Dünya

Dünya
cinayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cinayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/25/2012

500 kiloluk kadın nasıl cinayet işler?

ABD’nin Teksas eyaletinde yaşayan 500 kilogram ağırlığındaki Mayra Rosales, polislere yeğenini öldürdüğünü itiraf ettiğinde ağırlığı yüzünden bunun akla yakın bir şey olabileceğini sanıyordu.

Ancak çocuğun gerçek ölüm nedeni tespit edildiğinde genç kadının bu suçu işlemek için fazla şişman olduğu anlaşıldı ve gerçek ortaya çıktı.

Mayra, 2008 yılının Mart ayında gerçekleşen olayda, iki yaşındaki yeğeni Eliseo’ya bakıcılık yaparken yanlışlıkla bebeğin üzerine yuvarlandığını ve Eliseo’nun ölümüne neden olduğunu gelen polislere itiraf etti. 550 kilogram olduğu için hikayesinin inanılabilir olacağını düşünüyordu. Ancak adli tıpta yapılan incelemeler Eliseo’nun kafasına bir darbe alarak öldüğüne işaret etti ve Mayra’nın ağırlığındaki bir insanın kolunu kaldırıp böyle bir şey yapabilme ihtimali yoktu.

Bu gerçeğin ortaya çıkması üzerine Mayra da olan biteni itiraf etmek zorunda kaldı. Mayra bu hikayeyi, bebek ölmeden birkaç saat önce, yemeğini yemek istemeyen ve mızmızlık eden Eliseo’ya bir saç fırçasıyla defalarca vuran kardeşi Jamie’yi korumak için uydurmuştu.

Çünkü Mayra ve kocası Bernie, bu olaydan birkaç ay önce tamamen Jamie’nin yanına taşınmışlardı ve şişmanlığı nedeniyle kendine bakamayan Mayra’yla Jamie ilgilenmeye başlamıştı. Bunun karşılığında Jamie de evde olmadığı zamanlarda dört çocuğunu Mayra’ya emanet ediyordu.

Çocuğun öldüğü gün de aynı şey oldu. Jamie evden çıkıp çocukları Mayra’yla bıraktı. Annesinin kafasına saç fırçasıyla vurduğu minik bebek bir süre sonra nefes alamamaya başladı. Mayra ambulans çağırdı. Bebek hemen hastaneye götürüldü. Bir süre sonra Jamie hastaneden arayarak Mayra’ya, “Eliseo’ya zarar verenin kim olduğunu söyleyene kadar bebeğimi görmeme izin vermiyorlar” dedi ve kardeşinden kendisi için yalan söylemesini istedi.

Ancak birkaç ay sonra Jamie Teksas’a dönerek yargı karşısına çıktı ve suçunu itiraf etti. Mayra temize çıksa da yaşadığı stres, sağlığının bozulmasına neden oldu.

O günden beri hastanede sürekli doktor tedavisi altında olan Mayra yavaş yavaş kilo veriyor ve geleceğe umutla bakıyor. Kardeşinin hapishanede olmasının kendisini üzdüğünü belirten Mayra Jamie’nin yaptığı hataların farkına varması gerektiğini belirtiyor. cumhuriyet

7/18/2011

facebook'ta tanıştığı erkek arkadaşı tarafından öldürülen kadın çıkacak yasaya vesile oldu

İNTERNET üzerinden flört ettikleri erkek arkadaşları tarafından öldürülen kadınların sayısının giderek artması İngiltere’yi alarma geçirdi. Ülke şimdi, erkek arkadaş bulmak için interneti kullanan kadınların güvenliğini sağlayacak bir yasa tasarısını tartışıyor.
Yasa tasarısı adını, Facebook’ta tanışıp aşık olduğu George Appleton tarafından önce boğulan, sonra da yakılan 1 çocuk annesi 36 yaşındaki Clare Wood’dan aldı. Eski devlet bakanı Hazel Blears ve Wood’un babası Michael Brown’un gündeme getirdiği yasa tasarısı yürürlüğe girerse kadınlar, internetten tanıdıkları ve hakkında çok az şey bildikleri erkeklerin geçmişte şiddet suçu işleyip işlemediklerini polisten öğrenebilecek. İngiliz The Mail Gazetesi’ne konu hakkında bir açıklama yapan İçişleri Bakanı Theresa May, “Clare Yasası’nı değerlendiriyoruz ve konu hakkında gelecek haftalarda bir duyuru yapacağız” dedi.
Cinayeti işleyen George Appleton’un eski kız arkadaşlarına yönelik kaçırma, tehdit ve tacizlerle dolu bir geçmişinin olduğunun ortaya çıkması Clare Yasası’nın en önemli çıkış noktası oldu. Appleton, Wood’a ilişkiye girdikten bir süre sonra şiddet uygulamaya başlamış, 2009 Şubat ayında ayrıldıktan sonra ise onu boğarak öldürmüş, ardından cesedini ateşe vermişti. Ardından sırra kadem basan Appleton’un “Facebook Kaçağı” ünvanı ise olaydan 6 gün sonra terk edilmiş bir barda kendisini asmasıyla sona ermişti.

Mahremiyet için itirazlar var

Clare Yasası’nın “kişisel özgürlükleri kısıtladığı” yolunda eleştiriler var. Özellikle Muhafazakar milletvekilleri, “İnsanların öylesine bir karakola gidip potansiyel erkek arkadaşı hakkında soru sorup polisten tüm dosyalarını açmasını isteyebileceği bir sistem olamaz. Bu konuda sıkı kurallar getirilmeli” görüşünde. Yasanın destekçileri ise “Önceliğimiz bir kadının yaşamı pahasına mahremiyetin korunması olmamalı” fikrini savunuyor. Clare Wood’un babası da, “Kızım aptal değildi. Geçmişini bilseydi o adamdan hemen uzaklaşırdı” dedi.

Sarah Yasası’ndan esinlendi

Clare Yasası aslında daha önce çıkan Sarah Yasası model alınarak hazırlanıyor. Adını, İngiltere’de 2000 yılında bir pedofil tarafından tecavüz edilerek öldürülen 8 yaşındaki Sarah Payne’den alan yasa, anne ve babalara, yaşadıkları çevredeki çocuk sapıklarının kimliklerini bilme hakkı tanıyor. Sarah Payne’i tecavüz ettikten sonra öldüren Roy Whiting afsız ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Whiting’in daha önce de cinsel saldırı suçu işlemiş olması nedeniyle “Sarah Yasası” için kampanya başlatılmıştı. Kampanyanın medyadaki liderliğini, telekulak skandalı nedeniyle kapatılan News of the World Gazetesi yapmıştı.

6/20/2011

84 yaşında cinayetten hapse giren 108 yaşında tahliye edilen en yaşlı mahkum

Hindu bir rahip olan Brij Bihari Pandey, 1987 yılında dört kişiyi öldürmekten mahkum olmuş, 84 yaşında hapse girmişti.


Uttar Pradesh vilayetindeki Gorakhpur cezaevi yetkilileri, Bihari'nin tedavi için hastaneye gitmek zorunda olduğunu kaydediyor.


Merhamet gerekçesiyle tahliye edilen Bihari'nin cezaevi çıkışına kadar kucakta taşındığı, daha sonra da bir otomobile bindirilerek götürüldüğü bildirildi.

Cezaevi yetkilisi SK Sharma, 108 yaşındaki bir mahkuma bakmanın çok zor olduğunu kaydederek, ''Tahliyesi için bir başvuru yaptık ve mahkeme bu talebi kabul etti'' dedi.

1987 yılında Bihari ve çoğunluğunu yeğenleri ve aile bireylerinin oluşturduğu bir grup Hindu tapınağına bir rahip ataması sırasında çıkan anlaşmazlık sonunda dört kişiyi öldürmekle suçlanıyordu.

20 yıl süren davanın sonunda 2009 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Bihari, sıklıkla hastaneye kaldırılmış, cezaevindeki yaşamının büyük bölümünü yatalak olarak geçirmişti.

Cezaevi yetkilileri, koğuşundan diğer mahkumların çiçekleriyle uğurlanan Bihari'nin gülümseyerek Tanrı'ya şükrettiğini aktarıyor.
bbc türkçe

6/16/2011

yoksulluk yüzünden kadınlar için dünyanın en tehlikeli ülkesi afganistan

Thomson-Reuters Vakfı'nın yaptırdığı araştırmada, yüksek düzeyde şiddet, sağlık hizmetlerinin çok yetersiz olması ve yoksulluk yüzünden Afganistan'ın kadınlar açısından en tehlikeli ülke olduğu kaydedildi.
Dünya sıralamasında Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Pakistan, kadınlar açısından tehlikeli ikinci ve üçüncü ülkeler.
Cenin öldürme ve seks ticareti olayları yüzünden de, Hindistan, kadınlar için en tehlikeli dördüncü ülke. Beşinci sıradaysa Somali yer alıyor.

BBC'nin Delhi muhabiri, Hindistan'ın kadınlar için dünyadaki en tehlikeli 5 ülke arasına alınmasının, ülkede hayretle karşılanacağını belirtiyor.


Pakistan ise, başlık parası yüzünden işlenen cinayetler, namus cinayetleri ile küçük yaşta yaptırılan evlilikler nedeniyle, en tehlikeli ülkeler arasına alındı.
'Gizli tehlikeler'

Dünya çapında kadın girişimcileri destekleyen Women Change Makers (Değişim Sağlayan Kadınlar) adlı grubun başkanı Antonella Notari, "Süregiden çarpışmalar, NATO'nun hava saldırıları ve gelenekler, Afganistan'ı, kadınlar için en tehlikeli ülke konumuna getirdi." dedi.


Notari, "Buna ek olarak, seslerini çıkarma girişiminde bulunan veya polislik, haber spikerliği gibi kamuoyunda öne çıkan ve kadınların yapabileceği işlere ilişkin geleneksel kalıpları kıran bazı rolleri üstlenmeye kalkışan kadınlar, genellikle ya caydırılıyor ya da öldürülüyor." dedi.

Kadınların yaşadıkları tehlikelere ilişkin araştırma sırasında 5 kıtadan 213 uzmana, genel anlamda tehlike kavramıyla, sağlık hizmetlerine erişim, şiddet, kültürel dışlanma ve insan ticareti konularını nasıl değerlendirdikleri soruldu.

Thomson-Reuters Vakfı'nın başkanı Monique Villa, "Bu araştırmada da görülüyor ki, eğitim ve sağlık hizmeti yoksunluğu gibi 'gizli tehlikeler', en az, tecavüz ve cinayet gibi, daha çok manşet olan fiziksel tehlikeler kadar, hatta daha fazla ölümcül sonuçlar doğuruyor." dedi.
bbc türkçe

5/24/2011

ingiltere'de türk kadını 200 sterline öldüren 16 yaşındaki kiralık katil

Londra'da Gülistan Subaşı adlı Türk kadını öldürmekten suçlu bulunan gencin İngiltere'nin en küçük yaştaki kiralık katili olduğu düşünülüyor.


Şu an 16 yaşında olan ve çıkartıldığı mahkemede müebbet hapse mahkum edilen Santre Sanchez Gayle, cinayeti işlediği zaman 15 yaşındaydı.

Detektifler, okul çağındaki gencin işlediği cinayet karşılığında 200 sterlin kazandığını düşünüyor.

Gayle'a yardım ve yataklık yapmaktan suçlu bulunan 22 yaşındaki Izak Billy de müebbet hapis cezası aldı.

Mahkeme, her iki sanığın da en az 20 yıl hapis yatması gerektiğine hükmetti.

26 yaşındaki Gülistan Subaşı, Türkiye'den İngiltere'ye gelerek, ayrıldığı kocasından olan ve eski eşinin akrabaları yanında kalan oğlunu görmeyi planlıyordu.

Oğlunun dokuzuncu yaş gününü kutlamaya hazırlanan Gülistan Subaşı, kaldığı evin kapısı önünde göğsünden vurularak öldürüldü.

Cinayet şans eseri kapalı devre televizyon tarafından kaydedildi.

Video kayıtlarında, evin önünde zili çalıp sakince beklemeye başlayan Sanchez Gayle, kapıyı açan Gülistan Subaşı'nın üzerine silahını ateşlerken görülüyor.

Gülistan Subaşı'nın önümüzdeki aylarda Türkiye'de evlenmeyi planladığı ve Londra'daki oğlunun velayetini üzerine almak istediğini söylediği bildiriliyor.

Mahkeme, Gülistan Subaşı'nın ayrıldığı kocası Serdar Özbek'in beraatine karar verdi.
bbc türkçe

3/26/2011

kayseri'nin talas ilçesinde şeker toplarken kaybolan çocukların cesetleri bulundu

Kayseri'de Ramazan Bayramı'nda şeker toplamak için evden ayrılan ve 1.5 yıl sonra cesetleri bulunan çocukların katil zanlısı, polise ifade verdi.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Kayseri'nin Talas ilçesinde, yaklaşık 1,5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda, 01 Kasım 2001 doğumlu Türkan Ay, 11 Ocak 2002 doğumlu Ahmet Tuna Tekin ve 22 Eylül 2003 doğumlu Dilruba Tekin kardeşlerin, evlerinden şeker toplamak için ayrıldığı ve kendilerinden bir daha haber alınamadığı belirtildi.
Çocukların bulunabilmesi ve olayın aydınlatılması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı bünyesinde Kayseri'de bu olayla ilgili görev yapmak üzere çeşitli tarihlerde ve en son 12 Kasım 2010 tarihinde, bir daire başkan yardımcısı başkanlığında sekiz personel ile özel ekip oluşturulduğu ve dört aylık çalışma sonucunda olayın aydınlatıldığı vurgulandı.

Olayla ilgili yapılan çalışmalar neticesinde U.V.G isimli şahsın yakalandığı ve sorgusunda çocukları öldürerek Yozgat ili Çayıralan ilçesinde gömdüğünü söylediği bildirildi.
Şüpheli şahsın avukat nezaretinde alınan ifadesinde; ''Olay tarihinde evde yalnız bulunduğu esnada çocukların şeker toplamak maksadıyla evine geldiklerini, çocukları içeri alarak farklı odalarda ağızlarını bağladığını, Türkan Ay isimli çocuğa tecavüz ettikten sonra bıçakla öldürdüğünü, diğer iki çocuğu da boğarak öldürdüğünü ve kiraladığı oto ile cesetleri götürdüğü Yozgat ili Çayıralan ilçesinde gömdüğünü'' söylediği belirtildi.

Yozgat ili Çayıralan ilçesi Cumhuriyet Savcısı nezaretinde yapılan yer gösterme ve kazı çalışmasında kayıp çocuklar Ay ve Tekin kardeşlere ait olduğu düşünülen kemik ve elbise parçalarının bulunduğu ve soruşturmanın Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinin katılımı ile Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğü ifade edildi.
mynet