Dünya

Dünya
dini simgeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dini simgeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/05/2011

sufilik sadece müslüman ülkelerde değil avrupanın çeşitli ülkelerinde'de var

Rüsselsheim şehir merkezinde bulunan bir apartmanın pencerelerinden sokaklara ilahiler dökülüyor. Bir kilisenin tam karşısında bulunan binada, beyazlara bürünmüş kadınlar, erkekler ve çocuklar, ilahilerin ritmi ile salınıyorlar. Hepsi Aleviyye Tarikatı’nın üyeleri. Söylenen ilahiler Allah sevgisi üzerine. Ayrıca münacat duaları ediliyor ve Allah’ın 99 ismi zikrediliyor.

"Her dinin özü"

Almanya’da Sufilerin bir tarikat kurması mümkün olmadığı için, yerine 2007 yılında AISA kısa adıyla bir dernek kurulmuş. Dernek Avrupa’da benzerleri arasında en büyüğü. Özellikle Fransa ve Cezayir'de yaygın olan Aleviyye Tarikatı’nın Almanya'da da bir kolu var. Burada 120 üye kayıtlı.

Almanya'da 5 binin üzerinde Sufi bulunuyorAlmanya'da 5 binin üzerinde Sufi bulunuyor

Derneğin başkanı Tevfik Hartit, bu İslâmi akımın özelliğini şöyle dile getiriyor: "Sonuçta tasavvuf, kanımca her dinin özünü oluşturur. Tasavvuf, her dinde eşit olan bu özün ortaya çıkarıldığı ve bu özü yüzyıllardan günümüze taşıyan platform aslında.”


Evrensel Sufizm

İslam inanışına göre, kişiliği kötü huylardan arındırıp olgunluğa erme yolu olan Sufizm, 7. Yüzyıl’dan bu yana İslam kültürünün önemli bir parçası. Toplumun tüm katmanlarında yaygın olan Sufizm özellikle Mısır, Fas ve Sudan gibi ülkelerde gelişme kaydetti. Mistik İslam’ın etkisi sadece Müslüman ülkelerle de sınırlı kalmadı. Hindistan’da yetişen Hazret İnayet Han 20. Yüzyıl’ın başlarında, Batı dünyasına ruhaniyeti, ilahi aşkı, Sufizm'in diğer kavramlarını ve yaşam biçimini Batılı kültürde anlaşılabilecek bir dilde anlatarak Evrensel Sufizm adı verilen akımın temelini attı.

Aşırı tutucular Sufizme karşı

Ancak muhafazakâr Müslümanlar, bu akımlara karşı bir tavır içinde. Özellikle de İran ve Pakistan gibi ülkelerde. Bunun arkasında müzik, dans ve meditasyonun batıl kökenli olarak görülmesi de yatıyor. Münih’teki Devlet Etnografya Müzesi’nin Şark Bölümü Başkanı ve etnolog Jürgen Wasim Frembgen, Sufizme yönelik muhalefete bir neden daha olduğunu söylüyor: "Aşırı tutucu Müslümanlar gerçeğin anahtarının kendilerinde olduğuna inanmışlardır hep. Köktendinci, radikal akımlarda bunu görüyoruz hep. Bu akımlarda hep tek hakikatın kendilerininki olduğuna inanıyorlar, Sufiler ise hep hakikat arayışında. Ayrıca Sufiler Allah ile şahsi ve candan bir ilişki kurdukları için her yerde, her zaman eleştirilmişlerdir.”

Mısır gibi ülkelerde Sufilerin sayısında hızlı bir artış kaydedilirken, Almanya’da söz konusu derneklerin çatısı altında yaklaşık 5 bin üye bulunuyor.

Rüsselsheim’daki Aleviyye Tarikatı üyeleri üç saat boyunca ilahiler söyleyip dualar ettikten sonra biraz yorgun, biraz da mahmurlar, ancak herkes bu buluşmaları kendi için birer kazanç olarak görüyor.

"Ümit Ateşi"

AISA Derneği’nin üyeleri, çocuklara ve gençlere yönelik sosyal çalışmalar da yapıyorlar. Tarikatın ruhani öğretmeni Şeyh Bentounés, tüm dinlerden gençlerin katılacağı ve “Ümit Ateşi” adını taşıyacak bir yürüyüş düzenlemeyi planlıyor. Amaç, Olimpiyat Meşalesi benzeri bir ateş ile Almanya’daki tüm büyük şehirleri dolaşmak.

© Deutsche Welle Türkçe

Christina Beyert / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Başak Özay

12/24/2010

türkiye'nin en büyük arkeoloji müzesi denizli'de açılacak

Denizli'de Türkiye'nin en büyük arkeoloji müzesini kurabilmek için başlatılan proje çalışmalarının 2011 yılında biteceği bildirildi.

Denizli, çevresindeki birçok antik kentle Roma döneminin önemli mekanlarından biri konumunda.

Kazı çalışmaları devam eden antik kentlerden çıkartılan Roma dönemine ait imparator başları, kitabeler, dini simgeler, mermer makinelerinin kalıntıları, kabartmalar, belgeler, dönemin özel eşyaları gibi çeşitli materyaller, Denizli Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizli Valiliği ve Pamukkale Üniversitesi katkılarıyla hayat geçirilecek olan müzede sergilenecek.

Denizli'de başlatılan şehir düzenleme çalışmalarının ardından yapılacak olan müzenin proje çalışmaları 2011 yılında tamamlanacak.

Proje çalışmalarının tamamlanmasının ardından yapımına başlanacak olan müze, Roma dönemiyle ilgili belge ve bilginin toplandığı bir arşiv ve dokümantasyon merkezi de olacak.

Hierapolis, Laodikya, Tripolis, Colosae ve Afrodisyas gibi antik kent merkezleri ile Attuda, Eumenia, Apollonia Salbace, Heraklia Salbace, Hieron Dionysopolis, Küçük ve Büyük Höyük, Sebastopolis, Tabae antik kentlerinde bulunan binlerce yıllık tarihi buluntuların sergilenmeye başlanmasının ardından Denizli'nin müze turizminde dünyanın önde gelen mekanlarından biri olması bekleniyor.

''Paris'teki Louvre Müzesi Tadında ve Kalitesinde Bir Müze"
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Laodikya'daki kazı çalışmalarının Pamukkale Üniversitesi öğretim üyelerinden destek alınarak, Denizli Belediyesi tarafından yapıldığını vurguladı.

Zeybekci, ''Dünyanın en büyük arkeoloji müzelerinden birisini, Türkiye'nin ise en büyük arkeoloji müzesini Denizli'de hayata geçireceğiz. Yaklaşık olarak 100 bin mertrekare alanda hayata geçecek arkeoloji müzesini Denizli merkezde yapacağız.''

Müzede sergilenecek çok sayıda tarihi eserin bulunduğunu belirten Zeybekci, ''Arkeolojik zenginliklerimiz fazlasıyla var. Paris'teki Louvre Müzesi tadında ve kalitesinde, öneminde ve iddiasında bir müzeden bahsediyoruz. Denizli'nin orta yerinde bir müze. Proje kısa süre içerisinde bitecek. Proje biterken finansman kaynaklarını da yaratıp en kısa sürede inşaatının da başlamasını istiyoruz. 2011 yılında proje çalışmaları bitecek'' diye konuştu.
trt türk