Dünya

Dünya
Adana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Adana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/21/2010

adanada icralık hamam satışa çıkarıldı

Son günlerde sıkça görülen ilginç icradan satış ihalelerine bir yenisi daha eklendi. Daha önce genelev, kurbanlık kuzu, balık, hatta cami bile icra ihalelerine konu olmuştu.

Bu defaki ilan da en az diğerleri kadar ilginç.

Adana'da bir hamam, göbek taşından, külhanına, soyunma odalarına kadar tüm müştemilatıyla icradan satışa çıktı.

12/03/2010

çöpten toplanan şampuan kutularına sahte şampuan dolduruyorlar


Adana'da çöpten toplanan markalı şampuan kutularına sahtesini doldurup piyasaya sürmek isteyen bir kişi gözaltına alındı.

Polis, imalathaneye yaptığı baskında boş markalı kutular ile 3 bin 803 kilogram şampuan ele geçirdi.

Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi ekipleri, istihbarat çalışmaları sonucu Seyhan ilçesi Meydan mahallesindeki bir depoya baskın düzenledi.

11/15/2010

izmariti atmayın biriktirin paraya çevirin

500 izmarit getirene 5 lira Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) yeni bir kampanya ve girişimi başlattı.

paraya çevirin

Buna göre 500 izmarit getiren dernekten 5 lira alacak.

ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş, uygulamanın ilk olarak Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniye illerinde bugün itibari ile başladığını söyledi.

Toplanan izmaritlerin imhaları için ilgili Belediyelere edileceğini belirten Göktaş, "Buralarda başarı gözlemlenecek, daha sonra yurdumuzun tüm il ve ilçelerinde derneğimiz gönüllüleri aracılığı ile yaygın hale getirilecektir.

Unutulmasın ki bir izmarit doğada 2 yılda zor kaybolmaktadır. Gençlere ve içenlere sesleniyoruz. Yere atmasın biriktirsinler 500 adet izmariti bize getirsinler 5 lirayı bizden alıp gitsinler” dedi. mynet

10/15/2010

defne ağacı köylüyü zengin ediyor

defne ağacı köylüyü zengin ediyor Yaprağı ve meyvesi sabun, yağ, baharat, ilaç ve kozmetik sektörlerinde değerlendirilen defne, Adana'da orman köylüsünün de yüzünü güldürdü.

köylüyü zengin ediyor

Adana'nın Karaisalı İlçesi'nde fidanlar zarar verdiği için kıl keçisi yetiştiriciliğini terk eden 30 haneli Çukurköy sakinleri, rehabilite edilen 336 hektar alanda 4 ay süreyle defne yaprağı ve meyvesini toplayıp 320 bin lira gelir sağladı. 3- 4 aylık çalışmayla hane başına 10- 12 bin lira gelir elde eden Çukurköylüler, 2'nci defne hasadını şölen havasında başlattı.

Orman köylülerinin sevinci

Orman köylülerinin sevincine Orman Genel Müdürü Osman Kahveci de ortak oldu. Köylülere defne sürgünlerini kesmek için bahçe makası hediye eden

Osman Kahveci, Türkiye'nin defne üretiminde dünyada birincisi olduğunu belirtti.

Ormancılıkta odun dışı 110 farklı ürün olduğunu, yıllık 120 milyon dolar kazanç sağlanan bu ürünlerden orman köylüsünün daha çok yararlandırılması için rehabilitasyon çalışmalarına ağırlık verdiklerini kaydeden Kahveci, “Defne, yaprağından meyvesine kadar sabun, yağ, baharat, ilaç ve kozmetik sanayisi açısından önemli bir bitkidir. Bize düşen görev, defne alanlarının rehabilitasyonunu sağlayıp, köylümüzün yararına sunmaktır.

Orman Genel Müdürlüğü olarak defne, harnup, ıhlamur, kekik, adaçayı gibi odun dışı orman ürünlerinde hedefimiz 2- 3 milyar dolarlık gelir sağlamak. Ayrıca arıcılığın gelişmesi noktasında da bal ormanları oluşturuyoruz.

Geçen yıl 500 bin hektar alanda ağaçlandırma programı uyguladık. Orman varlığını arttıran nadir ülkeler arasındayız. Türkiye'nin orman varlığında her yıl 30 bin hektarlık artış var” diye konuştu.

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci'yi, ‘Defne değil define’ sloganının yazılı olduğu pankartlarla karşılayan Çukur Köyü Muhtarı Ahmet Kantar ise köy sakinleriyle birlikte defneden yapılan şampuan, sabun, defne çiçeği balı, defne yağı ile karakalem portresini hediye etti.

Kantar, Osman Kahveci'ye fahri hemşehrilik beratı da verdi. Hasat şöleninde köylülerle kol kola girip, halay çeken Kahveci, sünnet olan 10 yaşındaki Uğur Şahin'e de kirvelik yaptı. Kahveci ve köylüler, hep birlikte defne tohumu ekip, fidanı dikti ve bu yılın ilk hasadını birlikte yaptı.
DHA



4/04/2010

BU KURUMLAR NEDEN KAPATILIYOR

Tarım Bakanlığının yasası değişecek. Yasa ile Bakanlık küresel sermayenin istediği yönde yapılanıyor. Bugün sadece araştırmalar ile ilgili yazacağım. Yeni yasada “Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü”nün yeni adı “Tarımsal Politikalar ve Araştırmalar Genel Müdürlüğü” oluyor.

Tarımsal Araştırmalar

Ancak görevler içerisinde tarımsal politikalar ile ilgili bir madde bulunmamaktadır. Tarımsal ürün piyasalarını izlemek yeterli görülmüştür.

Bornova, Adana ve Diyarbakır Zirai Mücadele Enstitüleri kapatılıyor. Demek ki bu işler hemen hepsi aynı zamanda tohumla da uğraşan, tarımsal ilaç üreten yabancı tekellerin alanına bırakılacak. Yabancı ve zararlı otlar da çalışma alanının dışında tutulmuştur. GDO şirketlerinin yabancı ot ilaçlarını ürettiği ve GDO denilen olayın aslında büyük ölçüde yabancı ot öldürücü (herbisit) kullanımına dayandığına dikkatinizi çekerim. Yeni biyogüvenlik yasasında GDO üretimi yasak diyebilirsiniz. Acaba ileride kamuoyu hazır olunca buna kapı açılacak mıdır?

Tarsus, Menemen, Eskişehir, Konya, Tokat, Samsun, Erzurum ve Kırklareli Toprak ve Su Araştırma Enstitüleri de kapatılacak kurumlar arasında. 


Hayvan sağlığı konusunda da problem var: 37 araştırma kuruluşu içerisine bir tane bile merkez Veteriner Araştırma kuruluşu girememiştir.

Tasarının genel gerekçesinde değişen teknolojik koşullara uyumun arzulandığı ileri sürülmektedir. Uyum gördüğünüz gibi araştırma enstitülerini kapatarak yapılmaktadır. Bilgi Toplumu vb. gibi lafların çokça edildiği bir dönemde bu kapatma furyası ne oluyor?

Genel Müdürlüğün adı bile aslında teknik araştırmaların pek istenilmediğini ortaya koymaktadır. Politika öne çekilmekte, ancak o da piyasaları izlemeye indirgenmektedir. Kısacası araştırma işleri özel kuruluşlara havale edilmektedir. Bu kuruluşların ise temel olarak ilaç, gübre ve tohum satmakla ilgilendiği unutulmamalı.

Belki denecektir ki araştırma çalışmaları başarısız. Hâlbuki çok başarılı araştırma çalışmalarımız vardır. Son zamanlarda Osmancık çeltik çeşidinin geliştirilmesi bunlardan sadece biridir. Getirdiği verim artışı ile diğer bütün araştırmalar başarısız olsa bile yapılan masrafları kat kat ödemiştir. Başka yörelerde de çok başarılı araştırma sonuçları vardır. Örneğin Erzurum’da araştırma enstitüsünün çok verimli yonca, mercimek vb. birçok çeşit geliştirdiklerine şahit olmuş idik. Ancak Bakanlığın bunları çiftçilere yayması oldukça başarısız görülüyordu.

Araştırma Enstitüleri kapatıldıkça bu konularda hep yabancı dev şirketlerin eline kalacağız.


Böyle bir yasa tasarısı karşısında hadi çiftçilerin haberi yok, araştırmacılar niçin susuyor? Ziraat Mühendisleri Odası her zamanki gibi çıkışını yapıyor. Çiftçilerin örgütü olan Ziraat Odalarına ve Birliğine ne oluyor? Seslerini duyan var mı? Bütün bunların ise bilgi toplumu laflarının çokça yapıldığı bir dönemde yapılabildiği ise ilginç bir çelişkidir.

Prof. Dr. Tayfun Özkaya
Odatv.com