Dünya

Dünya
cenaze töreni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cenaze töreni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/05/2012

neşet ertaş'ın cenaze namazında müslüman bir insan olduğuna şahitlik edermisiniz? sorusu

Vefatıyla yediden yetmişe tüm Türkiye’yi yasa boğan halk ozanı Neşet Ertaş’ın cenaze namazında cemaate sorulan soru tartışma başlattı.

Kırşehir Ahi Evran Camii’nde cenaze namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kamil Yılmaz’ın "Onun hali hayatında ve kemal-i sıhhatinde Müslüman bir insan olduğuna şahitlik eder misiniz?" diye sormasını, CHP’liler Meclis gündemine getirecek. Bununla ilgili soru önergesi hazırlanırken, Kırşehir Belediyesi’ne yönelik ’tabutu reklam panosuna dönüştürme’ eleştirileri de önergede yer alacak.

MOROĞLU: MÜSLÜMANLIĞINI BİLMİYORSAN NİYE KILDIRIYORSUN?

Neşet Ertaş’ın hastalığından vefatına kadar, sürece yakın tanıklık eden ve cenaze işlemleriyle ilgilenen CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, cenaze namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kamil Yılmaz’ın cemaate yönelttiği soruyu garipsediğini söyledi. Moroğlu, "Yani Müslüman olduğunu bilmediğin bir insanın cenazesini niye kıldırıyorsun? Bu usul bilip bilmemekle ilgili bir durum değil. Toplumu tek tip hale getirmek, renklilikleri törpülemek ve bunun için bir cenazeyi bile kullanmak kabul edilemez. Müslüman değilseniz hatta Sünni değilseniz demek ki yaşama özgürlüğünüz yok. Bu soru aynı zamanda bir baskıyı ifade ediyor" değerlendirmesini yaptı.

AKKİRAZ SORU ÖNERGESİ VERECEK

CHP İstanbul Milletvekili ve halk müziğinin önemli temsilcilerinden Sabahat Akkiraz da konuyu Meclis gündemine soru önergesiyle taşıyacağını kaydetti. Akkiraz, "Cenaze esnasında bu soru benim de dikkatimi çekti. Hiçbir yerde böyle bir soru duymadım. Muhtemelen o namazı kıldıran kişi Abdalların inanç olarak Müslüman olduğunu bilmiyor ki tekrar bir tescil ettirme ihtiyacı hissetti. Ayıp olan sorunun kendisi" diye konuştu. Bu konuyu Meclis kürsüsünden de dile getireceğini ifade eden Akkiraz, "Keşke bu topraklardan gelmiş geçmiş en büyük ozanlardan biri olan Neşet Ertaş’ın sonsuzluğa uğurlanışında ne tabut tartışmaları ne de bu tür davranışların ayıbı yaşanmasaydı. Bu açıdan da üzüntü duyuyorum" dedi.

PROF. DR. DUMLU: İLK KEZ BÖYLE BİR SORU DUYDUM

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Dumlu da konuya ilişkin soruları yanıtlarken, cenaze namazlarında "Hakkınızı helal eder misiniz?" diye sormanın usulden olduğunu, ilk kez bir cenaze namazında böyle bir sorunun sorulduğunu duyduğunu söyledi. Cenaze törenini izleme şansının olmadığını dile getiren Prof. Dr. Dumlu, "Ben de böyle bir soru sorulduğunu çevremden duydum. Ama ben İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak böyle bir soru sormayı tercih etmezdim. Bildiğim kadarıyla sadece ’Hakkınızı helal eder misiniz’ sorusu üç kez sorulur. Bu da oradaki cemaate ve vatandaşın yakınlarına bir jesttir" diye konuştu.

Olaya yine de iyi niyetle bakmak gerektiğini vurgulayan Dumlu, "Açıkçası cenaze namazını kimin kıldırdığını da bilmiyorum ama iyi niyetle bakarsak herkes elhamdülillah Müslüman. Kimsenin kuşkusu yok deme isteğini vurgulamış olabilir. Zaten o cenazenin o musallaya konulması bile bunun tescilidir" dedi.

Cenaze namazını kıldıran imamın konuşması

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kamil Yılmaz, Neşet Ertaş’ın cenaze namazını kıldırırken yaptığı konuşmanın tam metni şöyle: "Ömrünü hakka ve halka hizmete adamış, musallada bulunan halk kahramanımız Neşet Ertaş’ı hepimiz tanıyoruz, dünya tanıyor, ülkemin insanı tanıyor. Onun memleketine bağlılığı, dinine, diyanetine bağlılığı hepimizin ittifakla şahit olduğu bir husus. Şiirlerinde, sazıyla söylediği bu duyguları çok derinliğiyle görüyoruz. Ama yine de bununla birlikte biz bir son defa sizlerden, onu hali hayatında tanıyan, sohbetlerine iştirak etmiş, programlarında bulunmuş, televizyonda onu seyretmiş halkımızın bir ferdi olarak, her birinizden onun hali hayatında kemal-i sıhhatinde Müslüman bir insan olduğuna şahitlik eder misiniz? Şahitlik eder misiniz? Daha yüksek sesle, şahitlik eder misiniz? Neşet Ertaş da şüphesiz fani bir insan. Son yolculuğunda Neşet Ertaş üstadımıza haklarınızı helal eder misiniz? Lütfen haklarınızı helal edin. Allah bu şahitliklerinizi ve helalliklerinizi kabul buyursun. Allah yerini boş bırakmasın. Duamız budur."

Tabutu reklam aracı gibi kullanıldığı iddiası

Neşet Ertaş’ın vefat ettiği özel hastanede tüm işlemleri gerçekleştiren Şentaş Cenaze Hizmetleri Şirketi’nin sahibi Taşkın Koç, İzmir’den çıkan tabutla Kırşehir’de cenazedeki tabutun aynı olmadığını, değiştirme yapıldığını kaydetti. Ailenin kesinlikle şatafatlı olmayan, sade bir tabut istediğini belirten Koç, "Biz de ustamızın ailesinin isteğine uygun bir tabut hazırladık. Ancak belediye kendini ön plana çıkarmak için tabutu değiştirdi. Ben 13 yıldır bu işteyim. Nereye gönderirsek şimdiye kadar hiç tabut değişmedi, Kırşehir’de değişti. Her şeyden önce sade tabut isteyen ailesine ayıp olduğunu düşünüyorum. Aile bu kadar mütevazı iken belediyenin tavrını anlamak mümkün değil" dedi. Koç ayrıca tabut değişikliğinin zaten tercih edilmediğini anlatarak "Zaten merhumun bütün işlemleri yapılmış. Ona ikinci bir eziyet oluyor" değerlendirmesini yaptı. e-kolay

2/07/2012

üç yıl sonra dirilen şarkıcı dna testleri bitene kadar gözaltında tutuluyor

Güney Afrika'da üç yıl önce öldüğü bilinen meşhur bir halk şarkıcısı olduğunu iddia eden bir kişi, DNA testleriyle kimliği tespit edilene dek gözaltına alındı.
Söz konusu şahıs, 2009'da ölen meşhur Zulu halk şarkıcısı Khulakeni "Mgqumeni" Khumalo olduğunu iddia ediyor.

Şahıs geçen hafta Khumalo'nun ailesinin evine gidip, kendisini zombilerin kaçırdığını söyledi.

BBC Muhabiri Nomsa Maseko, polisin haftasonuna doğru DNA sonuçlarını alacağını ve sonuçlar gelene dek şahsın gözaltında tutulacağını belirtti.

DNA testi sonucu şahsın Khumalo olduğu kanıtlanırsa politikacılar, medya ve hayranlarının katıldığı görkemli cenaze töreninde gömülen naaşın çıkartılıp, kime ait olduğunu bulmak için polis mahkemeye gitmek zorunda kalacak.
'Zombiler kaçırdı'

Muhabirimiz, Khumalo olduğunu iddia eden şahsın ortaya çıkmasının ülkede büyük bir sansasyona yol açtığını söylüyor.

Polisin, şahsı görmek için toplanan hayran kalabalığını dağıtmak için basınçlı su kullandığı belirtiliyor.

Bir megafonla hayranlarına seslenen şahıs, aslında ölmediğini ve büyü kurbanı olduğunu söyledi.

Şahıs ayrıca, iki yıl boyunca zombiler tarafından bir mağarada tutulduğunu ve hayatta kalmak için çamur yemek zorunda kaldığını savundu.

South Africa Times gazetesinin haberine göre, "Hep hayattaydım. Çok kilo verdim ama işte buradayım" dedi.

Güney Afrika'nın özellikle kırsal kesimlerinde büyüye yoğun biçimde inanılıyor.

9/25/2011

çocuğunun çürümüş cesediyle iki yıl beraber yaşayan kadın tutuklandı

Daily Mail'in iddiasına göre, Bradford'daki bir mahallede, komşuların artan şikayetleri üzerine polis tarafından baskın düzenlenen evde, üç yaşındaki erkek çocuğunun cesedi, evin bodrum katında bulundu.
Ölü çocuğun annesi olduğu ileri sürülen Amanda Hutton ve evde bulunan 22 yaşındaki bir adam gözaltına alındı.

Cesedi bulunan çocuğun isminin Hamza Khan olduğu ve bir ikizinin olduğu bildirildi.

Dehşet evinde, 41 yaşındaki bekar anne Amanda Hutton'ın aynı evde 5 çocuğuyla birlikte yaşadığı belirtildi.

Hutton'ın, başka evde oturan 20 yaşın üstündeki iki oğlu ise olayı öğrenince yaşadıkları şaşkınlığı polise ifade verirken dile getirdi.

Londra'nın yaklaşık 300 km uzağında bulunan yerleşkede yaşanan olay, mahalle sakinlerini de şoke etti. Komşular eve çiçek bırakarak ve bahçedeki ağaçlardan birine oyuncak ayı asarak Hamza'nın anısına sembolik bir cenaze töreni düzenledi. 

6/19/2011

aç susuz bir aydır sahibinin mezarının başından ayrılmayan köpek

Mezarlık görevlilerinin "Öksüz" adını koydukları doberman kırması köpek, yaklaşık bir ay önce yoğun defin olduğu bir gün mezarlığa geldi. Yeni gömü yapılan mezarların başından ayrılmadı.


Mezarlık görevlileri bir süre sonra farkettikleri köpeği tüm çabalara rağmen uzaklaştıramadı. Aç susuz kalmasına rağmen hep aynı yerde dolaşan ve oldukça zayıflayan köpeğe görevliler su ve yiyecek vererek hayatta kalmasını sağladı.

Bir ay kadar önce mezarlıkta yoğun bir defin olduğunu belirten mezarlık görevlileri şunları anlattı:

"O gün cenaze aracının peşinde bir köpeğin geldiği gördük. Fakat bu köpeğin ölen sahibin peşinden gelen köpek olduğunu anlayamadık. Çünkü mezarlık içinde ve çevresinde çok sayıda sahipsiz köpek var. Onlardan biri olabilir diye düşündük. Fakat köpeğin mezarlıktan hiç ayrılmadığını mezarların üzerini kokladığı gördük. Daha sonra ölen sahibinin mezarını aradığını anladık. Öksüz adını verdiğimiz köpek bir aydır burada yatıp kalkıyor. Biz de durumuna üzülüyoruz. Onun bu halini görenlerin de gözyaşı döktüğüne şahit olduk. Birkaç mezarın çevresinden ayrılmıyor ama, sahibinin mezarının hangisi olduğunu bilemiyoruz. Eğer bu köpeği tanıyan varsa gelip buradan alsın."
trt türk

6/05/2011

92 yıl beraber yaşayan rahip ikiz kardeşler aynı gün vefat ettiler

27 Mart 1919 günü New York'un Buffalo kentinde birkaç saat arayla doğan Riester kardeşler 92 yıllık ömürlerini yan yana geçirdikten sonra birkaç saat arayla hayata gözlerini yumdular.


Aynı okula giden Riesterler, hep birlikte seyahat etti, hiç evlenmedi ve aynı anda Fransisken tarikatına katılarak manastırda yaşamaya başladı.

Üç yıl önce New York'tan Florida'ya taşınarak St. Anthony Manastırı'na yerleşen Katolik rahipler Riester kardeşlerin ölümü de aynı gün ve aynı sebepten oldu.

İki kardeş, geçtiğimiz çarşamba günü Florida'nın St. Petersburg kentindeki St. Anthony Hastanesi'nde kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. Doktorlar, Julian'ın sabah, Adrian'ın ise akşam saatlerinde öldüğünü söyledi.

Hayatları boyunca yolları ayrılmayan Riester kardeşlerin cenazelerinin Buffalo'ya gönderileceği ve ömürlerinin büyük bölümünü geçirdikleri St. Bonaventure Üniversitesi'nin karşısındaki mezarlığa defnedileceği bildirildi.
mynet

5/02/2011

amerika usame bin ladeni gerçekten öldürebildimi cesedi denize attık açıklaması şaşırttı

ABD'li yetkiliden gelen açıklama şaşırttı. ABD'li yetkililer Ladin'in cesedini okyanusa attıklarını açıkladı.
Amerikan AP haber ajansına göre, ABD'li bir yetkili, askeri operasyonla öldürülen Usama Bin Ladin'i "denize gömdük" dedi.

Habere göre Amerikalı yetkili, "Dünyanın en çok aranan teröristinin cenazesini kabul etmek isteyecek bir ülkenin bulunması zor olacaktı. Bu yüzden ABD onu denize gömmeye karar verdi" dedi.

Hassas ulusal güvenlik konularıyla ilgili adının açıklanmaması koşuluyla konuştuğu belirtilen yetkili, Bin Ladin'in nerede denize atıldığını söylemedi.

Haberde ABD'li yetkili, Bin Ladin'in cenazesine İslami kurallara göre muamele edilmesine karar verildiğini, İslami kurallar gereğince cenazenin 24 saat içinde defninin gerektiğini öne sürdü.

New York Times gazetesi ise, Bin Ladin'in cesedinin önce Afganistan'a götürüldüğünü, ardından da uçağa tekrar konularak Hint Okyanusu'nun sularına bırakıldığını haber verdi.

Amerikan basını, Washington'ın böylece Usame Bin Ladin'in mezarının bir mabede dönüştürülmesini engellemeyi amaçladığını duyurdu.
trt türk

4/09/2011

çinliler mezar ziyaretlerinde ölülerine yiyecek içecek ve para götürüyorlar

Kamil Erdoğdu

Pekin

Yıllar önce Çinli bir arkadaşımın cenazesine katılmıştım. Resmi kıyafetler içinde sıraya girmiş ve giysileriyle açık bir tabuta konmuş naaşın önünde teker teker saygı duruşunda bulunmuştuk.

Ancak Çin’deki cenaze adetleriyle ilgili en çarpıcı farkı, törenden birkaç saat sonra, eşinin elinde, ölen arkadaşımın küllerinin bulunduğu kutuyu gördüğümde hissetmiştim.

Çin’de hafta sonlarıyla birleştirilen ve "altın hafta" adı verilen resmi tatiller turizmin canlandığı günlerdir. Son yıllarda ölülerin anıldığı Qingming Günü de resmi tatiller arasına alındı.

2500 yıllık geçmişe sahip bu geleneksel günde Çinliler, bu yıl da diğer tatillerdeki gibi turistik yerlere değil, mezarlıklara akın etti.

Mezar süpürme günü olarak da adlandırılan Qingming Günü’nde Çinliler, büyüklerinin mezarlarını ziyaret ederek, mezara yiyecek, içecek ve ''öbür dünyada kullanmaları para'' koyuyor.

Söz konusu ''para'', mezarlık ziyaretleri için özel olarak basılan, para süsü verilmiş kağıt banknotlardan oluşuyor. Qingming Günü’nde Pekin’in sokaklarında geç saatlere kadar bu özel paralardan yakanları görmek mümkündü.

Küllerinin gömülü olduğu mezarların başında ölmüş yakınlarıyla dertleşenler, hatta annesini veya babasını şikayet edenler bile vardı.
Modern zamanlar

Ancak son yıllarda mezarlıklara gidemediklerinden ölülerini bilgisayar başında ananların sayısı arttı.

Bu kişiler internet ortamında kurulan mezarlıkları ziyaret ederek, sanal olarak çiçek koyuyorlar, müzik çalıyorlar, mum yakıyorlar ve duygularını ifade eden sözler yazıyorlar.

İnternette ölülerini ananlar özel olarak açılan sayfalara aile büyüklerinin fotoğraflarını ve video görüntülerini yüklüyorlar ve aile ağacı oluşturuyorlar.

Pekin'deki Babaoshan Mezarlığı İdaresi tarafından kurulan internet sitesi üzerinden de, yakınların mezarına koyulması için çiçek, şarap veya mum siparişi verilebiliyor.
Kedi ve köpek mezarlıkları

Çinliler, Qingming Günü dolayısıyla ölülerini anarken, kedi ve köpeklerini de unutmuyor.

Son Qingming Günü’nde ziyaret edilen yerler arasında, başkent Pekin'in merkezine bir saat uzaklıktaki Baifu köpek ve kedi mezarlığı da vardı. Buraya gelenler kedi ve köpeklerinin mezarına çiçek, yiyecek, içecek bıraktı.

Mezarların çoğunda ölen hayvanların fotoğraflarının yanında adları, doğum ve ölüm tarihleri ile sahiplerinin duyguları yazılı.

Mezarlardan birinde, ''Yaşamın çok kısa olmasına rağmen, çok güzeldi. Seni her zaman seveceğiz'' yazıyordu. Mezarlıkta sohbet ettiğim ziyaretçiler hayvanları için, ''oğlum, kızım, kızımın ablası'' gibi ifadeler kullanıyorlardı. Ziyaretçiler, yaşlı gözlerle mezarlıkları temizliyor veya görevlilere temizletiyordu.

2000 yılında açılan Baifu kedi ve köpek mezarlığında şu anda 2000 kadar mezar var. Yaklaşık 8 hektar genişliğindeki alanın sahibi Chen Shaochun, bu mezarlığı açma kararını, ölen bir köpeğin çöplüğe atıldığını gördüğünde aldığını belirtti.

Chen, basında yer alan açıklamalarında, ''Bu sağlık açısından risk olmanın yanısıra, hayvanlara karşı yapılan bir saygısızlık. Hayvanların bedenleri buradaki ağaçların büyümesine yardımcı olduğu gibi, sahiplerine onları hatırlama fırsatı veriyor'' ifadelerini kullandı.
1 Milyon aile kedi ya da köpek besliyor

Baifu mezarlığında, hemen hemen her hafta sonu hayvan gömme töreni yapılıyor.

2007 yılı verilerine göre, başkent Pekin'de kayıtlı 600 binden fazla köpek ve 500 bin kedi bulunuyor. Bu, en az bir milyon ailenin kedi veya köpek beslediği anlamına geliyor.

Bu hayvanların yıllık ölüm oranı ise yüze 8, yani yılda 100 bin kadar kedi ve köpek ölüyor. Pekin'de 20’den fazla kedi ve köpek mezarlığı var.

Baifu mezarlığındaki yerlerin fiyatları 1000 ile 2000 yuan yani yaklaşık 150 ile 300 dolar arasında değişiyor.

Bir aile "Beyaz Beyaz" demek olan ''Bai Bai'' adlı kedileri için daha geniş bir yer alarak 1000 dolardan fazla para ödemiş. Mezara suni çim ekmişler ve çiçeklerle donatmışlar. Mezarlığın sahibi Chen, buraya maymun, ördek, tavşan, balık, hatta yılan bile gömüldüğünü söyledi.

Baifu mezarlığına birlikte gittiğim gazeteci arkadaşım dönerken, "Çinli deyince yabancıların çoğunun aklına hemen kedi ve köpek yedikleri geliyor; buraya gelseler ne düşünürlerdi acaba?" diye konuştu.
bbc türkçe izlenimler

2/23/2011

balık tutmaktan gelince kendi cenaze merasimiyle karşılaştı

Konya'nın Ilgın İlçesi'nde bisikletiyle kamyonun altında kalarak yaşamını yitiren yaşlı adamın cesedi, öleni babası sanan bir kişi tarafından yanlış teşhis edilince, fıkralara konu olacak bir olay yaşandı. Balık tutmaktan dönen 72 yaşındaki Durmuş Çıplak, evin önünde toplanan arkabalarının kendi cenazesi için geldiğini duyunca şaşkına döndü.
Kaza, geçen pazartesi günü saat 10.00 sıralarında meydana geldi. Üzerinde kimliği bulunmayan 70 yaşlarında bir bisikletli, Kaplıca Caddesi'nde yolun sağında seyir halindeyken, 41 yaşındaki Şakir Aydın yönetimindeki 42 P 6312 plakalı kamyonun arkadan çarpması sonucu ağır yaralandı. Çağrılan ambulansla Ilgın Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralının kimliğini belirlemeye çalışan polise, çevredekiler, yaralı kişinin 72 yaşındaki Durmuş Çıplak olduğunu söyledi. Yaralı, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi ancak tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

CENAZEYİ TESLİM ALDI
Ölen kişinin kimliğinin kesin olarak tesbit edilmesi amacıyla, Durmuş Çıplak'ın oğlu Ahmet Çıplak teşhis için morga çağırıldı. Ahmet Çıplak cesedin babasına ait olduğunu belirtti. Ardından cenazeyi teslim alıp Ilgın'a dönerken, yolda Ahmet Çıplak'ı telefonla bir komşusu arayarak, babasının yaşadığını ve balık tutmaktan geldiğini söyledi. Bunun üzerine Ahmet Çıplak, babasına ait olduğunu sandığı cenazeyi hastaneye geri teslim etti.

EVİN ÖNÜNDE KALABALIĞI GÖRÜNCE ŞAŞIRDI

Hiçbir şeyden haberi olmayan ve balık tutmadan dönen işçi emeklisi Durmuş Çıplak ise, evin önünde toplanan akrabalarının cenazesi için geldiğini duyunca şaşkına döndü. Durmuş Çıplak, yaşadığı olayı şöyle anlattı:

'Sabah bisikletimle balık tutmaya gitmiştim. Saat 17.00 sıraladında döndüğümde, evin önünde akrabalarımın toplandığını gördüm. Merakla eve doğru geldim. Herkes beni görünce şaşkın bir şekilde bakıyordu. Sonra öğrendim ki benim bir kazaya kurban gittiğim sanılmış. Allaha çok şükür henüz yaşıyoruz.'

Durmuş Çıplak, kazada ölen kişinin de 70 yaşındaki işçi emeklisi Süleyman Bozer olduğunun anlaşıldığını ve kendisinin de cenaze namazına katıldığını söyledi.

DHA
mynet

1/20/2011

teslim aldıkları cenazenin tabutunda bir bebek ve ayak bulundu

Şeker hastalığı nedeniyle bir bacağı kesilen İsmet Aydemir, tedavi gördüğü Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde geçtiğimiz gün hayatını kaybetti.

Cenazeyi teslim alan Aydemir'in ailesi, kefeni açtıklarında büyük şok yaşadı. Tek bacağı olmayan cenazeye, bir bebek cesedi ve bir bayan bacağının bantlandığı ortaya çıktı. Büyük şok yaşadıklarını belirten İsmet Aydemir'in kardeşi Oruç Aydemir, dün işlemler sırasında morga girdiğinde bebek cesedini gördüğünü ve şüphelendiğini öne sürdü.

Morg görevlisi A.A.'nın, "Olayı kapatalım, büyütmeyin" dediğini öne süren Aydemir, "Dün geldiğimde cenaze işlemlerini yaptık. Morgda bebek cesedi görmüştüm. Bizim cenazenin yanına mı konulacak diye şüphelendim. Bugün de cenazeyi teslim aldığımızda kefeni açıp baktım ve bir bayan bacağı ile çocuk cesedi gördüm. Morg görevlisi, 'olayı sızdırmayın, kapatalım' dedi. Durumu hemen polise bildirdim" diye konuştu.

Savcılık olaya el koyarken, İsmet Aydemir'in cenazesi toprağa verilmek üzere ailesine teslim edildi.
mynet

1/18/2011

prenses diana'nın cenaze töreninde linç olmaktan korkan prens charles

İngiltere eski başbakan Tony Blair’in basın danışmanı Alistair Campbell’in Guardian gazetesinde önceki gün yayınlanan anılarında, 1997 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Prenses Diana’nın cenazesiyle ilgili ilginç detaylar var.

Campbell’a göre Kraliyet, Diana’nın cenaze töreninde boşandığı eşi Prens Charles’ın halkın saldırısına uğramasından korkmuş. Prens Charles’ın olası bir linçe uğramaması için cenaze alayında oğulları Prens William ve Harry’nin babalarına eşlik etmesini kararlaştırmış.
Prens Charles’ın basın sekreteri Sandy Henney, Prens William’ın yanına gönderilerek eski eşinin tabutunun arkasından giderken babasına eşlik etmesi istenmiş. Campbell, “Eğer William cenaze töreninde babasına eşlik etmesiydi ciddi bir problemle karşılacaklarının farkındaydılar” dedi. Kazadan sonra Kraliyet ailesinin Prens Charles’den boşanan Prenses Diana’yı öldürttüğü iddiaları çıkmıştı.
hürriyet dünya

11/25/2010

önce güldüren sonra ağlatan cenaze töreni konuşması


"AİLENİN ÖNEMİNİ" ANLATMASI BAKIMINDAN BÜYÜK BİR ÖRNEK SİZE..!! Bir kadının, kocasının cenaze töreninde yaptığı ilginç, şaşırtıcı ve ders veren konuşması.