Dünya

Dünya
bilgisayar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bilgisayar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4/03/2013

Hackerler'ların yeni kanun maddeli korku salan virüsü

"Yasadışı indirme işlemi yaptınız" diyerek bilgisayarınızı kullanım dışı bırakan hackerlar, yasal sürecin başlaması durumunda 250 bin TL ceza alacağınızı ancak 72 saat içinde 100 avro yatırılması durumunda kurtulabileceğinizi belirtiyor.

Kendini polis olarak tanıtan ve telefonunuzdan terör örgütleri ile görüşmeler yapıldığını bildirerek vatandaşları dolandıran çetelerin ardından, Türkiye'deki bilgisayar kullanıcılarına şimdi de uluslararası suç şebekesi dadandı. Bilgisayara özel olarak atılan bir virüs sayesinde bilgisayarı kullanım dışı bırakan dolandırıcılar, Emniyet Genel Müdürlüğünün, Uluslararası Siber Güvenlik Koruma İttifakı (ICSPA) ve Uluslararası Polis Teşkilatı'nın da (interpol) konudan bilgisi olduğunu aktarıyor. Bilgisayarınızın IP numarasının altında yaşadığınız şehir yazıyor ve polisin kimliğinizi tespit etmek için çalışma başlattığı belirtiliyor. Bilgisayarınızın bloke edildiğini aktaran sözde uyarı yazısında şu ifadeler yer alıyor:


"Sizin PC'niz aşağıdaki belirtilen nedenlerden en az biri nedeni ile bloke edilmiştir. Telif hakları kanunun (video müzik yazılım) ihlal etmiş oldunuz ve telif haklı içeriği yasa dışı kullanmış veya dağıtmış oldunuz. Bu Türkiye Cumhuriyeti Ceza Kanununun 128. maddesinin ihlali demektir. Ceza Kanununun 128. maddesi 200 ile 500 maksimum maaş veya 2 ile 8 yıl arası özgürlükten men sağlar. Siz yasaklı pornografik içeriği seyretmiş veya dağıtmış oldunuz. Bu Türkiye Cumhuriyeti Ceza Kanunu'nun 202. maddesinin ihlalidir. 202. madde, 4 ile 12 yıl özgürlükten meni sağlar. Bilgisayar verisine yasa dışı erişim sizin PC'nizden başlatılmıştır. Türk Ceza Kanunu'nun 208. maddesi 250 bin (YTL) para cezası veya 4 ile 9 yıl özgürlükten meni sağlar. Kişiliğiniz ve adresiniz şu anda tespit ediliyor. 72 saat içinde yukarıda belirtilen bir veya birden fazla madde kapsamında size karşı ceza davası başlatılmış olacak."

Metnin en sonunda ise 72 saat içerisinde dolandırıcıların hazırladığı ödeme sistemi aracılığı ile 100 avro yatırılması talep ediliyor. Bu paranın yatırılması ile bilgisayarın düzeleceği ve davanın açılmayacağı aktarılıyor. Öte yandan bilgisayara atılan virüsün bilgisayarın dil seçeneğini test ettiği ve geçerli olan dilin bağlı olduğu kolluk gücünün logosu ve adı ile kandırmaya teşebbüs ettiği belirtiliyor. Bilgisayarı İngilizce olarak kullanan kullanıcıların bilgisayarında Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) logosu ve İngilizce metin çıktığı, Türkiye'de yeni ortaya çıkan bu dolandırıcılık olayının ise uluslararası bir suç örgütü tarafından organize edildiği iddia ediliyor.

Son zamanlarda ortaya çıkan dolandırıcılık olayının çözümünün ise bilgisayara format atılmasını sağlamak olduğu bildirildi. (İHA)mynet

9/26/2011

samsung ve apple yine mahkemelik bu seferki dava 3G patenti benim davası

Samsung ile Apple arasındaki patent hakkı savaşları kızışıyor.

Elektronik devlerinin birbirlerine ardı ardına açtıkları davaların sonuncusu bugün Hollanda'da görülecek.
Davacı Samsung, Apple'ı kendisine ait 3G teknolojisini izin almadan ve ücret ödemeden kullanmakla suçluyor.

3G, cep telefonları ve bilgisayarların internete kablosuz bağlanmasını sağlayan, son derece hızlı bir teknoloji.

Samsung izin alınmadan kullanıldığı için 3G teknolojisi içeren tüm Apple ürünlerinin raflardan indirilmesini istiyor.

Apple'ın iPhone 3GS, iPhone4 ve iPad'ler gibi en popüler ürünleri internete 3G üzerinden bağlanıyor.

Davanın görüleceği Lahey'deki muhabirimiz Anna Holligan, sektördeki pekçok uzmanın bu davayı bir misilleme olarak gördüğünü belirtiyor.

Apple'ın açtığı patent hakkı davası yüzünden Samsung'un Galaxy akıllı telefonlarının bazı modellerini Avrupa'da satması yasaklanmıştı.

Samsung ve Apple halen 20 ülkede birbirlerine patent hakkı davaları açmış durumda.

8/08/2011

10 yaşındaki bilgisayar dahisi mobil oyunlardaki güvenlik açıklarını yakaladı parayı kaptı

CyFi adıyla bilinen genç sanal korsan, bulgularını ABD'nin Las Vegas kentinde düzenlenen dünyaca ünlü uluslararası bilgisayar güvenliği konferansı DefCon'da ilan etti.
CyFi'ın bildirdiğine göre tablet bilgisayar ya da cep telefonlarında saati ileri almak, bir çok oyundan istifade edilmesini sağlayan bir güvenlik boşluğu yaratıyor. Genç hacker, bu güvenlik açığını oynadığı çiftçilik oyunlarının hızından sıkılıp bunları daha da hızlandırmanın yollarını ararken keşfetmiş. Bul ve onar Çiftlikte geçen bir çok oyunda oyuncuların sanal tohumlardan büyüyen ürünlerinin hasadı için saatlerce beklemeleri gerekiyor. Gerçek ismini açıklamayan CyFi, bu nedenle ürünlerini daha çabuk alıp alamayacağını görmek için cep telefonunda saatinin ayarlarıyla oynadığını itiraf ediyor. Bir çok oyunda saat ayarlarıyla oynandığı anlaşılsa da CyFi, bu güvenlik önlemlerini atlatmayı başarıyor. Cep telefonunun Wi-Fi bağlantısını kestikten sonra saati kısa sürelerle ileriye alan genç korsan, bu sayede oyunda boşluk yaratabiliyor. Zira böyle bir güvenlik açığı, oyunun yaratıcıları tarafından test edilmediğinden CyFi da ürünlerinin hasadını daha çabuk yapabildiğini görüyor. Böyle bir açığın ne tür sorunlar yaratabileceği açıklanmadı ancak bulgular, bağımsız güvenlik uzmanlarınca onaylandı. Bu açığın oyunun hem Apple hem de Android ürünlerinde olduğu belirlendi. Ancak sorunun hangi oyunlarda olduğu, üreticilerine bu oyunları tamir etme fırsatı verebilmek için henüz gizli tutuluyor. Genç hacker ise konferansta bulguları nedeniyle özel bir para ödülünün sahibi oldu. Def-Con, dünyanın bir çok yerinden bilgisayar uzmanları, hükümet yetkilileri, gazeteciler, meşru ya da gayrı meşru yollardan bilgisayar kodu kırmakta uzmanlaşmış kişileri bir araya getiriyor. Konferans bir süredir bu konularla ilgilenen genç nesillere de kapılarını açmış durumda.

8/03/2011

beş yıldır aralıklarla devam eden tarihin en büyük siber saldırıların arkasındaki ülke

Bilgisayar güvenliği şirketi McAfee, tarihin bilinen en büyük seri siber saldırısında korsanların aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin de bulunduğu 70'den fazla ülke, örgüt ve şirketin veritabanlarına sızdığını açıkladı.
McAfee, siber saldırıların aralıklarla beş yıldır devam etmekte olduğunu ve hedef alınan kurumların 49'unun Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğunu belirtti.

McAfee'ye göre, bu ülke ve kurumların bilgisayarlarına sızan kişiler askeri sistemler ve uydu iletişimi gibi hassas verilerin peşinde.

Şirket bu saldırıların ardında bir "devletin" bulunduğuna inandığını açıkladı ancak isim vermedi.
'Saldırının arkasında Çin olabilir'

Washington Post gazetesine konuşan uzmanlar ise siber saldırılarının kaynağının Çin gibi göründüğünü söylediler.

Ancak McAfee bunu doğrulamadı.

Korsanların hedefleri arasında ABD, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, Vietnam ve Kanada'nın yanı sıra, Güneydoğu Asya Ülkeleri Örgütü ASEAN, DÜnya Dopingle Mücadele Örgütü ve bir dizi savunma ve yüksek teknoloji şirketi de bulunuyor.

McAfee'nin yayımladığı 14 sayfalık rapora göre korsanlar 2008'de Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Merkezi'nin bilgisayarlarına sızıp, iki yıl boyunca buradaki verileri taradılar.

7/03/2011

usb flash bellekle bilgisayara dosya transfer ederken yapmamanız gerekenler

Bu haberde USB hafızalarda bulunan virüs tehlikesinden bahsetmeyeceğiz. Aksine, kullanıcının ufak bir hatasının son kullanıcıyı nasıl zor durumda bıraktığına dikkat çekmek istiyoruz.

USB hafıza veya harici diskler, genel olarak USB portunu kullanarak bilgisayarlara bağlanır. Kullanıcılar film, müzik veya özel dosyalarını bu depolama birimlerinde saklar. Ancak bu saklama işleminin gerçekleşebilmesi için bu disklere verilerin taşınması veya kopyalanması gerekir.
Ancak bu kopyalama işlemi sırasında yapılacak bir hata, kopyalanan dosyanın bozulmasına sebep olabilir. Şöyle ki, bilgisayarların büyük bölümünde bulunan Windows işletim sistemi altında USB biriminize dosya transfer ederken kesinlikle cihazı bilgisayarınızdan ayırmayın. Kopyalama işlemi bitse ve kopyalama penceresi kapansa dahi transfer edilen dosya tam olarak kopyalanamamış olabilir.

Bu hatayı yapan kullanıcıların büyük bir bölümü maalesef önemli dosyalarını yitiriyor; zira kopyalanan dosyalar normalde sağlam olmasına rağmen bozuk olabiliyor.

Bu tip bir sorunun yaşanmaması için veri transfer işleminin bitmesinin ardından USB hafızayı "Güvenli kaldır" özelliğini kullanarak kaldırmanız gerekiyor. Zaten USB birimini bilgisayarınıza taktığınızda, sağ alt köşede, Windows saatinin olduğu bölümde bu özelliği kolayca görebilirsiniz.

Bunun dışında dosyaları herhangi bir soruna karşı kesmek yerine kaynağından kopyalamayı tercih etmenizde fayda var. Böylece ana kaynaktaki dosyalar taşınmadığından dolayı herhangi bir aksilikte verileriniz zarar görmemiş olur.

6/27/2011

hakkariye tayini çıkan bilgisayar eğitmeninin kurduğu okey sitesinin cazibe merkezi olması

Bilgisayar eğitmeni İhsan Karagülle’nin tayini Hakkari’ye çıktığında ilk işi, yeni göreceği bu kent ile ilgili internetten araştırma yapmak oldu.
Ne de olsa bilgisayar ve sanal ortam onun oyun alanıydı ve bu güne değin yazdığı elliden fazla kitap rüştünün ispatıydı.
Ancak beklediği gibi olmadı ve popüler arama motorlarının Hakkari ile ilgili veri tabanı, "teröre", çatışmaya ve trajedilere işaret ediyordu bir tek.

Ne tarih, ne kültür ne de doğal güzelliklere dair tek maddeye rastlayamadı.

Gördükleri karşısında gitmemeyi düşündüyse de idealleri daha ikna ediciydi. Yola çıktı.

Kente ayak bastığında sanal ortamın, bakir güzelliğiyle nefes kesen Hakkari’ye haksızlık ettiğini anladı.

İlk iş olarak bir alan adı satın alıp hakkarim.net adlı internet sitesini kurdu.

Sonradan bir fenomene döneceğini bilemeden.

Mütevazı ve kenti tanıtmayı amaçlayan sitesi kayda değer bir izleyici kitlesine sahip olmasa da arama motorlarında farklı bir renk olmuştu.

Sonra 101’i keşfetti. Masal da o andan itibaren başladı.
Sosyal ağa dönüştü

İhsan Karagülle’nin de hakkarim.net’in de kaderi kısa sürede değişti.

Masa oyunlarının vazgeçilmezi olan okeyin farklı ve daha iyi bir versiyonu olan 101, doğu illerinde en popüler oyunların başında gelir.

Yirmi bir taşın dağıtıldığı dört oyuncunun, toplamda 101 sayıya ulaşarak ellerini açması mantığına dayanan oyun, tüm kahvehanelerin müşteri kaynağıydı.

Sigara dumanı altında ve geç saatlere kadar oynanan oyun, sorumlulukları unutturacak kadar cazip olabiliyordu.

Bu nedenle müptelalarının ısrarına dayanamayarak, oyunu, yeni kurduğu sitesine taşımaya karar verdi.

Uzun ve zahmetli bir çalışmanın ardından 101 oyunu, sanal ortama taşındı.

O güne kadar ziyaretçi açısından kısır bir ortalamaya sahip hakkarim.net sitesi, bir anda cazibe merkezi oldu.

Kahvehaneler büyük oranda müşteri kaybederken, evlerin vazgeçilmez "beyaz eşyası" da bilgisayar oldu.

Beş yıl önce kurulan site, şimdilerde 1,5 milyonu aşkın üyeye sahip, dev bir portal.

Günlük altı yüz bine yakın ziyaretçisi ve Almanya’dan kiralanan dört ayrı sunucudan yayın yapan hakkarim.net, sanal ortamdaki fırsat eşitliğinin önemli bir örneği.
Uykusuz geceler

Siteye kayıt yaptırdığınızda bin beş yüz puanla başlıyorsunuz.

Oyun kazandıkça puanınız artıyor kaybederseniz eksiliyor.

"Nick name" yada namıdiğer kod isim ile girilen oyunlarda puanın yüksekliği prestij nedeni.

Kahvehanelerden kopup bilgisayarın başına geçen müdavimler için uykusuz geceler de başlamış haliyle.

Puanlama sistemi cazibeyi arttıran bir faktör, ancak sosyal iletişim de çok önemli.

Site üzerinden tanışmalar dostluklara, şehir ziyaretlerine, evlenmelere hatta kavgalara ve cinayete bile yol açmış.

Sitenin tahmin edilemeyecek kadar büyümesi sonucu, görevinden istifa edip doğum yeri olan Erzurum’a taşınan İhsan Karagülle’nin şimdilerde tek meşgalesi hakkarim.net.

Sitede gerçek hayatta yan yana gelmeyi akıllarından bile geçirmeyen birçok karşıt görüşlü insanın, kimlik ve görüşlerinden önce insan olduklarını fark ederek dostluklar kurduğunu ve moda tabirle "açılımın sanal ayağının" 2005’ten beri icra edildiğini belirtiyor Karagülle.

Hakkarim.net ile fenomene dönüşen 101 oyununu, belki de gereğinden fazla ciddiye alanlar da var.

Öyle ki bunu yaşam biçimi haline getirip kendi isminden çok nick name’iyle tanınanların sayısı hiç de az değil.
'Yuva yıkan oyun'

Kimse 'admin'in sözünden çıkamaz. 100 kişilik tebanız olduğunu düşünün. İstediğin kişiyi o köyden atabiliyorsun, istediğin kişiyi 'op' yapıp daha çok yetkilendirebiliyorsun.

İsmail Kılıç, İnternette okey oynanan bir sitede yönetici

Oyunun tüm cazibesine karşın olumsuz taraflarının da çok olduğunu belirten Nurettin Demir, pek çok insanın site nedeniyle tanışıp kaynaştığını, dostlukların yanı sıra düşmanlıkların da kurulduğunu belirtiyor.

Sanal ortamdaki tartışmaların kavgaya dönüşmesi nedeniyle, gerçek dünyaya taşınan husumetlerin can aldığını da ifade ediyor.

Batman’da oyunda tartıştıkları başka bir oyuncu için kalkıp Van’a giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan site müdavimini anlatarak, pek çok kavganın yaşandığını, yine Mardin’de iki kişinin tartıştıktan sonra buluşarak birbirlerine silah sıktıklarını belirtiyor ve pek çok yuvanın yıkıldığını ifade ediyor.

Zeyni Elbir’e göre gerçek dünyada rüştünü ispat edememiş kişilerin yaşama alanı olmuş hakkarim.net.

Herkes bir nick name’in ardında ve insanlar rahatlıkla yalan atabiliyorlar.

Evinden kaçan kızlar, eşini terk eden kocalar ve sitede salon kiralamak için varını yoğunu kaybeden insanlar gibi pek çok trajedi ve olumsuzluğun olduğunu belirtiyor.

Çiftçilik yapan İsmail Kılıç ise sitede salon kiralayıp admin olmayı köy ağalığına benzetiyor.

"Kimse admin'in sözünden çıkamaz. 100 kişilik tebanız olduğunu düşünün, istediğin kişiyi o köyden atabiliyorsun, istediğin kişiyi op yapıp daha çok yetkilendirebiliyorsun" diyor Kılıç.

Murat Sezer, salon sahibi. Kendisi şoförlük yapıyor.

Ancak çok eğlendiği için salon kiraladığını ve buradan tanıştığı arkadaşlarıyla buluşup çevresini genişlettiğini belirtiyor.
Masal devam ediyor

Sitede salon kiralayanların ve çeşitli ayrıcalıkların sunulduğu gold üyelerden kazanılan gelirle Karagülle, Erzurum’da vergi rekortmenlerinin başında geliyor.

Ellisi üst yönetim olmak üzere on bini aşkın yönetici kadroyu bünyesinde barındıran hakkarim.net’in Erzurum’da silikon vadisindekileri kıskandıracak bir ofisi bulunuyor.

Türkiye’de oyun portallarının başında gelen hakkarim.net uluslararası şirketlerin de dikkatini çekmiş durumda.

Yakın bir zamanda Türkiye’nin masa oyunları dünyasına kazandırdığı 101 oyununun, uluslararası bir sıfata bürünmesi de olası.

Artık bir fenomene dönüşen hakkarim.net’in masalsı varoluşu, büyüyerek devam ediyor seveniyle sevmeyeniyle.

1001 Gece olmasa bile 101 Gece masalı, nereye kadar sürer bilinmez.

Ancak daha uzun süre elmaların düşmeyeceği muhakkak.

Kadir Konuksever

Diyarbakır

6/21/2011

microsoft'tan önemli uyarı bilgisayar kullanıcılarının kandığı eski teknoloji tuzağı

Microsoft'un ortaya koyduğu araştırma bilgisayar kullanıcılarının halen tarihteki en eski teknoloji dolandırıcılığına kandığını ortaya çıkarttı. Microsoft teknik destekten aradıklarını söyleyen bir telefon alan kullanıcıların beş tanesinden biri bu telefonlara inanıyor.


İngiltere, Amerika, İrlanda ve Kanada'da yapılan araştırmalara göre, 7 bin kullanıcının yüzde 16'sına bu şekilde sahte aramalar gelirken, kullanıcılardan bazıları bu aramalara inanıyor ve telefonla arayan kişilerin dediklerini yapıyor. Çoğu zaman virüs temizlemek adı altında bilgisayarlarına uzaktan bağlanılmasını sağlayan programlar indiren kullanıcılar, kredi kartı numaralarını da kaptırıyorlar.

Microsoft kullanıcıları için şu uyarıda bulunuyor; "Herhangi bir hizmet ya da yazılım satın almayın. Hizmete bağlı olan bir ödeme ya da abonelik olup olmadığını sorun ve varsa telefonu kapatın." Araştırma bu şekildeki maddi kayıpların 82 dolarla 1,560 dolar arasında değiştiğini söylüyor.
hürriyet

5/06/2011

kanadalı bilim adamları elektronik kağıttan akıllı telefon ürettiler adı paper phone

Kanadalı bilimadamları elektronik kağıttan esnek bir akıllı telefon ürettiklerini duyurdu.


PaperPhone (KağıtFon) adı verilen telefon, 'cüsseli rakiplerinin" yaptığı arama, mesaj alıp yollama, müzik çalma, e-kitap görüntüleme gibi tüm işlemleri yapabiliyor.

Cihaz kıvrılması, katlanması köşe ya da kenarlarından esnetilmesi durumunda farklı işlevleri devreye sokuyor.

PaperPhone'un yaratıcısı Dr. Roel Vertegaal "Beş yıl içinde her şey böyle görünüp işleyecek" dedi.

Cihaz, Kanada Queen's Üniversitesi'ndeki "Human Media Lab" (İnsan Medya Laboratuvarı) merkezi uzmanları ile Arizona Eyalet Üniversitesi'nin "Motivational Environments Research" (Motivasyonel Ortam Araştırmaları) grubunun eseri.
Şekil değiştikçe işlev değişiyor

Dr Vertegaal yayınladığı açıklamada, "Bu bilgisayar ufak bir interaktif kağıt parçası gibi görünüyor ve işliyor" dedi.

"Etkileşim için isterseniz kıvırıp cep tep telefonu yapıyorsunuz; köşesini kıvırınca sayfalarını çeviriyorsunuz; ya da isterseniz üzerine kalemle yazabiliyorsunuz."

Bir kaç milimetre kalınlığındaki prototip Amazon'un Kindle e-kitap uygulamasında da kullanılan e-mürekkep teknolojisine dayanıyor.

Bu sisteme, esnetilmeye duyarlı alıcılar ve üzerindeki yazı ya da resimleri algılayabilen bir dokunmatik yüzey ekleniyor.

Prototip aslında insanların bu gibi bir cihazı kıvırıp esneterek yönetmesinin kolay olup olmadığını incelemek üzere geliştirildi.

İlk aşamalarında deneklerin hangi hareketlere meyilli olduğunu belirlemek için bir dizüstü bilgisayara bağlanmıştı.

Dr Vertegaal, PaperPhone'un daha büyük versiyonlarının yaygınlaşması ile "kağıtsız ofis" fikrinin gerçek olabileceğini düşünüyor.

PaperPhone prototipi 10 Mayıs'ta Vancouver'da düzenlenen Bilgisayar İnsan Etkileşimleri Konferansı'nda tanıtılacak.

Aynı etkinlik kapsamında, araştırma ekibi bir başka yeni ürünlerini de sunacak.

Snaplet adı verilen cihaz da nasıl giyildiğine ve takıldığına bağlı olarak farklı işlevler üstleniyor.

Bileklik şeklindeki cihaz dışbükeyken saat, içbükeyken cep telefonu oluyor; düzleştirildiğinde ise avuçiçi bilgisayar haline geliyor.