Dünya

Dünya
Atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7/01/2011

atatürkün bilinmeyen denizci üniformalı fotoğrafı kişisel arşivden çıktı

Büyük önder Atatürk'ün bilinmeyen bir fotoğrafı bulundu.

76 yıl önce, 20 Şubat 1935 yılında Silifke'de çekilen bu fotoğrafın iki önemli özelliği var. Bugüne kadar hiçbir yerde yayınlanmayan bu fotoğraf aynı zamanda Atatürk'ün deniz üniformalı ilk ve tek fotoğrafı.

Osman Sinanoğlu adındaki bir Silifkeli'nin kişisel arşivinden çıkan fotoğrafta Atatürk, dönemin yöneticileri ve ön sırada çocuklar bulunuyor.

Fotoğraf, Uluslararası Silifke Kültür Haftası kapsamında sergilenecek.

6/19/2011

atatürkün sert dille yazdığı sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı

Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın yeni çıkan “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu” adlı kitabında Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmamış 21 sayfalık mektubun orijinali yer alıyor.


Habertürk'ün haberine göre, Atatürk’ün 80 yıl önce Türk Tarih Kurumu’na yazdığı ve birkaç satırı hariç tam metni bugüne kadar hiç yayınlanmayan mektubu bulundu! Araştırmacı-Yazar Atilla Oral’ın “Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu’’ adlı kitabında bu şaşırtıcı gerçeğin detayları ve Atatürk’ün sert bir dille kaleme aldığı 16-17 Ağustos 1931 tarihli 21 sayfalık mektubun tam metni ilk kez yayınlandı. Oral, Atatürk’ün Yalova’dan yazdığı mektubun 80 yıl boyunca gizlendiğini, bazı bölümlerinin tahrif edildiğini söyledi:
sansürlenen 21 sayfalık mektubu ortaya çıktı
atatürkün sert dille yazdığı


“Mektubun sadece birkaç satırı Türk Tarih Kurumu’nca yayınlandı. O satırlar arasında Atatürk’ün ünlü, ‘Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir! Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. Siz buna razı mısınız?’ cümlesi de yer alıyor. ‘Siz buna razı mısınız?’ cümlesi bile sansürlenip kesildikten sonra Atatürk’ün bu ünlü sözü Türk Tarih Kurumu’nun merkez binasında mermer levhalara kazındı.’’
ATATÜRK ÇOK KIZMIŞ

Oral kitabında mektupla ilgili şu bilgileri veriyor: “(...) Konu ders kitaplarının hazırlanması ile ilgili. Atatürk tarih yazımı için ‘Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’ni görevlendiriyor. Cemiyet, liselerde okutulacak tarih kitaplarının yazımına başlıyor. ‘İslam Tarihi’ ve ‘Türklerin İslam’daki Yeri’ ile ilgili bölümü ise Mısır’daki ünlü El Ezher Camii ve Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri hazırlıyor. Atatürk, Arap milliyetçiliğini ön planda tutan bu bölümlere itiraz ediyor, bazı düzeltmelerin yapılmasını istiyor. Ancak düzeltmeler istediği gibi yapılmayınca adeta ateş püskürüyor.”

MEKTUPTA NELER YAZIYORDU?

“Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanlar (...) Bir hırka ve bir hurma hikâyesi artık bir insanlık erdemi olarak gösterilmek felsefesi esas tutularak tarih yazılmamalıdır. Bunun gibi Arap ordularının birçok esirlerinden bir köle sınıfı vücuda geldiği bahsedilirken bu kölelerin Türk çocukları olduğu dile getirilerek hangi taraf için ne anlamda bir övünme nedeni arandığını araştırılıp incelenmeden Türk tarihi içine konulmamalıdır. Şüphesiz Türkler çok kahraman evlatlar (...) ilim, sanat ve bilhassa askerlik ve başkumandanlık mevkilerini elde etmişlerdir ve sonuçta Arap imparatorluğu unvanını taşıyan bütün memleketlerde birinci derecede güç ve hâkimiyet sahibi olmuşlardır. En nihayet Muhammed’in halifesi unvanını taşımak maskaralığında bulunanları emir ve iradelerine boyun eğdirmişlerdir.’’

'NOTLARI DÜZELTİRKEN...'

“Teyfik Beyefendi! (Dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu) Zakir Kadiri’nin ahmakçasına notlarını düzeltirken bu noktalara dikkat buyurunuz. Sonradan uydurma bir eser meydana getirerek ardından pişman olmaktansa hiçbir eser meydana getirememek beceriksizliğini itiraf etmek daha iyidir. İlim alanında şüpheli olmak, Mısır’ın Camii Ezher’i mezunlarına inanmaktan daha iyidir.’’

ÇÖPTEN ÇIKTI

Oral, mektubun bulunuş hikâyesini şöyle anlatıyor:

“Beyoğlu Hazzopulo Pasajı’nda düzenlenen kitap ve fotoğraf müzayedelerinin birinde Türk Tarih Kurumu eski Genel Sekreteri Uluğ İğdemir’e ait çeşitli belgeler satışa çıktı. Bu belgeler içinde Atatürk’ün el yazısı mektup sayfalarının yıllar önce çoğaltılmış eski kopyaları da vardı. Belgeleri satın aldım. Dokümanları müzayedeye getiren sahaf arkadaşım belgelerin çöpten çıktığını söyledi.’’

ZAKİR KADİRİ KİMDİR?

Aslen Türkistanlı olan Zakir Kadiri Ugan 1878 yılında dünyaya geldi. Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde eğitim gördü. Ders kitapları için hazırladığı İslam tarihi ve Türklerin İslam’daki Yeri konularını, Camii Ezher Medresesi şeyhlerinin kabul ettiği Arap milliyetçiliği düşüncesine göre yazınca Atatürk’ü çileden çıkardı.
mynet

6/05/2011

time dergisine kapak olan türkler kervanına doktor mehmet öz'de katıldı

ABD’de “sağlık gurusu” olarak ün kazanan, Amerikan Fox kanalında gündüz kuşağında yayınlanan “Dr. Oz” isimli programıyla izlenme rekorları kıran doktor Mehmet Öz(50), dünyanın en saygın dergilerinden TIME’a kapak olan 8’inci Türk oldu.

Time’ın bu haftaki kapağında, doktor Mehmet Öz, hasta Mehmet Öz’ü muayene ederken görülüyor. Daha önce Forbes’ın en etkili ünlüler listesinde yer alan Mehmet Öz, haftalık 4 milyon tirajlı Time Dergisi’nde “Kanser korkumdan neler öğrendim” başlıklı makale kaleme aldı.
Öz, makalesinde geçen sene yaşadığı kolon kanseri korkusunu anlattı. 50’nci yaş gününde yaptırdığı check-up sırasında kolon kanseri şüphesinin ortaya çıktığını, daha sonra ameliyat geçirdiğini yazan Öz, şöyle konuştu: “Ünlü bir doktorum. Milyonlarca insana tavsiyelerde bulunuyorum. İyi bir doktor olmaktan, iyi bir aile babası olmaktan gurur duydum ama aslına bakarsanız kötü bir hastayım. Dr. Öz’den sıradan Bay Öz’e dönüşme deneyimi bana hem kendimle ilgili hem hastalarımla ilgili çok şey öğretti.” Mehmet Öz, geçen yıl da Women’s World Dergisi’ne kapak olmuş, o sayı 7 milyon adet satarak rekor kırmıştı.

TIME dergisine sırasıyla, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Adnan Menderes, Mehmet Ali Ağca, Naim Süleymanoğlu, Şükrü Saracoğlu ve Mine Karakaş kapak olmuşlardı.
mynet

4/28/2011

teyzem latife kitabından atatürk kızınca ne yapardı sorusunun cevabı

Mustafa Kemal Atatürk kızınca Rumeli şivesiyle bakın hangi sövgüyü kullanıyormuş:
Teyzem Latife' adlı kitabın yazarları Fatih Bayhan ve aynı zamanda Latife Hanım'ın yeğeni olan Mehmet Sadık Öke, Ülke TV'de Ülkede Bu Sabah programına konuk oldular.
Programda Latife Hanım'ın Mustafa Kemal Atatürk'le olan kavgası sonrası kırdığı ayna ve Atatürk'ün sinirlendiğinde kullandığı ifade konuşuldu. Atatürk'ün dönemin Tarım Bakanı'na önerdiği soyadı ise oldukça ilginç.

Teyzem Letife adlı kitabın yazarları, Latife Hanım'ın yeğeni Mehmet Sadık Öke ve yazar Fatih Bayhan Ülke TV'de Ülke'de Bu Sabah programında İlker Uykal ve Merve Kondak'ın sorularını cevapladılar.

Mustafa Kemal ile Latife Hanım'ı boşanmaya götüren kavgayı anlatan yazarlar Atatürk'ün sinirlendiğinde kulandığı ifadeyi de anlattılar.

BAKANA SOYADI ÖNERİSİ: EŞEK

Kitapta günlük yaşama dair ilginç detaylar olduğun söyleyen Fatih Bayhan, M. Kemal'ın özel hayatını, yaşamını kitapta anlattıklarını belirtirler.

Mustafa Kemal Atatürk'ün kızdığında en çok kullandığı ifadenin Rumeli şivesiyle 'eşek oğlu eşek' olduğunu söyleyen Mehmet Sadık Öke, dönemin Tarım Bakanı ile Atatürk arasında geçen bir soyadı hikayesini programda anlattı.

Öke, "Mustafa Kemal Atatürk, Ankara'daki Orman Çiftliği'yle ilgili 'o olmaz, bu yapılmaz' diyen Tarım Bakanı'nın soyadı kanunundan sonra Atatürk'ten soyadı istemesi üzerine 'Senin soyadın eşek olsun. Sen Tarım Bakanısın toprağı eş, ek' demiş. Tabi soyadı böyle olmamış" diyerek Atatürk'ün mizah kabiliyetinin yüksek olduğunu belirtti.

KIRIK AYNANIN HİKAYESİ

Programa kırık bir ayna getiren M. Sadık Öke yaşananları şöyle anlattı, "Bu ayna kavga ettikleri gece, Latife teyzem çok üzülüyor ve salonu terk ediyor. Odasında sinirle duvara fırlatıyor ve kırılıyor. O gece ilişkinin de sonu oldu, kitapta detaylı olarak anlattık bu konuyu. Teyzem çok kızıyor, M. Kemal'in söylediği söze. Kendi eline yelpazeyle vuruyor ve eli kesiliyor. M. Kemal çok kızıyor, vurmak niyetinde olmasa da elini kaldırıyor. Latife teyzem de elini kaldırıyor ve yanağına çarpıyor. Kan M. Kemal'in yanağını bulaşıyor. Bu olayın ardından Latife Hanım yukarıya çıkıyor. Sinirinden aynasını kırıyor."

O gece kırılan aynayı da programa getiren Mehmet Sadık Öke, aynanın kırılmasıyla ABD Büyükelçisi'nin kripto geçerek Türkiye'de bir kriz yaşandığını ülkesine bildirdiğini de açıkladı.

HABER7'NİN KONUĞU OLDU

Mehmet Sadık Öke program sonrası Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Yaşar İliksiz'in konuğu oldu.

Haber 7'de kitabı hakkında bilgi veren Öke, kırık aynanın hikayesini anlattı ve 'Teyzem Latife' kitabını imzaladı.
mynet

4/24/2011

çanakkale siperleri bugünkü haliyle bir utanç abidesine dönüştü

Çanakkale Savaşları'nda, Mustafa Kemal'in "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum "direktifiyle Mehmetçik'in süngü hücumuna çıktığı siperlerin içler acısı hali yürekleri sızlatıyor.Çanakkale Kara Savaşları'nın 96'ncı yıldönümü heyecanının yaşandığı Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nda, 57. Alay Şehitliği ile Conkbayırı arasındaki bölgede bulunan Türk siperleri bakımsızlık nedeniyle utanç abidesine dönüştü. Düztepe mevkiinde bulunan siperlerin içindeki tahtalar zamanla çürüyüp yok oldu. Yağışların etkisiyle toprak siperlerin içine kaymaya başladı. Temizlenmeyen bitki örtüsü de siperleri kaplamaya başladı. Son olarak yağan yağmurlar, bakımsızlık nedeniyle siperleri adeta göle çevirdi. Bir su gideri açılmadığı için yarısına kadar suyla dolan siperlerin içindeki sağlam kalan tahtalar çürümeye başladı. Ziyaretçiler, Türk askerinin 96 yıl önce gösterdiği cesaretin tanığı siperlerin kaderine terkedilmesi nedeniyle tepki gösterdi.(Burak GEZEN-Ersan KÜÇÜKKURU /DHA)


Hürriyet Video'larını izlemek için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!

2/04/2011

türkan saylan türbanlı öğrencilerin başını hipnoz yaparak açtırıyormuş

TRT’nin en çok izlenen kanallarından biri olan TRT Haber’de yayınlanan “Büyük Takip” isimli haber programında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile ilgili tek taraflı iddialara yer verildi.

Milliyet Gazetesi’nden Şükran Pakkan’ın haberine göre; Derneğin bölücülük faaliyetlerinde bulunduğu öne sürülen programda, önceki yıl hayatını kaybeden dernek başkanı Türkan Saylan’ın “İstanbul Üniversitesi’ndeki başı örtülü öğrencilere hipnoz yaparak başını açtırdığı, Atatürkçülüğü bir maske olarak kullandığı, İslam düşmanı olduğu” iddia edildi.

Tek taraflı iddialar

‘Büyük Takip’in ÇYDD ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nı konu alan belgeseli 14 Ocak saat 20.30’da yayınlandı. Yaklaşık 40 dakika süren program boyunca, ÇYDD ile ÇEV ile ilgili taraflı iddialara yer verildi. Programda şu yorumlarda bulunuldu:

- “Bu iki kuruluş yıllarca toplumun önde gelen isimleri tarafından korunup kollandı. Her türlü övgü ve desteğe mazhar kılındı. Taki Ergenekon kapsamında yapılan baskınlara kadar. 18 Mart’ta duruşma yapılmasına karar verildi.

- Eğitimin yanında her şey yapılıyordu. Bazı medya organlarının çizdiği resim, diğer tarafta savcıların çizdiği resim.

- İddinamede, ÇYDD’nin burs verdikleri arasında PKK, DHKP-C gibi yasa dışı örgütlere mensup olanların bulunması, özellikle kız öğrenciler kullanılarak askeri okullara sızma faaliyet yürütülmesi, tüm bunlar için yurtdışından yüklü miktarda paralar aktarılması, telefon konuşmalarına şok ifadelerin yansıması gibi bilgiler yer aldı.

- Ergenekon’da hücre tipi sivil toplum kuruluşları var. Savcılar, bu hücreler arasında ÇYDD’nin olduğunu iddia ediyor. Örgütsel içerikli görüşmeler yapıldığı aktarılıyor, çarpıcı fotoğraflar delil klasöründe yer alıyor. Saylan, Ergenekon sanıklarıyla yan yana...

‘Leyla adını aldı’

- Türkiye ÇYDD hakkındaki farklı bilgilerden 4 yıl önce MİT tarafından 5 yıl önce Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilen bir yazıyla haberdar oldu. Üsküdar Gazetesi Sahibi Adnan Odabaşı’nın gündeme getirdiği misyonerlik iddiaları karşısında derneklerin açtığı davaların kararını bu belge belirledi. O belgede Saylan hakkında yapılan incelemede o güne kadar kimsenin bilmediği bir kimliği ortaya çıktı. Prof. Saylan hakkında yapılan açıklamada annesinin İngiltere doğumlu olduğu, Katolik Hristiyan olduğu, 1936’da Leyla adını aldığı, Dünya Kiliseler Birliği ile ortaklaşa çalıştığı anlatılıyordu.”

Dernekten suç duyurusu

ÇYDD Başkanı ve eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, programda yer alan iddialar karşısında yargı yoluna gitmeye karar verdiklerini açıkladı. Dernek, TRT aleyhine önümüzdeki hafta başında suç duyurusunda bulunacak. Dernek yöneticileri, programda adı geçen Adem Zencir diye birinin asla dernekte çalışmadığını ve tüm iddiaların asılsız olduğunu, programın TRT’de yayınlanmasına akıl erdiremediklerini söyledi.

‘Saylan hipnoz yapıyor’

Programdaki röportajlarda dile getirilen iddialar ise şöyle:

- Adnan Odabaş (Üsküdar Gazetesi sahibi): “Bu insanlar Atatürk’ü kalkan yaparak bölücülük yaptılar.”

- Yılmaz Dikbaş (Araştırmacı): “Fakir, işsiz çocuklara Türk tarihine, Türk geleneklerine, Türk karakterine ters bir eğitim verdiler. Türkan Saylan bir Atatürkçü değildir.”


- Adem Zencir (Güvenilir öğrenci olarak Saylan’ın en yakınına kadar yükselmiş bir isim olduğu, dernekte çalıştığı, ancak imam hatip kökenli olduğu anlaşılınca kovulduğu iddia edilen kişi): “Türk devletine, Türk askerine ne kadar düşman varsa, onlara üç katı para verirlerdi. Deniz Yıldızları diye bir programları vardı. Bu seminerlerin içeriği İslam düşmanı. Mağdur Kürt kızlarıyla, askeri okuldaki bozulmayan çocukları sosyal temasa geçirmek, batı felsefesiyle yetiştirmek amaçlı yapılan sosyal aktivitelerdi. Saf kızları, yoksul kızları konağa alır, hipnoz yapardı. Ve bunu Türkan Saylan yapardı ve ruh ikizi Kemal Alemdaroğlu yapardı.”

Programda CHP eski MYK Üyesi Savcı Sayan, milletvekili Mehmet Sevigen ve gazeteci Aziz Üstel’in de yorumlarına yer verildi.
cumhuriyet portal