Dünya

Dünya
anket sorusu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
anket sorusu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/18/2011

yapılan bir ankete göre işten kaytarmak için söylenen en olmadık yalanlar

İngiltere'de yapılan bir kamuoyu yoklaması, çalışanların üçte birinin yalan söyleyerek hastalık izni aldıklarına işaret ediyor.

1190 kişiyle yapılan ankete katılanların yüzde 34'ü, yalan söyleyerek işe gitmedikleri zamanların olduğunu belirtti.

Ankete katılan 10 kişiden dördü, bir gün önceden, iş arkadaşlarına hasta rolü yaptığını söyledi.
Bazıları işe gelmemek için hayali gerekçeler uydurduğunu anlattı. Bunlar arasında evin tavşanının kaçması ve hafıza kaybı gibi gerekçeler var.

Ankette hastalık izni alanların yüzde 15'i çok çalıştıklarını ve izni hak ettiklerini söyledi.

İngiltere'de çalışanların herhangi bir nedenle işe gelmemesinin ekonomiye yılda yaklaşık 50 milyar dolara mal olduğu tahmin ediliyor.

Ancak araştırmayı gerçekleştiren PwC adlı araştırma şirketinden Neil Roden, bu kayıpların önemli bir kısmının önlenebilir olduğunu söylüyor.
'Sırtıma ok saplandı'

Çalışanların yüzde 21'i aileleri nedeniyle bu yola başvurmak zorunda kaldıklarını belirtiyor.

Neil Roden, çalışma saatlerinin esnek hale getirilerek, personelin bu yola başvurmasının önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor.

Ankete göre, bazı kişiler, "göğüs büyütme operasyonu", "dart oyunu sırasında sırtına ok saplanması" ve "diş doktorunun diş etlerinde erken bunama belirtileri görmesi" gibi nedenlerle işe gitmedi.

Galler bölgesinden bir kadın, bir keresinde banyoda gözüne kireç kaçtığı için izin aldığını söyledi.

Hastalıktan sonra işten kaytarmak için başvurulan en yaygın gerekçelerden biri de evdeki hayvanların hastalanması.

Bir çalışan daha önce amirlerine köpeğinin öldüğünü söylediğini unutup, hayvanı veterinere götürmek için izin istediğini anlattı.

5/26/2011

girişimciliğin dünyada en az desteklendiği ülke türkiye avrupada sonuncu

BBC'nin 24 ülkede gerçekleştirdiği girişimcilik kültürü anketine göre Türkiye, girişimciliğin en az desteklendiği dünya ülkelerinden biri ve Avrupa sıralamasında en altta yer alıyor.


Ankette en girişimci dostu ülke Endonezya olarak belirirken, hemen arkasından ABD geliyor.


GlobeScan/PIPA tarafından 24 ülkede toplam 24 bin kişiyle gerçekleştirilen ankette, katılımcılara dört soru yöneltildi.

Bu sorular, kendi işlerini kurmanın ne kadar zor olduğunu düşündükleri, ülkede girişimciliğe değer verilip verilmediği, yaratıcılığa verilen önemin ne olduğu ve kişilerin fikirlerini ne ölçüde gerçekleştirebildiği.

Ankete Türkiye'den katılanların yalnızca yüzde 24'ü ülkelerinde yaratıcılığa önem verildiğini düşünüyor. Bu oran, anketteki diğer bütün ülkelerin altında.

Yaratıcılığa önem verildiğini yüzde 26 oranında düşünen Ruslar, sondan ikinci ülke olarak Türkiye'nin bir üstünde yer alıyor.

Yaratıcılığın desteklendiğini düşünenlerin oranı Endonezya için yüzde 85, ABD ve Çin için ise yüzde 75.

Yeni fikirlerin uygulamaya konması alanında 24 ülke arasında en karamsar olanlar İtalyanlar, Ruslar ve Türkler oldu.
Girişimcinin önündeki engeller

Türk ve İtalyan katılımcıların üçte ikisi, fikirlerini uygulamaya geçirmekte engellerle karşılaştıklarını düşünüyor.

Bu konuda en iyimser Avrupalı katılımcılar ise Almanlar ve İngilizler olarak dikkat çekiyor.

Ancak araştırma, girişimciliğin desteklendiği bir ortamın Almanya, İngiltere ve Fransa'da güçlü bir yaratıcılığa dönüşmediğine işaret ediyor.

Bu ülkelerde kendi işini kurma fikrine sahip olanlar çoğunlukla azınlıklardan geliyor. Almanya'da ankete katılanlar arasında kendi işini kurma fikrini aklından geçirenler yüze 29 ile sınırlı.

Türkiye ise, çoğunluğun bir noktada kendi işini kurmayı düşündüğü tek Avrupa ülkesi.

Türk katılımcıların yüzde 51'i bu konuda düşündüklerini söylüyor. Uluslararası ortalama ise yüzde 53.

Araştırmanın Türkiye kısmını yürüten Yöntem Araştırma'nın kurucusu Bülent Gündoğmuş, BBC Türkçe'ye sonuçları değerlendirdi.

Gündoğmuş, "Bu tablonun nedenleri ne olabilir diye düşündüğümde, son zamanlarda çok sayıda bürokratik engel olduğunu düşünüyorum. Özellikle vergilerin artması nedeniyle insanlar önce bir girişimci olmaya çalışıyor, fakat sonra destek almadıkları için vazgeçiyorlar kanısındayım." diyor.

Gündoğmuş, yaratıcılığın engelleniyor olması hissinin iki nedeni daha olabileceğini düşünüyor: "Türkiye'de hırs sermayesi olayı Batı ile kıyaslandığında son derece yetersiz. Bir de, biz Türkiye toplumu olarak memur zihniyetli, bir çok şeyi devletten bekleyen bir anlayış içindeyiz."

Sonuçları daha detaylı bir rapor haline getirmeyi planladığını söyleyen Gündoğmuş, anketin birtakım önlemler alınması için ufuk açıcı olabileceğini de sözlerine ekledi.
bbc türkçe

12/26/2010

hastanede kanserli hastalara anket sorusu alevimisin sünnimisin

Sivasta kanserli hastalara yönelik skandal bir anket çalışması ortaya çıktı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi gören kanser hastalarına yöneltilen anket soruları arasında, 'Alevi misininiz, Sunni mi?', 'Kanser tanısı konulduktan sonra inancınızda bir değişiklik oldu mu?' soruları da yer aldı.

Akşam gazetesinin haberine göre, anket formunu dolduran hastalara, oruç tutup tutmadıkları, namaz kılıp kılmadıkları, hac görevini yerine getirip getirmedikleri, zekat verip vermedikleri ve dua edip etmedikleri de soruldu. Bir sayfadan oluşan anket formunda ayrıca, 'Hastanenizde din görevlisi olmasını ister miydiniz?' sorusu da yöneltildi.

YAPAN BELLİ DEĞİL
Anketi doğrulayan Hastane Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Köylüoğlu, bu araştırmanın hangi kurum veya kim tarafından yaptırıldığı konusunda ise çelişkili konuştu. Başhekim Köylüoğlu, 'Az sayıda hastaya yapılmış. Ama biz yaptırmadık. Sanırım İstanbul'dan bir üniversitenin çalışması' dedi. 'Faili meçhul' anketten kendisinin de yeni haberdar olduğunu ifade eden Başhekim Gökhan Köylüoğlu, şöyle konuştu: 'Anketin uygulandığı bölümdeki görevlilerden aldığım izlenime göre, bu çalışmayı bizim dışımızdaki bir üniversite yaptırmış. İstanbul'dan bir üniversite olabilir. Anket formlarının üzerinde de hangi kurumun yaptırdığına dair bilgi yok. Bizim tespitlerimize göre anket, az sayıda hasta üzerinde yapılmış. Sanırım kanser hastalarının inançlarında, tanı sonrası bir değişiklik olup olmadığını araştırmak istemişler. Anket çalışmasının kesinlikle bizim kurumumuzla bir ilgisi yok. Bu çalışma yapılırken bizden izin de alınmadı. Onkoloji Servisi'nin bölüm sorumlusu izinli olduğu için henüz kendisine ulaşamadık. Konuyu inceliyorum.'

HASTAYA 'AHİRET' SORULARI
AKŞAM'In ele geçirdiği anket formunun 'hastanın kimlik bilgileri' bölümde, cinsiyeti, hastalık tanısı, eğitim durumu ve hangi dinden olduğuna ilişkin sorular bulunuyor. Din sorusunun seçenekleri arasında ise 'Müslüman', 'Alevi-Sünni', 'Gayrimüslim', 'Musevi', 'Hristiyan' ve 'Diğer' şıkları yer alıyor. Anket formunun ana soruları ise 'Tanı Öncesi' ve 'Tanı Sonrası' başlıkları ile iki ayrı bölümden oluşuyor. Böylece soruların hastalar tarafından, 'Tanı Öncesi' ve 'Tanı Sonrası' olmak üzere iki kez yanıtlaması sağlanarak, inanç ve alışkanlıklarında bir değişiklik olup olmadığı gözlemlenebiliyor.

Hastanenin Kalite Sorumlusu Şule Aydın da 'Bu anket, yükseklisans öğrenimi yapan öğrencilerin teziyle ilgili bir çalışma olabilir. Araştıracağız. Ancak bizden izin alınmış bir çalışma değil' dedi.

Kim tarafından yaptırıldığı henüz netlik kazanmayan ankette kanser hastalarına yöneltilen sorular şöyle:

- Alkol Kullanıyor musunuz?
- Sigara içiyor musunuz?
- Oruç tutuyor musunuz?
- Namaz kılıyor musunuz?
- Dua ediyor musunuz?
- Dini yardıma ihtiyaç duydunuz mu?
- Bu konuda kimden yardım almak istersiniz?
- Serviste din görevlisi olmasını ister misiniz?
- Tanı konulduktan sonra inancınız da bir değişiklik oldu mu?'
mynet