Dünya

Dünya
Daily Telegraph etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Daily Telegraph etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/13/2013

Reyhanlı halkının mültecilere ve onları oraya getiren kişi olarak gördükleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a olan öfkesi

İngiliz Daily Telegraph gazetesi, "Suriyelileri öldürün: Türkiye'nin öç isteği" başlığı altında gazeteci Richard Spencer'ın Reyhanlı'dan Suriyelilere ve Erdoğan'a olan öfkenin arttığına dair izlenimlerini aktarıyor.
Spencer'ın izlenimleri şöyle:


"Reyhanlı'da kalabalık Hawam ailesinin içecek tezgahına doğru yürürken 'Suriyelilere ölüm' diye bağırıyordu. Halep'ten kaçıp Türkiye'ye sığınan aile daha çok Suriyelilere satış yapıyor. Ve Cumartesi günü yaşanan bombalı saldırıdan sonra hedef haline geldiler.

18 yaşındaki Ridar Hawam, '60 veya 100 kişi kadardılar.' diyor, ve ekliyor: ''Sizler Suriyelisiniz, bize saldırıyorsunuz' diye bağırıyorlardı. Tüm Suriyelileri, çocukları bile vurup öldürmeleri gerektiğini söylediler.'

Cumartesi öğleden sonra yaşanan çifte bombalı saldırıda ölen 46 kişinin arasında üç Suriyeli de vardı. Ama bu, Reyhanlı halkının mültecilere ve onları oraya getiren kişi olarak gördükleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a olan öfkesini dindirmeye yetmedi.

(…)

37 yaşındaki Hakkan Calem ilk bomba patladığında eşiyle öğle yemeği yemekteydi. Eniştesi Mehmet Gezer şimdi 'Arabasına binip ne olduğuna bakmaya gitti. Sonra ikinci bomba patladı. Hemen öldü.' diyor.

Yılmaz Gelik de kopan bir elin yanından geçtiğini söylüyor. 'Gömleğimin arkası kan olmuştu.' diyor ve kül olmuş arabaların ve cesetlerin fotoğraflarını gösteriyor.

Salih Taş ise öldüğü sanılan kayıp kuzeni Mehmet'e ait yanmış bir motosikletin yanında durup 'Erdoğan istifa' sloganları atıyor. Kendisi, 'Mültecilere de Esad'a da kızgınız. Buraya istedikleri gibi gelip dolaşmalarına izin veren Erdoğan'a da kızgınız." diyor.

Erdoğan'ın başlattığı 'komşularla sıfır problem' politikası beklenmeyen sonuçlara yol açtı.

Suriyeli muhaliflerin başlarındaki kişilerin birçoğu kolaylaştırılan ticari ilişkiler sayesinde Türkiye'ye gelip demokrasi ve refahıyla tanıştı. Bu kişiler sonra burada kazandıkları parayla silah satın aldı.

(…)

Patlamalardan sonra gençler Reyhanlı'da sokak sokak dolaşıp Suriye plakalı arabaları hurdaya çevirdi. Mültecilerin kaldığı Alice Otel öğleden sonra boşalmıştı. Otelin Müdürü Mustafa Ocak, 'Dün gece gittiler' diyor.

Muhalefet Erdoğan'ın Suriye politikasıyla kaldırabileceğinden fazlasını üstlendiğine inanıyor.

Davutoğlu ise savaşı sonlanmamasını uluslararası toplumun harekete geçmemesine bağlıyor: 'Bu saldırı, uluslararası toplumun harekete geçmemesi durumunda bir kıvılcımın nasıl yangına dönüşebileceğini gösterdi. Suriyelilerin ve Türklerin bunun cezasını çekiyor olması kabul edilemez.'"bbc türkçe

3/02/2013

100 bin tırtılı yemek için Bavuluna doldurduğunu iddia eden uçak yolcusu

Londra Gatwick Havalimanı gümrük görevlileri, Burkina Fasolu bir yolcunun bavullarında bulunan kurutulmuş tırtıllara el koydu.


Yetkililer, yaklaşık 94 kilo ağırlığındaki kurutulmuş tırtılların, bugüne kadar el konan en büyük miktar olduğunu kaydetti.

Tırtılları yiyecekmiş

İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, 22 yaşındaki yolcu şeffaf folyoya sarılı kurutulmuş tırtılları yemek için yanında bulundurduğunu kaydetti. Afrika'nın bazı bölgelerinde, kurutulmuş tırtıl sevilerek yenen yiyecekler arasında bulunuyor.

Burkina Faso'dan hareket eden ve İstanbul üzerinden Londra'ya uçan yolcunun bavullarında bulunan kurutulmuş tırtıllar, İngiliz gıda maddeleri yönetmeliğine aykırı olduğu gerekçesi ile imha edildi. İngiltere'de hastalıkların yayılmasını engellemek için piyasaya sürülen gıda maddeleri sıkı bir şekilde denetleniyor. deutsche welle

4/06/2012

allahın gücü herkese yeter etiketli votkalar dindar kazakları çılgına çevirdi

İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesinin Orta Asya muhabiri James Kilner'in haberine göre, içkinin kuvvetli etkisi, votka şişesinin etikesinde de "Allah'ın gücü herkese yeter" sloganıyla öne çıkarılıyor.

Habere göre Kazakistan'ın doğusunda, Allah'ın adının anıldığı votka şişelerinin ortaya çıktığı Semey kentinden imam Bekzat Boranbay, KTK televizyonuna, "Bunu yapanların tek kurtuluşu nedamet getirmektir. Allah alkole karşıdır ve bu bir soytarılık" diye konuştu.

Kazakistan'ın nüfusunun çoğu Müslüman ama Sovyetler Birliği'nin bir parçası olduğu yaklaşık yetmiş yıl boyunca cumhuriyette votka tüketimi başka Sovyet cumhuriyetlerinden geri kalmadı.

Daily Telegraph muhabirinin görüşüne göre, çoğunluğu Sünni Müslüman olan Kazaklar günlük yaşamlarında hala dini çok öne çıkarmıyor ama Bağımsızlıktan bu yana özellikle de son on yıl içinde İslamın etkisinin arttığı gözleniyor.

Habere göre, yetkililer öfkeyi yatıştırmak için bölgede Bayterek votkasının üreticisi olan Geom adlı şirkete dükkanlardaki şişeleri toplatması için çağrı yapmış.

Geom şirketinden bir sözcü de yapılan hatanın temelinde cehaletin yattığı yolunda bir açıklamayla cevap vermiş.

Şirket sözcüsü etiketlerin komşu Rusya'da yapıştırıldığını, şirkette Arapça bilen olmadığı için şişenin üzerindeki Allah kelimesinin ne anlama geldiğini kimsenin anlamadığını söylüyor.

Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan gibi Kazakistan da 1991 yılına kadar Sovyetler Birliğinin parçasıydı.

Kazakistan'da yetmiş yıla yakın süre 2 resmi dil, Kazakça ve Rusça kullanıldı.

9/05/2011

türk hackerler eğlence olsun diye hackledikleri sitelere gel babana mesajı bırakıyorlar

İngiltere'deki bazı internet sitelerine erişim, Türk Güvenliği isimli bilgisayar korsanları grubunca geçici olarak engellendi.

"Hacker" olarak da bilinen bilgisayar korsanları grubunun ulaşılmasını engellediği siteler arasında Vodafone cep telefonu servis sağlayıcısı, Daily Telegraph gazetesi ve UPS kargo şirketine ait siteler de bulundu.
Pazar akşamı gerçekleştiği belirtilen "saldırıda" İngiltere merkezli yedi internet sayfasına yönelen kullanıcılar, Türk Güvenliği grubunun mesajının yer aldığı bir başka sayfaya ulaştılar.

İlk tespitlere göre kullanıcıların bilgileri bilgisayar korsanlarınca ele geçirilmedi.

İngiliz Guardian gazetesinin temasa geçtiği Türk Güvenliği grubu, gerçekleştirdikleri operasyonu eğlence amacıyla yaptıklarını söylediler.

Söz konusu internet sayfalarını değil bu sayfalara ulaşımı sağlayan alan sağlayıcı sistemlerindeki güvenlik zaaflarını tespit ettiklerini belirten internet korsanları kolay olmayan bu işlemin gerçekleşmesi halinde "büyük bir hazinenin" elde edildiğini belirttiler.

Grubun ele geçirdiği alan sağlayıcı sistemlerin Ascio.com ve Netnames.com olduğu belirlendi.

Türk Güvenliği isimli internet korsanları grubu geçtiğimiz ay Kore merkezli bir alan sağlayıcısını ele geçirmişlerdi.

Bu operasyon sonucunda Brezilya'daki Microsoft internet sitesi ve Güney Kore'deki Dell sayfası devre dışı kalmıştı.

8/05/2011

hayvanat bahçesindeki maymunların geliştirdiği işaret dili keşfedildi

Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, yalnız bırakılmak isteyen maymunlar gözlerini elleriyle kapatıyor.

Essex kentindeki hayvanat bahçesinde yaşayan vahşi Afrika maymunu mandrillerin işaret dilini birbirlerine öğrettikleri düşünülüyor.
Gazetenin haberine göre, hayvanat bahçesi çalışanları Milly isimli dişi maymunun eliyle gözlerini kapadığını ilk defa 1999 yılında fark etmiş.

Milly gözlerini kapatmaya ilk başladığında, hayvanat bahçesi yetkilileri gözüyle ilgili bir rahatsızlığı olduğunu düşünerek veterinere götürmüş.

Afrika, Avrupa ve Amerika'da maymunları inceleyen araştırmacı Mark Laidre 2007 yılında hayvanat bahçesini ziyaret edene kadar Milly'nin davranışının önemi fark edilmemiş.

Laidre, Daily Telegraph'a yaptığı açıklamada, bu davranışa daha önce rastlamadığını ve önemini hemen fark ettiğini söylüyor.

Laidre, gözlerini kapatan maymunlara diğer maymunların fazla yaklaşmadığını gözlemlediğini de ekliyor.

Milly'nin davranışının diğer maymunlar tarafından da zamanla öğrenildiği düşünülüyor.

Haber, daha önce de maymunların genetik veya doğa kaynaklı nedenlerle işaretle anlaşma yöntemleri geliştirdiğini ancak ilk defa kültürel nedenli bir harekete rastlandığını söylüyor.

7/07/2011

ingiltere'de telefon dinleme skandalı ülkenin en çok satan pazar gazetesini kapattırdı

İngiltere'nin en çok satan pazar gazetesi News of the World, pazar günü son sayısını çıkararak yayın hayatına son verecek.
168 yaşındaki gazete son günlerde İngiltere gündemini kaplayan kanun dışı telefon dinleme skandalı sebebiyle sert eleştirilere hedef olumuştu.
Gazeteye reklam veren Ford, Vauxhall gibi şirketler yaşananlar sebebiyle News of the World'e reklam vermeyeceklerini açıklamışlardı.
News of the World'un parçası olduğu News International Medya grubunun genel yayın yönetmeni James Murdoch tarafından gazete çalışanlarına yapılan açıklama, İngiltere'nin satış rakamı açısından en büyük gazetesinin yayından kaldırılacağı anlamına geliyor.
Murdoch'un genişlemesi nasıl etkilenecek?

İngiliz hükümetinden yapılan açıklamada alınan kararda herhangi bir müdahalenin sözkonusu olmadığı belirtildi.

Gelişmelerin Ruport Murdoch'un sahibi olduğu dev medya grubunun talip olduğu İngiltere'nin dijital uydu kanalı BSkyB'nin satışı sürecini nasıl etkileyeceği konusunda henüz bir değerlendirme yapılmadı.

Yakın zaman içinde Başbakan Cameron liderliğindeki koalisyon hükümeti, Murdoch'un BSkyB'yi ele geçirme planlarına prensipte yeşil ışık yakmıştı.

İngiltere'de düzenlenen protestolarda halk Başbakan Cameron'ı "kararını çok geç olmadan değiştirmeye" çağırmıştı.

BSkyB'nin News Corporation'a satışı durumunda, grup İngiltere'de BBC dahil diğer tüm medya kuruluşlarını gelir açısından gölgede bırakan bir dev haline dönüşecek.
Askerlerin aileleri de dinlenmiş

Ruport Murdoch gelişmeler üzerinde gazeteyi kapatma kararı aldı.

News of the World gazetesine yönelik son iddia bugün Daily Telegraph gazetesinin öne sürdüğü Irak ve Afganistan'da ölen İngiliz askerlerin ailelerinin gazete tarafından gizlice dinlendiğini yönündeydi.

Gazetenin siyaset ve şöhret dünyasından ünlü kişilerin telefonlarını dinlediği iddiaları daha önce gündeme gelmişti.

Bu iddialara dün de cinayet ve Londra'da 7 Temmuz'daki bombalı saldırı kurbanlarının ve bu kişilerin yakınlarının telefonlarının da dinlendiği suçlaması eklendi.

Daily Telegraph gazetesinin bugünkü iddasına göre gazete adına çalıştığı söylenen özel dedektif Glenn Mulcaire'in dosyaları arasında, Irak ve Afganistan'da ölen askerlerin yakınlarına ait telefon numaraları da ele geçirildi.
İddialar nasıl gelişti

News of the World ayrıca, 2002 yılında cinayete kurban gitmiş bir genç kız henüz kayıp durumundayken cep telefonundaki mesajlara ulaşıp gizlice dinlemekle suçlanıyor.

Öldürüldüğünde 13 yaşında olan kızın mesaj kutusu dolunca bazı mesajları silerek yeni mesaj gelmesini sağlayan News of the World, Milly Dowler adlı kızın ailesine halen sağ olduğu yönünde boş umutlar vermekle suçlanıyor.

Katili daha geçen ay hapse mahkum edilen Milly Dowler'ın ailesi, kızları telefon mesajlarını dinleyebildiğine göre halen sağ olduğu umudunu taşıyordu.

Bulvar gazetesi News of the World, çarpıcı bir manşet bulmak amacıyla, 7 Temmuz 2005 tarihinde Londra'da toplu taşıma araçlarını hedef alan eşgüdümlü saldırılarda ölenlerin yakınlarının telefonlarını da dinlemekle suçlandı.

Gazetenin cep telefonlarını özel detektiflere para vererek dinlettiği iddia ediliyor.
Gazetenin "karanlık" mazisi

News of the World gazetesiyle ilgili telekulak skandalı ilk kez 5 yıl önce gündeme gelmişti.

Gazetenin bazı muhabirlerinin Kraliyet Ailesi'nin yakınlarının da aralarında bulunduğu birçok kişinin telefonlarını dinlediği ortaya çıkmıştı.

İngiltere Başbakanı David Cameron'ın eski iletişim danışmanı Andy Coulson bu skandal nedeniyle Ocak ayında görevinden istifa etmişti.

Gazetenin bir dönem editörlüğünü yapan Coulson, istifa kararına gerekçe olarak, telekulak skandalıyla ilgili devam eden haberleri göstermişti.

6/28/2011

hindistan'da kız çocukları aile isteği ile ameliyat'la erkek yapılıyor tartışmaları

Daily Telegraph gazetesinin Hindistan muhabiri Dean Nelson, Yeni Delhi'den gönderdiği haberinde, eyaletteki kimi Hintli doktorların kız çocuklara cinsiyet değiştirme ameliyatı yapmakla suçlandığını aktarıyor.
Erkek çocuk isteyen ailelerin, kız çocuklarını küçük yaştayken ameliyat ettirmek istediklerini belirten Nelson, bunun için ameliyat başına yaklaşık 3000 dolar ödediklerini ifade ediyor.

Ülkedeki kadın ve çocuk hakları dernekleri ise Hint toplumunda bebeklerinin kız olacağını öğrenen ailelerin kürtaja gitmesiyle birlikte, nüfus dengesinin erkekler lehine bozulduğunu söylüyor.

Derneklerin "sosyal çılgınlık" diye nitelediği uygulamanın temel sebebi olarak ise ailelerin, kız çocukları evlendirmenin yüksek maliyetinden korkmaları olarak gösteriliyor.

Hindistan'da altı yaşın altındaki erkek çocuk sayısı, kız çocuk sayısından yedi milyon daha fazla.
Tıbben gerekli müdahale mi?

Tartışma, Hindistan genelinde bu tür operasyonlar geçirmiş çocukların basına yansımasıyla başladı.

İddialara konu olan doktorlar, ameliyat ettikleri kız çocukların üreme organlarında anormallikler olduğunu ve tıbben müdahale ederek sorunları düzelttiklerini savunuyor.

Buna göre ameliyat edilen kız çocuklar, hem kadın hem de erkek üreme organlarıyla doğmuş olanlardan oluşuyor.

"Genitoplasti" olarak bilinen genital bölge estetik cerrahisi uygulandıktan sonra kız çocuklara erkeklik hormonları veriliyor.

Hindistan Pediyatri Akademisi Başkanı Dr V P Goswami ise aileleri bu tür uygulamaların çocuklarını yetişkinlikte iktidarsız ve kısır bırakmaya dek gidebilecek sonuçları olabileceği konusunda uyarıyor.

6/05/2011

wikileaks tiananmen olaylarında çin hükümetini aklayan belgeler yayınladı

WikiLeaks internet sitesi, 4 Haziran 1989’da Çin’in başkenti Pekin’de meydana gelen Tiananmen Meydanı olaylarının 22. yıldönümünde tarihi belgeler yayınladı.
Turistler anma törenleri için dün meydana akın ederken, sitenin Daily Telegraph Gazetesi’ne verdiği ABD kriptolarına göre, Çin güvenlik güçleri 22 yıl önce o meydanda kalabalığın üstüne ateş açmamış.
15 Nisan ve 4 Haziran 1989 tarihleri arasında Çin’de öğrenciler, aydınlar ve işçiler önderliğinde gösteriler yapılmıştı. Güvenlik güçleriyle en şiddetli çatışmalar Tiananmen Meydanı çevresinde oldu. Resmi verilere göre 200-300, Çin Kızılhaçı’na göre 2-3 bin kişi öldü. Çin hükümeti sembolleşen meydanda kimsenin ölmediğini, ölümlerin şehir merkezi dışındaki caddelerde yaşandığını iddia etti.
Batı’nın uzun süre reddettiği bu iddiayı kriptolar doğruladı. Buna göre sayıları 10 ila 15 bin arasında değişen otomatik silahlı askerler meydanın dışındaki göstericilerle çatıştı. Meydandaki askerler ise göstericilere ateş açmadı. O dönemde Pekin’de bulunan BBC temsilcisi James Miles da 2009 yılında yaptığı açıklamada yaşananların Tiananmen Katliamı olarak adlandırılmasının doğru olmadığını söylemiş ve “Pekin Katliamı daha doğru bir ifade” demişti.
hürriyet planet

6/03/2011

apple ürünü ipad2 alabilmek için tek böbreğini 3,300 dolara satan genç

Daily Telegraph gazetesi, Çin'de 17 yaşındaki bir gencin, bilgisayar devi Apple'ın tablet bilgisayar ürünü iPad'ın 2'inci sürümünü almak için yaklaşık 3 bin 300 dolara böbreğini sattığını yazıyor.


Habere göre, internette gördüğü bir ilana cevap vererek böbreğini satan gencin olan biteni sonunda annesine anlatmasıyla olay ortaya çıkıyor.


Annenin de derhal polise başvurduğu belirtiliyor.

Sadece soyadıyla "Zheng" diye anılan genç, güneydeki Guangdong eyaletinde bir televizyon kanalına yaşadıklarını anlatırken "İpad2 almak istiyordum ama param yoktu. İnternetten dolaşırken böbrek karşılığı nakit verileceğini söyleyen bir ilan gördüm" diyor.

"Zheng", pazarlıklar sonrası kuzeydeki Hunan eyaletine gidiyor, burada yerel bir hastanede yapılan operasyon sonrası üç gün içinde taburcu ediliyor.

Karşılığında 20 bin Yuan, yani 3 bin 300 dolar alıyor.

Daily Telegraph'ın haberine göre Çin'de internette organ ticareti, hükümetin bu uygulamayı engellemeye yönelik girişimlerine rağmen yaygın şekilde yapılıyor.

Geçen yıl Japon televizyonlarında bir grup "organ nakli turistinin" yeni böbrek sahibi olmak için Çin'de 80 bin ABD doları ödedikleri yolunda bir habere yer verilmişti.
bbc türkçe
Çin'de resmi istatistiklere göre bir milyonu aşkın insanın organ nakline ihtiyaç duyuyor.

Daily Telegraph ancak bunun 10 bin, belki daha azının yeni organlara kavuşabildiğini ve bu durumun da karaborsayı teşvik ettiğini yazıyor.

12/03/2010

yeni tarama yöntemiyle otizm tespit edilebilecek


Daily Telegraph'taki habere göre, böylece günün birinde, beyin devrelerindeki sapmaları ölçen tarama yöntemi, halihazırda otizmi soru testleriyle teşhis etme yönteminin yerini alabilecek.

Yeni yöntemin otizmin daha iyi anlaşılmasını ve hastaların daha iyi tedavi edilip yönetilmesini de sağlayabileceği bildirildi.

Harvard Üniversitesine bağlı McLean Hastanesi ile Utah Üniversitesinden bilim adamları, otizm konusunda bugüne kadarki en iyi biyolojik temelli teşhis yöntemini bulduklarını iddia ettiler.

10/05/2010

yapışmayan sakızda icat edildi

Yapışmayan sakız piyasada İngiliz bilim adamlarının icat ettiği yapışmayan sakız ABD'de piyasaya çıktı.

Yapışmayan sakızın mucidi

Daily Telegraph'taki habere göre, sadece 24 saat içinde çözünen sakızın, tat ve yapı olarak normal sakızlardan farkı bulunmuyor.

Sakızda, daha az yapışkan olmasını sağlayan bir polimer bulunuyor. Suda çözünebilen sakız, giysilerin üzerine yapıştığı vakit de, su ve sabunla kolayca temizlenebiliyor.

İngiliz hükümeti her yıl cadde ve sokaklara yapışmış sakızları kimyasallar kullanarak temizlemek için 150 milyon sterlin harcıyor.

Yapışmayan sakızın mucidi İngiliz profesör Terry Cosgrove, yapışmayan sakız yapma fikrinin, İngiltere ve ABD'de sokaklarda, her yerde yapışmış sakızları görünce ortaya çıktığını söyledi.

Yapışmayan sakızı 3 yıl önce bulan Cosgrove'nin ekibi, o zamandan bu yana sakızın tadı ve yapısı üzerinde çalışıyordu. Ekip, 200'den fazla formülle binden fazla sakız örneği üreterek, en iyi yapışmayan sakızı bulmaya çalıştı.

Normal sakızlar hava koşullarına dirençli lateksten yapılıyor ve hayli yapışkan oluyor.


Dünya çapında bu tür sorunlar teşkil eden sakız, bazı ülkelerde yasaklandı.

Yapışmayan sakız gelecek sene de İngiltere'de piyasaya çıkacak.
mynet

9/15/2010

referandum kampanyasını yürütmede destek için

"Bizde haberler rüya görülerek yazılmaz" İngiliz The Daily Telegraph gazete, AK Parti'nin bugün yalanladığı "İran, Türkiye'deki iktidar partisine 25 milyon dolar bağışladı" haberini geri çekmedi.

İngiliz The Daily Telegraph

Gazete "Bizde haberler rüyada görülerek yazılmaz. Paranın ulaştırılmasına İHH aracılık etti" açıklamasını yaptı...

İngiliz The Daily Telegraph gazetesi, AK Parti tarafından bugün jet hızıyla yalanlanan “İran Türkiye’nin iktidar partisine referandum kampanyasını yürütmede destek için 25 milyon dolar bağışladı” başlıklı haberinin arkasında.

"BİZDE HABERLER RÜYA GÖRÜLEREK YAZILMAZ"


AK Parti tarafından yapılan yalanlama üzerine konuştuğumuz Daily Telegraph Dış Haberler Masası Sorumlusu, 25 milyon dolarlık önemli iddiayla ilgili olarak Gazeteport’a şunları söyledi:

“Haber halen yayında. Geri çekilmedi. Bizde haberler rüyada görülerek yazılmaz.”

"KAYNAK BATILI DİPLOMATLAR"


Daily Telegraph’daki haber ismi açıklanmayan batılı diplomatlara dayandırılıyor ve şu ifadeye de yer veriliyor:

“Batılı diplomatlar alarmda. İslami partinin lideri Erdoğan’ın seküler Türk anayasasını ortadan kaldırmak için başvurduğu referandum kampanyası için İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'dan 25 milyon dolarlık bir bağış aldığı bilgisi verildi.”

BOMBA AÇIKLAMA HABERİ YAPANDAN GELDİ

Gazeteport Daily Telgraph ile konuştuktan hemen sonra söz konusu haberi yazan Con Coughlin’e de yazılı bir soru yollamıştı. Cevap Hemen geldi. Daily Telegraph Dış Haberler Masası’ndan Con Coughlin’in açıklaması şöyle:

İRANLI AHL-BEİT PARAYI ERDOĞAN’A İHH ÜZERİNDEN ULAŞTIRDI

Haberimin sonuna kadar arkasındayım. Para İranlı Ahl-Beit kuruluşu tarafından İHH üzerinden Erdoğan’a ulaştırıldı.”

İnsani Yardım Vakfı

İnsani Yardım Vakfı (İHH), Gazze'ye yardım götürürken İsrailli askerlerin saldırısına uğrayan Mavi Marmara baskını ile Türkiye'nin gündemine oturmuştu. İHH'nın ABD tarafından terörist örgütler listesine alınması konusunda Kongre'de büyük baskı bulunuyor.

İHH, “HABER UYDURMA”

İHH avukatı Gülden Sönmez Gazeteport’a Daily Telgraph’daki haberin uydurma olduğu açıklamasını yaptı.

İngiliz Daily Telgraph’da çıkan, “İran referandum kampanyası için Ahl-Beit üzerinden Erdoğan’a 25 milyon Dolar bağış yaptı” haberine ilişkin olarak Daily Telgraph’la konuştuktan hemen sonra İHH Vakfı’nı da aramış ve iddialara ne dediklerini sormuştuk. İHH ile temasımızdan yaklaşık 3 saat sonra avukatları Gülden Sönmez Gazeteport’u arayarak şu açıklamayı yaptı:

“Gerçekten şaşkınlık içersindeyiz. Bu habere hala inanamıyoruz. Bu haberi yapan gazetenin bazı kesimlerce kullanıldığını düşünüyoruz. Kasıtlı ve amaçlı uydurma bir haber. Şu anda da bu gazeteye düzeltme ve özür talebimizi içeren bir mektup yazmakla meşgulüz.”

ARKADAŞLARIMIZ AHL-BEİT’İ TANIYOR OLABİLİR

İHH’nın avukatı Gülden Sönmez , “İHH olarak haberde adı geçen İranlı Ahl-Beit kuruluşunu tanıyor musunuz?” şeklindeki sorumuza ise şu cevabı verdi:

“Açıkçası ben şu anda hatırlayamadım ama bazı arkadaşlarımız tanıyor olabilir bu kuruluşu.”

mynet