Dünya

Dünya
evren etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
evren etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/06/2011

kepler teleskobu'nun keşfettiği dünya ile aynı özelliklere sahip gezegen heyecanlandırdı

Gökbilimciler, yaklaşık 600 ışık yılı uzaklıkta keşfettikleri yeni bir gezegenin biçok yönden dünyaya benzediğini söylüyor.
Kepler 22-b adı verilen gezegen, dünyanın yaklaşık 2,4 katı büyüklüğünde ve ortalama sıcaklığı 22 derece.

Bugüne değin evrende keşfedilen gezegenler arasında, dünyaya en çok benzeyenin Kepler 22-b olduğu söyleniyor.

Fakat araştırmacılar, Kepler 22-b'nin yapısını henüz çözebilmiş değil. Yeni gezegenin kaya, gaz ya da sıvı yumağından meydana gelmiş olabileceği düşünülüyor.

Güneş sistemimizdekine benzer bir yıldızın etrafında dönen Kepler 22-b, gökbilimcilerin ''yaşanabilir bölge'' diye adlandırdığı koşullara sahip bir ortamda yer alıyor.

Kepler teleskobu tarafından keşfedilen gezegen, kendi güneşi etrafında dönüşünü 290 günde tamamlıyor.

Dünyaya kıyasla, etrafında döndüğü güneşe daha yakın mesafede yer alıyor. Fakat daha az ışık saçan bir yıldız sözkonusu. Dolayısıyla Kepler'in sıcaklığı ile dünyanın sıcaklığı aşağı yukarı aynı seviyede.

Bugüne değin bulunan diğer gezegenler dünyanın sıcaklığına kıyasla ya aşırı derecede sıcak ya da çok soğuk oluyordu.

Kepler 22-b'nin iklimi ise ortalama 22 derecelik sıcaklığı ile gökbilimcileri heyecanlandırdı. Araştırmacılar, bu ılık ortamın sıvı suyun olası varlığına işaret ettiğini belirtiyor.

Kepler ekibi, teleskobun ayrıca 1094 adet ''gezegen adayının'' varlığını saptadığını açıkladı. Bunların birer gezegen olduğunun doğrulanması için daha çok araştırma yapılması gerek.

Kepler Teleskobu, adını Alman gökbilim, fizik, matematik bilgini Johannes Kepler'den alıyor.

7/27/2011

evrende dünya okyanuslarının 140 trilyon katı büyüklüğünde su kütlesi tespit edildi

Dünyadan 12 milyar ışık yılı mesafedeki bu su kütlesi, dünya okyanuslarının içerdiği toplam su kütlesinin 140 trilyon katı büyüklüğe sahip. Buhar halindeki su kütlesi, kuasar olarak adlandırılan ve ortasında, çevresindeki maddeyi yutan büyük bir kara delik bulunan gök cismini sarıyor.
NASA'nın Kaliforniya'daki laboratuvarından Matt Bradford, kuasar çevresindeki ortamın oldukça özgün bir yapıya sahip olduğunu belirterek, bu yapının "devasa büyüklükte su ortaya çıkardığını" belirtti.

Keşfi yapan ekiplerden birinin başkanı olan Bradford, "yeni keşif bir kez daha gösterdi ki su, evrende oldukça yaygın ve hatta evrenin en erken zamanlarından beri var" dedi. Bu ekibin bulguları, Astrophysical Journal Letters'da yayımlandı.

Kuasarlar, çevresini bir disk şeklinde saran gaz ve toz kümesini emen devasa bir karadeliğe sahip gök cisimleri. Kuasarın karadeliği, bu tüketiminin sonucunda diskin ortasından her iki yöne doğru müthiş bir enerji fışkırtıyor. Su kütlesinin bulunduğu bu kuasarın kara deliği Güneş'ten 20 milyar kat daha yoğun ve Güneş'ten, "Bin trilyon kat" enerjiye sahip.

Bu kadar uzakta ve evrenin erken dönemlerinde var olan su kütlesi ilk kez keşfediliyor. Güneş Sistemi'nin dahil olduğu Samanyolu Galaksisi'nde de su buharı bulunuyor ancak galaksimizdeki su kütlesinin çoğu buz halde bulunuyor. Samanyolu'ndaki su kütlesi, bu kuasarda bulunandan 4000 kat daha az. Bunun nedeni de suyun, Samanyolu'nda daha çok buz formunda olması.

Kuasardaki su buharı, gök cisminin karadelik etrafında dönen gaz kütlesinin içerisine dağılmış durumda. Bu gaz bölge, yüzlerce ışık yılı genişliğinde (1 ışık yılı, yaklaşık 6 trilyon mil). Kuasardaki su buharı ile, karbonmonoksit gibi diğer moleküllerin ölçümleri, çevreleyen gazın yoğunlaşarak yıldızlar oluşturuyor olabileceğini gösteriyor. Ölçümler, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nün Hawai'deki teleskobu kullanılarak, Bradford'un ekibince 2008'den beri yapılıyor. Kuasar üzerinde çalışan ikinci ekip ise, Alpler'deki Caltech Submillimeter Gözlemevi başkan yardımcısı, fizikçi Dariusz Lis başkanlığındaki bir ekip. Bu ekip de kuasardaki ilk su buharı gözlemini 2010'da yaptı.

5/28/2011

bilinen evrenin 43 bin galaksili üç boyutlu haritasını 10 yılda tamamladılar

İngiltere’deki Portsmouth Üniversitesi’nden Karen Masters, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 218. Amerikan Astronomi Cemiyeti konferansında yaptığı açıklamada, ‘2MASS Redshift Survey’ (2MRS) adlı proje ile 43 binden fazla galaksiyi katalogladıklarını belirtti.

Uzayın, şu ana kadar yapılan en geniş ve kapsamlı haritasını elde ettiklerini kaydeden Masters, “Proje harika bir şekilde tamamlandı ve bilinen evrene yeni bir bakış açısı yakaladık.

Ayrıca bu araştırmalara öncülük eden, Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden 2010’da ölen John Huchra’nın mirasını da onurlandırmış olduk” dedi. Masters, dünya merkezli haritanın ortasında Samanyolu galaksisinin uzandığını kaydetti.

3 boyutlu harita için, gözlemleri bütün gökyüzünü kapsayacak şekilde Kuzey ve Güney Yarım Küre’ye yerleştirilen Arizona ile Şili’deki teleskopların, 1997–2001 yılları arasında çektikleri kızılötesi fotoğraflar kullanıldı. Elde edilen görüntülerin haritalandırılması 2010’a kadar sürdü.

Bilim insanları, 2MRS projesi’nin, Samanyolu galaksisinin ötesindeki pek bilinmeyen uzayı anlamada ve evrenin hayatımıza olan etkisini araştırmada önemli bir adım olduğunu belirtiyor.

3 boyutlu harita, ABD’nin Boston kentindeki Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi ile Portsmouth Üniversitesi’nin ortaklığında hazırlandı. Araştırma ile 43 bin galaksi bünyesindeki 300 milyondan fazla nokta kaynak ve bir milyon geniş kaynak kataloglandı.
trt türk

5/16/2011

ünlü fizikçi stephen hawking ölümden sonra yaşam sadece peri masalıdır

Dünyaca ünlü İngiliz fizikçi ve matematikçi Stephen Hawking, Guardian gazetesine verdiği özel röportajda ölüm, insanlığın gayesi ve ne kadar süre varolma şansı olduğuna dair görüşlerini paylaştı.

Stephen Hawking, röportajda insanları ölümden sonra hayat ya da cennetin beklediği inancının, ölümden korkan insanlar için peri masalı olduğunu söyledi.

21 yaşında tamamen felç olmasına neden olan motor nöron hastalığına yakalanan Hawking, "Beyni tüm bileşenleri çökünce çalışmayı bırakan bir bilgisayar gibi görüyorum. Son 49 yılımı, erken ölüm beklentisiyle geçirdim. Ölümden korkmuyorum ama ölmek için acelem de yok. Önce yapmam gereken çok şey var" dedi.

Hawking, 2010 yılında yayımlanan ve Amerikalı fizikçi Leonard Mlodinow ile ortaklaşa yazdığı "Grand Design - Büyük Tasarım" kitabında, evrenin varlığını açıklamak için bir yaratıcıya ihtiyaç olmadığını savunarak kimi dini çevrelerde büyük tepki uyandırmıştı.

Ünlü fizikçi röportajında "insanların yaşamlarını en iyi şekilde kullanarak Dünya'daki potansiyellerini tamamen yerine getirmeleri gerektiği ihtiyacına" vurgu yaptı.

Hawking, yarın Londra'da başlayacak iki günlük Google zirvesinin konuşmacıları arasında.
bbc türkçe yaşam

12/01/2010

nasa dünya dışı yaşamla ilgili basın toplantısı yapıyor



Amerikan uzay ajansı NASA, dünya dışı yaşama dair bir bilimsel keşifle ilgili bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıklayarak, özellikle internette heyecan yarattı.

Basın Toplantısı Washington'da