Dünya

Dünya
Türk medyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk medyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/02/2013

Türkiye'deki haber kanalları, hükûmetin baskısı nedeniyle gösterilere ilişkin nerdeyse hiçbir haber vermiyor

Taksim meydanında 6 gün önce başlayan ve Türkiye'nin birçok kentine yayılan protesto gösterileri Hollanda basınında da geniş yer buluyor.Özellikle cuma günkü eylemlerden sonra Hollanda basını gelişmeleri daha yakından izlemeye başladı.
Hollanda'da pazar günü ülke genelinde günlük gazete yayımlanmıyor. Bu nedenle gazetelerin internet siteleri yoğun ilgi görüyor.

"Medya suskun"

ANP (Hollanda Haber Ajansı) , Cuma gününden itibaren tüm gelişmeleri fotoğraflı ve geniş biçimde abonelerine yansıttı. ANP, Türkiye'deki haber kanallarının gösterilere yönelik duyarsızlığına da haberlerinde yer verdi. "Medya suskun" başlıklı haberde şöyle dendi:

"Türkiye'deki haber kanalları, hükûmetin baskısı nedeniyle gösterilere ilişkin nerdeyse hiçbir haber vermiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kent merkezindeki kameraları kapattı. Taksim ve çevresinde cep telefonları ve internet kullanımı sekteye uğruyor."

NOS (Hollanda Devlet Televizyonu) , İstanbul muhabiri Bram Vermeulen aracılığıyla Taksim'deki olayları geniş biçimde izleyicilerine aktardı. Taksim'deki gösterilerin yanı sıra İstanbul'da başlayan ve yayılan tencere ve ışık söndürme eylemlerinden renkli görüntüler sundu.

Binlerce kişinin Boğaz Köprüsünden yürüyüşü, Flaş TV spikerinin gaz maskeli yayını da NOS tarafından Hollandalılara aktarıldı.

NOS yorumunda, "Birçok Türk, polisin bu kadar çok şiddet kullanmasını ve bu kadar sert kin kusması karşısında şaşkın" ifadelerine yer verdi.

Haber bülteninde İstanbul'daki Vermeulen ile canlı bağlantılar yapıldı. Vermeulen dün akşamki ana haber bülteninde, spikerin "Türk baharı mı? sorusunu şöyle yanıtladı:

"Türk Baharı tanımı yanlış. Arap baharından farklı. Erdoğan'a oy veren ve sokağa çıkmayan yüzde 50'lik kesim var. Erdoğan'ın cuma günkü açıklamaları ve ardından polisin gazlı saldırısı olayların büyümesine neden oldu. Kameramanım Türk ve şu an çok tedirgin ve bir an önce buradan uzaklaşmak istiyor. Türk medyası gösterileri ya görmezden geliyor ya da kısıtlı haber veriyor. Bu nedenle göstericilerde kameramanlara karşı öfke var."

NRC (Hollanda'nın en saygın ve ciddi gazetesi), günlerdir olaylara geniş yer veren NRC gazetesi Pazar günü internet sitesinin manşetini İstanbul'a ayırdı. "Yangınlar, kavgalar ama Türkiye'de sakin gece" başlığıyla verilen haberde yıllar sonra Türkiye'de ilk kez hükümete karşı kitlesel gösteri yapıldığı vurgulandı.

Gösterilerin, Erdoğan hükümetinin "Taksim'i modernleştirme projesi ’ne yönelik tepki olarak başladığın belirten NRC, Taksim'in "laikliğin sembolü" olduğunu yazdı. NRC, "Göstericilerin birçoğu Taksim meydanında koca kubbeli bir caminin yükselmesinden korkuyor" yorumunu yaptı.
Erdoğan: Azınlığa boyun eğmeyiz

Türkiye'deki 90 ayrı gösteride ve 939 kişinin gözaltına alındığını belirten ülkenin en çok satan gazetesi Telegraaf, Başbakan Erdoğan'ın, "Taksim'i ortalığı karıştırmak için kullanıyorlar. 4 yılda bir seçim var ve halk beni seçti. Gösterileri hemen durdurun. Biz azınlığa boyun eğmeyeceğiz" dediğini yazdı.

Gazete ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi'nden Prof. Cengiz Aktar'ın görüşlerine de yer verdi. Aktar, Telegraaf'taki demecinde şunları söyledi:

"Erdoğan'ın katı tepkisi sınırı aştı. İnsanlar negatif enerjiyle doldu. Bunun birçok nedeni var; insanlar Erdoğan'ın otoriter stilinden yoruldu. İstanbul'da devasa inşaat projeleri yükseliyor. Ama bununla ilgili ne bir araştırma yapılıyor, ne yararlı olup olmadığı araştırılıyor ne de halkın görüşü alınıyor."

Sağ eğilimli haftalık haber dergisi Elsevier, Türklerin AKP'li belediyeler ve hükümetin "inşaat hırsına" öfkeli olduğunu yazdı. Dergi, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarına da yer verdi.

Ücretsiz dağıtılan Metro gazetesi, birçok Türkün, "İslam konusundaki tutucu görüşü, otoriter tavrı ve Suriye politikası nedeniyle" Erdoğan'a sırt çevirdiğini belirtiyor.

Hollanda basını gösterilere ilişkin videoların altına "şiddet içerir" notları koyarak yayınlıyor. Görüntülerde panzer tarafından bir vatandaşın ezilmesi, polisin gösterici dövmesi, gaz sıkması yer alıyor
Yusuf Özkan
Gazeteci, Lahey
.bbc türkçe

10/26/2011

türk medyasında kandil ve hakurk bölgesinde 1400 pkk'lı öldürüldü haberine yalanlama

Murat Nişancıoğlu

BBC Türkçe Bölüm Başkanı

Dün Türk medyasında şöyle bir haber dolaşmaya başladı:

“BBC’nin Irak’taki özel temsilcisinin haberine göre Türkiye'nin Hava Harekatı ve Bordo Bereli Özel Timi tarafından Kuzey Irak'ta PKK'nın Kandil ve Hakurk kamplarına yönelik yapılan sınır ötesi operasyonda 1400 PKK militanı öldürüldüğü söylendi.
AK Parti hükümetinin terör ile mücadelede kararlı olduğunu söyleyen BBC muhabiri Thorpe bu operasyonlar ile PKK terörünün biteceğini söyledi. Edinilen bilgi bölgesel Kürt yönetiminin resmi yazılı yayın kuruluşları tarafından da kabul edildi.”

Bu haberi önce ciddiye almadık. BBC’nin İngilizce internet sitesine veya BBC Türkçe’nin sitesine bakıldığında ya da BBC World televizyonunun dünkü bültenleri izlendiğinde böyle bir haberin olup olmadığını görmek çok zor değildi.

Fakat belli ki hata yaptık. Bazı meslektaşlarımız, hiçbir yerde göremedikleri (çünkü BBC yayınlarında veya internet sitelerinde görmeleri mümkün değildi) bu haberin doğru olup olmadığını öğrenmek için BBC Türkçe’ye veya BBC’nin ana haber dairesine sormak yerine bu asılsız haberi yayınlamayı sürdürdüler.

İş öyle bir boyuta ulaştı ki, bazı medya kuruluşlarının internet sitelerinde manşete taşıdıkları habere gore, Türkiye-Azerbeycan Yüksek Düzeyli İşbiriği Konseyi toplantısından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir gazeteci şöyle bir soru sordu:

''Bugün BBC'nin bir haberi var. BBC'nin Irak'lı muhabiri, yaklaşık 1300-1400 PKK'lı teröristin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından etkisiz hale getirildiği yönünde bir haber geçti. Bu sayı doğru mu?''

Başbakan Erdoğan’ın yanıtı da, yine bu internet sitelerindeki habere göre şöyleydi:

''BBC'nin açıklamış olduğu rakamlar ciddi rakamlar değil. Bunlar gayriciddi. Herhangi bir mesnedi falan yok. Yani nereden bulmuş, nasıl böyle bir şeyi çıkarmışlar belli değil.

Bu noktada Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisine sorulan sorudaki iddiayı doğru kabul edip yanıt vermesi doğal. Kendisine yöneltilen iddianın doğru olup olmadığını bilmek onun işi değil, ama bu soruyu soran bir gazetecinin, ne yazık ki , en basit, en temel görevi.

Üstelik BBC, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı ileri sürülen sınır ötesi bir operasyonda 1400 PKK militanının öldüğünü iddia ediyorsa, uluslararası alanda son derece önemli bu haberini internet sayfasına koymamış olması başlı başına sorgulanması gereken, dolayısıyla bu haberin doğru olup olmadığının araştırılmasını zorunlu kılan bir şey değil mi?

Bu noktada bir BBC sözcüsü tarafından yapılan resmi açıklamayı aktaralım:

BBC, PKK ölümlerinin 1400 olduğuna ilişkin bir rakam bildirmemiştir. Bu haberi biz bilmediğimiz gibi, bu haberi verdiği ileri sürülen muhabir Nick Thorpe da bilmemektedir. Nick Thorpe böyle bir haber yapmamıştır ve yakın geçmişte bölgede bulunmamıştır”

BBC’nin bu resmi açıklamasına şunları da eklemek gerekir:

Sözkonusu asılsız haberin nereden kaynaklandığını bilmiyoruz. Bu tür asılsız haberleri yaymanın arkasında yatan amaçları da bilmiyoruz. Ama şunu bir kez daha vurgulamanın önemli olduğunu düşünüyoruz:

BBC, doğru, güvenilir, objektif ve dengeli haber yapma çabasında olan uluslararası bir kuruluştur. Uluslararası alanda bütün yayın kuruluşları arasında sahip olduğu itibarı bu ilkelerine borçludur.

BBC bu ilkelerine uygun standartlara her zaman ulaşamayabilir. Eksik, hatalı haberler yapabilir. Böyle bir durumda dünyanın neresinde olursa olsun herkesin BBC’ye şikayette bulunmaya hakkı vardır.

Bir kamu kuruluşu olarak BBC bu tür şikayetleri değerlendirmek ve yanıtlamakla, yaptığı habercilikte bir hata varsa bunu herkese açıklamakla yükümlüdür.

Fakat BBC’ye atfedilerek yapılan asılsız haberlere karşı sessiz kalmamız mümkün değildir. Bu asılsız haberleri üretenlere karşı her türlü ulusal ve uluslararası yasal yollara başvurma hakkımızın olduğu da bilinmelidir.

Tabii, hangi haberin BBC’ye ait olup olmadığını öğrenmek de son derece basittir. Bunun için ya BBC Türkçe’nin internet sayfasına, www.bbcturkce.com , ya da BBC’nin ana haber sayfasına www.bbc.co.uk/news gözatmak, veya BBC World televizyon kanalını izlemek yeterlidir.