Dünya

Dünya
banka etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
banka etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10/31/2011

libya'dan isyan sırasında kaçıralan paha biçilemez antika ve sikkelerin peşine interpol takibi başlatıldı

Katya Adler

BBC Muhabiri, Trablus


Libya'nın Ulusal Geçiş Konseyi, Libya'daki isyan sırasında Bingazi'de bir bankadan çalınan yüzlerce antika sikkenin Mısır'a götürülmüş olabileceğine inanıyor.
Mayıs ayında Bingazi'de Muammer Kaddafi yanlıları ve muhalifleri arasındaki çatışmalarda ölüm kalım mücadelesi verilirken, bir bankada tutulan yedi bini aşkın paha biçilmez sikke ve değerli antikanın, düzenlenen soygunda çalındığı ortaya çıktı.

Bankada çıkan yangının o dönemde çatışmalardan kaynaklandığı düşünülmüştü. Ancak şimdi, bunun profesyonelce düzenlenen soygunun parçası olduğu anlaşılıyor.

Soyguncuların hedefi 'Bingazi hazinesi' adı verilen bir koleksiyondu.

Koleksiyonda Yunan, Roma, Bizans ve erken İslami döneme ait sikkeler başta olmak üzere, küçük heykelcikler ve takıların da aralarında olduğu 10 binden fazla parça bulunuyordu.
İade edildi, kasada unutuldu
Libya'nın Leptis Magna antik kenti

Bunların büyük bölümü İtalya'nın Libya'yı işgal yıllarında (1912-1943) bulunmuş ve ülkeden çıkarılmıştı.

Ancak ülke bağımsızlığını kazandıktan sonra İtalya, 1961'de bu hazineyi Libya'ya iade etti.

Hazinenin sergilenmesi için özel olarak inşa edilecek müze projesi, asla hayata geçirilemediği için hazine onyıllardır Bingazi Ticaret Bankası'nın kasasında tutuluyordu.

Trablus Müzesi'nin Genel Müdürü Dr. Salih Elgab, sikkelerin hiç fotoğraflarla ya da envanterle belgelenmediğini; adeta unutulmuş göründüklerini kaydetti.

Zengin bir tarihi olan Libya'daki en önemli sikke koleksiyonu olmamakla birlikte Dr. Elgab, bu hazinenin yine de Libya'nın tarihi mozaiğini ortaya koymak açısından büyük önem taşıdığını söylüyor.

Elgab, koleksiyonun kimi zaman hizipleşmeler, husumetler yaşayan pek çok farklı bölge ve grubun, aslında tek bir Libya'nın parçası olduğunu gösterdiği görüşünde...
İçeriden birileri mi?

Libya'nın tarihi mirastan sorumlu bakan vekili Fadıl el Hasi, BBC'ye soygunun hazine konusunda önceden bilgisi olan kişilerce düzenlendiğine dair şüpheler olduğunu söyledi.

El Hasi, banka çalışanlarının tekrar tekrar sorgulandığını anlattı.

Soyguncular, sikkelere ulaşmak için bankanın kasa dairesinin beton tavanını özel gereçlerle deldi.

İçeri girdiklerinde ise sadece en kıymetli parçaları alarak buradan ayrıldıklarına dikkat çekiliyor.

El Hasi soygunu Temmuz ayında uluslararası polis teşkilatı Interpol'e de bildirmiş.

Uluslararası antika piyasaları da parçaların bulunması için taranıyor.

Mısır'da bulunan yüzlerce sikkenin bu koleksiyonun parçası olabileceği düşünülüyor.

Ancak El Hasi, bunların kaynağının teyit edilmesi için inceleme sonuçlarını beklediklerini belirtiyor.

Libya'nın son aylarda yaşadığı çalkantıların bu hırsızlığın gölgede kalmasına yol açtığını belirten el Hasi, kendisi ya da bir yetkilinin önümüzdeki günlerde Mısır'a giderek girişimleri sürdüreceğini kaydetti.

Bingazi'deki kuyumcular pazarında da kıymetli sikkeler gezindiği yolunda iddialar bulunuyor.

9/15/2011

bir banka çalışanı yetkisiz işlem sonucu çalıştığı bankayı 2 milyar dolar zarara uğrattı

İsviçre bankası UBS, bir çalışanının yetkisi dışında yaptığı işlemler yüzünden yaklaşık 2 milyar dolar kaybettiğini açıkladı.
Soruşturmanın sürdüğü, dolayısıyla bu rakamın değişebileceği bildiriliyor.
Bankadan yapılan açıklamada, bu kayıplar yüzünden yılın üçüncü çeyreğinde zarar açıklanabileceği belirtildi.

Olayda hiçbir müşterinin hesabının etkilenmediği kaydedilirken, Londra polisi 31 yaşındaki bir UBS çalışanını tutukladı.

Sabaha karşı yapılan bir operasyonla gözaltına alınan kişinin Kweku Adoboli adında olduğu açıklandı.

UBS yetkisiz işlemin hangi bölümünde yapıldığını söylemedi ancak kesin olmayan ilk bilgilere göre tutuklanan çalışan bankanın Avrupa hisse senetleri bölümünde görevli.
Hisse senetleri düştü

Açıklamanın ardından UBS hisseleri borsalarda güne yüzde 7'ye varan düşüşlerle başladı, ilerleyen saatlerde ise düşük miktarda artış yaşandı.

ZKB bankasının borsa analistlerinden Claude Zehnder bu haberin UBS'e güveni sarsacağı görüşünde.

Zehnder "Bankada risk yönetimi alanında sorunları olduğu açık." diyor.

UBS, yatırım kolundaki muazzam zararlar yüzünden 2008 yılında batma aşamasına gelmiş ancak İsviçre devleti devreye girerek bankayı kurtarmıştı.
'Kumarhane bankacılığı'

Bu son skandal 2008 yılında Fransız bankası Société Générale'de yaşanan olayları anımsattı.

Borsa işlemcisi Jerome Kerviel'in izinsiz işlemlerle bankaya neredeyse 5 milyar euro kaybettirdiği anlaşılmış, Kerviel hapse girmişti.

1999 yılında ise Barings bankasını 1 milyar dolardan fazla zarara sokan Nick Leeson bankanın iflasına sebep olmuştu.

Cass Business School'dan Profesör Chris Roebuck, UBS gibi bankaların bu olaylardan sonra kurallarını gözden geçirip önlemler aldığını, ancak "ne kadar zekice sistemler kurarasanız kurun, kararlı şahısların isterlerse bunları atlatmanın yolunu bulduğunu" söyledi.

Profesör Roebuck bu son olayın "kumarhane bankacılığı" tartışmalarını canlandıracağı görüşünde.

Dünya çapında 65 bin çalışanı olan UBS geçen ay 3.500 kişiyi daha işten çıkaracağını açıklamıştı.

8/19/2011

büyük okyanus'taki bir adanın tarihinde ilk defa banka soygunu yapıldı

Soygunu yapanların bankadan yaklaşık 166 bin dolar çaldığı belirtiliyor.
Çoğunlukla, ada sakinlerinin birikimlerinden oluşan parayı geri almak ve soyguncuları yakalamak için Cook Adalarının başkenti Rarotonga'dan polis ekiplerinin gönderildiği ve ekiplerin incelemeye başladıkları da ifade ediliyor.

Soyguncuların iki bin nüfuslu adanın sakinlerinden olmadığına inanılıyor.

Aitutaki Belediye başkanı John Baxter, Yeni Zelanda Radyosu'na verdiği demeçte, "Bu adada üç aşağı beş yukarı herkes birbirini tanır. Eğer soygun adadan biri tarafından yapılmış olsa, bunun bilgisi sızar ve biz de olayı çözmüş olurduk" şeklinde konuştu.

Baxter ayrıca, soyguncuların Aitutataki'ye dışardan gelen kişiler tarafından düzenlendiğinin tahmin edildiğini söyledi ve "Biz bu tür bir soygunun Aitutakili biri tarafından yapılmış olacağına inanmıyoruz ve soyguncunun ada dışından geldiğini sanıyoruz" diye de ekledi.

7/17/2011

banka kredisi çekerken hayat sigortası yapmak tüketici yasasına aykırı

Bankaların çeşitli alanlarda tüketicilere kredi verirken, hayat sigortasını zorunlu kıldığı, kredi alımı sırasında tüketicinin yeterince bilgilendirilmediği iddiasıyla bir çok kişinin bundan dolayı mağdur olduğu bildirildi.

Tüketici Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Niyazi Kavar, yaptığı açıklamada, bankaların kullandırdığı kredilerde tüketicilerin mağduriyet yaşadıklarını, son yıllarda bu konuda da ciddi artış olduğunu söyledi.
Özellikle bankaların kredi kullandırırken tüketicilere hayat sigortası veya konut paket sigortası gibi sigortalar yaptırdıklarını, tüketicilerin krediye karşılık bir teminat göstermelerinin dışında, ayrıca bir de sigorta işlemi yapıldığını belirten Kavar, “Normalde krediler verilirken o teminatın yeterli olması gerekiyor. Eğer kredi dönüşümünde bir sorun yaşanırsa, teminatın işleme sokulması gerekiyorken bankalar bununla yetinmiyor. Üstelikte sigorta yaptırıyorlar. Bu sigortalar Tüketici Yasası'nın 5. maddesine aykırılık teşkil ediyor. Madde 'bir mal veya hizmetin bir başka mal veya hizmetin satışına şartlandırılamayacağını' açıkça hükme bağlamış. Buna rağmen maalesef bankalar bu uygulamaları sürdürmeye devam etmektedirler. Bu uygulamalar kimi vatandaşlar için gerçekten eziyet haline geliyor” dedi.

“BANKACILIK SİSTEMİMİZDE İNSANİ BOYUT YOK”

Kavar, bankaların tüketiciyi bilgilendirmeden sigorta işlemlerine başladığını, tüketicilerin önüne sigorta masrafı dahil bir masraf çıkarıldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Tüketicilerin çoğu bilinçsiz bir şekilde bu sözleşmeyi imzalıyorlar. Ödeyecekleri meblağın, kredi borcu dışında bir sigorta ödemesi olup olmadığını çok fazla bilmiyorlar. Bu yüzden tüketicilerin aslında biraz daha bilinçli davranmaları gerekiyor. Ve kesinlikle ödeyecekleri bu taksitlerin içeriğini sormaları hangi kaleme, ne kadar para ödeyecekleri konusunda bilgilenmeleri gerekiyor. Banka yetkililerine konuyu sormaları gerekiyor. Bu sorunu ben de yaşadım. Kredi kullanırken kredi taksitlerinin dışında bir ödeme çıkarıldı. Bunun ne olduğunu sordum. Hayat sigortası ve konut paket sigortası olduğunu söylediler. Ben bu sigortaları almak istemediğimi söyledim. Bu durumda verilen talimat gereği kredi kullandırmayacaklarını söylediler. Ben de krediyi aldıktan sonra, bankaya itiraz edeceğimi belirttim. Sigortaları yaptılar. Ben de ihtiyacım olan krediyi kullandım. Daha sonra 5. maddeyi hatırlatarak sigorta kesintilerinin iade edilmesini istedim. Banka bana olumsuz cevap verdi. Bu kez ikamet ettiğim yerdeki kaymakamlık bünyesinde faaliyet gösteren Tüketici Hakem Heyetine konuyu götürdüm. Heyet beni haklı buldu. Banka heyetin beni haklı bulmasına rağmen kesintileri ödemek istemedi. Ben de avukat tuttum. İcraya vermek üzereyken avukatımın girişimiyle hesabıma benden fazladan alınan konut paket ile hayat sigortası paraları iade edildi.

Tüketicilere bunun bir örnek olduğunu söylemek istiyorum. Tüketiciler haklarını arasınlar. Tüketici Hakem Heyetleri bu konulara vakıf. Bankaların uygulamalarının haksız olduğuna hükmediyorlar.”

83 YAŞINDAKİ EMEKLİ İŞÇİNİN MAĞDURİYETİ

Kavar, mağdur olan 83 yaşında emekli bir işçinin derneğe başvurduğunu, bankadan 5 ile 10 bin olmak üzere toplam 15 bin lira kredi kullandığını, kredisini de yaklaşık 450 lira aylık taksitler halinde ödediği sırada her yıl hayat sigortası yenilendiği için yaklaşık 4-5 aydır maaşını alamadığını belirtti.

Mağdur tüketiciyi Tüketici Hakem Heyeti'ne yönlendirdiklerini, şu anda heyette dosyasının görüşüldüğünü, yakın zamanda kararın çıkmasını beklediklerini belirten Kavar, şunları kaydetti:

“Karar tüketici lehine çıkarsa bugüne kadar ödemiş olduğu sigorta primlerini yasal faiziyle iadesine karar verilecektir. Bu durumda tüketici yasal faiziyle ödediği sigorta primlerini geri alma hakkına kavuşacak. Zaten bir çok il ve ilçede tüketicinin lehine karar çıkmış. Tüketicimiz bir bankadan 2 ayrı kredi kullanmış. Her iki kredi için hayat sigortaları yaptırılıyor. Emekli maaşının üzerinden otomatik ödeme talimatıyla kredi taksitleri ödeniyorken, kredi alımının yıl dönümünde hayat sigortası tekrar yaptırılıyor. Hayat sigortasının taksitleri, kredi taksitleri ile birlikte hesaplandığında tüketicimiz maalesef 4-5 hatta 6 ay maaş alamaz hale geliyor. Maaşı ancak kredi taksitleri ile krediden dolayı yapılmış hayat sigortası taksitlerine yetiyor. Kişi evine 5 kuruş para götüremiyor. Bu gerçekten insani olmayan bir durum. Bankacılık sistemimizde insani boyut yok. Hayat sigortası zorunlu değil. Çünkü yasa bunu hükme bağlamış. Tüketiciler bu tür durumlarda haklarını arasınlar. Tüketici yasasının 5. maddesine aykırılık teşkil ediyor. Tüketicilerin mağduriyetlerinde Tüketici Hakem Heyetine konuyu götürmelerini tavsiye ediyorum.”