Dünya

Dünya
Rusya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rusya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/28/2013

Rusya'dan Suriye için misilleme gibi karar Esad'a S-300 Füzeleri gönderiyor

Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, füzelerin ''istikrar faktörü'' olduklarını ve bazı ''deli fişek''leri savaşa girişmekten alıkoyabileceklerini söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalon ise, Rus füze savunma sistemlerinin henüz Rusya'dan yola çıkmadıklarını belirterek, ''Çıkmayacaklarını umuyorum, ama eğer, Tanrı korusun, Suriye'ye ulaşırlarsa, biz ne yapacağımızı biliyoruz'' dedi.

Rusya ayrıca Avrupa Birliği'nin Suriyeli muhaliflere uygulanan silah ambargosunu yenilememe kararını da eleştirdi.

Ryabkov, kararın ''barış konferansı şansını'' sekteye uğratabileceğini vurgularken, S-300 füzeleriyle ilgili sözleşmenin yıllar önce imzalandığını kaydetti.

Ryabkov, ''Biz bu sevkiyatın istikrar faktörü olduğunu düşünüyoruz ve bu adımın da bazı deli fişekleri çatışmayı dış güçlerin katılımıyla uluslararası boyuta taşıyabilecek senaryoları değerlendirmekten alıkoyacağına inanıyoruz'' dedi.

Rusya'nın NATO nezdindeki temsilcisi Aleksandr Grushko da Moskova'nın uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğini belirterek, ''Suriye'deki dengeleri değiştirecek bir şey yapmıyoruz, bunlar savunma silahları'' görüşünü dile getirdi.

BBC'nin Beyrut'taki muhabiri Jim Muir, Rusya'nın açıklamasının bir ''misilleme adımı'' olarak görülebileceğini söyledi.

Muhabirimiz, Moskova'nın İsrail'in Suriye'ye yeni saldırılar düzenlememesi karşılığında silah sevkiyatını durduracağını taahhüt ettiğine ilişkin haberlerin yayınlandığını da hatırlatıyor.

Rusya, krizin başından bu yana Suriye lideri Beşar Esad'a baskı uygulanması çabalarını engellerken, son dönemde gelecek ay bir uluslararası barış konferansı düzenlenmesi girişimlerine ABD'yle birlikte öncülük yapmıştı.bbc türkçe

5/25/2013

Facebook şiddet içerdiği için Suriye muhalefetinin sayfalarını kapattı

Arap dünyasında bir bir fitili ateşlenen isyanlarda önemli rol oynayan Facebook, Suriyeli muhaliflerin sayfalarını kapattı.


Kapatılan sayfalar arasında Akad Al Cebel, Faysal Kasem, Şehit Hamza El Hatib, Feras Tlas gibi Suriye muhalefetinin önde gelen sayfaları da bulunuyor.

Suriyeli muhalifler bunun İran-Rusya-Irak ve Lübnan’ın istekleri doğrultusunda gerçekleştiğini iddia etse de Facebook'un 'şiddet çağrısı yapılıyor' gerekçesiyle sayfaları kaldırdığı sanılıyor.

Facebook'tan konuyla ilgili herhangi bir açıklama henüz yapılmadı.

Odatv.com

2/18/2013

Ruslar Gülsüm kabadayı'yı Kutsal Kadın İlan ettiler

Rusya'yı ziyaretinin ardından Ruslar tarafından sürekli ziyaret edildiğini söyleyen Gülsüm Kabadayı'nın evine bu kez, Rus Milletvekili Roman Khudyakov ile Rus Devlet Duma görevlisi ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in danışmanı Ramin Gasymov geldi.


Ülkelerinden getirdikleri hediyeleri veren Rus ziyaretçiler, yaklaşık 1 saat kaldıkları evde Gülsüm Kabadayı ve ailesine teşekkür etti. Rus konuklar, Gülsüm Kabadayı'nın Rusya'da 'kutsal kadın' ilan edildiğini, her gün Rusya ve dünyanın dört bir yanından kendilerine arayanların, Gülsüm Anne'nin telefon ve adresini istediklerini söyledi.

'Umut'u ortada bırakmadığı için Kabadayı'ya teşekkür eden Roman Khudyakov, "Biz sürekli size destek olacağız. Rus kanunlarının izniyle size nasıl bir destek yapabileceğimizi konuşacağız. Çünkü bu insanlık en yüksek derecede ödüllendirilmeli. Sizin yaptıklarınızdan dolayı sadece Rusya değil, tüm Rusça konuşulan ülkelerde değer görüyorsunuz" diye konuştu. Gülsüm Kabadayı'nın, "Eğer ailesi bulunursa o da burada yaşasın" sözleri üzerine Roman Khudyakov, şöyle dedi:

“Biz de ilk olarak onun ailesinin bulunmasını ve Umut'un ailesi ile yaşama şansının olmasını istiyoruz. Bu olay ülkeler arasındaki halk dostluğunu da artırmıştır. Rusya halkından ve tüm Rusça konuşan ülkelerden sizlere çok teşekkür getirdim. Beni sizin elinizi öptüğüm için çok suçlayanlar var. Rusya'da iş arkadaşım bile suçladı beni diz çöktüğüm ve elinizi öptüğüm için. Ben kendi politik çıkarım için değil, tamamen içimden geldiği için yaptım. Bunu her Türk erkeği yapardı, buna inanıyorum. Bu nedenle hem Rusya'da hem de Türkiye'de sevildiğiniz için sizin elinizi bir kez daha öpüyorum."

Rusya Devlet Başkanı Putin'in danışmanı ve Duma görevlisi Ramin Gasymov da, "Bizim vekilimiz sizin elinizi öptü, bunu bütün dünya konuşuyor. Bu çocuğa duyarsız kalmadığınız için size çok teşekkür ediyorum. Tüm kalbimle size çok teşekkür ediyorum. Tekrar sizi sıcak kalpli bir insan olduğunuz için birisinin acısına duyarsız kalmadığınız için tebrik ediyorum" diye konuştu. (DHA) cumhuriyet

2/15/2013

Rusya'daki Meteor yağmuru halk arasında UFO Paniği başlattı

Haber siteleri, Çelyabinsk halkının çok büyük korku yaşadığını, ne olduğunu anlayamadıkları olay karşısında korkuya kapıldıklarını belirtti.

Russia Today: Rusya'daki metor yağmuru UFO korkusu başlattı


Rusya'da Ural bölgesinin etrafında görülen meteor yağmuru çevrede 'UFO çarptı' söylentisi başlattı. Çelyabinsk'te yaşanan olağandışı olay, kentte büyük paniğe neden oldu. Yerel saatle 09.30'da (TSİ 05.30) başlayan meteor yağmru, patlamalar ilk olarak sosyal medyada geçen mesajlarla öğrenildi. Çok sayıda insan, kentin dört bir yanından patlamalar duyduklarını belirtti. Binlerce insan UFO korkusuyla inanılmaz bir paniğe kapıldı. Twitter'da mesaj atan Zimnukhova Elena, 'Dondum kaldım, bu bir kabus... Sürekli ağlıyorum" yazdı. (cumhuriyet)

3/23/2012

rusya'nın başkenti moskova'da müslümanlığı seçenler ve göç yüzünden camiler yeterli gelmiyor


Nüfusu azalan, doğum oranları düşen Rusya, ihtiyaç duyduğu işgücünü karşılamak üzere Orta Asya ve Kafkas ülkelerinden büyük göç alıyor.

Çoğu Müslüman gençlerden oluşan göçle birlikte başkent Moskova'daki Müslümanların sayısı iki milyonu buluyor.

Müslümanlar, özellikle Moskova'daki ibadethanelerin yetersizliğinden şikayetçi.

Ancak Rusya'da kimileri de artan Müslüman nüfusu bir tehdit olarak görüyor. BBC Özbekçe Servisi'nden Rüstem Qobil'in değerlendirmesi:

Moskova'da bir Cuma günü... Binlerce kişi Cuma namazı için camilerde toplanıyor... Ancak kentteki Müslümanların sayısı arttıkça, camiler bu inançlı kalabalığın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalıyor... Moskova'da şimdi kent nüfusunun beşte biri Müslüman. Sayıları iki milyonu buluyor.

Müslümanların çoğu İş bulma umuduyla Orta Asya ve Kafkas ülkelerinden Moskova'ya gelen genç göçmenler... Ancak pekçoğu, dinî ihtiyaçlarını karşılayamamanın sıkıntısı içinde.

İmam Hasan Fahreddinov, Moskova'nın yeni camilere ihtiyacı olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Dört küçük cami, burada yaşayıp çalışan milyonlarca kişiye yeterli şekilde hizmet veremez. Yetkililer yeni camiler yapılacağına söz verdiler ama hiçbir şey yapılmadı. Bize yabancı muamelesi yapıyorlar. halbuki Müslümanlar yüzyıllardır bu kentte yaşıyor."

İslamî usullere göre hazırlanan yiyecekler satan bazı lokantalar her zaman tıka basa dolu. Bunun bir nedeni de Müslümanların Moskova'da 'helâl yiyecekler' bulabilecekleri yerler çok sınırlı olması.

Pekçok Müslüman, şimdi, sokak tezgahlarında Müslümanlar tarafından satılan yiyeceklere yöneliyor.

Müslümanlığa geçen Ruslar


Müslümanlığa geçen pek çok Rus da var.

Tanınmış bir politikacı olan Ali Viçeslav Polosin, Rus Ortodoks Kilisesi'nde bir papazken 12 yıl önce Müslüman olmuş.

Polosin, "Yıllarca Noel'i tatil ilan ettirmek için uğraştım. İslam'a geçince politikayı bırakmak zorunda kaldım. Benim gibiler için siyasette yer yok." diyor.

Milliyetçiler, Slav olmayan göçmenlere karşı


Müslümanların sayısındaki artışın ülkeyi kötü yönde değiştirdiğini düşünenler de var...

Milliyetçi grup Russovet'ten Yuri Gorsky,"Moskova'nın Moskov-abad'a dönüştüğünü söyleyip şakalaşıyoruz." diyor.

"Sokaklarda Slav kökenli olmayanların sayısı her geçen gün artıyor... Parka gittiğinizde, size benzemeyen bir sürü kişiyi görmek hoş değil. Bu çok korkutucu."

Rusya'nın nüfusu azalıyor. Doğum oranı düşüyor.

Ve ülkenin büyüyen ekonomisi, göçmen işçilere ihtiyaç duyuyor.

Ancak bu kalabalık grup, kültürlerini, geleneklerini ve inançlarını da beraberinde getiriyor.

2/03/2012

4 bin metre derinlikteki vostok nehrini arayan araştırmacılar esrarengiz şekilde kayboldu

Rus bilim insanlarından tam beş gündür haber alınamıyor.

Rusya’nın Arktik ve Antarktik Araştırma Enstitüsü’ne (AARI) bağlı Rus araştırmacılar, buzul kıtanın 4 bin metre derinliğinde bulunan donmuş Vostok Nehri’ne ulaşmak için haftalardır sondaj çalışması yapıyordu.
Fox News’a konuşan Montana State Üniversitesi’nden Dr. John Priscu, “Beş günden bu yana Rus meslektaşlarımızdan tek kelime haber almadık” dedi.

Priscu, 20 milyon yıldan bu yana havayla temas etmeyen nehre ulaşmayı amaçlayan Rus araştırmacılarla tüm temaslarının koptuğunu söylerken, kış sezonunun başlayacak olmasıyla hava şartlarının daha da kötüleşeceğine dikkat çekti.

ABD’li araştırmacı, “Sıcaklıklar bir hafta içinde -40 santigratın altına düşecek... Vostok İstasyonu’ndaki durum ne haldedir düşünemiyorum” dedi.

DAHA KÖTÜ BİR ZAMANLAMA OLAMAZDI
Rus ekibi, bir yıl önce Vostok Nehri’ne ulaşmayı neredeyse başarmış, ancak kışın başlamasıyla çalışmaları başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Aynı ekibin, bu sefer nehre ulaşmasına sadece 12 metre kalmıştı.

Priscu, kışın gelmesiyle ileriki haftalarda sıcaklığın beklenenden iki katı kadar azalabileceğini vurguladı. Öyle ki, Vostok İstasyonu’nda bugüne kadar ölçülen en düşük sıcaklık -89.4 santigrat olarak kaydedilmişti.

Rus araştırmacılar, nehrin sularına erişmeyi başaradıkları takdirde, nehrin sularını yüzeye çekerek araştırmalarına devam etmeyi planlıyordu.

DÜNYANIN GÖZÜ ONLARIN ÜSTÜNDE
Bilim dünyası, Rus ekibin bu hafta sonunda Vostok’un sularına ulaşmasını bekliyordu. İngiltere Antarktik Araştırmaları’ndan Alan Rodger, “Ne bulacaklarını büyük bir merakla bekliyoruz. Bu nehir en az 15 milyon yıldır buzulların derinliklerinde yatıyor. Bu kadar uzun süre nasıl kendisini muhafaza ettiğine ve neler sakladığına dair birçok sorumuz var” dedi.

14 YILDIR SONDAJ YAPILIYOR
Buzul tabakanın 4 kilometre altındaki Vostok Nehri, özellikle oksijen içeriği bakımından çok zengin. 200 gölün bir araya gelerek oluşturduğu nehrin, element içeriği açısında taze suya oranla en az 50 kat daha zengin olduğu tahmin ediliyor.

NASA, Vostok Nehri’ndeki koşulların Jüpiter’in uydusu Europa ve ve Satürn’ün uydusu Enceladus’a benzediğini belirtirken, nehre ulaşılması halinde Dünya dışında olulan yaşam koşulları hakkında bilgi edinebilmeyi umuyor.

Vostok Nehri’ne ulaşmak için 1998 yılında başlayan sondaj, bu yılın başına kadar 3,600 metre ilerledi. Priscu, “Buz, kaya gibi sabit değil. Bu yüzden sondaj yapılırken açılan deliğin kapanmaması için sondaj esnasında kerozen kullanılıyor” dedi. Şu ana kadar 65 ton kerozen kullanıldığını belirten Priscu, zehirli maddenin nehri kirletmesinden endişelendiğini söyledi. Ancak herkesin sorduğu ilk soru, Rus araştırmacıların başına ne geldiği.

1/09/2012

akıl almaz kaza kaldırımda birden açılan çukur pusetteki çocuğu yuttu

Rusya'da yaşanan olayda, bir buçuk yaşında bir erkek çocuk, kaldırımın çökmesi sonucu bir anda açılan çukura düşerek can verdi.
Moskova'nın güney batısındaki Bryanski şehrinde, çocuğunu bebek arabasında gezdiren bir anne, kaldırımda aniden açılan çukura düştü.

Şehirdeki güvenlik görevlileri, ortaya çıkan çukurun toprak altındaki sıcak su borusunda meydana gelen patlama sebebiyle oluştuğunu tahmin ediyorlar.

Çukura düşen yirmi altı yaşındaki anne, o sırada olay yeri yakınında bulunan ve trafik polisi olan kocasının yardımıyla kurtuldu. Kaza yerinde arama yapan ekipler, pusetten düşerek kanalizyon şebekesinde kaybolan 1,5 yaşındaki erkek çocuğunun yalnızca kıyafetlerini bulabildi.

Şanssız çocuğun cansız bedeni ise öğleden sonra bulundu.

Yetkililer yeraltındaki kanalizasyon ve su aktarım şebekesinin inşaatını üstlenen kişiler hakkında soruşturma açılacağını belirttiler.

Rusya 24 televizyonuna konuşan Bryanski valisi Nikolay Denin ise mevsim normallerinin altında seyreden hava koşulları sebebiyle su borularında patlama meydana gelmiş olabileceğini kaydetti. Denin, ardından da kaldırımın altını dolduran toprak ve betonun aşınmış olabileceğini söyledi.

Rus medyası olayda küçük oğlunu yitiren Tatyana Didenko isimli genç kadının hastanede tedavi altıda tutulduğunu belirtti.

1/02/2012

ilham aliyevin elinden sarkisyanı medvedev son anda kurtarmış

Bağımsız Devletler Topluluğu’nun 20. yıl zirvesinde Aliyev’le Sarkisyan arasında yumruk yumruğa kavgayı Medvedev önlemiş. Bir Ermeni gazetesinin iddiasına göre, Aliyev, Koçaryan’a madalya verilmesini engelledi. Bunun üzerine Sarkisyan tepki gösterdi. İki lider ceketleri çıkartıp birbirinin üzerine yürüyünce Medvedev, “Beyler, ne bu böyle? Size yakıştıramıyorum” diye araya girdi.
RUSYA’nın başkenti Moskova-daki Kremlin Sarayı’nda 19 Aralık tarihinde düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) 20. yıl zirvesinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermeni mevkidaşı Serj Sarkisyan arasında yumruk yumruğa kavganın, Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev tarafından son anda önlendiği ileri sürüldü.

Madalya verdirtmedi

Ermenistan’da yayınlanan “Aykakan Jamanak” gazetesinin Kremlin kaynaklarına dayanarak verdiği haberine göre jübile zirvesinde her ülkeden bir yetkili, BDT’nin güçlenmesi için verdiği hizmetler nedeniyle bir nişanla onurlandırılacaktı. Ermenistan ödüle Dışişleri Bakan Yardımcısı Şavarş Koçaryan’ı aday gösterince kriz başladı. Sürekli Azerbaycan aleyhine açıklamalar yapan Ermeni bakan yardımcısına madalya verilmesine Aliyev sert bir ses tonuyla itiraz etti. Bunun üzerine Medvedev, Koçaryan’a madalya vermedi.

Ceketleri çıkardılar

Bu aşamada Sarkisyan, Aliyev’e tepki gösterdi. İki lider arasında kısa süre sonra söz düellosu başladı. Taraflar birbirlerine “Ben sana gösteririm” diyorlardı. İki lider de ceketini çıkarıp birbirlerinin üstüne yürümeye başlayınca, bir süredir sessiz kalıp tartışmayı izleyen Medvedev araya girdi.

Yakışmıyor beyler

Medvedev’in “Beyler, ne bu böyle? Size yakıştıramıyorum” sözleri üzerine iki lider ayrıldı. Ermeni gazetesi, “Böylece Kremlin Sarayı’nda Sarkisyan-Aliyev boks müsabakası başlamadan bitmiş oldu” diye yazdı.

12/29/2011

morgda cesetlerin yanında 175 kilo havyar saklamışlar

Rusya'nın St. Petersburg kentinde bir morgda saklanmış 175 kilo ağırlığında havyar bulundu.

Polis ekipleri tarafından morgdaki buz dolabında ve cesetlerin yanında bulunan havyar paketlerinin, nesli tükenmekte olan mersin balığı yumurtalarından oluştuğu bildirildi.
Olayla ilgili bir morg görevlisi bir de iş adamı gözaltına alındı. Söz konusu iş adamının morgun bir kısmını, cenaze işleriyle ilgili şirketi için kiralamakta olduğu öğrenildi.

Polis tarafından yapılan açıklamada, zanlıların havyarı yılbaşı kutlamalarında şahsi tüketimleri için bulundurduklarını söyledikleri belirtildi.

Polis ekipleri morgda yaptıkları aramada, iş adamının kiraladığı bölüm ve dinlenme kısmında da havyar paketlerine rastladılar.

64 ve 42 yaşlarında oldukları belirtilen zanlıların yasal işleme tabi tutulup tutulmayacakları henüz kesinleşmedi.

Rusya'da havyar bulundurmak suç değil ancak ülkede havyar ticaretinin büyük kısmı kara borsada yapılıyor.

Morgda bulunan paketlerin, havyar pazarında bir servet karşılığında alıcı bulacağı tahmin ediliyor.

St. Petersburg polisi bulunan havyarın nereden geldiğine dair araştırmanın devam ettiğini ve hastanenin temizlik sorumlusunun sorgulanabileceğini belirtti.

10/31/2011

rusyada saatler geri alınmıyor gerekçe ise stres ve intihar oranlarında artış sayısı

Rusya'nın yaz saatinde kalmaya devam ederek, saatlerin geri alınmayacağı devlet başkanı Dimitri Medvedev tarafından Mart ayında açıklanmıştı.
Böylece, Rusya'da saatlerde herhangi bir değişiklik yapılmamış oldu.

Başkent Moskova'dan bildiren BBC muhabiri Daniel Sandford, Medvedev'in söz konusu alırken Rusların saat değişimi sebebiyle yaşadıkları strese engel olmak amacıyla hareket ettiğini bildirdi.

Sandford ayrıca ülkede saat değişikliğinin yapıldığı dönemlerde intihar olanlarında artış yaşandığı yönünde uzman görüşlerinin de yaygın olduğunu belirtti.

BBC muhabiri Sandford, ülkede yaz saati uygulamasından çıkılmaması sebebiyle uluslararası bağlantıları bulunan iş kollarında sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çekiyor.

Sandfrod özellikle hava ve demir yolları şirketlerini zorluklarla dolu bir dönemin beklediğini belirtiyor
Tasarruf amaçlı uygulamanın mazisi

Güneş ışınlarından daha fazla faydalanmak amacıyla ortaya çıkan yaz saati uygulaması ilk kez 1895 yılında Yeni Zelandalı bilim adamı Vernon Hudson tarafından gündeme getirildi.

Güneş ışınlarından ve ısısından faydalanarak, ısınma ve faydalanma maliyetlerini azaltmayı amaçlayan uygulama 1916'da Almanya ve müttefikleri tarafından ilk kez resmen uygulandı.

Yaz saatine geçiş 1920lerde Avrupa ülkelerinin çoğu tarafından benimsendi.

Türkiye'de yaz saati uygulaması 1 Temmuz 1940 tarihinde, bakanlar kurulu kararıyla başladı.

Bu sene kış saatine geçmeyen Rusya’da ilk yaz saati uygulaması ise 1918 yılında yapıldı

10/11/2011

12 yıl önce hastane'de karıştırılan çocuklar gerçek ailelerine gitmek istemiyorlar

Steve Rosenberg

BBC, Moskova

Karışıklık, annelerden birinin eski kocasının 'kızım hiç bana benzemiyor' diyerek, nafaka ödemesini kesmesiyle anlaşıldı.

Daha sonra yapılan DNA testleri çocuğun çiftin olmadığını ortaya koydu.
İrina kendisini yetiştiren aileden ayrılmak istemiyor
Polis biyolojik anne-babanın izini sürdü ve bu çiftin de aslında diğer ailenin çocuğunu büyüttükleri anlaşıldı.

Her iki kız çocuğu da kendilerini yetiştiren ailelerden ayrılmak istemiyor.

Ural Dağlarındaki kentte yaşayan aileler yaklaşık 160 bin dolarlık tazminat davası açtı.

Ancak, olayın üzerinden uzun bir süre geçtiği için, belirli bir hastane çalışanı aleyhinde ceza davası açılamıyor.

Yulia Belyaeva bu yılbaşında eşinden boşandı. Ancak eski kocası nafaka ödemesi yapmayı reddetti. Çünkü kızları İrina'nın gerçek babası olduğuna inanmıyordu.
'Bu çocuk bana benzemiyor'

Belyeava da eski eşini mahkemeye verdi. Yargıç DNA testi yapılmasını istedi ve bu testler şaşırtıcı bir gerçeği ortaya koydu.

Yulia benimle yaptığı telefon görüşmesinde, 'İki DNA testi yaptık. Her iki test de ne benim, ne de eski kocamın İrina'nın biyolojik anne-babası olmadığımızı gösteriyordu. Yargıç inanamadı. Bize bu tür durumları sadece televizyonda gördüğünü ve ne tavsiye edeceğini bilmediğini söyledi' dedi.

Balyaeva, İrina'yı doğurduğu 1998 Aralık'ındaki o günü düşündü.

Anya da kendisini yetiştiren aileden ayrılmak istemiyor
Doğum servisinde bir başka kadının daha olduğunu hatırladı ve korkunç bir karışıklık olduğunu fark etti. 12 yıl önce bebeklere yanlış isimlikler takılmış ve yanlış anne babalara verilmişti.

Balyaeva, 'DNA sonuçlarının bir fotokopisini aldım ve savcılığa gittim. Hastanede yanlış bebek verildiği gerekçesiyle resmi bir şikayette bulundum' dedi.

Daha sonra polis, diğer anneyi aradı ve aynı şehrin bir başka köşesinde buldu.

Balyaeva, 'Doğruydu. Kızları Anya sarışındı ve aynı bana ve eski eşime benziyoru. Kızımız ise daha koyu tenli ve siyah saçlıydı. Diğer babaya benziyordu. Diğer baba Tacikti, o da aynı babaya benziyordu" dedi.

Balyaeva, Irina'nın hep siyah saçlı ve gözlü eski kayınvadilesine benzediğini düşündüğünü söylüyor. İrina'nın gerçek kızı olmadığını hiç düşünmediğini belirtiyor.

Tabi bu olan biten, çocuklar için de büyük bir şok oldu ve her iki çocuk da kendilerini yetiştiren ailelerle kalmak istiyor.

9/01/2011

uzay istasyonuna malzeme götüren insansız rus uzay gemisi infilak etti

Rusya'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) gönderdiği insansız uzay gemisi infilak etti.
Rus Uzay Dairesi, Progress M-12M adlı geminin yörüngeye yerleştirilemediğini ve düştüğünü açıkladı.

Geminin enkazının Rusya'ya bağlı Altay cumhuriyeti topraklarına düştüğü haber veriliyor. Geminin düşüşü sırasında büyük bir patlama sesi duyulduğu ve evlerin camlarının kırıldığı belirtildi. Ancak ölen ya da yaralanan olmadığı kaydedildi.

Gemi, ISS'teki astronotlara 3 ton malzeme götürüyordu.

Amerikan uzay mekiğinin devre dışı bırakılmasından sonra, istasyona malzeme nakli bu tür robot araçlarla yapılacak.

Ancak Uzay İstasyonu'nda henüz malzeme sıkıntısı olmadığı için Progress'in fırlatma roketi Soyuz U ile ilgili kaygılar öne çıkıyor.

Soyuz U, istasyona insanlı kapsülleri götüren Soyuz FG roketine çok benziyor.

Çarşamba günkü başarısızlığın nedeni tespit edilemedikçe 22 Eylül'de istasyona yapılacak insanlı uçuşa izin verilmeyebileceği belirtiliyor.

Bu durumda, eve dönüş hazırlığı yapan astronatlar bir süre daha istasyonda beklemek zorunda kalacak.

İstasyonda altı astronot bulunuyor.

Progress, Uluslararası Uzay İstasyonu'na şimdiye kadarki 44'üncü malzeme teslimatını gerçekleştirecekti.

Gemi, Kazakistan'daki Baykonur Üssü'nden fırlatılmıştı. Ancak Soyuz roketinin üçüncü ve son fırlatma aşaması motorlarının erken kapandığı anlaşılıyor. 

7/27/2011

rus gizli belgelerine ve resmi belgelerine arama motorlarından ulaşılabiliyor

Rus haber ajansı RİA Novosti, Google kullanıcılarının belirli kelimeler aracılığıyla "gov.ru" veya "gov.ua" sitelerindeki gizli belgelere ulaşabildiğini belirterek, burada Federal Anti-Tekel Servisi, Ticaret Odası Ekonomik Kalkınma Bakanlığı ve bazı devlet kurumlarının belgelerinin yer aldığını aktardı.

Haberde, Google aracılığıyla açık kullanımda olan yaklaşık 200 dosyada, "gizli" ve "resmi kullanım için" şeklinde ibarelerin yer aldığına dikkat çekildi.
Rusya'da ünlü arama motoru Yandeks'te, 18 Temmuz'da Megafon adlı GSM şirketinin 8 bin kullanıcısının gönderdiği kısa mesajlar yer almıştı. Pazartesi günü meydana gelen bir başka olayda, arama motorlarında online alışveriş yapan Rus vatandaşlarının şahsi bilgileri yayımlanmıştı. Bu olaydan bir gün sonra Rus internet arama motorlarında, online tren biletlerine ve yolcuların kişisel bilgilerine erişim mümkün olmuştu.

Federal Anti-Tekel Servisi ve Ticaret Odası söz konusu haberler üzerine yaptıkları açıklamada, Google'ın kendilerine ait gizli belgeleri yayımladığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürdüler.

Açıklamada, "Arama motorunda (Google) bizim gizli verilerimize ulaşılamıyor. Onlar sadece kamuya yaptığımız açıklamaları gösterebilirler" denildi.

Ticaret Odası'nın açıklamasında, "Ticaret Odası'na ait ac.gov.ru adresindeki web sitesi hiçbir zaman kısıtlı erişim hakkının bulunduğu bilgileri yayımlamadı ve bundan sonra da asla yayımlamayacak" ifadesine yer verildi.

Google Rusya'nın Basın Sözcüsü Alla Zabrovskaya da yaptığı açıklamada, basında yer alan bilgilerin sistemleri aracılığıyla sızması halinde bunun sorumlusunun söz konusu belgelerin sahibi olduğunu belirterek, "Eğer site sahibi, bazı sayfaları veya tüm siteyi saklamak isterse bu son derece basit. Erişilmesini istemediği sayfalara özel bir kilitleme dosyası yüklemesi yeterli olacak" dedi.

7/14/2011

ipad yerine bir kutu taş cep telefonu yerine bir kalıp sabun teslim aldılar

Rusya'da posta hırsızlığı internet üzerinden yapılan alışverişe sekte vurmaya başladı.

Tüketici hakları grupları, Rus Posta İdaresi'ni suçluyor. Posta yolsuzluğu kurbanlarının yaşadıklarını paylaştığı "Postane Hırsızları" adlı internet sitesinde, bir çiftin cep telefonu siparişi verdiği ama paketten bir kalıp sabun çıktığı, video kamerasını bekleyen bir tüketiciye bir kutu şeker gönderildiği anlatılıyor ve buna benzer örnekler sıralanıyor.

BBC muhabiri Steve Rosenberg'in konuştuğu Sergei Lyapko ise, iPad siparişi verdiğini ancak postacıların kendisine içinde taş olan bir kutu teslim ettiğini anlattı.
'Paketlerin yüzde 3'ü kayboluyor'
Moskova'da bir basın toplantısı düzenleyen Tüketiciler Derneği yetkilisi Aleksei Somokvalov, posta idaresindeki hizmet kalitesinin çok kötü olduğunu savunarak, "Sovyet döneminde daha iyi bir hizmet vardı" dedi.

Posta İdaresi ise bazı hırsızlık vakalarını kabul etmekle birlikte, hizmet kalitesinin iyi olduğunu savundu.

Posta İdaresi Sözcüsü Raniya Yefimova, yılde 1 milyar 700 milyon mektup ve 54 milyon paket ulaştırdıklarını, bu paketlerden 6,5 milyonunun yurt dışı gönderiler olduğunu ve sadece yüzce 3'ünün kaybolduğunu söyledi.

Rus yetkililer, posta hizmetlerinde 42 bin şubede 380 bin kişinin çalıştığını bu kadar büyük bir kurumda hırsızlığı engellemenin kolay olmadığını belirtiyor. 

7/13/2011

soymak için girdiği ev sahibi kadın tarafından viagra içirilerek üç gün boyunca tecavüz edildi

Rusya’nın Meschovsk kentinde soygun amacıyla bir kadın kuaförüne giren soyguncu, kuaför salonunun sahibi kadın tarafından etkisiz hale getirildikten sonra arka odada tam üç gün boyunca kadının tecavüzüne uğradı. Salon sahibi kadın, kurbanına üç gün boyunca viagradan başka bir yiyecek vermedi.

Daily Mail’in haberine göre, Viktor Jasinskki adlı 32 yaşındaki hırsız, Meschovsk’ta bir kuaför salonuna girerek, salon sahibi kadını silah zoruyla soymak istedi.

Ancak karatede kara kuşak sahibi olan 28 yaşındaki Olga Zazac, soyguncuyu bir tekmeyle etkisiz hale getirdikten sonra ellerini bağlayıp salonun arka tarafındaki odaya sürükledi.
Olga Zazac burada kurbanına tam üç gün boyunca tıpkı ünlü Pulp Fiction filminde olduğu gibi tecavüz etti. Kurbanına üç gün boyunca viagradan başka bir şey vermeyen kadın, daha sonra talihsiz soyguncuyu serbest bıraktı.

Soyguncu Jasinski, serbest bırakılır bırakılmaz hemen polise başvurdu.

Polise ifade veren tecavüzcü kadın, amacının soyguncuya bir ders vermek olduğunu söylerken, Jasinski soygun girişiminden tutuklandı.

Tecavüzcü kadın içinse dava açıldı.

Quentin Tarantino'nun ünlü filmi Pulp Fiction'da da, iki soyguncu girdikleri mağazadaki kadın tarafından silah zoruyla alıkonarak günlerce tecavüze uğruyorlardı.

DHA

6/26/2011

amerikalı istihbaratçı rusyada düşen uçağında ispartada düşen uçağında arkasında mossad var

Eski istihbaratçı Wayne Matson, Rusya'daki uçak kazasına dikkat çekti: "İçinde İran'a çalışan 5 nükleercinin olduğu uçak önce havada patladı, sonra düştü."
"Türkiye'de 2007'de, içinde Türk fizikçilerin de olduğu uçak önce havada patlayıp düşmüştü. Tüm bu kazaların ardında İsrail gizli servisi MOSSAD var."
SADECE KAZA MI?
Son yıllarda yaşanan ve kurbanları arasında Türk nükleer bilim insanlarının da yer aldığı bir dizi suikast ve 'kaza" olayının ardında İsrail gizli servisi Mossad'ın bulunduğua ilişkin bir iddia ortaya atıldı. Rusya'da 20 Haziran'da meydana gelen uçak kazasında 45 kişi ölmüştü.

Ölenler arasında İran'daki Buşehr nükleer reaktörünün inşaasında çalışan ve İsrail'in şiddetle karşı çıktığı İran'ın nükleer programına önemli katkılarda bulunan "beş nükleer bilimci ve mühendis" yer alıyordu. Kazada hayatını kaybeden nükleer bilimciler Hindistan, Çin ve Bulgaristan'da da bazı nükleer projelerde çalışmışlardı. Şimdi serbest gazetecilik yapan Amerikalı eski istihbarat görevlisi Wayne Madsen, Rusya'daki son "kaza" dahil son yıllarda yaşanan bir dizi olayı Mossad ile ilişkilendirdi. Madsen, Rusya'daki uçak kazasındaki komplo iddialarını dile getirirken "Mosad mı?" diye sordu ve Tupelov 134 tipi uçağın yere çakılmadan önce alev aldığına ilişkin iddiaları hatırlattı. Wayne Madsen, İranlı nükleer bilimci Mecid Şaşhiari'nin geçen Kasım'da motorsikletinin patlaması sonucu ölmesine, bir başka nükleer uzman Feridun Abbasi'nin yine Tahran'da benzer biçimde ağır yaralanmasına işaret etti. Madsen, İran'ın Meşhed kentinde iki yıl önce yaşanan bir başka uçak kazasında nükleer bilimcilerin ölmesi ile bir diğer nükleer uzman olan Ardeşir Hasanpur'un 2007'de İsfahan'da zehirlenerek öldürülmesine işaret etti.

PARÇALARA AYRILDI
Madsen, 30 Kasım 2007 günü İstanbul'dan Isparta'ya giden uçağın da inişten önce havada parçalara ayrıldığını ifade ederek, iyi hava koşullarında uçağın bu şekilde parçalanmasını sorguladı. Aynı uçakta, önde gelen nükleer bilimci Engin Arık ile Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Birimi Başkanı Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan'ın yer aldığına dikkat çekti. Madsen, uçağın ana parçalarının rahatça birbirinden ayrıldığını ve Vali Şemsettin Uzun'un "Böyle bir uçak kazası görmedim" dediğini aktardı. Madsen, kurtarma ekiplerinin uçağa sorunsuz girerek bazı çantaları rahatça aldıklarını öğrendiğini belirtti. Arık ve nükleer bilimciler Isparta'da bilimsel bir konferansa gidiyordu. Arık ayrıca, Türkiye'de çok önemli rezervleri bulunan toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği ve olması gerektiği yönündeki görüşleri ve çalışmalarıyla tanınıyordu.
mynet

6/21/2011

kırımda yapılan kazılarda avrupalıların kökeni ortadoğu veya balkanlar değil rusya

Kırım bölgesindeki Buran-Kaya kazı alanında insan kemikleri, dişler, aletler, fildişi süslemeleri ve hayvan kalıntıları bulundu.


Fosillerde, ölümden sonraki ritüellerin parçası olarak etin kemikten ayrıldığına işaret eden kesik izleri bulunuyor.

Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi'nde görevli arkeolog Aleksander Yaneviç, Kırım dağlarındaki Buran Kaya'da 1991'de dört mağara bulmuştu.
Gravette kültürü

O tarihten bu yana mağaralardaki kazılarda yaklaşık 200 kemik parçası bulundu. Kazılarda bunların yanı sıra fildişinden yapılmış süslemelere de rastlandı.

Bu süs eşyası, bilimadamlarına eski insanlarla Gravette olarak bilinen bir kültürel gelenek arasında bağ kurma şansı verdi.

Adını Fransa'da Taş devri araştırmalarının başlatıldığı La Gravette bölgesinden alan bu kültür, tüm Avrupa kıtasına yayıldı.

Prof. Clive Finlayson, "Gravette kültürü, modern insanı tanımlayan bir kültürdür. Bu insanların bıçakları, hafif aletleri, açık hava kampları vardı. Mamut kemiklerinden çadırlar dikmişlerdi" diyor.

Finlayson'a göre, Ukrayna'daki kazılarda bulunan kemikler ve diğer parçalar, Avrupa'daki insanların kökeninin Balkanlar ya da Orta Doğu değil Rus ovaları olduğu görüşünü güçlendiriyor.
bbc türkçe

6/17/2011

rusya başbakanı vladamir putin'in fotoğraflarını bu güzel çekecek

Rusya’yı birlikte yönettiği için “tandem” diye anılan Putin-Medvedev ikilisi, yine ilginç bir işe imza attı. Her ikisi de, bugüne kadar kendilerini adım adım takip eden özel fotoğrafçılarını işten çıkarttı, yerine güzelliğiyle ön plana çıkan genç kızları istihdam etti.


Başbakan Vladimir Putin’i artık, iki yıl önce Moskova’da düzenlenen güzellik yarışmasına katılan Yana Lapikova fotoğraflayacak.
Cumhurbaşkanı Dmitriy Medvedev’in yeni fotoğrafçısı ise düne kadar İzvestiya gazetesine çalışan güzel muhabir Yekaterina Ştukina oldu. Kremlin’in sözcüsü Natalya Timakova, “Yekaterina’nın göreve tayini edilmesinde özellikçe ‘fotoğrafçı’ kelimesine vurgu yapmak istiyorum.


Genç ve güzel kız, iyi bir profesyonel olduğu için Başkanın fotoğraflarını çekmekle görevlendirildi” dedi. Putin’in basın sözcüsü Dmitriy Peskov ise, “Başbakan Vladimir Putin’in fotoğrafçısıyla ilgili kopan yaygaraya anlam veremiyorum. Yana Lapikova bu göreve deneme süresiyle alındı. Şu âna kadar işini de başarılı bir şekilde yerine getirdi. Çektiği birçok resim basında yayınlandı bile.

Çektiği fotoğraflar Putin’in beğenisini kazanırsa yakında kadroya da alınacak” diye konuştu. Bazı Rus medya organları bu durumu, “Tandeme dişi tandem” diye duyurdu.






 hürriyet

6/11/2011

18 yaşındaki çeçen kızı boğarak öldüren rus albay altı el ateş edilerek öldürüldü

Albay Yuri Budanov bu sabah, Moskova'nın merkezindeki işlek caddelerden Komsomolsky Prospekt'de saldırıya uğradı.


Görgü tanıklarının ifadelerine göre altı el ateş eden saldırgan olayın ardından bindiği Mitsubishi Lancer marka arabayla kayıplara karıştı.


Saldırganın kaçarken kullandığı araba, daha sonra terkedilmiş ve yakılmış olarak bulundu.
Dikkat çeken dava

Albay Yuri Budanov 2000 yılında, Rusya'nın Çeçenistan'a müdahalesi sırasında 18 yaşında bir Çeçen kızı boğarak öldürmekten hüküm giymişti.

2003 yılında 10 yıllık hapis cezasına çarptırılan Budanov, 2009'da tahliye edildi.

Budanov'un erken tahliyesi ülkedeki insan hakları savunucularını öfkelendirmişti.

Albay Budanov'un yargılanma süreci ve tahliyesi, Çeçenistan'da Rus güvenlik güçleri tarafından işlenen suçlara dair açılan az sayıda davadan biri olması nedeniyle, Rus kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı.
bbc türkçe

6/06/2011

internette yeni açılan bir sitede çarpışmalarda ölen askerler hesap soruyor

Katia Moskvitch

BBC Bilim ve Teknoloji muhabiri

İgor Andreev


"Merhaba! Adım Nikolay. 24 Yaşındayım ve Rus ordusunda görev yaparken öldüm."


Facebook'un Rus versiyonu Odnoklassniki.ru'daki bir sayfada çoğu askeri üniformalı 27 gencin fotoğrafları görülüyor.

Çoğu gülümsüyor, mutlu ve gururlu görünüyorlar.

Bu 27 gencin hepsi de silah altındayken can vermiş. Birkaçı Çeçenistan veya Dağıstan'daki çarpışmalarda ölmüş.

Bu alışılmışın dışındaki sayfayı oluşturan, sivil toplum örgütü The Mother's Right Foundation (Annelerin Hakkı Vakfı), ölen askerlerin çoğunun, aşırı zorbalık, suç eylemleri, kötü yaşam koşulları ya da ordu içindeki anormal psikolojik ortam yüzünden can verdiğini belirtiyor.

Bazıları asker arkadaşlarınca öldürülmüş, yakın mesafeden açılan ateşle ya da aşırı dövülme sonucu...

Vakfa göre, bazıları da, yaşadıkları sürekli şiddet ve taciz yüzünden intihar etmiş.

Ama Odnoklassniki.ru sitesinde, bütün bu gençler, adeta hala hayatta gibi. Başkaları bu kişileri "arkadaş" edinebiliyor, fotoğraflarına bakabiliyor, duvarlarına yazabiliyor ve hatta özel mesaj gönderebiliyor.

Sayfa sahipleri, yaşam öykülerinde hayatlarını ve ölümlerini birinci tekil şahısla anlatıyorlar.

Çelyabinks'den çok da uzakta olmayan Mezhozernij köyünden Nikolay Ishimov, kendi öyküsünü şöyle anlatıyor:

"20 Ağustos 2007'de 47 asker arkadaşımın önünde, Vladimir Bazelev adlı sarhoş subay tarafından vuruldum. Öylesine, hiçbir neden olmaksızın...

Kurşun iki gözümün arasına isabet etti, hemen orada öldüm.

Üç duruşma ardından ve Annelerin Hakları'nın yardımıyla, annem, katilimin 5 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmasını başardı.

Ama annem hala ağlıyor arkamdan, hergün ağlıyor. Annem babam bazen rüyalarında görüyorlar beni."
İnternet sayfası büyük dikkat çekti

Vakfın başkanı Veronika Marçenko, internet kampanyasının sadece birkaç hafta önce başlatılmış olmasına rağmen, Rus ordusundaki şiddet geleneğine böylesine alışılmadık biçimde dikkat çekilmesinin, gündemde yer bulduğunu söylüyor.

Marçenko, "Bu bilgiyi dünyayla paylaşmak suretiyle, olan bitenleri soyut sözcükler ve rakamlarla anlatmak yerine, somut örneklerle, bu gençlerin öykülerini anlatarak ortaya koyuyoruz. Böylece insanlar, bu durumun olağan birşey olup olmadığı sorgulamaya ve ne yapılabileceğini düşünmeye başlıyor." diyor.

Vakfın başkanı Veronika Marçenko, internet sayfasındaki yazılarda "Ben öldüm, öldürüldüm" gibi ifadeler kullanılmasıyla, birden büyük dikkat çektiklerini ve insanlardan tepkiler gelmeye başladığını belirtiyor.

"Belki aynı apartmanda oturuyor olabilirsiniz ama, komşunuzun oğlunun silah altındayken öldüğünü, ancak bu sosyal paylaşım sitesinden öğreniyorsunuz. Çünkü artık insanların çoğu, komşularıyla değil de, internet üzerinden iletişim kuruyorlar birbirleriyle." diyor Marçenko.

Annelerin Hakkı, 1990'dan bu yana , ölen askerlerin ailelerine parasız hukuki yardım ve destek sağlıyor; ailelere, karmaşık Rus yargı düzeninde rehberlik yapıyor.

2009 Yılında, ABD Başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, yürüttüğü çalışmalardan ötürü Veronica Marçenko'ya saygın "Uluslararası Cesur Kadınlar" ödülünü vermişti.
Birçok aile için, oğullarının tam olarak nasıl öldüğünü anlamak, çok büyük önem taşıyor.

Veronika Marçenko, silah altında ölen askerlerin anne babalarının, yalnızca maddi tazminat ve adalet peşinde olmadıklarını; oğullarının nasıl ve niye öldüğünü de saptamak istediklerini anlatıyor.

Genç bir askerin ölüm nedeni olarak en sık rastlanan açıklama, intihar. Ama anne babalar, oğullarının ölü bedenlerini incelediklerinde, iç yaralanmaların ve kırılmış kemiklerin izlerini buluyorlar.

Kimileri, bazı askerlerin aslında dövülerek öldürüldüğünü, ama olaya intihar süsü vermek için boyunlarına ip geçirildiğini ya da gençlerin kendilerini asmak zorunda bırakıldıklarını düşünüyor.
İşkence olayları

19 Yaşındaki İgor Andreev 2005 yılında Sen Petersburg'da ölmüş. Bir birlikten diğerine nakledilirken, trende, kemeriyle asılı halde bulunmuş.

İgor'un annesi Lyudmila Strugova, hıçkırıklar içinde, "Aldığımız haberlerden çok etkilenip o kadar büyük bir şoka girdik ki, otopsi yaptırmadık. Bize, oğlumuzun cesedinin beş gündür tabutta olduğunu ve ilaçlamayı unuttukları için, tabutu açmamamız gerektiğini söylediler. Bu nasıl birşey? Tabutu açmamıza nasıl izin vermezler?" diyor...

İnternet sitesinde İgor'un öyküsü tüm çıplaklığıyla gözler önünde.

"Sürekli diğer askerlerce eziliyor, tacizlere hedef oluyordum. Benden para istiyorlar, dövüyorlardı. Her yerim çürükler ve hematomlarla kaplanmıştı." diye yazıyor İgor ve sürdürüyor:

"2005 Mart'ında, istediği parayı bulamadığım için Ruslan Romadov adlı asker tarafından çok kötü şekilde dövüldüm. Alemden para istemek zorunda kaldım. Ben yoksul bir aileden geliyorum. Cumhurbaşkanlığı taburunda görev yapıyordum; sürekli dayak, haraç alma ve aşağılanma beni perişan etti."

İgor'un annesi, ağlayarak, ordunun zor bir yer olduğunu daha önce duyduklarını; ama asla bu derece zor olacağını düşünemediklerini anlatıyor ve İgor hala hayattayken, bu taciz hareketlerini yapanların hiçbir ceza görmemesini anlayamadıklarını söylüyor.

İgor Andreev'un annesi, "Mahkemede subayın gözlerinin içine baktım ve oğluma niçin işkence edildiğini, neden geceler boyunca uykusuz bırakıldığını, bir köşede ayakta durmak zorunda bırakıldığını, sürekli dayak atıldığını, olayla ilgili belgelerde yazılı olan bütün bu muamelelerin niçin yapıldığını sordum. Doğru bir cevap alamadım ama vakıf avukatlarının yardımıyla, olayın başlıca sorumlusunun hapse atılmasını sağladık ve maddi tazminat aldik." diye sürdürüyor.
İgor ve Nikolay'ın ölümleri soyut olaylar değil


Eylemciler her yıl binlerce askerin savaşla ilgisi olmayan olaylarda öldüğünü, binlercesinin de fiziksel ya da ruhsal bakımdan veya her iki bakımdan sakatlanmış olarak evlerine döndüğünü belirtiyor.

2006 Yılında 19 yaşındaki Andrei Siçev, yılbaşı gecesi saatlerce çömelmiş halde durmaya zorlandıktan sonra bir sandalyeye bağlanmış ve vahşice dövülmüştü. Şiddetli acılardan yakınmasına aldırış edilmedi ve dört gün sonra hastaneye kaldırıldığında, doktorlar kangren oluşan bacaklarını kesmek zorunda kaldılar.

Rus ordusu, silahlı güçler içindeki zorbalık ve taciz olaylarına çözüm getirilmesine çalışıldığını ve askeri eğitim bünyesinde çeşitli reformlar yapıldığını kaydediyor. 2008 Yılında Savunma Bakanı Anatoliy Serdyukov, askerlik reformlarını açıklamış; bu çerçevede subay sayısı azaltılmış, askerlik süresi bir yıla indirilmiş, bazı kadrolar ve birlikler feshedilmişti.

Rusya Savunma Bakanlığı barış zamanlarında bile hala yılda 500 kadar askerin öldüğünü belirtiyor.

Sivil toplum örgütleriyse bu sayının yılda 2-3 bin arasında olduğunu kaydediyor.

Annelerin Hakkı gibi girişimlerle Rus ordusunda değişime gidilmesi için yürütülen baskı artırılıyor.

İgor Andreev'in annesi Lyudmila Strugova da, oğlunun ölümünün, hiç değilse başka Rus gençlerinin kurtarılmasına yarayabileceği düşüncesiyle avunuyor.