Dünya

Dünya
Peru etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Peru etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/25/2013

Sebil gibi reklam panosu havadan içme suyu üretiyor

Pano, havadaki nemi süzerek temiz su üretiyor.'Havadan nem kapan' pano, Lima'daki Mühendislik ve Teknoloji Üniversitesi UTEC ile Mayo reklam ajansının ürünü.


UTEC, "hayal gücünü hayata geçirmek" ve insanların sorunlarına teknoloji ve mühendislikle çözüm bulunabileceğini göstermeyi amaçladıklarını bildiriyor.

Üzerinde sadece "havadan içme suyu üreten pano" yazan reklam panosu, dediğini yapıyor. Pano şimdiye kadar 9000 litreden fazla, günde 96 litre su üretmiş.

Bu iş için başkentin güneyinde, herkesin temiz su bulamadığı neredeyse çöl gibi bir alanda bulunan Bujama köyü seçilmiş.

UTEC, sert iklim koşullarına ve az yağış almasına rağmen havadaki nem oranının yüzde 98'i bulduğunu belirtiyor.

Üniversitenin sözcüsü Jessica Ruas, "pano havadaki suyu alıyor ve suya dönüştürüyor. Bu kadar basit" diyor.

"Denizde dolu su var, ama içmeye uygun hale getirmenin maliyeti yüksek" diye de ekliyor.

Ruas'a göre bu sistem soruna daha yaygın bir çözüm olabilecek.

Jessica Ruas, "Reklam panosu şeklinde olması şart değil, önemli olan yaratıcılığın gelişme için taşıdığı önem" diyor.

Panonun içinde havadaki nemi yoğunlaştırıp süzen beş cihaz bulunuyor.

Elde edilen su ise panonun üzerindeki tanklarda depolanıyor.

Panonun içindeki sistemin maliyeti 1200 dolar.

İşin reklam yönüne gelince, pano ile "Peru'nun ihtiyacı olan yaratıcı beyinleri" daha sadece geçen yıl kurulan UTEC'e çekmek hedeflenmiş.

Ruas, gelecekteğin mühendislerine ilham kaynağı olmak istediklerini belirtiyor.

Yöre sakinlerinin memnunlukla karşıladığı pano, yoldan geçen sürücülerin ilgi odağı ve köydeki yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olmuş.

Ruas, "bu kadar büyük etkisi olacağını tahmin etmemiştik" diyor. bbc türkçe

2/13/2013

Peru'da din adamlarının Tanrı ile haberleştiği merkez bulundu

Peru'nun batı sahilinde bulunan bir tapınak 5000 yıllık bir tarihi gözler önüne serdi.

Arkeologlar, ana piramide kısa bir yolla bağlanan 50 metrekarelik taş yapının merkezinde bir ocak bulunduğunu, burada o dönemde yakılan ateşle din adamlarının tanrılarıyla haberleştiklerini söyledi.

Uzun yıllar önce bulunan ana piramidin yanındaki söz konusu yapının varlığını, kum ve kayaların gizlediği anlaşılıyor.

Çalışmalar sırasında yapıyı keşfeden arkeologlar, bulgunun seramik dönem öncesi olan MÖ 3500-1800 yıllarındaki toplumların benzer özelliklere sahip olduklarını gösterdiğini belirtiyor.

Arkeologlardan Marco Guillen yapının ortasındaki şekillenme hakkında "Dinlerinin ana ekseninde ateş bulunuyordu; yapının merkezinde ateş yakılıyor; din adamları bu sayede tanrı ile bağlantıya geçebiliyordu." diyor.

Çalışma, kültür bakanlığı adına yapıldı; Kültür Bakan Yardımcısı Rafael Varon, "Bulgunun, Lima çevresindeki geniş bir bölgenin And medeniyetlerinin merkezi olduğu düşüncesini desteklediğini" söyledi.

BBC muhabiri, Peru'nun adeta bir arkeoloji hazinesi olduğunu, keşfedilmeyen binlerce yapı olduğunun tahmin edildiğini aktarıyor; ne var ki muhabirimiz arkeololoji yağmacılarının da iş üstünde olduğunu belirtiyor. bbc türkçe

1/19/2012

peruda yapılan arkeolojik çalışmalarda patlamış mısırın 7000 yıldır yenildiği ortaya çıktıır

Amerikalı bilim insanları, patlamış mısırın ilk kez yaklaşık 7000 yıl önce yendiğini ortaya çıkardılar.
Peru'nun kuzey bölgelerinde arkeolojik çalışmalarını yürüten araştırma ekibinin ulaştığı yeni bulgular arasında mısır koçanları da yer aldı.

Washington Doğa Tarihi Müzesi'nde görevli bilim insanları milattan önce 4700 yılından kaldığı tespit edilen koçanların un yapımında kullandığını iddia ettiler.

Uzmanlar ayrıca koçanların bulunmasının mısırın o dönemde patlamış mısır olarak da tüketildiğini ortaya koyduğunu belirttiler.

Araştırma ekibi tarafından bulunan mısır koçanları Güney Amerika'daki en eski mısır örnekleri olarak değerlendirildi.

Washington Doğa Tarihi Müzesi'nde görevli arkeolog Dolores Piperno mısır tarımının 9000 yıl önce ilk kez Meksika bölgesinde yapıldığını belirtti.

Piperno mısırın besin maddesi olarak kullanılmasının, toprak işçiliğinin Güney Amerika'da ortaya çıkmasının öncesine dayandığına dikkat çekti.

Dolores Piperno mısırın bu dönemdeki beslenme alışkanlıkları içinde ağırlıklı bir yeri olmadığını belirtti.

Paredones ve Huaca Prieta bölgesinde yapılan kazı çalışmalarının sonuçları Ulusal Bilimler Akademisi'nin akademik dergisinde (Proceedings of the National Academy of Sciences) yayınladı. 

11/21/2011

savaşı kazanabilmek için kurban edilen bebeklerin mezarları bulundu

Peru'daki Sillustani kazı alanında 600-700 yıl önce kurban edildiği tahmin edilen 44 bebek ve çocuğun kemikleri bulundu.
Bebek ve çocukların yaşlarının yeni doğmuştan 3 yaşa kadar değiştiği belirtildi. Bebek ve çocukların, taş mezar kuleler çevresine yerleştirilmiş sepetlere ikişer halde konulmuş olduğu görüldü.

Bebek ve çocukların kalıntılarının Sillustani'deki Chullpa Lagarto adıyla bilinen 10 metre yüksekliğindeki yuvarlak taş kulenin yakınında ortaya çıkarıldığı; bölgede 200 dolayında ceset kalıntısı bulunduğu kaydedildi.

Arkeologlar, bulunan mezarların Kolla uygarlığına ait olduğuna inanıyor. Kollalar, 1200-1450 yılları arasında, Peru'nun güneyindeki Puno bölgesini yönetiyorlardı.

Arkeolog Eduardo Arisaca, bebek ve çocukların göğüslerine birer volkan taşı konulmuş olduğunu ve etraflarına çeşitli hayvanlar, yiyecek, tabak çanak, sürahi gibi adaklar yerleştirildiğini anlattı.

Araştırmacılara göre, mezarlarda bulunan ve savaş resimleri içeren çömlekler, söz konusu çocukların Kolla uygarlığı ve rakip bir uygarlık arasındaki savaş sırasında kurban edildiklerini düşündürüyor.

12/28/2010

peru'da birbirlerini döverek yılbaşı kutlaması yapıyorlar

Fight Club, Türkçe adıyla Dövüş Kulübü.

Brad Pitt ve Edward Norton'un başrollerini paylaştıkları bu sıradışı film, 1999 yılında vizyona girer girmez dikkatleri üzerine çekti.

Dövüş Kulübü, tüketici kültürünün anlamsızlığına ve tek düze yaşama karşı alışılmışın dışında bir başkaldırının ele alındığı senaryosuyla kısa sürede kült filmler arasına girmeyi başardı.

Güney Amerika ülkelerinden Peru'nun Cusco bölgesinde Noel kutlamaları sırasında sıradışı bir festival düzenleniyor.

Bu Noel kutlamalarını diğerlerinden ayıran en çarpıcı özelliği ise, katılımcıların birbirleriyle dövüşmesi.

Festivalde sadece erkekler değil, kadınlar da dövüşüyor.

Asırlardır düzenlenen festivale katılanlar yeni yıla girmeden önce bütün sıkıntı ve sorunlarından arınmak için yakın dostlarıyla dövüşüyorlar.

Dövüşün ardından problemlerinden kurtulduklarına inanan iki arkadaş sevgiyle birbirlerini kucaklıyor.

Ekonomik sorunları ya da borcu ve alacağı olan katılımcıların tekme atmalarına bile izin veriliyor.

Cuscolular, Dövüş Festivali'ni geleneklerinin önemli bir parçası olarak görüyor.

Peru halkının büyük ilgi gösterdiği bu sıradışı festival her ne kadar dostluk ve kardeşlik mesajları içerse de dövüşler sırasında sık sık yaralananlar oluyor.
trt türk

11/25/2010

Truvada adlı ilaç düzenli alındığında aids hastalığını tedavi edebiliyor


Düzenli olarak ilaç alınması halinde AIDS’i önlemenin mümkün olduğu açıklandı. New England Journal of Medicine Dergisi’nde yayımlanan araştırmaya göre, HIV riskini yarı yarıya azaltan Truvada isimli kombine ilaç, bugüne kadar üretilen en etkili AIDS ilacı oldu.

GÜNEY Afrika, Tayland, Peru, Ekvator, Brezilya ve ABD gibi AIDS’in yaygın olduğu ülkelerde üç yıldır sürdürülen bir klinik araştırma, yeni üretilen ve ağızdan alınan kombine bir ilaçla bu ölümcül hastalığın tedavi edilebileceğini ortaya koydu. İlaç tedavi, AIDS’i tetikleyen HIV’in enfeksiyon riskini yüzde 43.8 oranında azaltıyor.

11/24/2010

amazon ormanlarında ilk defa görüntüleri çekilen ilkel kabile

Güney Amerika’da Peru’nun Amazon ormanlarında dış dünyadan izole bir şekilde yaşayan kabile, ilk kez yakından görüntülendi.
21’nci yüzyıl dünyasında modern hayatla hiç bağlantı kurmamış ilkel bir kabilenin üyeleri ilk kez görüntülendi. İngiliz The Sun Gazetesi’nin haberine göre, Kugapakori Nahua Nanti bölgesindeki ormanda yaşayan kabile daha önce dış dünyayla, hiç iletişime geçmedi, kendi aralarında bilinmeyen bir dilde konuşuyor. İsmi dahi olmayan kabileyi, yasadışı ağaç kesen kerestecileri engellemeye çalışan doğaseverler buldu.