Dünya

Dünya
çocuklarının ölümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuklarının ölümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/23/2011

yuvaya bıraktığı sandığı kızını arabada bırakınca sıcaktan ölümüne sebep oldu

Küçük kızını yuvaya götürmek için arabasına bindirdikten sonra içinde unutan İtalyan baba, beş saat güneşin altında kalarak can veren kızın ölümüne sebebiyet vermekten mahkemeye çıkartılabilir.

Üniversitede veterinerlik hocası olan Lucio Petrizzi, açıklaması çok zor olsa da işe giderken kızını yuvaya bıraktığından emin olduğunu ve yaptığı ölümcül hatanın farkına ancak iş çıkışı arabasına döndüğü zaman vardığını söylüyor.

Arabaya döndüğünde, zorlukla nefes alıp veren kızını içeride gören baba, derhal ambulans çağırmasına karşın, Elena adlı 22 aylık kız kurtarılamadı.

Doktorlar, üç gün ölüm kalım savaşı veren kızın aşırı sıcaktan dolayı beyninin şiştiğini söylüyor.

Elena'nın ölümü ardından kalbi ve karaciğeri organ nakli için bekleyen iki küçük çocuğa bağışlandı.

Sekiz aylık ikinci çocuğuna hamile olan anne Chiara Sciarrini, kocasına anlayışla yaklaşılmasını talep ederek, ''Lucio kızını çok severdi, kendisi örnek bir babadır.'' diyerek eşini savundu.

İtalyan medyasının aktardığına göre Chiara Sciarrini, unutkanlığın ''herkesin başına gelebilecek birşey olduğunu'' söyledi.

İtalyan savcılar, Ancona kentinde meydana gelen olayla ilgili olarak baba Lucio Petrizzi aleyhinde dava açıp açmamayı görüşüyor.
bbc türkçe

4/24/2011

dört çocuğunun ve eşinin ölümüne neden hiç ağlamadı?

4 evladı aynı anda intihar eden Kahramanmaraşlı Avukat Necdet Sağocak, ne eşinin ne de çocuklarının ölümünde ağlamadığını söyledi.
Eşi Neyran Sağocak’ın 15 Nisan’da İstanbul’da ölümünün ardından 4 çocuğu intihar eden Avukat Necdet Sağocak’la (67) Kahramanmaraş’taki evinde görüştük. Abdülhamidhan Mahallesi’ndeki 3 katlı müstakil evinin bahçesi yemyeşil.
O kadar çok leylak ağacı var ki. Koparıp verirken “Neyran prensesimin en sevdiği çiçekten size vereyim” diyor. Siyahlar içinde. Atletik, bakımlı, nazik. “Acınızın büyüklüğünü anlıyorum” diyorum. “Karşınızda dünyanın en güçlü adamı var” diyor. “Sizi üzmek istemiyorum” diyorum. “Üzüldüğümü nereden çıkardınız?” diyor ve ekliyor, “Hiç ağlamadım, hiç ilaç almadım. Psikologa gittim, sorular sordum, cevap veremedi. Üç gün sonra gidip cevaplarını alacağım.” Elimi tutuyor. Buz gibi. Bana “Elleriniz ne kadar sıcak” diyor. Gözlerime bakıyor “Binlerce yıllık acı kültürü omuriliğinizden aşağıya inmiş” diyor. Çocuklarının, annelerine neden ölümüne bağlı olduğunu öğrenmek istediğimi söylüyorum. Mırıldanarak “Neyran’ım mükemmel, olağanüstü bir insandı. Onu çok seviyorduk. 5 hastane dolaştık ama kaybettik” diyor.

Neden, Kahramanmaraş yerine İstanbul’a defnedildiğini sorup, sık ziyaret edemeyeceklerini söylüyorum, yanıt veriyor: “Uzaklık ne demek? Öyle bir şey yok. Yer, yer, aynı. 10 günde 4 kez gittik çocuklarla zaten” diyor. Kayınvalidesi Mevhibe Fettahoğlu’nun aydın, ilerici ve Cumhuriyet’in ilk kadın öğretmenlerinden olduğunu söylüyor:

“Yakın zamanda onu kaybettik. Karacaahmet Mezarlığı’nda tek yer kalmıştı yanında. Neyran’ımızı gömdük.”

Eşinin heykellerini görmek istediğimde ise “Hepsini kırdım” diyor. Avukat Necdet Sağocak, 1978 Kahramanmaraş Katliamı’nda, öldürülen Aleviler’in yaşadığı Yörük Selim Mahallesi’nde doğduğunu söylüyor. “Alevi misiniz?” sorusuna yanıtı şöyle: “Öyle güçlü kültürden, aileden geliyorum ki ne mezhebin ne dinin önemi var” cevabını veriyor. 12 Eylül öncesinin karanlık günlerinde can güvenliğinin olmadığını, tehditlere boyun eğmediğini anlatıyor: “Ölümden döndüğüm çok oldu. Buna rağmen büroma hep tek başıma gittim.”

Eşi Neyran Hanım’la bu karanlık günlerde, 1978’de birbirlerine aşık olup evlendiklerini anlatırken gözleri doluyor.
mynet

12/25/2010

genelkurmay'dan şehit ailelerine tam bilgi verilecek

Kimi vatanını kahramanca savunurken, kimi de görev başında kaza ile şehit oldu.

Gelen her şehit haberi Türkiye'yi yasa boğarken, asıl ateş şehit ailelerinin ocağına düştü.

Ancak bazı şehitlerin ardından çarpıcı iddialar ortaya atıldı. Her iddia da şehit ailelerinin acısını biraz daha büyüttü.

Bunun en büyük sebebi de ailelerin çocuklarının ölümü ile ilgili tam bir bilgi sahibi olmamasıydı.

İşte bu durum Genelkurmay Başkanlığı'nı harekete geçirdi. Çocuğu şehit olan ailelerin kafasındaki soru işaretlerini gidermek amacıyla TSK önemli bir attı.

Bundan böyle şehit aileleri çocuklarının ölümü hakkında detaylı olarak bilgilendirilecek. Öncelikle, kaza ve olayın meydana geldiği birliğe aile davet edilecek.

Ailenin daveti kabul etmesi durumunda, aile o birlikte misafir edilecek. Aile olayı birlik komutanının kendisinden de dinleyecek, ayrıca karakolda görevli diğer er ve erbaşlarla da görüşebilecek.

Aileye, kaza veya olayla ilgili alınan emniyet tedbirleri de anlatılacak. Yasal ve idari konularda da aile tam ve eksiksiz olarak bilgilendirilecek.

Bilgilendirme adli soruşturmayı etkilemeyecek düzeyde olacak.
trt türk