Dünya

Dünya
İspanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İspanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8/08/2011

85 yaşındaki ispanyol düşesi evlenmek uğruna 3,5 milyar euro'luk servetinden olacak

İspanya'nın en zengin kadınları arasında yer alan Alba Düşesi'nin kendinden 24 yaş genç sevgilisiyle evlenmeye yakın olduğu belirtildi. Düşesin, damat adayı Alfonso Diez'le süren ilişkisi uzun zamandır İspanyol basınının gündemindeydi.
Alba Düşesi'nin devlet memuru olan sevgili Diez'le evlenmesi, milyarlarca euro olduğu tahmin edilen servetinden vazgeçmesi anlamına gelecek. 85 yaşındaki düşesin mal varlığı kesin olarak bilinmese de, 600 milyon ile 3,5 milyar euro arasında olduğu tahmin ediliyor. Düşesin malvarlığının doğal mirasçıları olan altı çocuğunun, annelerinin Diez'le olan ilişkisine karşı oldukları biliniyor. İspanyol basınına göre düşes çocuklarına miras haklarını önceden dağıtıp, evliliğe onay vermelerini sağlamak niyetinde. Düşes, "Alfonso hiçbirşeyin peşinde değil, yalnızca beni istiyor" diyor. Damat adayı Diez, İspanyol sosyal güvenlik kurumunda çalışıyor ve aynı zamanda bir halkla ilişkiler şirketine ortak. 2008 yılında gündeme gelen evlilik söylentileri sırasında yapılan açıklamada Düşes ve Diez arasındaki ilişkinin uzun mazisi olan dostluğa dayandığı ve evlenme planlarının olmadığı belirtilmişti. Alba ailesi İspanya'nın en köklü ve zengin ailelerinden biri. El Pais gazetesine göre aileye ait olan malvarlığının büyük kısmı aile vakfına ait olduğu için alınıp satılamasa da, Düşes'in altı çocuğu ve sekiz torununa miras kalacak şahsi malvarlığı kendi başına milyarlarca euro değerinde.

4/03/2011

düşünce kuruluşu ecfr'nin avrupa birliğine türkiye için kırıklarla dolu karnesi

Brüksel merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (European Council on Foreign Relations) adlı etkin düşünce kuruluşu, Avrupa Birliği'nin dünya sahnesindeki politikalarının bir karnesini çıkardı.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR), üye ülkelerin ve AB kurumlarının uluslararası politikada geride bıraktığımız 2010 yılı boyunca hangi alanlarda başarılı olduğunu ve hangi alanlarda yetersiz kaldığını derecelendiriyor.

ECFR'nin karnesinde AB'nin başarısızlıkları arasında Türkiye'ye ilişkin politikaların sıkça adı geçiyor.

Düşünce kuruluşu, AB'yi 2010 yılında en çok bölen konunun Türkiye olduğu tespitinde bulunuyor.

A'dan F'ye doğru inen bir not çizelgesine göre AB politikalarını değerlendiren ECFR, Türkiye ile ikili ilişkilerde AB'nin performansını D+ olarak bir hayli başarısız bir haneye yerleştiriyor.

ECFR, Fransa ve Almanya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine açıkça karşı çıktığı, Kıbrıs'ın görüşmelerde veto tehdidini sürdürdüğü ve Yunanistan'ın hevesli bir Türkiye destekçisiyken şu an sürece seyirci kaldığı bir ortamda, Türkiye'nin üyeliğini destekleyen kampı İngiltere, İspanya, Finlandiya, İsveç ve İtalya'nın yanısıra Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunluğu olarak tarif ediyor.

Örgüt, AB içindeki bu bölünmenin birliğin Türkiye üzerindeki nüfuzunu olumsuz etkilediği kanısında.
'Türkiye uzaklaşıyor'

ECFR, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda AB'nin bilhassa 2002-2006 döneminde Türkiye üzerinde sahip olduğu etkinliğini artık önemli ölçüde yitirmiş olduğunu kaydediyor ve AB'nin insan hakları açısından Türk iç siyasetini etkileme gücüne C- notunu uygun görüyor.

Türkiye ile AB arasında bölgesel konulardaki ilişkilere verilen not da gene C- olarak belirlenmiş.

ECFR, 2010 yılında Türkiye'nin özellikle Orta Doğu'daki komşularıyla izlediği politikalarının, AB'nin öncelikli politikalarından uzaklaştığına dikkat çekiyor. Bu hususta en çarpıcı iki örnek Türkiye'nin İran'a yönelik yeni yaptırımlara koyduğu muhalefet ve İsrail ile arasının açılması olarak değerlendiriliyor.

ECFR, Kıbrıs konusunda AB'nin Türkiye ile ilişkisine ise D+ notunu vererek başarısız sayıyor.

Dış politika karnesinde AB'nin en başarısız bulunduğu konular arasında Türkiye'ye ilişkin politikaların ağırlıkta olduğu gözleniyor.

Buna karşılık ECFR'nin A notunu layık gördüğü AB politikaları da var.

Terörle mücadele konusunda ABD ile oluşturulan işbirliği ve bilgi paylaşımı, AB'nin etkinliğini kanıtladığı kayda değer başarılarından biri olarak anılıyor.

ECFR, 2010'da İran'ın nükleer tesislerine verilen uluslararası tepkinin koordine edilmesinde de AB'nin başarılı bir dış politika sergilediğine hükmediyor.
bbc türkçe