Dünya

Dünya
dedektör etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dedektör etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/23/2011

çalışmaya ikna edemedikleri kadını öldürdükten sonra mal varlığına el koydular

Başkent'te bir fuhuş çetesi, kendileri için çalışmaya ikna edemedikleri kadını önce öldürüp otoban kenarına gömdüler, ardından da mal varlığına el koydular. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü, İzmir'de yaşayan bir kadının 28 Şubat 2007 tarihinde 29 yaşındaki kız kardeşi Gönül Sungur'un başkentte kaybolduğunu bildirmesi üzerine çalışma başlattı. Fuhuş çetesinin, kendileri için çalışmaya ikna edemedikleri kadına zorla senet imzalattı belirlendi. Bunun üzerine ekipler detaylı çalışma başlattı. Çete üyelerini teknik-takibe alan ekipler, telefonlarının sinyal verdiği bölgelerde arama başlattı. Polis ekipleri, çete üyelerinin Güney Çevre Otobanyolu Karataş Viyadüğü yakınlarında çok sayıda görüşme yaptığını belirledi. Bu bölgede sinyalleri tespit eden ekipler dedektör köpeklerle arama yaptı. Yapılan arama sonucunda Gönül Sungur'un yol kenarına gömülmüş cesedine ulaşıldı. (Fevzi KIZILKOYUN /DHA)

Content on this page requires a newer version of Adobe Flash Player.

Get Adobe Flash player

3/25/2011

zerdeçal bitkisi patlayıcıları tespit etmek için dedektör gibi kullanılacak

Araştırmacılar, zerdeçalın içeriğindeki bir kimyasal maddenin, patlayıcıları tespit etmekte kullanılabileceğini söylüyor.

Özellikle Hint mutfağında sıkça rastlanan, köri tozu üretiminde de kullanılan bu ucuz baharat, antioksidan özellikleriyle biliniyor.

Bilim adamları, yakınlarda, yine zerdeçaldan elde edilen bir ilacın, felçten hemen sonra oluşan hasarın bir bölümünü ortadan kaldırabileceğini açıklamıştı.

Zerdeçalın laboratuar ortamında kanser hücrelerini yok etttiği yolunda da araştırmalar bulunuyor.

Ancak uzmanlara göre zerdeçal, TNT gibi patlayıcıların da ucuz yoldan tespit edilmelerinde etkin bir seçenek olabilir.

Zira zerdeçal havadaki patlayıcı madde moleküllerini üzerine çekiyor ve bu sırada ışık yayan niteliklerinde oluşan kimyasal reaksiyona dayalı değişiklikler ölçülebiliyor.

Uzmanlar bu sayede herhangi bir ortamda patlayıcı olup olmadığının anlaşılabileceğini söylüyor.

"Floresan tayf ölçümü" denen bu yöntem aslında yeni değil; halihazırda bir çok algı ve analiz tekniğinde kullanılıyor.

Bazı kimyasalların ışıklandırılmaları, belli süreyle de olsa, farklı bir renkte ışık yaymalarıyla sonuçlanabiliyor.

Karanlıkta parlayan resimli tişörtler ya da fosforlu, tavana yapışan süsler buna bir örnek olarak gösterilebilir.

Massachusetts Üniversitesi'nden Abhishek Kumar ve ekibi, köri baharatının içeriğindeki floresan özelliklerden, patlayıcıları tespit etmekte yararlanılabileceğini söyledi.

Kumar, "Elinizde bir gram TNT varsa ve herhangi bir odadaki bir milyar hava molekülünden örnek alıyorsanız, içinde dört ya da beş TNT molekülü bulacaksınızdır - patlayıcıların tespit edilmesi bu yüzden bu kadar zor" diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın tahminlerine göre, dünya genelinde 60 ila 70 milyon kara mayını bulunuyor.

Kumar, "hem ucuz, hem hassas, hem de kullanması ve taşıması kolay bir araca ihtiyacımız var." dedi.

Kumar, ekibiyle beraber başta zerdeçalın ana maddesi kurkumini, biyolojik araştırmaları kapsamında incelediklerini; suda kolayca eriyebilmesi için birtakım deneyler yaptıklarını anlattı ve optik özelliklerinin kullanılması fikrinin de, bu sırada doğduğunu belirtti.

Kısmen ABD hükümetinden fon alarak projeyi geliştiren bilim ekibi, bu tekniği taşınabilir bir dedektöre dönüştürmek için bir şirketle görüşmelere başladı.
bbc türkçe bilim teknoloji

1/13/2011

sutyenini çıkarmadı diye basın resepsiyonuna alınmadı

İSRAİL’de Başbakan Binyamin Netanyahu’nun önceki akşam yabancı medya temsilcilerine her yıl düzenlediği resepsiyona davet edilen El Cezire’nin Kudüs muhabiri Najvan Simri Diab, iç güvenlik örgütü Şin Bet’in ‘sutyen kontrolüne’ uğradı. Bir odaya sokulan ve atletle bırakılan 31 yaşındaki genç kadından, 15 dakika elle yoklamanın ardından sutyenini çıkarması istendi. Kabul etmeyince de toplantıya sokulmadı. Arap asıllı İsrail vatandaşı Diab, “Çok güvenlik testlerinden geçtim ama böyle küçük düşürme yaşamadım, bikini ile gelseydim nasıl olurdu acaba?” derken, Şin Bet standart güvenlik kuralları uyguladıklarını, Türkleri de soyduklarını ve 3 kadın gazetecinin sutyenlerini çıkarmak istemeyerek toplantıya katılmadığını açıkladı.

El Cezire televizyonunda 8 yıldır çalışan yapımcı ve muhabir Najwan Simri Diab, Yediot Ahranot gazetesine başından geçenleri şu sözlerle anlattı:

12/22/2010

ameliyat edilen idam mahkumunun midesinden cep telefonu çıktı

Kenya’da bir idam mahkumunun midesindeki cep telefonu ameliyatla alındı.
Naivasha cezaevi yetkililerinden Patrick Mwenda, telefonun dedektör sayesinde tespit edildiğini belirterek, cezaevine kaçak olarak bunun gibi nesneleri sokabilmek için mahkumların bu kadar ileriye gittiklerini görmenin, endişe verici olduğunu söyledi.

Plastik bir torbaya sarılı olan cep telefonunu mahkumun midesinden çıkarmak için yapılan ameliyat bir saat sürdü.

Birkaç gündür kabızlık çeken ve bağırsak ağrıları olan idam mahkumu Bernard Kosgey’in, telefonu yaklaşık bir aydır "taşıdığı" açıklandı. Kosgey’in cep telefonunu nasıl yuttuğuna ilişkin ise bilgi verilmedi.
mynet