22 yıl haksız yere hapis yatan kasırga lakaplı ortasiklet boksör rubin carter'in ilginç yaşam hikayesi
6 Mayıs 1937 doğumlu Rubin CARTER ortasiklet boksördür. Toplam 40 müsabakada, 27 galibiyet alarak çokta iyi bir performans sergileyememiştir.
Agresif stili ile çok büyük bir beğeni kazanmış ve Muhammed Ali gibi bir ismi etkilemeyi başarmıştır. Tarihler 3 Haziran 1966 yılını gösterdiğinde, Carter için acılı ve son derece karanlık günler başlamıştır.
Amerika Birleşik Devletleri’nin New Jersey eyaleti’nde, 3 ölüm vakası gerçekleşir. Della Pesca adlı ( kendisi zencileri sevmeyen ve bunu arkadaşlarıyla paylaşan ) bir polis memuru, bu cinayetleri Rubin Carter’ın işlediğini söyleyerek, şahsına yükü ağır iftiralar atmış ve Carter’ın yargı önüne çıkarak içeri girmesini, ve gerçek suçluların dışarıda olmasını sağlamıştır.
Carter 1966 yılında ömür boyu hapis cezası alır ve 22 yıllık hapis hayatı başlar. Rubin Carter ilk zamanlarında sıradan bir mahkum gibi bu yeni hayatına alışmaya çalışırken, 16.Round adlı otobiyografi’sinede başlar ve yıllar sonra piyasaya çıkartır. Aradan yıllar geçer ve çok uzun girişimlerin sonucunda, Bob Dylan gibi protest müziğin önde gelen isimleri harekete geçer.
Sonuç başarılı olmuştur. Rubin Carter tekrar yargılanır ve suçsuz olduğu anlaşılır. 1988 yılında tekrar eski dünyasına geri döner. Bu hikaye hiçbir zaman unutulmamış ve en nihayetinde 1999 yılında, The Cincinnati Kid, İn The Heat Of The Night, The Thomas Crown Affair ve Fiddler On The Roof gibi unutulmaz başyapıtları bizlere armağan eden 3 oscar’lı Norman Jewison tarafından Hollywood’a taşınmıştır.
The Hurricane, eleştirmenler tarafından başarılı bulunmuş ve Denzel Washington’a en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırmıştır. Rubin Carter, hayatının her döneminde ırkçılık karşıtı gösterilere katılmış, ve bu konuda birçok kesimin taktirini kazanmıştır.
Ülkeler için çok ciddi sorunlar doğurmuş bu konu, zaman zaman hala kendini göstermeye devam etmektedir.