Dünya

Dünya
dünya mirası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dünya mirası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/09/2017

Kadınların girmesi yasaklanan ada Dünya Mirası listesine girecek

Dünya Mirası listesine girecek
Kadınların girmesi yasaklanan ada Dünya Mirası listesine girecek
Kadınların bu adaya girmesi kesinlikle yasak sebebi ise çok ilginç üstelik bu ada için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası listesine alınması tavsiye edildi.

BBC Türkçe'nin haberine göre Japonya'da bulunan Okinoşima adasına kadınların girmesine izin verilmemesinin tek nedeni ise kadınların adetli olduğu için adayı kirletmesi Ülkenin güneybatısında bulunan adaya, dini ziyaret amaçlı olarak sadece erkekler alınıyor.

UNESCO, Dünya Mirası Tavsiye Kurulu'nun önerisini Temmuz'da karara bağlayacak.

Deniz tanrıçasına adanan Munaka Taişa Okitsumiya tapınağının bulunduğu 0.7 kilometrekarelik adaya kadınların neden alınmadığı tam olarak bilinmiyor.

Ancak bazı uzmanlara göre bunun nedeni "kadınların adet gördüğü için adayı kirleteceğine" inanılması. Adanın sahibi olan Şinto tapınağı kanı "pis" olarak kabul ediyor.

Adaya gidecek Erkekler de önce ayine katılmak zorunda

Fakat tapınak yetkilileri bu iddiayı reddediyor ve "eski zamanlarda deniz yolculukları tehlikeli olduğu için insan soyunu devam ettiren kadınların korunması amacıyla, adaya gitmelerine izin verilmediğini" söylüyor.

Adaya girmesine izin verilen erkekler önce soyunup arınma ayinine katılmak zorunda. Ziyaretçilerin adadan herhangi bir şey götürmeleri ve bu adada neler yaptıklarını anlatmaları yasak.

Tapınak yetkilileri, ada Dünya Kültür Mirası listesine girse bile kadınlara yasağın kaldırılmayacağını söylüyor. KAYNAK: BBC Türkçe

5/17/2012

müslümanların koruduğu sina yarımadasındaki aziz katherina manastırı

Aziz Katherina Manastırı, Mısır'da, Sina Yarımadasında yer alan Rum Ortodoks manastırı. Dar bir vadide 1.500 m yükseklikte inşa edilmiştir. 2002'de UNESCO Dünya Miraslar Listesine dahil edildi.

Çoğu kez yanlış olarak Sina Bağımsız Rum Ortodoks Kilisesi olarak adlandırılır. Doğu Ortodoks Kilisesi'ni oluşturan özerk kiliselerin en küçüğüdür. Aynı zamanda Sina, Paran ve Raithu başpiskoposu olan manastır başkeşişi keşişler tarafından seçilir ve Kudüs Rum Ortodoks patriği tarafından kutsanır. Manastırın ilk başkeşişlerinden biri Aziz İoannes Klimakos'tu. Başlangıçta Kudüs patriğinin yetki alanında olan manastır 1575'te Fener Patrikhanesi'nin onayıyla bağımsız bir yapı kazandı. Manastırdaki keşiş sayısı 36 olarak sınırlanmıştır; bu sayı günümüzde Kahire ve Süveyş'teki manastırlarda yaşayanları da kapsar. Sina Kilisesi'nin cemaati manastırda çalışan bazı Hıristiyan Araplardan ve Kızıldeniz kıyısındaki et-Tur'da oturan balıkçılardan oluşur. Manastırın yakınlarında yaşayan Müslüman Bedevi Araplar her dönemde manastırın koruyuculuğunu yaparak karşılığında manastırdan destek görmüşlerdir.

Bizans imparatoru I. Justinianos'un 527'de kurduğu manastıra yerleşen münzevi keşişlerin hırsızların saldırılarına uğraması üzerine, 530'da gene Justinianos'un girişimiyle, Sina Dağının alçak tepelerinde Musa'ya göründüğüne inanılan yanan çalı yerinin çevresine duvarlar örüldü. Manastır İslam dininin yayıldığı 7. yüzyılda dağınık Hıristiyan topluluklarının sığınağı oldu. Müslümanlarca canları bağışlanan keşişlerin, duvarlarla çevrili alanın içinde yerel Bedevi Arapların bugün de ibadet ettikleri küçük bir cami yaptırarak istilacıları yatıştırdıkları söylenir. Ortaçağ boyunca bir hac yeri olan ve bugün de özgün biçimini koruyan Katherina Manastırı'nın 6. yüzyıldan bu yana kesintiye uğramamış bir geçmişi vardır.

İlk manastırın kenar uzunlukları 84 ve 75 m olan gri granit duvarlarıyla aynı tarihte inşa edilerek Meryem Ana'ya adanan kilise hala ayaktadır. Kilisenin apsisinde İsa'nın nura bürünüşünü temsil eden, erken Bizans döneminden kalma onarılmış bir mozaik vardır.
Manastırın en önemli hazineleri, bazıları 8. yüzyıldan önce yapılmış ikonlar ile yazmalardır. 1945'te inşa edilen bir kitaplıkta korunan bu yazmaların çoğu Yunanca ve Arapçadır. Amerikan İnsan Araştırmaları Vakfı, 1949-50 yıllarında Washington D.C.'deki Kongre Kütüphanesi hesabına ve İskenderiye Üniversitesi'nin yardımıyla yazmalarının çoğunun mikrofilmlerini çekmiştir. Yazma koleksiyonunda yaklaşık 400'de yazılmış Süryanice İncil metinlerini içeren Codex Syriacus da bulunmaktadır. 4. yüzyıldan kalma hemen hemen eksiksiz Yunanca bir İncil olan ve bugün Londra'da British Museum'da bulunan Kodeks Sinaitikos önceleri Katherina Manastırı'nda korunmuştur.

1975'te manastırda onarım yapan işçilerin kazayla yıktıkları bir duvarın arkasında, varlığı bilinmesine karşın uzun zamandan beri kayıp olan eski İncil metinlerini ve başka belgeleri içeren yaklaşık 3 bin ek yazmadan ve çeşitli sanat yapıtlarından oluşan bir hazine ortaya çıktı. Bulgular arasında Kodeks Sinaitikos 'un eksik parçaları, 50 kadar eksik, 10 kadarı da eksiksiz başka derlemeler ve Yunan yazı tarihine ışık tutan ve yuvarlak büyük harflerle yazılmış Yunanca metinler vardı. Ayrıca Çeşitli Hami-Sami ve Hint-Avrupa dillerinde 6. yüzyıldan ya da daha öncesinden kalma çok sayıda belge bulundu.wikipedia