Dünya

Dünya
Mısır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mısır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/10/2017

Mısır'da "Büyük Ramses"in 8 Metrelik Heykelleri çöplükte bulundu

Mısır'ın Başkenti Kahire'de iki bina arasındaki çöplük alanda Mısırlı ve Alman Arkeleogların çalışması neticesinde 3 Bin yıllık olduğu iddia edilen 8 metre boyunda iki adet heykel bulundu.

Heykelleri çöplükte bulundu

BBC Türkçe'nin haberine göre Başkentteki Mattarya bölgesinde, binalar arasındaki bir atık alanında bulunan heykellerin, milattan önce 1314 ila 1200 yılları arasında yaşayan 19. krallık firavunlarını temsil ettiği düşünülüyor.

Alman ve Mısırlı arkeologlar tarafından bulunan heykellerden birinin "Büyük Ramses" olarak da bilinen 2. Ramses'e ait olduğu sanılıyor.

8 metre boyunda olan heykellerden biri kuvarsit diğeri ise kireç taşı yontularak yapılmış.

Mısır ekibinin başındaki Aymen Ashmawy, medya mensuplarına yaptığı açıklamada, bulunan heykellerin, Ra'ya adanan Heliopolis şehrinin önemini gösterdiğini ifade etti.

Heykelleri çöplükte bulundu
Alman arkeolog Dietrich Raue ise tüm ekibin, heykellerin çamur içinden zarar görmeden çıkarılması için çalıştığını açıkladı.

Heykellerin çıkarılışı sırasında, "profesyonel yöntemler" kullanılmadığı iddiasıyla sosyal medyada çok sayıda kişi eleştirilerini dile getirdi. KAYNAK: BBC Türkçe

3/08/2017

Mısır'da Kadın hakları kampanyasında "kadının kaburgasını kırın" Sloganı

Mısır'da bir yağ firmasının kadınları aşağılayan sloganları kadınların tepkisini çekti biri kadınları aşağılıyor diğeri ise kadına şiddeti adeta teşvik ediyor.

"kadının kaburgasını kırın"
BBC Türkçe de yayınlanan haber de yağ firmasının bir sloganı "Kız kurusu musun?!" diğer slogan ise tam bir iğrençlik "Bir kadının kaburgasını kırın, yerine 24 tane daha çıkar" Kampanya "kadınları aşağıladığı, kadına kötü davranışı özendirdiği" gerekçesiyle durdurulmuş.

Ülkedeki çeşitli kentlerde yer alan ve tepki çeken panolardan birinde "Kız kurusu musun?!" yazısına, üzgün bir kadın fotoğrafı eşlik ediyor. Arkasında ise ona işaret eden parmaklar yer alıyor.

Aynı kampanyada kullanılan ve tepki çeken bir başka slogan da, "Bir kadının kaburgasını kırın, yerine 24 tane daha çıkar" şeklinde.

Panolarda, küçük harflerle yazılan mesajla ise kampanyanın hedefi açıklanıyor ve kadınlardan, yaşadıkları zorlukları firmanın Facebook sayfasında paylaşmaları isteniyor.

Kampanyanın yaratıcı ekibi, gelen yoğun eleştiriler ile ilgili yaptıkları açıklamada, "yeni ve pozitif bir slogan bulmak istemiştik" savunmasını yaptı.

Kadınları Aşağılayan Bu sloganlar kabul edilemez.


Sloganların yarattığı tartışma ile ilgili, Lamis al-Hadidi isimli televizyon sunucusu, "Şok etme taktiği ile pozitif mesaja dikkat çekilmek istense bile sloganlar kabul edilemez. Biz bu cümleleri sözlüğümüzden çıkarmak istiyoruz." açıklamasını yaptı.

"kadının kaburgasını kırın"
Kampanya, sosyal medyada da "cinsiyeti eğilimleri teşvik ettiği" gerekçesiyle tepki topladı.

Mısır'daki tüketici hakları kuruluşu yetkilileri, hukuki takip başlatıldığını açıkladıkları panoların kaldırılma sürecinin devam ettiğini söyledi. KAYNAK: BBC Türkçe

7/16/2012

zengin turistler için mısır'da küçük kız çocukları sezonluk olarak evlendiriliyor

İngiliz Independent on Sunday gazetesi, bugün yayınladığı “‘Yaz gelinleri’ skandalı” başlıklı haberde, yaz evlilikleri olarak adlandırılan bu birlikteliklerin, yasal bağlayıcılığı bulunmadığına da yer veriyor.

Yani tatili biten yabacı damatlar ülkelerinde döndüklerinde evlilikleri bitiyor.

Gazetenin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yakın zamanda insan ticareti üzerine yayınladığı bir rapora dayandırılan habere göre evlilikler, bir aracının komisyon karşılığında kız çocuğu olan fakir ailelerle, genellikle Suudi Arabistan’dan gelen zengin adamları bir araya getirmesiyle düzenleniyor.

Independent on Sunday haberde “Yabancı ‘kocalar’ aileye para ve çeyiz niyetine hediyeler veriyor” diyor.

Haberin ayrıntılarında ‘gelin fiyatı’ 320 ile 3200 sterlin (Türk Lirası ile 900 ile 9000) arasında değiştiği söyleniyor.
Raporda, aralarında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt’in de olduğu Körfez’den zengin adamların, Mısır’a 18 yaşın altında kız çocukları dâhil olmak üzere Mısırlı kadınlarla “geçici evlilikler” ya da “yaz evlilikleri” yapmak üzere geldikleri ortaya konuyor.

Gazete “Rapor, geçici olarak evlendirilen kız çocuklarının “kocalarına” hem seks hem de diğer ihtiyaçları konusunda hizmet etmek zorunda olduğunu gösterdi” diye yazıyor.

Habere göre Mısır, insan ticareti ile mücadele için, aralarında 10 yaştan fazla olan yabancılarla evlenmeyi de yasaklayan bazı kanunlar tasarladı.

Ancak kızların doğum sertifikalarında yaşlarını büyütmek gibi yöntemler kullanılarak kanunun etrafından dolaşılabiliyor.bbc türkçe

4/18/2012

evlilik teklifini kabul etmediği için emlak kralı tarafından öldürülen suzan tamim'in çalkantılı hayatı

Lübnanlı sünni müslüman bir ailenin çocuğu olarak 23 Eylül 1977'de Beyrut'ta doğdu. 1996'da Arap dünyası genelinde popüler bir televizyon şovu olan Studio el Fen'de altın madalya ödülünü kazanmasının ardından şöhrete kavuştu.

Hem geleneksel Arap müziğinin hem de modern pop müziğin tonlarını aynı ustalıkla yakalayabilen geniş oktavlı sesi ile dikkatleri çekti.

Özel hayatının çalkantılarının medyadaki yankıları peşini bırakmadı. İlk kocası Ali Muzannar'dan boşandıktan sonra, ikinci kocası Adel Matuk ile yolları ayırmaları da ilgi çekti. Boşanma davası ve Matuk'un aleyhinde açtığı diğer davalar nedeniyle gittiği Kahire'de 2007'de ortadan kayboldu ve Dubai'ye kaçtığı söylentileri yayıldı. Aslında Londra'daydı ve burada tanıştığı Riyad Alazzavi ile üçüncü evliliğini yaptı. Çift daha sonra Dubai'ye geçti.

Tamim, 28 Temmuz günü Dubai'deki apartmanında ölü bulundu ve Ağustos başında bir katil zanlısı yakalandı. Eylül 2008'in ilk haftasında cinayet daha da geniş kapsamlı bir görünüm kazandı. Mısır'da iktidardaki Ulusal Demokratik Parti'nin en üst konseyinin üyesi ve Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in şahsi dostu olan emlak zengini ve milletvekili Hişam Talat Mustafa'nın eski bir polis komiseri olan Muhsin el-Sukkari'ye Tamim'i Mısır'dan Londra'ya, oradan da Dubai'ye takip etmesi için 2 milyon ABD Doları verdiği açıklandı. Buna göre, takipçilikten kiralık katilliğe adım atan eski polis Dubai'de bir yolunu bulup Tamim'in apartmanına girmiş ve onu öldürmüştü. Bu arada, Tamim'in kocası Alazzavi'nin İngiliz The Sunday Times gazetesine yaptığı açıklamalarla, Hişam Talat Mustafa'nın geçmişte de Tamim ile evlenmek için tehditlerde ve büyük para tekliflerinde bulunduğu ortaya atıldı.

Kahire'de görülen davada, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in oğlu Yasin'e yakınlığıyla bilinen Mustafa, eski sevgilisi Temim'i öldürtmedeki rolü nedeniyle suçlu bulundu ve idam cezası iptal edilerek 15 yıl hapis cezası çekmesi kararlaştırıldı.

Mahkeme, Mustafa'nın Temim'i Dubai'de öldürmesi için 2 milyon dolar verdiği polis memuru Muhsin Essukkeri'yi de ölüm cezasına çaptırdı.wikipedia


3/30/2012

tarihte inşa edilmiş en yüksek fener 135 metre uzunluğundaki iskenderiye feneri

İskenderiye Feneri, Mısır'ın İskenderiye şehrinde inşa edilmiş; ancak günümüzde bulunmayan, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri ve tarihte inşa edilmiş deniz fenerlerinin en yüksek olanı.

İnşaası MÖ 285-246 yılları arasında süren fener, bu devletin ilk iki kralı Ptolemy (Batlamyus) ve Soter tarafından Mısır'da İskenderiye Limanı'nın karşısındaki Pharos Adası üzerine yaptırılmıştı.

Üç bölümden oluşan fenerin mimarı Knidos'lu Sostratus'tur. Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz mermerden yapılmıştı. Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu. Alt bölümü dikdörtgen şeklinde ve yaklaşık 55 metre yüksekliğindeydi. Orta bölüm, yukarıya doğru giden rampası olan bir silindir şeklindeydi. Yaklaşık 27 metre yüksekliğindeydi. Üst bölüm ise silindir şeklindeydi ve üzerinde alevin bulunduğu bir odası vardı.

İskenderiye Feneri, antik çağın yedi harikası içinde günlük yaşam için kullanılan tek eserdir.

Üst kısmı M.S. 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde yıkıldı. 1500 yılında ise bu yapıya ait kalıntılar tamamen yok oldu.

Üzerinde inşa edildiği adadan dolayı Pharos olarak anılmış ve bu kelime bir çok dile yerleşmiştir. İspanyolca, Fransızca ve İtalyancada Pharos, deniz feneri anlamına gelmektedir. Yıkılmadan önce yapılan resimleri, dünyadaki deniz fenerlerine yüzlerce yıldan beri örnek olmuştur.

10/18/2011

vücudunu bağışlayan taksi şoförünü mısır firavunu tutankamun gibi mumyaladılar

61 yaşında kanserden ölen bir taksi şoförü, Mısır'daki firavunlar gibi mumyalanan ilk insan oldu.

York Üniversitesi'nden Doktor Stephen Buckley, Alan Billis'i mumyalamakta büyük başarı elde ettiklerini açıkladı.
mumyalanan taksi şoförü
Her şey, Buckley'in gazetelere "mumyalanmak ister misiniz?" diye ilan vermesiyle başlıyor.

O sıralarda ileri aşamada kanser olan Alan Billis, bu ilana olumlu yanıt verdi ve öldükten sonra mumyalanmaktan büyük mutluluk duyacağını söylüyor.

Ardından çalışmalar başlıyor, doktor Buckley, arkeolog Doktor Jo Fletcher'in da desteğiyle ilk olarak mumyalar üzerinde incelemelerde bulunuyor.

Deri örneklerini analiz eden Buckley, domuzlar üzerinde denemeler yapıyor.

Aylar süren çalışmayı Channel 4 kanalı belgeliyor.

Gelecek hafta bu kanalda yayımlanacak belgesel, Alan Billis'in bedeninin üç ay içerisinde üç bin yıl önceki teknikler uygulanarak mumyalanışını gözler önüne seriyor.

Bu tekniğin antik Mısır'da firavun Tutankamun üzerinde uygulandığı biliniyor.

Buckley, "Mumyanın Alan olduğunu görüyorsunuz, başkası olamaz. 18'inci Mısır hanedanında da firavunlar için bu teknik kullanılmış olmalı. Bugüne dek cesetteki suyu mümkün olduğunca boşaltma yöntemi izlenegeldi. Ama bu yöntem cesedin küçülmesiyle sonuçlanıyor. Ama bizim izlediğimiz yöntemde tuzlanan cesette suyun gerekli olduğu müddetçe kalması sağlanıyor. Böylece gerçek hayattakine en yakın ve mükemmel koruma sağlanıyor." diyor.

Belgeselde Bilis "gazetede ölümcül hastalığı olan ve bedenini bağışlamak isteyen gönüllü aranıyor." diye bir haber okudum. İnsanlar bilim uğruna bedenlerini yıllardır bağışlıyor. Kimse gönüllü olmazsa hiçbir şey keşfedilemez" diyor.

Bu kararda eşine destek veren Jan ise ekliyor: Bu ülkede kocası mumyalanan tek kadınım.