Dünya

Dünya
Nükleer santraller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nükleer santraller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/12/2011

nükleer santraller tehlike saçmaya devam ediyor fransadaki marcoule santralında patlama

Fransa'nın güneyinde, Akdeniz kıyısındaki Langedoc Roussillon bölgesinde bulunan Marcoule nükleer santralinde bir patlama oldu.

Fransız Ulusal Elektrik İşletmesi EDF, içinde herhangi bir reaktör bulunmayan Marcoule'de yerel saatle 11:45'de meydana gelen patlamada bir kişinin öldüğünü, biri ağır olmak üzere 4 kişinin yaralandığını bildirdi.
Bazı yetkililer Nimes kenti yakınlarında yer alan nükleer santralin fırınında meydana gelen patlama ardından, çevreye radyoaktif sızıntı olması ihtimali bulunduğunu belirtmişlerdi.

Fransız polisi ise tesisin dışında herhangi bir sızıntı olmadığını belirtti. Patlamaya neyin yol açtığı açıklanmadı ama fırın içinde kontrol altına alındığı kaydedildi.
Nükleer Güvenlik Dairesi'nden Evangelia Petit, bir patlama olduğunu doğruladı ama daha ayrıntılı açıklama yapmadı.

Marcoule nükleer santralinde, Fransız nükleer sanayiinin devi Areva tarafından, nükleer silahlardaki plütonyumu yeniden dönüştüren MOX yakıtı üretiliyor.

Bu işlem için aşırı düzeyde ısıtılan plütonyum ve uranyum parçacıkları fırında ateşleniyor.

5/31/2011

japonyada 200 kadar emekli mühendis gençlerin yerine nükleer krizle mücadele gönüllüsü oldu

Japonya'nın Fukuşima tesisindeki nükleer krizle baş etmek için hayatlarını riske atabileceklerini söyleyen 200'ü aşkın Japon emekli kendilerini gönüllü olarak öne attı.


Hepsi 60 yaşın üzerinde olan emekli mühendislerden ve diğer meslek gruplarından oluşan grup, gençlerin yerine radyasyon tehlikesiyle kendilerinin yüzleşmesi gerektiğini söylüyor.

Emekliler grubunu organize eden kişi, 72 yaşında emekli bir mühendis olan Yasuteru Yamada.

Televizyonda Fukuşima'daki krizi izlerken kendi neslinin harekete geçme vaktinin geldiğini anladığını söyleyen Yasuteru Yamada, e-posta ve Twitter yoluyla emekli tanıdıklarıyla temasa geçtiğini anlatıyor.

Fukuşima'da radyasyonu kontrol altına almaya çalışan genç elemanların yerine yaşlıların geçmesinin cesaretten ziyade mantıklı düşünmeyle açıklanabileceğini söyleyen Yasuteru Yamada, ''Ben 72'sindeyim. Herhalde önümde sadece 13-15 yıl kalmıştır.'' diyor.

Radyasyona maruz kalan birinde kanserin ortaya çıkmasının 20 ila 30 yıl arasında, hatta bazen daha uzun bir süre zaman aldığını belirten emekli mühendis, dolayısıyla yaşlıların hayatında radyasyon riskinin gençlere nazaran çok daha az korkutucu olduğunu kaydetti.

Yasuteru Yamada, gönüllü emeklilerin Fukuşima tesisine sokulması için hükümet nezdinde girişimlerde bulunduğunu ve en az birkaç milletvekilinden bu konuda destek aldığını söylüyor.

Neredeyse üç ay önceki deprem ve tsunami felaketinde soğutma sistemi hasar gören Fukuşima nükleer tesisi halen radyasyon yaymaya devam ediyor.

İşletmeci firma Tepco üç reaktörde muhtemelen erime meydana geldiğini doğruladı.
bbc türkçe

4/03/2011

ermenistanda bulunan metsamor nükleer santrali en riskli 10 santral arasında

İngiltere'de yayımlanan Independent on Sunday gazetesi, yeni bir araştırmaya dayanarak dünyadaki 442 nükleer santralden 10'unun bir deprem sonrasında radyasyon yayma riski bulunduğunu bildirdi.

Gazete bu santraller arasında Ermenistan'da Türkiye sınırı yakınlarındaki Metsamor santralini de saydı.

Gazeteye göre, nükleer güvenlik uzmanları, nükleer santrallerin depremde arzedebileceği tehditler konusunda Türkiye sınırından 16 kilometre, başkent Erivan'dan de 30 kilometre uzaklıkta bulunan Metsamor'u örnek gösteriyor.

1970'lerde inşa edilen Sovyet yapımı santral, Ermenstan'ın kuzeybatısında Aralık 1988'de 25 bin kişinin öldüğü depremden bir yıl sonra "sismik zaafiyet" nedeniyle kapatıldı.
Bir reaktör çalışmaya devam edecek

Ancak Ermenistan'ın enerji ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayan santral bir süre sonra yeniden devreye sokuldu. Santralin bir reaktörü şimdi devre dışı bırakılıyor. Ancak diğeri çalışmaya devam ediyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, 10 yılı aşkın bir süre önce santralin güvenliğinin artırılması konusunda bazı adımlar attı. Ancak Dünya Nükleer Birliği'ne göre, santral Avrupa Birliği ve Türkiye için endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

Santralin kapatılması için geçmişte çağrılar yapıldı. Fakat Ermenistan, bu santrale bağımlı ve yenisi faaliyete geçinceye kadar bunu kullanmaya devam edecek.

Londra merkezli küresel analiz şirketi Maplecroft'un araştırmasına göre, diğer riskli santraller ise, İran, Japonya, Çin, ABD, Tayvan ve Slovenya'da bulunuyor.

DÜnya genelinde 76 nükleer santral ise tsunami tehdidine açık noktalarda faaliyet gösteriyor.
bbc türkçe

3/22/2011

japonya'daki nükleer felaket ülkeleri yenilebilir enerji arayışına itiyor

Japonya'daki nükleer facia, nükleer santrallerin yol açtığı tehlikeyi bir kez daha ortaya koydu. Nükleer santrallerin insanlığa ve çevreye verdiği zarar, geleceğin yenilenebilir enerjilerde olduğunu gösterdi.


Japonya’da meydana gelen nükleer felaket, nükleer enerjilerde zincirleme reaksiyonun yarattığı "öngörülemeyen riskleri" bir kez daha gözler önüne serdi. Felaketin ardından birçok ülke, nükleer enerji politikalarını değerlendirmeye aldı.

Almanya da, Japonya örneğinden sonra, nükleer enerji kullanımı konusunda frene basarak, santrallerin işletim sürelerinin uzatılmasına ilişkin yasayı üç aylığına askıya aldı. Ancak nükleer enerjiden tamamen vazgeçilebilmesi için, rüzgar ve su gücü, organik maddelerden elde edilen biyokütle enerjisi ya da fotovoltaik gibi alternatif teknolojilerin üretim tesislerinin artırılması gerekiyor.
Dünya’nın hiçbir yerinde Almanya’da olduğu kadar fotovoltaik, yani güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren üretim tesisi bulunmuyor. Almanya, enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 11’ni rüzgar gücü, su gücü, fotovoltaik ya da biyokütle üzerinden elde ediyor. Öyle ki elektrik üretiminde bu oran yüzde 17’yi buluyor. Öte yandan Almanya'da siyasiler ve bilim insanları, bugün yenilenebilir enerji türlerinden elde edillen yüzde 17'lik elektrik enerjisi oranının yüzde 40'lara ulaşabilmesi önünde engeller bulunduğu konusunda hemfikir.

“Dünya genelinde ve Almanya’da da yenilenebilir enerjiler sektöründe ve ayrıca yan branşlarda güçlü bir canlanma başlayacak” şeklinde konuşan Yeşiller Partisi Enerji Politikaları Sözcüsü Hans-Josef Fell, önceleri “ekolojik bir hayal” gibi algılanan yenilenebilir enerjilerin, bugün bir hayalin ötesine geçtiğini belirtti.


Almanya’da yenilenebilir enerjiler alanında faaliyet gösteren kuruluşların çatı örgütü, Almanya Yenilenebilir Enerjiler Birliği’nin (BBE) yaptığı iyimser tahminlerine göre, Almanya 2020 yılında enerji ihtiyacının yüzde 30’unu çevre dostu temiz enerjiyle karşılayabilecek. Federal hükümet ise bu oranı yüzde 20 olarak öngörüyor.

En iyi alternatif rüzgargücü


Hatırı sayılır büyük bir kesim, rüzgar gücünün yenilenebilir enerjilerde başı çekeceği konusunda hemfikir. RWE Innogy Enerji Şirketi’nden Holger Gassner, “Bugünün maliyetleri doğrultusunda, karbondioksit emisyonunu daha fazla düşüren teknolojilere yatırım yapıyoruz. Yani bu şekilde daha fazla miktarlarda elektrik üretilebiliyor. Bu da fotovoltaikten ziyade rüzgar gücü ve diğer teknolojilerle mümkün“ diyerek, rüzgar gücünü şimdiden hesaba katarak, bu alanda yatırımlar yaptıklarını ifade etti.
Almanya Rüzgargücü Tesisleri Ekonomi Birliği, özellikle de Fukuşima Dayiçi nükleer santralindeki facianın ardından, rüzgar gücünden enerji üretilmesi gerektiği konusunda dikkatleri çekmeye çalışıyor. Birliğin başkanı Wolfgang von Geldern, Almanya’da kurulmuş olan rüzgar enerjisi tesislerinin, bugünkü yaklaşık 27 bin megawattlık üretimi 2020 yılına kadar dört kat artırılabileceği görüşünde.

Ancak gerçekler, iyimser tahminlerden biraz farklı. Nitekim geçtiğimiz iki yıl içinde, fotovoltaik, rüzgar gücü ve biyokütle tesislerinin büyüme hızı yaklaşık yüzde 85 oranında geriledi. Federal hükümet bu durumun sorumlusu olarak küresel krizi işaret ederken, Yeşiller Partisi Enerji Politikası Sözcüsü Hans-Josef Fell, farklı görüşte. “Şu duruma bir bakın; dünyanın herhangi bir yerinde bir nükleer santral kurmak, Almanya’da bir rüzgar parkı kurabilmekten çok daha kolay. Çok fazla denetimden geçtiği için çoğu zaman onay almak yıllar sürüyor" diyen Fell, Almanya'da küçük bir su gücü tesisini büyütmek için bile çoğu zaman onay alınamadığına dikkat çekti.

Yenilenebilir enerjiler istihdam sağlıyor


Engeller bulunsa da, yenilenebilir enerjiler Alman ekonomisinde önemli bir yatırım aracı haline geldi. Sektör birliklerinin çalışmalarına göre, yaklaşık 370 bin kişi yenilenebilir enerjiler sektöründe çalışıyor. Veriler, bu sayının 2004 yılında sadece 160 bin olduğunu ortaya koyuyor. Yani, yenilenebilir enerjiler sadece iklim korumada önemli temiz enerji anlamına gelmiyor; bir sanayi ülkesi olan Almanya'nın ticari ilişkileri açısından da yenilenebilir enerjilerin vazgeçilmez olduğu vurgulanıyor.
deutsche welle türkçe

3/17/2011

bbc'nin adı kullanılarak çekilen sahte radyasyon mesajı asya kıtasını karıştırdı

Fukuşima nükleer santralinden sızan radyasyonun Japonya'nın dışına taştığı yolundaki bir cep mesajı, Asya kıtasını ayağa kaldırmıştı.


Ancak BBC'den gönderilmiş gibi gösterilen ve Pazartesi gününden bu yana Asya ülkelerine yayılan mesajın sahte olduğu anlaşıldı.

Mesajda insanlara, radyasyonun olası etkilerinden korunabilmeleri için gerekli önlemler bir bir anlatılıyordu.

BBC, özellikle Filipinler'de halkı paniğe sürükleyen mesajın sahte olduğunu bildirdi.

Filipinler hükümeti de resmi olarak bu mesajdaki bilgileri yalanlamak zorunda kaldı.

Bazı basın yayın organlarında Filipinler'de çalışanların ve öğrencilerin evlerine gönderilmeye başlandıkları yolunda söylentiler yayılmıştı.
Japonya'daki gibi afet dönemlerinde bu türden sahte mesaj ya da e-postaların yayıldığı biliniyor.

ABD Acil Durumlara Hazırlık Dairesi US-CERT'ten uzmanlar, bilgisayar kullanıcılarını bu türden olası, sahte e-postalara karşı hazırlıklı olmaları yolunda uyardı.

Amerikalı uzmanlar, bu tür mesajlara bilgisayarlara zarar verebilecek virüsler konabileceğini belirtti.

Japonya'daki Fukuşima nükleer santralinin ikinci reaktöründe Salı sabahı dördüncü bir patlama daha meydana gelmişti.

Radyasyon başta insan sağlığına zararlı seviyelerdeydi ancak daha sonra santralin çevresi dışında herhangi bir etkiye yol açmadığı bildirildi.

Yetkililer, tehlikeli bölge çemberini 30 kilometrelik bir alanı kapsayacak şekilde genişletti, halka evlerinden çıkmamaları ya da bulundukları yeri derhal terketmeleri tavsiyesinde bulundu.

Mesajda şu ifadelere yer veriliyordu:

"BBC Flaş haber: Japon hükümeti Fukuşima nükleer santralinden radyasyon sızıntısı olduğunu doğruladı. Asya ülkeleri gerekli önlemleri almalı. Yağmur başlarsa, ilk 24 saat evden dışarı çıkmayın. Kapı ve pencereleri kapatın. Tiroidin bulunduğu boyun bölgesine betadin sürün, radyasyon ilk tiroidi vuruyor. Ek önlemler alın.

"Radyasyon Filipinler'i bugün saat 16'da vurabilir. Hong Kong'da bugün, ya da önümüzdeki günlerde yağmur yağarsa. Yağmurdan kaçının. Yağmura yakalanırsanız, şemsiye ya da yağmurluk kullanın, az atıştırıyor olsa dahi. Yağmur sularında olabilecek radyoaktif partiküller, yanıklara alopesiye hatta kansere dahi yol açabilir.
SAHTE MESAJIN TAMAMI

BBC Flaş haber: Japon hükümeti Fukuşima nükleer santralinden radyasyon sızıntısı olduğunu doğruladı. Asya ülkeleri gerekli önlemleri almalı. Yağmur başlarsa, ilk 24 saat evden dışarı çıkmayın. Kapı ve pencereleri kapatın. Tiroidin bulunduğu boyun bölgesine betadin sürün, radyasyon ilk tiroidi vuruyor. Ek önlemler alın. Radyasyon Filipinler'i bugün saat 16'da vurabilir. Hong Kong'da bugün, ya da önümüzdeki günlerde yağmur yağarsa. Yağmurdan kaçının. Yağmura yakalanırsanız, şemsiye ya da yağmurluk kullanın, az atıştırıyor olsa dahi. Yağmur sularında olabilecek radyoaktif partiküller, yanıklara alopesiye hatta kansere dahi yol açabilir.
bbc türkçe

11/15/2010

bu yasayı imzalamazsa kendisiyle yatmayı önerebilirim

Cumhurbaşkanı’na ahlaksız teklif En çok satan Alman yazarlardan Charlotte Roche, Cumhurbaşkanı Wulff’a, “Nükleer santralleri kapat, seninle yatmaya hazırım” diyerek tartışma yarattı.

kendisiyle yatmayı önerebilirim

İNGİLTERE doğumlu Alman yazar, televizyon sunucusu, oyuncu ve şarkıcı Charlotte Roche (32), “çevreci aktivistliği” bir adım ileri taşıdı. Der Spiegel Dergisi’ne bir röportaj veren Roche, Alman hükümetinin nükleer santrallerin kapatılmasını 2035 yılına erteleme kararını engellemesi karşılığında Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile yatabileceğini söyledi.

Kocası kabul etmiş

Roche, “Wulff atom santrallerinin sürelerinin uzatılmasıyla ilgili yasayı imzalamamalı. Eğer bu yasayı imzalamazsa, kendisiyle yatmayı önerebilirim” dedi.

nükleer santrallerin kapatılması

Der Spiegel’in, “İmzaya karşılık seks takası mı öneriyorsunuz” sorusunu da yanıtlayan Roche, “Aynen öyle. Eşim kabul etti. Sadece first lady’nin onay vermesi gerekiyor. Üstelik benim de dövmem var” diye konuştu. Wulff’un eşi Bettina, Almanya’nın dövmeli ilk first lady’si. Charlotte Roche ise 2007’de halkla ilişkiler uzmanı Martin Kess ile evlenmişti.

Merkez sağcı Merkel Hükümeti, ülkenin 17 nükleer santralinden 13’ünün kapatılmasının, son olarak 2035 yılına kadar ertelenmesi yönünde karar almıştı. Önceki Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonunun 10 yıl önceki kararı, nükleer santrallerin tümünün 2021 yılında kapatılması yönündeydi.

hürriyet haber