Dünya

Dünya
Moskova etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Moskova etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/23/2012

rusya'nın başkenti moskova'da müslümanlığı seçenler ve göç yüzünden camiler yeterli gelmiyor


Nüfusu azalan, doğum oranları düşen Rusya, ihtiyaç duyduğu işgücünü karşılamak üzere Orta Asya ve Kafkas ülkelerinden büyük göç alıyor.

Çoğu Müslüman gençlerden oluşan göçle birlikte başkent Moskova'daki Müslümanların sayısı iki milyonu buluyor.

Müslümanlar, özellikle Moskova'daki ibadethanelerin yetersizliğinden şikayetçi.

Ancak Rusya'da kimileri de artan Müslüman nüfusu bir tehdit olarak görüyor. BBC Özbekçe Servisi'nden Rüstem Qobil'in değerlendirmesi:

Moskova'da bir Cuma günü... Binlerce kişi Cuma namazı için camilerde toplanıyor... Ancak kentteki Müslümanların sayısı arttıkça, camiler bu inançlı kalabalığın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalıyor... Moskova'da şimdi kent nüfusunun beşte biri Müslüman. Sayıları iki milyonu buluyor.

Müslümanların çoğu İş bulma umuduyla Orta Asya ve Kafkas ülkelerinden Moskova'ya gelen genç göçmenler... Ancak pekçoğu, dinî ihtiyaçlarını karşılayamamanın sıkıntısı içinde.

İmam Hasan Fahreddinov, Moskova'nın yeni camilere ihtiyacı olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Dört küçük cami, burada yaşayıp çalışan milyonlarca kişiye yeterli şekilde hizmet veremez. Yetkililer yeni camiler yapılacağına söz verdiler ama hiçbir şey yapılmadı. Bize yabancı muamelesi yapıyorlar. halbuki Müslümanlar yüzyıllardır bu kentte yaşıyor."

İslamî usullere göre hazırlanan yiyecekler satan bazı lokantalar her zaman tıka basa dolu. Bunun bir nedeni de Müslümanların Moskova'da 'helâl yiyecekler' bulabilecekleri yerler çok sınırlı olması.

Pekçok Müslüman, şimdi, sokak tezgahlarında Müslümanlar tarafından satılan yiyeceklere yöneliyor.

Müslümanlığa geçen Ruslar


Müslümanlığa geçen pek çok Rus da var.

Tanınmış bir politikacı olan Ali Viçeslav Polosin, Rus Ortodoks Kilisesi'nde bir papazken 12 yıl önce Müslüman olmuş.

Polosin, "Yıllarca Noel'i tatil ilan ettirmek için uğraştım. İslam'a geçince politikayı bırakmak zorunda kaldım. Benim gibiler için siyasette yer yok." diyor.

Milliyetçiler, Slav olmayan göçmenlere karşı


Müslümanların sayısındaki artışın ülkeyi kötü yönde değiştirdiğini düşünenler de var...

Milliyetçi grup Russovet'ten Yuri Gorsky,"Moskova'nın Moskov-abad'a dönüştüğünü söyleyip şakalaşıyoruz." diyor.

"Sokaklarda Slav kökenli olmayanların sayısı her geçen gün artıyor... Parka gittiğinizde, size benzemeyen bir sürü kişiyi görmek hoş değil. Bu çok korkutucu."

Rusya'nın nüfusu azalıyor. Doğum oranı düşüyor.

Ve ülkenin büyüyen ekonomisi, göçmen işçilere ihtiyaç duyuyor.

Ancak bu kalabalık grup, kültürlerini, geleneklerini ve inançlarını da beraberinde getiriyor.

11/25/2011

rusyada kadınlar hamile kalabilmek için katedral önünde beş kilometre kuyruk oluşturdular

Moskova’da ziyarete açılan ‘Meryem Ananın Kemeri’ne Ruslar benzeri görünmemiş bir ilgi gösteriyor.
Yunanistan’daki Afon Manastırı’ndan getirilip 27 Kasım'a kadar Kurtarıcı İsa Katedrali’ne konulan kutsal emanet, “Çocuğu olmayan kadınları iyileştiriyor” söylentileri üzerine mucize peşinde koşan yüz binlerce Rus kadınının akınına uğradı. Yaklaşık 85 bin kişinin oluşturduğu ziyaretçi kuyruğu katedralin beş kilometre ötesine kadar uzandı. Bir hesaba göre kuyruk o kadar uzun ki katedrale girebilmek için kuyrukta en az iki gün geçirilmesi gerekiyor.

10/31/2011

rusyada saatler geri alınmıyor gerekçe ise stres ve intihar oranlarında artış sayısı

Rusya'nın yaz saatinde kalmaya devam ederek, saatlerin geri alınmayacağı devlet başkanı Dimitri Medvedev tarafından Mart ayında açıklanmıştı.
Böylece, Rusya'da saatlerde herhangi bir değişiklik yapılmamış oldu.

Başkent Moskova'dan bildiren BBC muhabiri Daniel Sandford, Medvedev'in söz konusu alırken Rusların saat değişimi sebebiyle yaşadıkları strese engel olmak amacıyla hareket ettiğini bildirdi.

Sandford ayrıca ülkede saat değişikliğinin yapıldığı dönemlerde intihar olanlarında artış yaşandığı yönünde uzman görüşlerinin de yaygın olduğunu belirtti.

BBC muhabiri Sandford, ülkede yaz saati uygulamasından çıkılmaması sebebiyle uluslararası bağlantıları bulunan iş kollarında sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çekiyor.

Sandfrod özellikle hava ve demir yolları şirketlerini zorluklarla dolu bir dönemin beklediğini belirtiyor
Tasarruf amaçlı uygulamanın mazisi

Güneş ışınlarından daha fazla faydalanmak amacıyla ortaya çıkan yaz saati uygulaması ilk kez 1895 yılında Yeni Zelandalı bilim adamı Vernon Hudson tarafından gündeme getirildi.

Güneş ışınlarından ve ısısından faydalanarak, ısınma ve faydalanma maliyetlerini azaltmayı amaçlayan uygulama 1916'da Almanya ve müttefikleri tarafından ilk kez resmen uygulandı.

Yaz saatine geçiş 1920lerde Avrupa ülkelerinin çoğu tarafından benimsendi.

Türkiye'de yaz saati uygulaması 1 Temmuz 1940 tarihinde, bakanlar kurulu kararıyla başladı.

Bu sene kış saatine geçmeyen Rusya’da ilk yaz saati uygulaması ise 1918 yılında yapıldı

5/24/2011

bolşevik devrimi lideri leninin yahudi olduğu dedikoduları son buldu

Sovyetler Birliği'nin kurucusu ve Bolşevik Devrimi'nin lideri Vladimir İlyiç Lenin'in kökenin Yahudi olduğuna yönelik dedikodular Moskova müzesinin bu konudaki belgeleri açığa çıkarmasıyla sona erdi.

Moskova'daki Devlet Tarih Müzesi'nde sergiye çıkarılan belgeler arasında Lenin'in ablası Anna Ulyanova tarafından 1932 yılında Lenin'in halefi Josef Stalin'e yazılan, büyük babalarının (annelerinin babası) 18. ve 19. yüzyıl Rusyası'ndaki Yahudi karşıtı "Yerleşim Sınırlandırması" politikasından kurtulmak ve daha yüksek eğitim hakkını elde edebilmek için Hıristiyanlığa geçen Ukraynalı bir Yahudi olduğunu belirten mektup da yer alıyor.

Mektupta, "Yoksul bir Yahudi ailesinden gelen büyük babamızın vaftiz sertifikasına göre babası (Ukrayna'nın batısındaki bir kent olan) Jitomir'de yaşayan Moses Blank adında biri. Vladimir İlyiç Yahudiler hakkında her zaman iyi düşündü. Benim daha önce de kuşkulandığım kökenimizi, o (Lenin) sağken bilemememizden dolayı son derece üzgünüm" ifadelerine yer verildi.
Stalin'den Lenin döneminde başlatılan Yahudi düşmanı akımlarla mücadele etme çalışmalarını sürdürmesini isteyen Ulyanova, "Son yıllarda Yahudi karşıtlığının komünistler arasında bile yeniden güçlenerek arttığını duyuyorum. Bu gerçeği kitlelerden saklamak yanlış olur" ifadelerini kullanıyor.

Çarlık Rusya'sı döneminde Yahudilerin büyük çoğunluğuna, "Yerleşim Sınırlandırması" adı verilen program çerçevesinde günümüzde Litvanya, Belarus, Polonya, Moldova, Ukrayna ve batı Rusya'nın bir bölümünü oluşturan bölgede yaşama izni veriliyordu.

Dönemin Rus yönetimine karşı mücadele başlatan Bolşeviklere çok sayıda Yahudi de destek vermiş, Bolşeviklerin 1917 yılında iktidara gelmesinin ardından Komünist Parti üst düzey yönetiminde de çok sayıda Yahudi yer almıştı. Komünist Parti'nin en tanınmış Yahudi kökenli üyelerinden biri ise gerçek adı Brontstein olan Leon Troçki'ydi.

Ancak, 1870 yılında doğan Lenin kendisini Rus olarak ifade etmişti.

Lenin'in resmi biyografisi yeğeni Olga Ulyanova tarafından yazılmış ve biyografide ailenin Rus, Alman ve İsveç kökeni olduğu kaydedilmişti.

Lenin döneminde başlatılan Yahudi kültürünün geliştirilmesi çalışmaları, Stalin'in Komünistler arasındaki Yahudileri temizlediği ve tüm Sovyet Yahudilerini Çin sınırındaki bir bölgeye yerleştirme planını devreye soktuğu 1930'lu yılların başına kadar sürmüştü.

Devlet Tarih Müzesi yetkilisi Tatyana Koloskova, Stalin'in Ulyanova'nın bu isteğini görmezden geldiğini ve mektubun tamamen gizli kalması talimatını verdiğini kaydetti.

Ulyanova'nın mektubu Rus tarihçilerin eline 1990'lı yılların başında geçmiş, ancak gerçekliği konusunda tarihçiler arasında derin bir görüş ayrılığı çıkmıştı.

Lenin'in en küçük kızkardeşi Mariya Ulyanova'nın 1922 yılında yazdığı belirtilen günlüğünde, aynı yıl ağır şekilde felç olan Lenin'in Stalin'den kendisine zehir getirmesini istediğini belirterek, "Kendisi bu talebini yerine getirmesi için rastgele Stalin'i seçmiş değil. O Stalin'in kararlı bir Bolşevik, her türlü duygusallıktan arınmış doğru bir yoldaş olduğuna inanıyordu. Başka kim Lenin'in hayatını sona erdirmeye cüret edebilirdi?" ifadesine yer veriyor.

Günlükte, Stalin'in Lenin'e yardım etme sözü verdiği ancak diğer politbüro üyelerinin bu talebi kabul etmediği vurgulanıyor. Stalin'in sürgüne gönderdiği Troçki, hatıralarında Lenin'i Stalin'in zehirlediğini iddia etmişti.

Müzede bir çoğu ilk defa olmak üzere sergilenen 111 belgede Sovyetler Birliği dönemindeki üst düzey yöneticilerle ilgili ilginç bilgilere yer veriliyor.

Belgelerden birinde 1934 yılında gözaltına alınan ve gerçek adı Rosenfeld olan eski Komünist Parti Politbüro üyesi Lev Kamenev'in Stalin'e mektubunda, "Bütün bedenim parti liderliği ve parti için tereddütsüz ve sorgusuz aşkla dolu olduğundan beri öğrendiğim şey, Merkez Komite'nin her adımına ve sizin aldığınız her karara inanmaktı. Bana tuhaf gelen ve iğrendiren insanlarla ilişkim olduğu iddiasıyla gözaltına alındım" sözleri yer alıyor.

Ancak Stalin'in bu mektubu da dikkate almadığı ve Kamenev'in 1936 yılında infaz edildiği belirtiliyor.

Müzede, Sovyet Politbüro üyeleri tarafından çizilen karikatürlere de yer veriliyor.

Komünist ideolojinin önde gelen isimlerinden Nikolay Buharin'in çizdiği bir karikatürde Stalin dev ve abartılı bir burunla, ağzında piposuyla tasvir ediliyor. Buharin'in karikatürlerinden birinde ise bir başka üst düzey yetkili, Kızıl Ordu'ya karşı 1917-1923 yılları arasında savaşan ancak başarısız olan Beyaz Ordu üniforması içinde resmediliyor.

Sovyet döneminin önde gelen ekonomistlerin Valeriy Mejlauk da çizdiği bir karikatürde Troçki'yi "Başıboş dolaşan bir Yahudi" ve bir Maliye Bakanını da beceriksizse dolanan biri şeklinde tasvir ediyor. Mejlauk'un çizdiği karikatürde, Stalin'in, Maliye Bakanının "testislerinden asılması" önerisinde bulunduğu kaydediliyor.

Yetkililer, Buharin ve Mejlauk'un yanı sıra adı verilmeyen Maliye Bakanının 1938 yılında tutuklanarak idam edildiğini kaydettiler.

Devlet Tarih Müzesi'ndeki sergi 3 Temmuz'a kadar açık kalacak.
mynet

3/28/2011

rus casus anna chapman dünyanın sırları adlı televizyon programı sunuyor

anna chapman
Moskova'da bir gökdelenin 35'inci katı. İçerisi duman dolu.
Aniden yüksek topukların parke zemindeki sesini duydum. Kızıl saçlı Anna Chapman, çarpıcı mavi elbisesiyle dumanın içinde ilerliyordu.
Ancak binayı tahliye etmek gibi bir telaşı yoktu. Zira duman bir makina tarafından onu daha çekici kılmak için pompalanıyordu.
Rusya'nın en göz alıcı gizli ajanı, haftalık TV şovunun çekimi için burada. Kamareya bakarak metni okuyor. Hafif bir eğlence programı değil bu.
"Neden bazı insanlar ölümün pençesine düşüyor da diğerleri kurtuluyor"
Kes.
"Her yıl 1 milyon Rus ölüyor. 40 bini trafik kazalarında."
Kes.
"Bu kadın Mısır'dan sakat döndü. Bir köpek balığı kolunu kopardı"
Kes.
Anna Chapman'ın programının adı "Dünyanın Sırları".
Rus kanalı Ren TV'de yayımlanan programda, Chapman her hafta gezegenin sırlarını "açıklıyor".
Arada, "Bu program herkese hitap ediyor" diyor; "Herkes gizemi sever".
Ama kendi sırlarını çok konuşma taraftarı değil. Gerçekten casusluk yapıp yapmadığını soruyorum.
Soğuk bir şekilde "Bunu ne doğrularım ne de yalanlarım." diyor.
Milletvekili adayı olacak mı?
Ama Amerikaların bu konuda şüphesi yoktu. Sekiz ay önce casus oldukları şüphesiyle ABD'den sınır dışı edilen 10 Rus'tan biriydi.

Viyana Havaalanı'nda, Rusya'nın Batı adına casusluk yaptığını söylediği dört kişiyle takas edildiler.
Bu Soğuk Savaş döneminden sonra yapılan en büyük casus takasıydı.
Chapman ve birlikte sınırdışı edildiği arkadaşları, Rusya'da dönüşlerinde Rusya Federasyonu Başbakanı Dimitri Medvedev'den madalya, Başbakan Vladimir Putin'den de bol bol övgü aldılar.
Birçok gizli ajan deşifre olup sınır dışı edilince ülkelerinde gözden uzak bir yaşam tercih eder. Ama Chapman öyle yapmadı.
Rusya'ya döndükten beri manşetlerden inmedi.
Henüz ajan olduğunu doğrulatamasam da, Chapman bir erkek dergisine elinde silahıyla erotik pozlar veren ilk Rus "casusu" oldu.
Modelliğinin yanı sıra, bir bankada yatırım danışmanlığı, bir hayır kurumu gönüllüsü ve hızlı internet kampanyası sorumlusu oldu.
Putin'in partisinin gençlik kollarında başkanlıklardan birine seçildi.
Sonbaharda yapılacak seçimlerde milletvekili aday olacağı yolunda söylentiler çıktı. Chapman'a bunun doğru olup olmadığını soruyorum.
"Size sadece şunu söyleyebilirim. Başka insanlara yardım etmekten hoşlanıyorum. Hepsi bu" diyor.
Bu da kameralardan uzak tuttuğu sırlarından biri.
Üç boyutlu hayaller
Anna Chapman gazetecilerle nadiren konuşuyor. Gerçi geçen Aralık'ta bir Rus kanalı, 'Yılın Kadını' seçtiği Chapman'a tam bir saat ayırdı.
"İşte Hayatınız"ı andıran programda Chapman'ın geçmişi gözler önüne serildi. Stüdyoya gelenler arasında Chapman'ın okul yıllarındaki sevgilisi de vardı. Yegor bir demet çiçek verdiği Chapman'ın yanağına öpücük kondurunca büyük bir alkış koptu.
Stüdyoda bir kişi yoktu; Anna Chapman'ın İngiltere'de evlendiği Alex Chapman. Dört yıl sonra boşanmışlardı.
Anna şimdi kendi programını yapıyor. Televizyon dünyası için yeni planları var.
"Rusya'da bir üç boyutlu prodüksiyon şirketi kuracağım" diyor; "Kış Olimpiyatları gibi izleyebileceğimiz birçok etkinlik var. Yakında pilot projeyi başlatacağım."
Yaklaşık bir saatlik çekimden sonra Anna Chapman yorgun düşüyor.
Yönetmene birşeyler yemek istediğini söylüyor.
Gizem kadını Chapman'ın da bir insan olduğunu anlıyorsunuz.
Etkileyeci, TV'deki yeteneklerini geliştirmeye hevesli, güleç bir kadın.
Ama çelik gibi bir tarafı da var. Asla gardını düşürmüyor.
Ve sırlarını kolay kolay ele vermeyecek gibi görünüyor.

Steve Rosenberg
BBC Moskova muhabiri
bbc türkçe yaşam

12/20/2010

istanbuldan moskovaya 20 milyon dolar götürdüler

Rus Ria Novosti Ajansı'nın haberine göre, olay geçtiğimiz perşembe günü yaşandı.

İstanbul'dan kalkıp Rusya'ya giden bir uçak, Moskova Vnoukovo Havaalanına indi.

Uçaktan inen 4 kişinin şüpheli tavırları üzerine polis arama yaptı.

İnceleme sonunda bulunanlar polisi bile şaşırttı.