Dünya

Dünya
cinayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cinayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/05/2011

dünyanın en ünlü katil kadını Amanda Knox'un cinayeti film oldu

Öğrenci değişim programıyla İtalya’ya giden ABD’li Amanda Knox, 11 Kasım 2007 tarihinde, aynı evi paylaştığı İngiliz öğrenci Meredith Kercher’ı öldürmekle suçlanmıştı. İki yıl süren davanın ardından suçlu bulunan ve hapse yollanan Knox’un davası, ilk günden beri dünyanın gündeminden düşmedi. İngiltere ve ABD basını arasında çatışmalara, hatta ufak çaplı diplomatik krize bile neden olan dava önümüzdeki yıllarda da unutulacak gibi görünmüyor. ABD’de 21 Şubat günü vizyona girecek “Amanda Knox: Murder on Trial in Italy” adlı film, Knox davasını konu alıyor. Lifetime Entertainment Services kanalının yayımladığı filme ait kareler, yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.

Son yılların en çok tartışılan cinayetinin ana figürü olan bebek yüzlü Knox, ABD ve İngiltere basını başta olmak üzere hakkında çıkan sayısız haberle tüm dünyanın tanıdığı bir isim oldu.

Suçlu bulunduktan sonra İtalya’nın en ünlü savunma avukatlarından birini tutan ve her temyiz duruşmasında yeniden dünya gündemine oturmayı başaran Knox, karıştığı satanist cinayeti konu alan filmle ününe ün katacak.

Cinayete kurban giden Kercher’ın ailesi, filme ait sahnelerin yayımlanmasına tepki gösterince, Knox davası tartışmaları yeniden alevlendi. 21 yaşında cinayete kurban giden kızın babası John, kızının öldürülme sahnesinin “tek kelimeyle korkunç” olduğunu belirtti.

İngiliz The Sun gazetesine açıklamada bulunan John, “Bu olayı film haline getirmek çok kötü bir fikir” ifadesini kullandı.

HEROES’UN YILDIZI BAŞROLDE

Knox’un temyize başvurması ve yeni delillerin ortaya çıkmasıyla giderek karmaşık bir hal alan filmde, Knox’u “Heroes” dizisinin yıldızı Hayden Panetteire canlandıracak. İngiliz Kercher’ın rolünü ise Amanda Fernando Stevens üstlenecek.

Filmde, Knox’un İtalyan sevgilisi ve suç ortağı Rafael Sollecito ile geçirdiği romantik anlar, Kercher’ın öldürülmesini içeren kanlı sahneler ve tartışmalı dava sürecindeki gerilim gözler önüne seriliyor.

Ağırlıklı olarak kadınlara yönelik yayınlar yapan Lifetime, Knox cinayeti hakkındaki filmin tanıtımında şu ifadeleri kullandı: “Suçlu bulunduğu iki yıl süren davası boyunca, Knox seks düşkünü, acımasız bir katil olarak resmedildi.”

26 YIL HAPİS CEZASI

İddialara göre, Knox ve Sollecito, Fildişi Sahilli arkadaşları Ruy Guede ile birlikte satanist bir seks ayini düzenlemek isterken, uyuşturucu ve alkolün etkisiyle Kercher’ın boğazını keserek öldürdü.

Kercher’ın boğazını keserek öldürmekten suçlu bulunan Knox 26 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
mynet

1/21/2011

Gerçekler Türk milletinden gizleniyor diyen jitemci böyle öldürüldü

Türkiye'de 1993'lü yıllarda PKK terör örgütünün iç yüzünü ortaya çıkartmak için girişimde bulunan bir çok isim ortadan kaldırıldı.

Bunların başında ise JİTEM'in kurucularından Binbaşı Ahmet Cem Ersever geliyor. Ersever cinayeti tam 17 yıldır aydınlatılamadı ancak cinayetin nasıl işlendiğine ilişkin ortaya çıkan fotoğraflar Ersever'in nasıl öldürüldüğü yönünde ipuçları veriyor.

Ergenekon davasıyla birlikte gündeme gelen faili meçhul cinayetler içinde Ersever cinayeti önemli bir yer tutuyor. 1990'lı yıllarda JİTEM bölge komutanı olarak PKK'ya karşı mücadele veren binbaşı Ersever, daha sonra JİTEM'den ayrılmış ve 'Gerçekler Türk milletinden gizleniyor' diyerek o gün içinde olduğu yapıyla ters düşmüştü. Kamuoyuna PKK ve JİTEM'in iç yüzüyle ilgili açıklamalarda bulunması beklenen Ersever, bir süre sonra kaçırılmış ardından da Elmadağ yakınlarında cesedi bulunmuştu.

1/13/2011

mezarlıkta hareket eden tabutların sırrı çözülemedi

1807 yılında Barbados'ta bir Hıristiyan mezarlığında akıllara durgunluk veren olaylar dizisi yaşandı.
Aynı mezarlığa gömülen cesetlerin her biri yerinden oynuyordu.
Peki "Huzursuz ruhlar" denilen bu esrarengiz olayın sırrı neydi?
1807 Temmuz'unda Bayan Thomasina Goddard'ın cesedi basit ahşap bir tabutla mezar odasının en üst katına konuldu.
Daha sonra delilik intihar ve cinayet gibi kötü şöhrete sahip Chase ailesi kondu.
Ailenin reisi kötü biriydi; kölelerine karşı öyle zalimdi ki adamı ölümle tehdit ederlerdi.
22 Şubat 1808'de bebek Mary öldü; büyük ihtimalle babası bebeği kızgın bir anında öldürmüştü!
Zavallı bebek ağır metal bir tabutla mezara kondu.
Birkaç ay sonra ailenin tuhaflığıyla bilinen delikanlısı Dorcas, kendini bahçedeki bir dolaba kilitleyip havasızlıktan öldü. O da aynı mezara kondu.
Dış kapıya geldiklerinde iki zenci kapıyı açtı. Ağıtlar yakarak tabutu taşayanlar onu takip ettiler, taş basamaklara yöneldiler.
Sadece el fenerinin ışığı vardı. Mezarın iç kapısı açıldı ve herkes korkuyla bağırdı.
Ağıt yakanlar tabutu düzelttiler ve Dorcas'ı kızkardeşinin yanına koydular.
Bir ay sonra albay Chase, kendini öldürdü. O da aynı mezarlığa kondu.
8 yıl sonra Chase'lerden olan bir çocuk daha öldü ve mezarlığa getirildi. Bu süre içinde menteşeler paslanmıştı.
Kapıyı iki zenci ancak açabildi.
İçeri girenler korkuyla kala kaldılar! Bayan Goddard'ın tabutu normal yerindeydi ama Chase ailesinin tabutları ortalığa saçılmıştı!
Bu çok tuhaftı; zira her birini dört kişi ancak kaldırabiliyordu!
Bir ay sonra mezarlığa çiçek koyan bir kadın 'çatırtı' sesleri ve 'inliyen birinin sesi'ni duydu.
Kadının atının ağzından korkudan köpükler gelmeye başladı ve sonradan veterinerde tedavi görmek zorunda kaldı.
Ertesi Pazar kilisenin dışında bağlı duran atlar korkuyla dörtnala tepeler kaçmaya başladılar ve oradan da denize ölüme atladılar!
Mezarlığın adı gittikçe kötüye çıkıyordu. Sırada Samuel Brewster'in cenazesi vardı. Kimi Küba, kimi Haiti'den gelen 1000 kişilik kalabalık bir cenazeydi.
Şiddetli bir fırtına vardı ve dört zenci köle kurşun tabutu taşıyorlardı; ki yine insanın kanını donduran aynı manzarayla karşılaştılar: tabutlar yine ortalığa saçılmıştı.
Bu noktada işe adanın valisi Lord Combermere karıştı. Sonraki cenazeye bizzat katıldı. Bu seferki, tabutunun yeri hiç bozulmayan Thomasino Goddard'ın kızı Thomasino Clarke'ın cenazesiydi. Vali mezarlıkta bir yeraltı dehlizi olup olmadığına baktı (ki hiç yoktu).
Adamlara yeni tabutu getirmeden önce ters çevrilmiş tabutları düzeltmelerini emretti. Sonra zemini ince kumla kaplattı ve kapıya yeni bir kilit taktırdı.
Son olarak kapı alçıyla mühürlendi. Vali ve adamları alçı ıslakken yüzüklerini iz bırakacak şekilde bastırdılar.
18 Nisan 1820'de güneşli bir günde vali son kez mezarı açtı. Kapıdaki mühür bozulmamıştı.
Ustalar alçıyı kırdılar ama kapıyı ancak bir iki santim açabildiler; çünkü kapıya bir şey dayanıyordu.
Zorlayınca kapı açıldı, ağır bir cisim basamaklara çarparak düştü. Tabii ki bu bir tabuttu.
Mezara girdiklerinde Dorcas Chase'e ait bir kol kemiği gördüler, tabutun kenarından dışarı sarkmıştı.
Bayan Goddard'ın tabutu dahil bütün tabutlar yine rastgele yerdeydi. Vali pes etti. Cenazeyi başka bir yere gömdürdü.
Londra Bilim Müzesi ve Fizik Araştırmaları Derneği'nden araştırmacılar olayı araştırdılar ama hiçbir cevap bulunamadı.
mynet

10/11/2010

eşref bitlis ve ahmet türkün memleketim düeti

NTV Eşref Bitlis ile Ahmet Türk'ü bir araya getiren programın kayıtlarını yayınladı.

memleketim düeti

Ölümüyle ilgili 'faili meçhul cinayet' iddiası gündeme gelen eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis ve dönemin HEP milletvekili Ahmet Türk'ü buluşturan programı Nazlı Ilıcak modere ediyor.


Programın sonunda ise eşine pek rastlanmayacak bir sürpriz var. Bitlis ve Türk birlikte "Memleketim" şarkısını söylüyorlar.

10/07/2010

kanada ordusunda seks ve cinayet skandalı

Kanada'yı sarsan seks ve cinayet skandalı Kanada'nın en büyük hava üssünden sorumlu komutan Russell Williams, cinsel taciz ve cinayetle suçlanıyor. Tutuklanan albayın evinde yaklaşık 500 parça kadın iç çamaşırı bulundu.

seks ve cinayet skandalı

Kanada'nın en büyük hava üssünün komutanı iki kadını öldürdüğü ve başka iki kadına da cinsel tacizde bulunduğu suçlamalarını kabul edecek.
Albay suçlamaları kabul edecek
Albay Russell Williams'ın adına açıklama yapan avukatı, komutanın kendisine yöneltilen tüm suçlamaları kabul edeceğini açıkladı.
Ontario şehrindeki Trenton hava üssünden sorumlu olan Williams aynı zamanda 82 haneye tecavüz vakasıyla da suçlanıyor.

Savcılar, albayın kadın iç çamaşırı çaldığını söylüyor.

Albayın ikili hayatı
Zamanında Williams'ın terfisine onay vermiş olan emekli kor general Angus Watt yaptığı açıklamada Williams için "başarıyla gizlediği ikili bir hayat yaşamış" dedi.
Williams'ın kurbanlarından biri Kasım 2009'da evinde ölü bulunmuştu. Diğer kadın ise Ocak ayında kaybolmuştu.
Cinayet kurbanları 38 yaşındaki onbaşı Marie Comeau ve 27 yaşındaki Jessica Lloyd hava üssünün bulunduğu Ontario şehrinde yaşıyordu.
Williams aynı zamanda 2007 yılından bu yana 47 evi soymakla da suçlanıyor. Hedef alınan evlerin çoğu aynı sokak üzerindeydi. Evlerden biri ise dokuz kere soyuldu.
Ottawa Citizen gazetesinin haberine göre, polis Williams'ın evinde bulduğu yaklaşık 500 parça kadın iç çamaşırına el koydu.
7 Şubat'ta tutuklanan Williams'ın duruşmasının ay sonunda yapılması bekleniyor.
Albay Williams, Kanada Hava Kuvvetleri'ne 1987 yılında katılmıştı.
Haiti ve Afganistan operasyonlarına lojistik destek verilmesinden sorumlu olan Williams, Kraliçe İkinci Elizabeth'in de pilotluğunu yapmıştı.