Dünya

Dünya
Eylem Planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Eylem Planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/25/2011

evrensel gazetesine yollanan tehdit mektubu 15 ağustosa kadar türkiyeyi terk edin

Evrensel gazetesine Türk İntikam Tugayı (TİT) imzalı bir tehdit mektubu yollandı. TİT imzalı ve "Açık Mektup" başlığıyla gönderilen yazıda "15 Ağustos'a kadar taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda Diyarbakır ve İstanbul'da kanlı eylemler yapılacağı" söyleniyor. TİT'in talepleri ise Kürtler, Ermeniler ve Baskın Oran, Sebahat Tuncel gibi demokrat aydınların Türkiye'yi terkedip bunu basın yoluyla açıklaması.
TİT, "Evrensel gazetesi olarak yaptığınız haberlerde Türklere ve büyük Türk devletine hakaret boyutunda yazılar çıkarmakla yaptığınız yanlışları arttırıyorsunuz. Bu nedenle operasyon hakkımız saklı kalmak şartıyla" diyerek taleplerini şöyle sıralıyor:

1- 15 Ağustos'a kadar siz ve işbirlikçileriniz Türk topraklarını terk edecek ve bunu basın yoluyla açıklayacak.

2- PKK'nın vekil olan ya da vekil olmayan sempatizan ve militanları da aynı tarihe kadar Türk topraklarını terk edecek.

3- Ermeni diasporası ve yandaşları da hiçbir talepte bulunmadan geri dönmeksizin Türk topraklarını terk edecek.

4- Agos Gazetesi ve yandaş medya kuruluşları kapanacak ve çalışanlarıyla birlikte Türk topraklarını terk edecek.

5- BDP parti binaları kapatılacak ve yandaşları Türk topraklarını terk edecek.

6- Baskın Oran, Sebahat Tuncel, Osman Baydemir, Ahmet Türk, Etyen Mahçupyan ve diğerleri bu tarihe kadar Türk topraklarını geri dönmeksizin terk edecek.

Mektup şöyle devam ediyor: "15 Ağustos 2011 gününe kadar şartlar yerine getirilmediği takdirde PKK'nın ilk eyleminin yıldönümünde Diyarbakır'da Kürt unsurlarının yoğun olduğu yerde operasyon yapacağımızı ve düşman unsurlara ağır kayıplar verdireceğimizi ve yine aynı gün İstanbul'da Ermeni unsurlara ait belirlediğimiz yerlere operasyon yapacağımızı ve düşman unsurları etkisiz hale getireceğimizi bildiririz... Türk İntikam Tugayları olarak aktif eylemlerimiz devam etmekle birlikte son defa uyarıyoruz. Aydın kimliğine bürünmüş vatan hainleri ve Türk düşmanlarını ortadan kaldırana kadar mücadelemiz sürecektir."

Mektubu değerlendiren Evrensel Yazıişleri Müdürü Fatih Polat, "Seçilmişlerin vekilliklerini düşürmek için bu kadar gönüllü olan savcıların bize yönelen bu tehditler karşısında da aynı hassasiyeti taşımayacağına inansak da savcıları göreve çağırıyoruz" diye konuştu.

'HAREKETE GEÇİLMELİ'

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Evrensel ve Agos gazeteleri ile bazı köşe yazarları ve aydınların yaptıkları yayınlar ve açıklamalar nedeniyle tehdit dilmesini kınadı ve savcılıkları harekete geçmeye çağırdı. TGS Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada Evrensel ve Agos gazeteleri ile bazı köşe yazarları ve aydınların yaptıkları yayınlar ve açıklamalarla “Türklere” ve “Türk devletine” hakaret ettikleri iddiasıyla Türk İntikam Tugayı tarafından kendilerine karşı 15 Ağustos’tan itibaren eylemlere geçileceği yönünde tehditlerde bulunulduğu belirtilerek şöyle denildi:

“Yapılan bu tehditlere karşı, Evrensel ve Agos gazeteleri ile diğer gazeteci, yazar ve aydınlarla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Şiddet ve nefret söylemini bizzat içeriğinde taşıyan böyle bir tehdit karşısında savcılıkları ve güvenlik görevlilerini harekete geçmeye ve gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Meydana gelebilecek herhangi bir saldırının ve sonuçlarının sorumluluğu, bu konudaki görevini ihmal edenlere ait olacaktır.”

(Bianet-ANKA)

6/16/2011

suudi arabistanlı kadınlar araba kullanma izni alabilmek için eylem yapacaklar

Kadınların otomobil kullanmasının yasak olduğu Suudi Arabistan, Cuma günü ilginç bir eyleme sahne olacak. İnternetteki sosyal paylaşım ağı Facebook üzerinden örgütlenen “Women2drive” kampanyasıyla Suudi kadınlar Cuma günü yasağı delerek direksiyon başına geçmeye çağrılıyor.

‘Her şey fetva yüzünden'

Kadınları yasağı delerek direksiyon başına geçmeye çağıran kampanyanın organizatörleri, Gulfnews gazetesinin haberine göre, Suudi Arabistan'da aslında kadınların otomobil kullanmasını yasaklayan bir yasa olmadığını, yasağın fetvadan kaynaklandığını savunuyor. Organizatörler; Kral, kadınlara otomobil kullanma izni tanıyan bir genelge çıkarana kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı.


Karşı kampanya

Ancak yine Facebook üzerinden örgütlenen bir de karşı kampanya bulunuyor. Bu kampanya ile, eyleme katılan kadınların cezalandırılması talep ediliyor. Daha geçtiğimiz hafta başkent Riyad'da altı kadın, izinsiz otomobil kullandıkları gerekçesiyle tutuklandı.

Geçtiğimiz ay, Manal el Şerif adlı bir kadın ‘kadınları otomobil kullanmaya kışkırtmak' suçlamasıyla tutuklanarak hakkında dava açılmıştı. 32 yaşındaki kadın, ülkenin doğusunda otomobil kullanırken çekilmiş görüntülerini Youtube'da yayınlamış, bunun üzerine El Şerif'e destek için 3 bin 300 kişi imza toplayarak Suudi Arabistan Kralı'na dilekçe vermişti. Kurulan Facebook sayfasında da şimdiye kadar 24 bin internet kullanıcısı El Şerif'e destek verdi.

Gulfnews gazetesinin haberine göre 1990 yılında Suudi Arabistan'da kadınların otomobil kullanmasına izin verilmesi için benzer bir girişimde bulunulmuş, başkent Riyad'da direksiyon başına geçen 47 kadın eylemci tutuklanmıştı.

© Deutsche Welle Türkçe

KNA, BK/AŞ

6/14/2011

türkiyede 32'si gözaltına alınan anonymous üyelerinden 8 tanesi çocuk yaşta

Türkiye'de "Anonymous" adlı bilgisayar korsanları grubunun üyesi olduğu öne sürülen 32 hacker'ın gözaltına alındığı açıklandı.


12 kentte yapılan operasyonlarda gözaltına alınan kişilerden sekizinin çocuk yaşta olduğu belirtildi.


Grup iki ay sonra yürürlüğe girmesi planlanan, internet kullanıcıları için zorunlu filtreleme uygulamasını protesto için eylem yapma tehdidinde bulunmuştu.

Grup üyeleri Telekom İletişim Başkanlığı'nın internet sitesinin hackerler tarafından hedef alınmasından sonra gözaltına alındı.

İspanya'da da grubun üç üyesi bazı internet sitelerine düzenlenen saldırılar ardından gözaltına alınmıştı.
Filtrelemeye protesto

22 Ağustos'ta başlanacak uygulamayla internet kullanıcılarından, dört filtreleme paketinden birini seçmeleri istenecek.

Uygulamayı protesto için İstanbul'da geçen ay "İnternetime Dokunma" sloganıyla binlerce kişinin katıldığı bir eylem yapılmıştı.

Hükümet bu uygulamanın çocukları "internetten gelebilecek tehlikelerden koruyacağını" söylüyor.

Fakat uygulamayı eleştiren Anonymous gibi gruplar hükümetin amacının interneti denetim altına almak ve muhalif sesleri bastırmak olduğunu savunuyor.

Anonymous 10 Haziran'da Türkiye'deki protestolara destek vermek amacıyla bazı resmi siteleri, aşırı veri yüklemesiyle çökertti.
bbc türkçe

2/20/2011

Küf Project'den yeni eylem ankarada alt geçide pisuar taktılar

Sabah erken saatlerinde araçlarıyla protokol yolunu kullanarak Atatürk Bulvarı yönüne giden sürücüler bir sürprizle karşılaştı.
Ankara’da daha önce "Tosunpaşa" ve “Pacman” isimlerini asan “Küf Project”, son eyleminde Kuğulu alt geçidindeki Büyükşehir Belediyesi logosunun üstüne pisuar maketi yerleştirdi. Eylemciler, pisuarın yanına da "Küçük 1 lira" yazdı.

Sabah erken saatlerinde araçlarıyla protokol yolunu kullanarak Atatürk Bulvarı yönüne giden sürücüler bir sürprizle karşılaştı.
Zira Kuğulu alt geçidinin hemen üstüne bir pisuar yerleştirilmişti. Pisuarın hemen yanına ise ‘Küçük 1 lira’ yazısı vardı.

Eylemcilerin kimliği belirsiz ancak imza tanıdık: "Küf Project".

Pisuar maketi ve pankart için kısa süre sonra polis seferber oldu. Asayiş ekiplerinin ardından bomba imha uzmanları da olay yerine geldi. Asıldığı yerden düşürülen pisuar maketi, fünyeyle patlatıldı.

“Küf Project”, daha önce Gaziosmanpaşa semtini "Tosun Paşa”ya, Çankaya'daki kaldırım mantarlarını ise 80'li yılların unutulmaz bilgisayar oyunu "Pacman”e çevirmişti.
mynet

2/09/2011

facebook sayfasından mısırdaki devrimin fitilini ateşleyen kişi lider adayı

Mısır'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını isteyen on binlerce protestocu bugün yine meydanlardaydı. Üçüncü haftasına giren gösterilerde protestocuların lider arayışı halen devam ederken, nihayet bir isim ön plana çıkmaya başladı.

Başkent Kahire'deki Tahrir Meydanı'nda süren gösterileri yakından takip eden El Cezire ve Reuters muhabirleri, eylemlere katılan Mübarek karşıtlarının, 12 gün gözaltında tutulduktan sonra dün serbest bırakılan Google yöneticisi Veil Gonim'i lider olarak görmeye başladıklarını bildirdi.

Google'ın Ortadoğu ülkelerinden sorumlu pazarlama müdürü olan Gonim'in, isyan hareketini tetikleyen en ünlü Facebook sayfasının kurucusu olduğu ortaya çıkmıştı. Ülke çapındaki protesto gösterilerinin başlamasından iki gün sonra, 27 Ocak tarihinde kayıplara karışan Gonim, dün serbest bırakılmıştı.

Reuters ajansı, bugün gösterilere ilk kez katılan Mısırlıların çoğunlukta olduğunu ve bu isimlerin genellikle Gonim'in serbest bırakılmasından ilham aldıklarını bildirdi.

Devlete ait olan Mısır Ulusal Bankası'nın eski yönetim kurulu üyelerinden 71 yaşındaki Afaf Necid, "Bugün buraya ilk kez geldim. Çünkü Mübarek hâlâ eski çirkin yüzlerle buluşuyor... Burada bulunmamın bir başka nedeni de Gonim. Gonim iktidar partisinin artık bittiğini söylediğinde haklıydı" dedi.

El Cezire'nin Kahire muhabiri de bugünkü gösterilerin bu derece kalabalık olmasında Gonim'in etkisinin büyük olduğunu belirtti.

El Cezire muhabiri, "İnsanlar Gonim'i bir çeşit potansiyel lider olarak görüyor" ifadesini kullandı.

Bugünkü gösterilere geç saatlerde katılması beklenen Gonim ise dün insanlardan kendisini kahraman olarak görmemesini istemişti. Gonim, "12 günü gözlerim bantlı geçirdim, hiçbir şey duymadım, birşey bilmiyordum. Ben kahraman değilim. Gerçek kahramanlar meydanlara çıkan, adını bilmediğim insanlar” demişti.

SÜLEYMAN: YOL HARİTASI HAZIR

Sokaklardaki Mübarek karşıtı eylemler bugün tekrar ivme kazanırken, bir yandan da hükümet, siyasi krizin çözümü için çalışmalarına devam ediyor.

Krizin aşılması için muhalefetle yapılan görüşmelere hükümet adına başkanlık eden Devlet Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman bugün yaptığı açıklamada, iktidarın barışçıl bir şekilde el değiştirmesi için gerekli yol haritasının hazır olduğunu söyledi.

Görüşmeler hakkında Mübarek'i bilgilendirdikten sonra televizyonların karşısına geçen Süleyman, "İktidarın organize ve barışçıl bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak olan belirgin bir yol haritasının zaman çizelgesiyle birlikte masaya konduğunu" söyledi.

Süleyman, ayrıca, anayasada değişiklik yapmakla görevli bir komisyon kurulduğuna dair kararnamenin Mübarek tarafından imzalandığını belirtti. Anayasal değişikliklerin, devlet başkanlığına aday olacakların sayısı ve devlet başkanlığı süresiyle ilgili olduğu ifade edildi.

Mübarek'in bir an önce istifa etmesini isteyen Müslüman Kardeşler'in de arasında bulunduğu muhalefetle hükümet arasındaki görüşmelerde şu ana kadar fazla bir ilerleme kaydedilemedi.
mynet

2/02/2011

nobel barış ödülü için sürpriz isimler roj tv'yi aday gösteriyor

AB ve ABD'nin terör örgütleri listesinde bulunan PKK ile ilişkili olduğu iddiasıyla hakkında Danimarka makamları tarafından kapatma davası açılmış bulunan ROJ TV, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi.

Hürriyet'in haberine göre ROJ TV'yi Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterenlerin listesinde Güney Afrikalı rahip Desmond Tutu, Danimarka İşkence Tedavi ve Rehabilitasyon merkezi kurucusu Dr. İnge Genefke, Danimarka Helsinki Komitesi üyesi Tue Magnussen, BM İşkence ile Mücadele Komitesi üyesi Bent Sörenson ile bazı milletvekilleri, profesörler ve insan hakları eylemcilerinden oluşan 150 kişinin ismi bulunuyor.

4/15/2010

hainin burada görev yapması


"Mühimmatı gömenler ihbar mektubunu yazanlar" Deniz Binbaşı Levent Bektaş, "Üzülerek söylüyorum ki, SAT'ta görevli birinin bu eyleme destek verdiğini düşünüyorum. Yani bir hainin burada görev yapması beni üzüyor" dedi.

ihbar mektubunu yazanlar

Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin İstanbul 12'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşması başladı.Duruşmada 'Ergenekon terör örgütü üyesi olmak', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek' suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan emekli Binbaşı Levent Bektaş savunma yaptı. 150 sayfalık savunmasını barkovizyon eşliğinde yapan Levent Bektaş sahte olduğunu savunduğu 'Kafes Eylem Planı' ile koç müzesi'nde öğrencilere yönelik suikast planınının sağlıklı ve aklıselim insanlar tarafından hazırlanamayacağını söyledi.


BU HAİNİN SAT'TA GÖREV YAPMASI BENİ ÜZÜYOR

Poyrazköy'de mühimmatın ele geçirildiği öne sürülen araziye sivillerin de güdüz saatlerinde nöbetçilere görünmeden çok rahat bir şekilde girebileceğini belirten Levent Bektaş, "Hatta yabancı uyruklu vatandaşlar bile kimi zaman bu bölgede yakalanmıştır. Ancak gece buraya girip mühimatı gömmek zordur. Çünkü o bölgede gece de eğitim yapılmaktadır ve çok rahat yakalanabilirler. Ancak bu kişinin içeri girebilmesi için SAT'tan birisinden yardım alması gerekir. SAT bizim yuvamızdır. Orada aile gibiyizdir. Üzülerek söylüyorum ki, SAT'ta görevli birinin bu eyleme destek verdiğini düşünüyorum. Yani bir hainin burada görev yapması beni üzüyor" dedi.Savunmasına ilk kez hakim karşısına çıktığı için heycanlı olduğunu belirterek başlayan Levent Bektaş, 1991 yılında SAT Grup Komutanlığı'na teğmen rütbesi ile girdiğini ve emekli olana kadar 17 yıl görev yaptığını söyledi. Levent Bektaş "Türk adalet sisteminin bir temsilcisi olarak haksız yere 12 ay tutuklu bulunmamın vicdan azabını sizin de hissedeceğinizi düşünüyorum. Eğer ülkemizde adalet varsa bize bu hukuksuzluğu yapanların, 70 yaşındaki annemin yoğun bakıma kaldırılmasına neden olanlar da buraya gelip hesap verecekler" dedi.


bir subaya yakışır

TSK'da bir subaya yakışır şekilde görev yaptığını ifade eden Levent Bektaş, SAT komandolarına ilişkin bilgiler de verdi. SAT komandosunun çok iyi tahrip uzmanı, çok iyi silah uzmanı, çok iyi keşif ve istihbarat uzmanı olduğunu anlatan Levent Bektaş, "SAT olmaya gönüllü olmak demek, bizim tabirimizle ölüme gönüllü olmak demektir" diye konuştu.Darbe yapmakla suçlandıklarını ifade eden Levent Bektaş, bugüne kadar bütün darbeleri TSK'nın gerçekleştirdiğini ancak Genelkurmay Başkanı'nın demokrasiye saygılı olduğunu, böyle bir şeyin mümkün olmayacağını bir çok kez söylediğini hatırlattı. Ergenekon örgütüne ilişkin Silivri'de İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce bir yargılama yapıldığını ve bu davadan henüz karar çıkmadığını sözlerine ekleyen Levent Bektaş, iddianamede yer alan suikast ve eylem iddiaları ile bu iddialarla ilişkilendirilen insanlarla hiç bir alakasının olmadığını söyledi.

BÖYLE BİR PLANI HASTA RUHLU İNSANLAR YAPAR

Koç Müzesi'ndeki denizlatında bomba patlatılarak öğrencilere suikast düzenlenmesi eylemine ilişkin planın ancak hasta ruhlu zihniyetler tarafından hazırlanabileceğini savunan Levent Bektaş, eylem planını hazırladıkları iddia edilen meslektaşlarının böyle psikopat ve hasta ruhlu insanlar olmadığını ifade etti. İddianamede bir çok konunun muğlak bırakıldığını belirten Levent Bektaş şunları söyledi:"Bizim tarafımızdan yazıldığı iddiala edilen ve sahte olduğunu söylediğimiz husuların hiçbirinde ne yasama ne de yürütme organı hedef alınmamıştır. Sahte 'Kafes Eylem Planı'nda ve eklerinde 26 kez AKP kelimesi kullanılmıştır. Bu sahte plana siyasi parti desteği sağlamak için, şu anda ki iktidar partisinin ismi özellikle koymuşlardır diye değerlendiriyorum. Aynı örgüt içinde yer aldığım iddia edilen kişilerle irtibatım tamamiyle sanal olarak yaratılmış irtibattır. Planları yapanlarla, ihbar mektuplarını yazanlar ve malzemeleri koyanlar aynı kişilerdir.

SAT EĞİTİMİ ALAN BİR KİŞİ BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZ

Beykoz'da ormanlık arazide ele geçirilen mühimmata ilişikin iddiaları da yanıtlayan Levent Bektaş, bu silahların kendileri ile alakası olmadığını SAT eğitimi alan kişilerin böyle bir şey yapmayacağını söyledi. 23 Şubat 2009'da gönderilen ilk ihbar mektubu ile 16 Nisan 2009'da gönderilen ikinci ihbar mektubu arasında toplam 1845 ihbar mektubu gönderildiğini anlatan Levent Bektaş olay yerinden alınan baz istasyonu kayıtlarının iddianamede ve eklerinde yer almadığını oysa bu kayıtların kendisinin orada olmadığını gösteren en önemli delil olduğunu söyledi.

MÜHİMMAT İLK İHBAR MEKTUBUNDAN SONRA GÖMÜLDÜM

ühimatın gömülmesinin iftira komplosunun ilk ayağını olduğunu savunan Levent Bektaş, Poyrazköy'de ele geçrildiği öne sürülen mühimmatın ise 23 Şubat ile 16 Nisan 2009 tarihleri arasında gömüldüğünü öne sürdü.Levent Bektaş, "İki ihbar mektubunu da anladığımız kadarı ile aynı kişi yazmıştır. Bu şahıs 23 Şubat'ta bu mektubu yazarken Poyrazköy'deki mühimmatı bilseydi, ilk mektubunda yazardı ancak yazmamıştır. Bu nedenle Poyrazköy'deki mühimmatın 23 Şubat ile 16 Nisan arasında gömüldüğünü düşünüyoruz" dedi.Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin iddiaları da yanıtlayan Levent Bektaş, dünyanın en zor iki kursunu bitiridiğini bunlardan birinin SAT özel ihtisas kursu diğerinin de ABD'deki seal kursu olduğunu ifade ederek şunarı söyledi:"Böyle bir gömme olayını, SAT ihtisaslı hiç kimse bir dere kenarında, bir karış suyun içine yapmaz. Özellikle gömdüğü malzemede elektrik donanımı varsa ve sonradan kullanmak istiyorsa, çöp poşetlerinin içinde yapılan gömme işlemi bu malzelemeleri sonradan kullanacak kişilerce yapılmaz. Bu gömme işlemi suç isnadı için yapılan gömme işlemidir. (Mühimmatın aradığı alanı fotoğraflarla göstererek) Arama yapılan yer çok geniş bir alan. Böyle bir alanda arama yapmak saatlerce değil günlerce sürer. Oysa saatlerle ifade edilen bir sürede arama yapılarak mühimmatın bulunması şüphe verici bir durum. Mühimmatın toğrağın 15 cm altına gömüldüğü iddia edilmiştir. Toprağın 15 cm altına gömme yapılmaz. Gömme yapıyorsanız bulunmasını istiyorsunuz demektir.

"DALAN'I HAYATIM BOYUNCA GÖRMEDİM

Poyrazköy'de mühimmatın İSTEK Vakfı'na ait arazide ele geçirildiği iddialarına ilişkin ise Levent Bektaş, İSTEK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedrettin Dalan'ı hayatı boyunca görmediğini kendisi ile de hiç irtibatının olmadığını söyledi.Ele geçirilen mühimat arasında yer alan sis kutusu ve aydınlatma fişeğinin iddianamede yer alan suikastler ve eylemelerde kullanılmak maksadıyla gömüldüğünün öne sürüldüğünü belirten Levent Bektaş, "Bu malzemeler bu eylemlerde hiç bir maksatla kullanılamaz. Bu malzemelerle iddia edilen eylemlerin hiç bir alakası yoktur. Bubi tuzakları da sadece arazide kullanılır. Uzun yıllar SAT eğitimi almış arkadaşlarımın bu malzemelerle iddia edilen suikastleri yapması imkansızdır. Bu biz suikast yaparsak çok daha iyi malzemelerle yaparız anlamına gelmesin. Sadece bizim vasfımızdaki insanların bu malzemelerle eylem yapması makansız" dedi.

KAZILARI TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM

21 Nisan 2009'da Poyrazköy'de yapılan kazıları televizyondan öğrendiğini belirten Levent Bektaş, ele geçirilen patlayıcı madde ile hiçbir ilgisinin alakasının olmadığı için normal hayatına devam ettiğini anlattı. SAT Grup Komutanlığı yakınında böyle bir malzeme çıktığı için şaşırdığını ve üzüldüğünü ifade eden Levent Bektaş, "Ta ki ertesi sabah 07.30'da evim TEM polislerince basılıncaya kadar... O zaman terörist oldum. Suçsuz olduğuma inandığım için hiçbir yerden kaçmadım" diye konuştu.İkinci Ergenekon Davası'nın sanığı emekli subay avukat Levent Göktaş'a bağlı ekipte yer aldıkları ve Göktaş serbest bırakılmazsa savcılara suikast düzenleyecekleri iddialarını da yanıtlayan Levent Bektaş, "Mustafa Levent Göktaş'ı tanırım. Görev yaptığım birlikte kursa gelmişti. Orada tanıştık. KARDAK operasyonunda da bir araya geldik. Mustafa Levent Göktaş Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda kahramanca görev yapmış, TSK'da 3 altın madalya almış kahraman bir subaydır. Böyle bir kuvvet kuracaksa yıllarca birlikte görev yaptığı binlerce arkadaşı var. Onlarla yapardı. Hiç tanımadığı insanlarla böyle bir oluşumun içine girmesi hayatın olağan akışına aykırı" dedi.

HİÇBİR AMİRAL HİÇBİR ALBAYDAN EMİR ALMAZ

Savunması sırasında "Ergenekon ile bağım nedir? Bu bir hiyerarşik bağlantımı dır?' diye soran emekli Binbaşı Levent Bektaş şunları anlattı:"İddialara ilişkin kesin inandırıcı delillere ne iddianamede ne de ek klasörlerde ortaya konmamıştır. Hep geleceğe dair hayaller ve planlardan bahedilmektedir. Bizim içinde bulunduğumuz böyle bir yapılanma yoktur. TBMM'yi ve hükmeti ortadan kaldırmaya hiç bir teşebbüs yoktur. Tek ortak özelliğimiz aynı kurum altında çalışmamız. Sahte 'Kafes Eylem Planı'nda yer alan görev bölümünün altında benim imzam olduğu öne sürülüyor. Hiçbir amiral, hiçbir albaydan emir almaz. Bu TSK tarihinde gerçekleşmemiş bir olaydır. Hepinizin bildiği gibi TSK'da hiyerarşi var. Bu iddia edildiği gibi darbe yapılsa da aynıdır. Ot yolunsa da aynıdır. Böyle bir planın yapılmış olması mümkün değildir.

"KAFES EYLEM PLANI KÖTÜ NİYETLE YAPILMIŞ BİR PLANDIR

Kendisinden ele geçrilen DVD'den çıktığı öne sürülen 'Kafe Eylem Planı'nın kötü niyetle yapılmış ve DVD'ye yüklenmiş bir plan olduğunu belirten Levent Bektaş, DVD ve CD'ler üzerinde inceleme yapan bilirkişilerin polislerden oluştuğunu belirterek bu durumun manidar ve şüpheli olduğunu öne sürdü.Sahte olduğunu ifade ettiği 'Kafes Eylem Planı'ndaki eylemelere dair de konuşan Levent Bektaş, "Bu eylemelerin niye sadece adlarda yaşayan gayri müslümlere yönelik olduğunu anlayamadım. Eğer bu planda gayri müslümlerin yaşadığı yerler hedeflendiyse neden Akdeniz bölgesinde, İskenderun ve Mersin'de yaşayan çok sayıda gayrı müslüm dahil edilmemiştir. AGOS'la da hiçbir alakam olmadı. Merhum Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra AGOS diye bir gazeteden haberim oldu. Bütün bunlar göz önüne alındığında böyle bir planı sağlıklı, aklıselim olan kimse yapmaz. Eylem planında bomba patlatılması diye bir tabir var. Bizim kullanım alanımızda böyle bir ifade yoktur. 17 yıllık SAT hayatımda bomba görmedim, bomba kullanmadım. Bizde kullanılan tabir 'tahrip'tir."
DHA