bir sosyal yapıları bulunan karıncaların farklı düşmanlarına nasıl tepki verdiklerine odaklandı.

Araştırma için laboratuvara karınca kolonileri getirildi.

"Temnothorax Longispinosus" türü karıncalar, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda yaprak döken ormanlarda meşe palamudu kovuklarında veya yere düşen yaprakların altında yuva kuruyor.

Bu kolonilere dört farklı türden işçi karıncalar sokuldu.

İlki, bu türle aynı ortamda yaşamayan, tanıdık olmayan bir karıncaydı. İkincisi aynı türden bir karınca, üçüncüsü ise aynı bölgelerde yaşayan ve aşina oldukları bir rakip karıncaydı.
Tehdide göre tepki

Son karınca ise en büyük düşmanları köle yapıcı karınca oldu.

Köle yapıcı karıncalar, saldırdıkları yuvalarda, kraliçe ve işçi karıncaları öldürdükten sonra köle olarak çalıştırılacak karıncaların yumurtalarını çalıyor.

Bu yumurtalardan çıkan karıncalar, kraliçenin bakımı, genç karıncaların yetiştirilmesi ve yiyecek bulunması gibi görevler üstleniyor.

Temnothorax Longispinosus türü karıncalar, karşılaştıkları köle yapıcı karıncayı ısırıp sokmaya başladı.

Bu karıncalar, daha az tehlikeli olduğunu düşündükleri karıncayı ise yuvadan dışarı çıkarmaya çalıştı.

Dr. Scharf, "Çok net bir ayrım yapabiliyorlar. Evrim açısından açıklaması olan bir davranış. Her bir düşman için enerjilerini harcamıyorlar. Tehdide göre tepki vermek son derece mantıklı" diyor.

4/20/2011

bilim adamlarından uzak gezegenlerde siyah bitkiler bulunabilir iddiası

İngiliz bilim adamlarına göre başka gezegenlerde bitkiler varsa, insan gözüne muhtemelen siyah renkte görünecekler.

St. Andrews Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, insan gözüne siyah ya da gri renkte görülebilecek bir bitki örtüsü, evrendeki, 'kızıl cüce' diye adlandırılan yıldızların çevresindeki gezegenlerde gelişmiş olabilir.

Görece soğuk yıldızlar olan 'kızıl cüce'ler, evrendeki en yaygın yıldız türleri. Bunların birçoğunun çevresinde gezegenler dolaşıyor ve bazılarında yaşam belirtileri görülebileceği düşünülüyor.

Ama St. Andrews Üniversitesi'nde yapılan yeni araştırma, bu gezegenlerdeki yaşamın biraz farklı olabileceğini gösteriyor. 'Kızıl cüce'lerin karanlık olması yüzünden, yakınındaki gezegenlerde bulunan bitki örtüsünün mecvut olan tüm ışığı toplayacak biçimde evrim geçirmiş olabileceği kaydediliyor.

Ayrıca uzaydaki yaşanabilir gezegenlerden bazılarının iki ya da daha fazla yıldızın yakınında bulunabileceğine dikkat çeken araştırmacılar, bunların bazılarının kızıl cüce, bazılarının bizim güneşimiz gibi olabileceğine işaret ediliyor.

Bunun da bir gezegende farklı bitki örtüsü yaratabileceği, siyah bitkilerin 'kızıl cüce'lerden ışık alabileceği, daha parlak renklerdeki çiçeklerinse güneş benzeri yıldızlardan yayılan ışıktan besleniyor olabileceği düşünülüyor.
bbc türkçe yaşam

1/31/2011

yeniden evrim geçiren hayvan keseli kurbağa inceleniyor

ABD'nin New York eyaletindeki Stony Brook Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada evrim ile ilgili ilginç bir keşif yapıldı.

Üniversitede yapılan araştırmada, And Dağları'nda yaşayan keseli kurbağaların, fosil ve DNA dizilimlerindeki veriler incelendi.

Araştırma sonucunda, keseli kurbağa olarak bilinen "Gastrotheca guentheri"nin alt çenesinde bulunan ve 230 milyon yıl önce kaybolan dişlerinin, son 20 milyon yılda yeniden çıktığı tespit edildi.

Evolution dergisinde yayımlanan araştırmanın başında yer alan Dr. John Wiens, geçmişte "Dollo" yasası uyarınca, evrim sırasında "kayıp" hale gelen organ ve özelliklerin yeniden evrim geçiremeyeceğini düşündüklerini belirtti.

Dr. Wiens, keseli kurbağanın 200 milyon yıldan sonra alt dişlerinin geri gelmesinin, biyologların bu yasayı gözden geçirmelerini gerektirebileceğine işaret etti.
trt türk

12/28/2010

evrim teorisini çürütebilecek yeni bir kanıt daha bulundu

İsrailli arkeologlar pazartesi günü bir mağarada yapılan kazılarda buldukları dişlerin, insana ait en eski buluntular olduğunu iddia ediyor.

Tel Aviv Üniversitesi'nin kazı takımının bir mağarada bulduğu dişlerin 400 bin yıl eskiye dayandığı düşünülüyor.

Eğer bu kanıtlanırsa, insanın evrimsel sürecine ilişkin tarihin yeniden yazılması gerekiyor.

Tel Aviv Üniversitesi'nden arkeolog Prof. Avi Gopher araştırmayla ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Mağaranın tarihi, Homo sapiens bilimsel adına sahip modern insanın, dünyanın bu köşesinde bilinenden çok daha önce var olduğunu ortaya koyuyor. Bilinen en eski Homo sapiens buluntuları Doğu Afrika'da ortaya çıkarılmıştı ve bunlar 200 bin yıl öncesine aitti. Bu, insan evrimi ve yayılışıyla ilgili temel yapıları yeniden düşünmemiz gerektiği anlamına geliyor."

Uzman bir ekip, bulunan 8 diş üzerinde morfolojik araştırma yapmaya başladı.
trt türk