Dünya

Dünya
Japonya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Japonya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/27/2018

Japonların Olimpiyatlar için yaptığı Mobil Camilere sipariş yağdı

Japonlar 2020 yılında yapılacak olimpiyatlara ev sahipliği yapıyor Müslüman ülkelerden gelecek olanların ibadetlerini rahat biçimde yapabilmeleri için Mobil Camiler yaptı

Müslüman ülkelerden gelecek

Tokyo'nun 40 kilometre güneyindeki Chiba şehrinde kullanıma sunulan "Mobil Cami" ilk bakışta sıradan bir tır gibi duruyor.

Uzaktan kumandayla çalışan mekanizma sayesinde yan duvarlar sağa-sola açılıyor ve toplam 50 kişiyi alabilecek bir mescide dönüşüyor. "Mobil caminin" dışında ise aynı anda 4 kişinin abdest alabileceği su tankı ve lavabo mevcut.

Tokyo merkezli etkinlik düzenleyicisi bir şirketin projesi olan tekerlekli cami yaklaşık 890 bin dolara mal olmuş.


Japonlara özgü "omotenashi" (Müşteri kraldır) ilkesi gereği her türlü konfor düşünülerek tasarlanmış. Örneğin aracın aksamının alt kısmına ustaca yerleştirilmiş 4 kliması var ve dışarıdan fark edilmiyor.

turistik bölgelere yaymak

Tekerlekli cami seyir halindeyken uzunluğu 12 metre, geniştiği 2 buçuk metre. İstenilen yere götürülüp park edilebiliyor. Birkaç dakika içinde 6 metreye genişleyerek namaz için kullanılabilecek yaklaşık 48 metrekarelik bir alan haline geliyor.

Camide namaz kılmaya gelen ve Yomiuri gazetesine konuşan Sandha Saleem adlı Pakistanlı vatandaş 30 yıl önce Japonya'ya gelmiş. "O zamanlar Müslümanlar için namaz kılınacak çok az yer vardı ve namazı da kimsenin dikkatini çekmeden kılmak zorundaydık" diyor.

Mobil Camilerde Hedef, turistik bölgelere yaymak

Çoğunluğu Budist veya Şinto olan Japonya'da 100 bin Müslümanın yaşadığı sanılıyor. Bunların pek çoğu Tokyo ve "mobil caminin" caminin çıktığı Chiba şehrinin de yer aldığı Kanto Havzası'nda.

Şimdilerde Japonya'nın büyük şehirlerinde namaz kılınabilecek yerlerin sayısı artmış olsa da hala çok yetersiz.

Projenin yönetim kurulu başkanı Yasuharı Inoue yaptığı açıklamada, "Ben Budist'im ama herkesin rahatça dua edebileceği bir çevre yaratmak istedim" diyor.

Üretici şirket şimdi projeyi turistik bölgelere ve diğer uluslararası etkinliklere de yaymayı planlıyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE

5/09/2017

Kadınların girmesi yasaklanan ada Dünya Mirası listesine girecek

Dünya Mirası listesine girecek
Kadınların girmesi yasaklanan ada Dünya Mirası listesine girecek
Kadınların bu adaya girmesi kesinlikle yasak sebebi ise çok ilginç üstelik bu ada için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası listesine alınması tavsiye edildi.

BBC Türkçe'nin haberine göre Japonya'da bulunan Okinoşima adasına kadınların girmesine izin verilmemesinin tek nedeni ise kadınların adetli olduğu için adayı kirletmesi Ülkenin güneybatısında bulunan adaya, dini ziyaret amaçlı olarak sadece erkekler alınıyor.

UNESCO, Dünya Mirası Tavsiye Kurulu'nun önerisini Temmuz'da karara bağlayacak.

Deniz tanrıçasına adanan Munaka Taişa Okitsumiya tapınağının bulunduğu 0.7 kilometrekarelik adaya kadınların neden alınmadığı tam olarak bilinmiyor.

Ancak bazı uzmanlara göre bunun nedeni "kadınların adet gördüğü için adayı kirleteceğine" inanılması. Adanın sahibi olan Şinto tapınağı kanı "pis" olarak kabul ediyor.

Adaya gidecek Erkekler de önce ayine katılmak zorunda

Fakat tapınak yetkilileri bu iddiayı reddediyor ve "eski zamanlarda deniz yolculukları tehlikeli olduğu için insan soyunu devam ettiren kadınların korunması amacıyla, adaya gitmelerine izin verilmediğini" söylüyor.

Adaya girmesine izin verilen erkekler önce soyunup arınma ayinine katılmak zorunda. Ziyaretçilerin adadan herhangi bir şey götürmeleri ve bu adada neler yaptıklarını anlatmaları yasak.

Tapınak yetkilileri, ada Dünya Kültür Mirası listesine girse bile kadınlara yasağın kaldırılmayacağını söylüyor. KAYNAK: BBC Türkçe

10/17/2015

Kardeşinin cesedini yaktırmak için sırtında bekleyen çocuğun hikayesi

Nagasaki'ye atom bombasının atılmasından sonra Amerikanın Casusluk yapmak için gönderdiği fotoğrafcının çektiği fotoğrafın duygulandıran hikayesi

Kardeşinin cesedini yaktırmak için sırtında bekleyen çoçuğun hikayesi Nagasaki'ye atom bombasının atılmasından sonra Amerikanın Casusluk yapmak için gönderdiği fotoğrafcının çektiği fotoğrafın duygulandıran hikayesi


Nagasaki'ye 1945 yılında atom bombası atılmasının ardından, kardeşinin cesedini ölülerin yakıldığı alana getiren bir Japon çocuğun fotoğrafı...

Bu fotoğrafı çeken Joe O'Donnel, aslında bölgeye Amerikalılar tarafından gönderilen bir casustu. Görevi, Nagasaki ve çevresinde oldukça fazla fotoğraf çekip bunları ABD Genel Kurmayına yollamaktı. Böylece yetkililer bombanın gücü hakkında daha iyi fikir sahibi olacaklardı:



Böylece yetkililer bombanın gücü hakkında daha iyi fikir sahibi olacaklardı
"Ateşe doğru gelen 10 yaşlarında bir erkek çocuk gördüm. Sırtında bir bebek taşıyordu. O günlerde Japonya'da çocuklar küçük kardeşlerini sırtlarına alıp oyunlar oynardı. Önce böyle olduğunu zannettim. Fakat bu çocuğun havası tamamen farklıydı. Buraya çok ciddi bir sebeple geldiği meydandaydı. Ayakları çıplaktı ve yüzüne sert bir ifade yerleşmişti. Arkasındaki bebeğin kafası geriye düşmüştü, uyuyor gibiydi. Çocuk yaklaşık beş dakika kadar hiç kımıldamadan saygı duruşunda bulundu.
Sonra, ölüleri yakan maskeli görevlilerden biri çocuğun yanına gitti ve bebeği bağlayan kayışları çözdü. İşte o zaman bebeğin ölü olduğunu anladım.

Alt dudağını o kadar şiddetli ısırıyordu ki sonunda kan akmaya başladı.


Görevli, ölü bebeği aldı ve ateşin üstüne yerleştirdi. Çocuk ise kaskatı bir şekilde dakikalarca ayakta durdu. Alt dudağını o kadar şiddetli ısırıyordu ki sonunda kan akmaya başladı. Kardeşinin cesedi alevlerin içinde tamamen kaybolduktan sonra arkasını döndü ve sessizce oradan uzaklaştı."

Japonya, dini olmayan, ancak yüzyıllardır sürdürdüğü eğitim sistemi nedeniyle işte böylesi onurlu-erdemli çocuklara-insanlara sahip olduğu içindir ki, Dünyanın en ahlaklı ülkesi..

4/06/2013

Japon bilim insanları rüyaların bazı bölümlerinin sırrını çözdü.

Söz konusu rüya araştırması, Japon hükümetinin desteklediği, psikolojik hastalıkları daha iyi anlamayı ve makineleri düşünce gücüyle kullanmayı hedefleyen bir programın bir parçasını oluşturuyor.

Bilim insanları araştırmada Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) yöntemini kullanarak uykuya dalınan ilk anlarda beynin hangi bölümlerinin aktif halde olduğunu tespit etti. Ardından araştırmacılar, denekleri uyandırarak hangi görüntüleri gördüklerini sordu. 200 kez tekrarlan bu süreçten çıkan yanıtlar, MR yöntemiyle oluşturulan beyin haritalarıyla karşılaştırıldı. Bu sayede araştırmacılar deneklerin gördüğü kareleri yüzde 60 ila 70 doğruluk oranıyla tahmin etmeyi başardı.

Araştırmacılardan Yukiyasu Kamitani "Rüyalar insanları her zaman büyülemiştir. Ancak rüyaların görevi ve anlamı hala bir sır olmayı sürdürüyor" şeklinde konuştu.

Söz konusu araştırma rüyaları daha iyi anlama yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Bilim insanlarının bir sonraki hedefi ise kokular, renkler, duygular ve rüyalardaki hikâyelerin bütününün sırrını çözmek. Yukiyasu Kamitani'ye göre, rüyaları yorumlayabilecek hâle gelene kadar daha önlerinde çok uzun bir yol buluyor. Zira bilim insanları şimdilik sadece uykunun ilk evresinde görülen görüntülere erişim sağlayabiliyorken, derin uyku sırasında görülen rüyalar halen gizemini korumayı sürdürüyor.

Deutsche Welle Türkçe

3/09/2012

tamamen sanal pop star hatsune miku'nun konserini izleyebilmek için binlerce kişi kuyruk oluşturdu



Hatsune Miku, Japonya'da bir çoklarının gıptayla baktığı bir pop yıldızı.

Binlerce kişi, konserlerine bilet bulmak için yarışıyor.

Hatsune bir ritm bile kaçırmıyor, şarkı sözünü unuttuğu olmuyor. Çünkü Hatsune, sanal bir pop yıldızı.

1/05/2012

269 kiloluk orkinoz balığı açık arttırmada 750 bin dolara satıldı

Tokyo balık pazarında açık artırmaya çıkarılan orkinoz dünyanın en pahalıya satılan balığı oldu.

Ağırlığı 269 kg çeken orkinoz (mavi yüzgeçli ton) yaklaşık 750 bin dolara alıcı buldu.
Japonya'nın kuzeyinde yakalanan orkinozu suşi lokantaları işleten bir Japon satın aldı.

Bir önceki rekor, Tokyo pazarında geçen yıl 400 bin doları aşkın fiyata alıcı bulan bir orkinozdu.

Tsukiji balık pazarı, Tokyo'da turistlerin gezi güzergahında yer alan dünyanın en büyük balık pazarlarından biri.

Orkinozu satın alan Kiyoşi Kimura, Suşi Zanmai adlı lokantalar zincirinin sahibi.

Kimura, ödediği rekor miktarda paraya rağmen orkinozu lokantasında çok daha mütevazı bir fiyattan müşterilerine sunacağını söyledi.

Geçen yıl rekor fiyata satılan ton balığı Hong Kong merkezli bir suşi lokantasına gitmişti.

Kimura, bu sefer 269 kg çeken orkinozun yurtdışına çıkmasına gönlünün el vermediğini ve bu nadide balığı Japon müşterilere tattırmak için rekor bir fiyat ödemekten çekinmediğini açıkladı.

Aşırı avlanma nedeniyle dünya denizlerinde ton balığı ve orkinoz stokları giderek azalıyor.

Kimi ülkeler, Atlantik orkinozunun türünün tükenmekte olduğunu ve av yasağı getirilmesi gerektiğini savunuyor.

Dünya çapında yakalanan orkinozun yaklaşık dörtte üçünü Japonlar tüketiyor.

Orkinoz, Japon mutfağında müstesna bir yere sahip. Bu balıktan üretilen suşiye kıymeti ve nadirliği nedeniyle ''siyah elmas'' deniyor.

12/05/2011

dünyanın en pahalı trafik kazasında 8 ferrari 3 mercedes ve 1 lamborghini kaza yaptı toplam tutar 3.85 milyon dolar

Japonya'da lüks araba meraklılarını bir araya getiren konvoyda zincirleme kaza meydana geldi.

Kazada kimsenin ciddi biçimde yaralanmaması memnun edici. Ama kimileri bunun maddi anlamda dünyanın en pahalıya patlayan trafik kazalarından biri olabileceğini düşünüyor.
Yamaguçi'de meydana gelen kazada sekiz Ferrari, üç Mercedes-Benz, bir Lamborghini ve iki araç daha birbirine girdi.

Otoyolun yaklaşık altı saat kapanmasına yol açan kazanın hasar bilançosu Japon medyasına göre 3.85 milyon dolar civarında.

Spor arabalardan oluşan konvoy Hiroşima'ya doğru yola koyulmuştu.

Polis, kazaya Ferrarilerden birinin şerit değiştirmeye çalıştığı sırada bariyere çarpmasının yol açtığını söylüyor.

Bir görgü tanığı, saatte 140 ila 160 km hızla giden arabalardan birinin sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirdiğini ve aniden bir grup arabanın birbirine girdiğini anlattı.

Polis, 10 kişinin ufak yaralar alarak kurtulduğunu açıkladı.

Sürücülerin şanslı olduğu düşünülüyor, zira kazaya karışan arabalardan bazılarının hurdalık olduğu söyleniyor.

Japon trafik yetkilisi Eiçiro Kamitani, Fransız haber ajansı AFP'ye verdiği mülakatta, daha önce ne bu kadar çok Ferrariyi bir arada gördüğünü, ne de böyle bir kazaya tanık olduğunu belirtti.

9/29/2011

bağış yapmak istediği 130 bin dolar tutarındaki japon yenini umumi tuvalete bıraktı

Japonya'da bir umumi tuvalete, bağış amacıyla bırakılan on milyon yen (yaklaşık yüz otuz bin dolar) şaşkınlık yarattı.

Kim tarafından bırakıldığı belirtilmeyen paranın üzerinde, ülkede Mart ayında yaşanan deprem ve tsunami felaketi kurbanlarına yardım amacıyla bağışlandığı ifade eden bir not bulundu.
Tokyo'nun kuzeyindeki Sakado şehrindeki bir tuvalette bulunan paranın, bir alışveriş poşeti içinde bırakıldığı bildirildi.

Poşete iliştirilmiş notta "Yalnız yaşıyorum ve bu paraya ihtiyacım yok" denildi.

Sakado belediyesinden olayla ilgili yapılan açıklamada, paranın sahibinin üç ay içinde ortaya çıkmaması halinde yüz otuz bin dolar değerindeki paranın Kızıl Haç yardım örgütüne bağışlanacağı bildirildi.

Japonya'da son dönemde yaşanan felaketler sebebiyle binlerce kişi mağdur olmuş durumda.

Paranın ulaştırılması istenen Tohoku, Japonya'nın deprem ve tsunamiden birinci dereceden etkilenen bölgesi.

Yaklaşık yirmi bin kişinin hayatını kaybettiği bölgede, Fukushima nükleer santralinden yaşanabilecek sızıntı sebebiyle de büyük endişe hakim

Mart ayında yaşanan deprem ve tsunaminin yaralarını sarmaya çalışan Japonya'yı geçen hafta da Roke tayfunu vurmuştu.

Öte yandan geçtiğimiz ay ülkenin batı kıyısını vuran Talas tayfununda yaklaşık doksan kişi hayatını kaybetmiş ya da kaybolmuştu.

7/05/2011

japonyada boşanmalarda törenle oluyor boşanan çift evlilik yüzüğünü beraber parçalıyor

Japonya'da boşanma törenleri organize eden bir şirketin yetkilileri, Mart ayındaki deprem ve tsunami sonrası hizmetlerine talebin arttığını söylüyor.
Törenin en çarpıcı anı ise evlilik yüzüğünün parçalanması.

7/04/2011

japonlar denizin dibinde yeryüzünün on katı kadar nadir element buldular

Japonya, yüksek teknoloji ürünlerinde kullanılan nadir element üretiminde Çin'in tekeline son verebilir.
Deniz yatağında maden arama faaliyeti

Deniz yatağında maden arama faaliyetilerinin artması çevrecileri kaygılandırıyor

Japon araştırmacılar, Pasifik Okyanusu'nda deniz yatağında bu metallerden önemli miktarda bulduklarını açıkladı.
Jeologların tahmine göre, yeni keşfedilen metal rezervi 100 milyar ton civarında.

Oysa şu ana kadar yer üstünde bilinen metal rezervi yaklaşık 110 milyon ton.

Nadir elementler, ya manyetik özelliğe sahip ya da düşük ışıkta parlıyor.

Bu metaller, güneş enerjisi panelleri, elektrikle çalışan otomobiller ve hafif pil üretimi için önemli bir hammade.
Üretim tekeli Çin'de

Nadir elementler, 17 elementten oluşan bir metal grubu.

Cep telefonlarından rüzgar türbinlerine kadar birçok alanda da faydalanılan bu metallerin halen yüzde 97'si Çin'de üretiliyor.

Keşfedilen son metallerin ticari alanda sorunsuz kullanılabileceğinin kanıtlanması halinde, Japonya'nın bu alanda Çin'in tekeline son verebileceği belirtiliyor.

Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri geçen yıl Çin'den, nadir element üretimindeki tekelini kötüye kullanmamasını istemişti.

Çin ise doğayı korumak için üretimi kıstığını bildirmiş ve bu alandaki tekelini kötüye kullandığı iddiasını reddetmişti.

Son yıllarda deniz yatağında maden arama faaliyetilerinin artması ise çevrecileri kaygılandırıyor.

6/08/2011

japonlardan ilginç buluş kişinin ruh haline göre hareket eden kedi kulakları

Japon girişimciler giyenin ruh halini yansıtacak şekilde oynayan kedi kulaklarına sahip bir oyuncak üretti.


Necomimi adlı oyuncak, tüylü iki kulak ve bir alıcıdan oluşuyor.


Oyuncak kafaya takıldığında, alıcı beyin dalgalarını ölçerek insanın o andaki ruh halini tespit ediyor.

Kulaklar da buna göre geriye gidiyor, yana yatıyor ya da dikiliyor.

Aynı kedilerde olduğu gibi, kişi dikkat kesildiğinde kulaklar dikiliyor.

Rahatladıkları sırada yana yatıyor ve saldırganlaştıklarında da geriye gidiyor.

Neurowear adlı şirketin tasarladığı oyuncağın yıl sonuna doğru piyasaya sürüleceği ve büyük ilgi toplamasının beklendiği belirtiliyor.

Necomimi'nin, Japon gençlerin şirin oyuncaklara ve teknolojik ürünlere ilgisini bir araya getirdiği için çok popüler olacağı düşünülüyor.
bbc türkçe

6/06/2011

rus ve japon astronotlar uzayda domates salatalık yetiştirecek ancak yemek yasak

Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir sonraki seferde gidecek Rus ve Japon astronotlar, altı ay sürecek kalışları sırasında uzayda domates ve salatalık yetiştirecek, ancak yetkililer bunları yemelerine izin vermedi.

UUİ'ye gidecek bir sonraki ekipte yer alan Japon uçuş mühendisi Satoşi Furukava, Rus Interfax ajansına yaptığı açıklamada, istasyondaki Japon modülünde salatalık yetiştirme deneyi yapmayı planladıklarını belirterek, "Bunları yemeyi istiyorduk, ama izin verilmedi" dedi.

Yer kontrol yetkililerinin kendilerine önceden hazırlanmış dondurulmuş ve kurutulmuş gıdalar tüketmeleri konusundaki sıkı kurallarda değişiklik yapılmasına izin vermeleri yönünde daha iyimser olan ekip komutanı Rus kozmonot Sergey Volkov da "Biz de Rus modülünde domates yetiştireceğiz, ama bize de bunları yememize izin verilmedi" diye konuştu.

UUİ'deki sebze yetiştirme deneylerinde, yer çekimsiz ortamın dünya yaşamını nasıl etkilediği test edilecek.

İstasyonda daha önce yapılan deneyde, sineklerin yer çekimsiz ortamda normal şekilde üredikleri, ancak Dünya'ya dönünce uçmayı öğrendikleri görülmüştü.
trt türk

5/31/2011

japonyada 200 kadar emekli mühendis gençlerin yerine nükleer krizle mücadele gönüllüsü oldu

Japonya'nın Fukuşima tesisindeki nükleer krizle baş etmek için hayatlarını riske atabileceklerini söyleyen 200'ü aşkın Japon emekli kendilerini gönüllü olarak öne attı.


Hepsi 60 yaşın üzerinde olan emekli mühendislerden ve diğer meslek gruplarından oluşan grup, gençlerin yerine radyasyon tehlikesiyle kendilerinin yüzleşmesi gerektiğini söylüyor.

Emekliler grubunu organize eden kişi, 72 yaşında emekli bir mühendis olan Yasuteru Yamada.

Televizyonda Fukuşima'daki krizi izlerken kendi neslinin harekete geçme vaktinin geldiğini anladığını söyleyen Yasuteru Yamada, e-posta ve Twitter yoluyla emekli tanıdıklarıyla temasa geçtiğini anlatıyor.

Fukuşima'da radyasyonu kontrol altına almaya çalışan genç elemanların yerine yaşlıların geçmesinin cesaretten ziyade mantıklı düşünmeyle açıklanabileceğini söyleyen Yasuteru Yamada, ''Ben 72'sindeyim. Herhalde önümde sadece 13-15 yıl kalmıştır.'' diyor.

Radyasyona maruz kalan birinde kanserin ortaya çıkmasının 20 ila 30 yıl arasında, hatta bazen daha uzun bir süre zaman aldığını belirten emekli mühendis, dolayısıyla yaşlıların hayatında radyasyon riskinin gençlere nazaran çok daha az korkutucu olduğunu kaydetti.

Yasuteru Yamada, gönüllü emeklilerin Fukuşima tesisine sokulması için hükümet nezdinde girişimlerde bulunduğunu ve en az birkaç milletvekilinden bu konuda destek aldığını söylüyor.

Neredeyse üç ay önceki deprem ve tsunami felaketinde soğutma sistemi hasar gören Fukuşima nükleer tesisi halen radyasyon yaymaya devam ediyor.

İşletmeci firma Tepco üç reaktörde muhtemelen erime meydana geldiğini doğruladı.
bbc türkçe

5/17/2011

tarlada belli bir boya geldikten sonra patlayan karpuzların sırrı çözülemedi

Çin'in doğusunda Jiangsu eyaletindeki çiftliklerde yetiştirilen karpuzlar belirli bir boya geldikten sonra patlıyor.

Çin devlet televizyonunun yaptığı araştırma bölgedeki mahsulün büyük bölümünün kullanılamaz hale geldiğini ortaya koydu.

Patlamaya, karpuzun hızlı büyümesine yardımcı olan bir kimyasalın aşırı kullanımının neden olabileceği belirtildi.

Ancak kimyasal madde kullanılmadan üretilen karpuzlarda da aynı sorunun görülmesi kafaları karıştırdı.

Ziraatçiler hava koşullarının da sorun yaratıyor olabileceği görüşünde.

Jiangsu bölgesindeki üreticilerin bir süredir büyüme hızlandırıcı spreyleri bolca kullandığı belirtiliyor.

Üreticiler böylelikle ürünlerini pazara daha erken çıkarmayı ve karlarını artırmayı hedefliyor.

Devlet televizyonunun haberine göre karpuzlar patlamaya, Japonya'dan getirilen yeni tohumların kullanılmaya başladığı geçen ay başladı.

Çoğu üretici mahsulün dörtte üçünü kaybetti.

Sağlık bakanlığı yetkilileri ise büyüme hızlandırıcı kimyasalların gerekli onayları aldığını, sağlık açısından bir zararı olmadığını belirtiyor.

Bazı uzmanlar ise kamuoyunda bazı tarım ürünlerinin sağlığa zararlı olup olmadığıyla ilgili haklı kaygılar oluştuğunu, özellikle karpuzda üretim sürecinin daha dikkatli denetlenmesi gerektiğini vurguluyor.

bbc türkçe

5/01/2011

japonyadaki depremi hicveden fransız kanalı japonları kızdırdı

Fransa'daki şifreli ''Canal plus'' televizyon kanalında, deprem sonrası Japon halkını alaya alan bir skeç, bu ülkede yaşayan Japonları kızdırdı.
Televizyon kanalının ünlü mizah programı ''kuklaların haberleri''nde (Les Guignols de l'Info), son deprem sonrası durum ve 1945 yılında Hiroşima'nın atılan atom bombası sonucu tahrip olması arasında bağlantı kurularak dalga geçilmesine Fransa'da yaşayan Japonlar sert tepki gösterdi.

Yurttaşlardan gelen yoğun tepkiler üzerine harekete geçen Japonya'nın Paris Büyükelçiliği, televizyon kanalını protesto etti.

Skeçte, sözde haberleri sunan kukla, depremin yerlebir ettiği kentle, atılan bomba sonucu tahrip olan kenti dalga geçerek kıyaslıyor ve ''İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Japonların hiç çalışmadıklarını'' söylüyor.

Yine tepki yaratan ikinci skeçte, deprem sonucu patlamanın yaşandığı nükleer enerji santralindeki sızıntı sırasında, santralin yöneticisi, dünyanın yakından tanıdığı ''Mario Bros'' video oyununu oynarken hicvediliyor.
cumhuriyet portal

3/17/2011

bbc'nin adı kullanılarak çekilen sahte radyasyon mesajı asya kıtasını karıştırdı

Fukuşima nükleer santralinden sızan radyasyonun Japonya'nın dışına taştığı yolundaki bir cep mesajı, Asya kıtasını ayağa kaldırmıştı.


Ancak BBC'den gönderilmiş gibi gösterilen ve Pazartesi gününden bu yana Asya ülkelerine yayılan mesajın sahte olduğu anlaşıldı.

Mesajda insanlara, radyasyonun olası etkilerinden korunabilmeleri için gerekli önlemler bir bir anlatılıyordu.

BBC, özellikle Filipinler'de halkı paniğe sürükleyen mesajın sahte olduğunu bildirdi.

Filipinler hükümeti de resmi olarak bu mesajdaki bilgileri yalanlamak zorunda kaldı.

Bazı basın yayın organlarında Filipinler'de çalışanların ve öğrencilerin evlerine gönderilmeye başlandıkları yolunda söylentiler yayılmıştı.
Japonya'daki gibi afet dönemlerinde bu türden sahte mesaj ya da e-postaların yayıldığı biliniyor.

ABD Acil Durumlara Hazırlık Dairesi US-CERT'ten uzmanlar, bilgisayar kullanıcılarını bu türden olası, sahte e-postalara karşı hazırlıklı olmaları yolunda uyardı.

Amerikalı uzmanlar, bu tür mesajlara bilgisayarlara zarar verebilecek virüsler konabileceğini belirtti.

Japonya'daki Fukuşima nükleer santralinin ikinci reaktöründe Salı sabahı dördüncü bir patlama daha meydana gelmişti.

Radyasyon başta insan sağlığına zararlı seviyelerdeydi ancak daha sonra santralin çevresi dışında herhangi bir etkiye yol açmadığı bildirildi.

Yetkililer, tehlikeli bölge çemberini 30 kilometrelik bir alanı kapsayacak şekilde genişletti, halka evlerinden çıkmamaları ya da bulundukları yeri derhal terketmeleri tavsiyesinde bulundu.

Mesajda şu ifadelere yer veriliyordu:

"BBC Flaş haber: Japon hükümeti Fukuşima nükleer santralinden radyasyon sızıntısı olduğunu doğruladı. Asya ülkeleri gerekli önlemleri almalı. Yağmur başlarsa, ilk 24 saat evden dışarı çıkmayın. Kapı ve pencereleri kapatın. Tiroidin bulunduğu boyun bölgesine betadin sürün, radyasyon ilk tiroidi vuruyor. Ek önlemler alın.

"Radyasyon Filipinler'i bugün saat 16'da vurabilir. Hong Kong'da bugün, ya da önümüzdeki günlerde yağmur yağarsa. Yağmurdan kaçının. Yağmura yakalanırsanız, şemsiye ya da yağmurluk kullanın, az atıştırıyor olsa dahi. Yağmur sularında olabilecek radyoaktif partiküller, yanıklara alopesiye hatta kansere dahi yol açabilir.
SAHTE MESAJIN TAMAMI

BBC Flaş haber: Japon hükümeti Fukuşima nükleer santralinden radyasyon sızıntısı olduğunu doğruladı. Asya ülkeleri gerekli önlemleri almalı. Yağmur başlarsa, ilk 24 saat evden dışarı çıkmayın. Kapı ve pencereleri kapatın. Tiroidin bulunduğu boyun bölgesine betadin sürün, radyasyon ilk tiroidi vuruyor. Ek önlemler alın. Radyasyon Filipinler'i bugün saat 16'da vurabilir. Hong Kong'da bugün, ya da önümüzdeki günlerde yağmur yağarsa. Yağmurdan kaçının. Yağmura yakalanırsanız, şemsiye ya da yağmurluk kullanın, az atıştırıyor olsa dahi. Yağmur sularında olabilecek radyoaktif partiküller, yanıklara alopesiye hatta kansere dahi yol açabilir.
bbc türkçe

3/12/2011

japonyadaki şiddetli deprem dünyanın eksenini kaydırdı

Cuma günü Japonya’da yaşanan ve yıkıcı bir tsunami dalgası yaratan 8.9 büyüklüğündeki deprem, Japonya adasını 2.4 metre hareket ettirirken, dünyanın eksenini de kaydırdı.

ABD Coğrafi Araştırmalar Merkezi’ninden jeofizik uzmanı Kenneth Hudnut, “Şu aşamada, Küresel Konumlama Merkezi’nin (GPS) yaklaşık 2.4 metre kadar kaydığını görüyoruz.
İtalya merkezli Ulusal Jeofizik ve Yanardağ Bilimi Enstitüsü’nden gelen raporlarda, 8.9 büyüklüğündeki depremin dünyanın eksenini yaklaşık 10 santimetre kadar kaydırdığı belirtildi.
Japonya kıyılarına büyük zarar veren depremde yüzlerce insan hayatını kaybederken, sarsıntılar sonrasında başlayan tsunami dalgalarının boyu 10 metreye kadar çıktı ve ülkedeki pirinç tarlalarını su altında bırakıp, şehirleri yuttu. Tsunami dalgalarının yeni üretilen otomobil ve yatları oyuncak gibi sürüklediği görüldü.
Depremde Japonya’da bugüne kadar hissedilen en güçlü sarsıntıydı. Sonrasında başlayan tsunami ise Pasifik Okyanusu’nu geçti ve yaklaşık 50 ülkede tsunami alarmı verilmesine neden oldu. Kanada, ABD ve Şili gibi ülkelerin kıyılarında bile kırmızı alarm verildi.
Depremden sonraki 24 saat içinde, 160 tane artçı şok yaşandı. Bunlardan yaklaşık 141 tanesi 5.0 büyüklüğünde hissedildi.
hürriyet dünya

2/13/2011

japonya'da intihar edenlerin evleri satılamıyor kiralanamıyor

Japonya, dünyada intihar oranlarının en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor.

Bu Uzakdoğu ülkesinde günde ortalama 100 kişi hayatına son veriyor.

Geride kalan aileleri, yakınları ise sadece sevdiklerini kaybetmenin acısını çekmekle kalmıyor, bu ölümle gelen mali yükle başbaşa kalıyor.

Çünkü Japon toplumunda, intihar eden bir kişinin evinde yaşamak ya da o evi kiralamak hoş karşılanmıyor.

Bu isteksizliğin onbinlerce doları bulan faturasını ise, acı içindeki aileler ödüyor.

Görüştüğüm ve ismini vermek istemeyen bir baba, kızının iki sene önce, 22 yaşındayken başkent Tokyo'da kiraladığı dairede hayatına son verdiğini anlattı.

Yakınlarına kızının intihar ettiğini dahi söyleyemediği için adını açıklamayan baba, daha acısı küllenmeden kızının ev sahibinden gelen bir mektupla, başka bir şok daha yaşadığını söyledi.
Ekonomik yük

Buna göre, kızını iki sene önce Mart ayında kaybeden babaya, önce Nisan ayında dairenin restorasyon çalışmaları için fatura ulaştı, ardından Mayıs ayında ödenmeyen kiraları fatura edildi.

"O sıra tek düşündüğüm şey kızımı kaybetmiş olmamdı. Dolayısıyla bu faturaları gördüğümde ne pazarlık edecek ne konuşacak gücüm, takatim vardı." dedi.

Sonuçta, anlattığına göre, kızının ölümünün ardından, evsahibine de 30 bin dolar ödemek zorunda kalmış.

Sendai kentinde yakınları intihar edenler için oluşturulan bir dayanışma grubunun başında bulunan Sachiko Tanaka, bu durumla sıkça karşılaşıldığını anlattı.

Tanaka'ya göre "Genellikle, daire kiralık olduğundan, kontrat bitimine kadarki kirayı talep ediyorlar. Aileler de pek seslerini çıkarmıyor. Bedeli neyse ödeyip bu konuyu kapatmak istiyorlar."

Japonya'da son 12 yıldan bu yana, her sene 30 binden fazla kişi intihar ediyor.

Emlakçılar, bir evi görmek isteyenlere burada bir kişinin intihar ettiği söylendiğinde 10 kişiden dokuzunun, evi görmekten vazgeçtiğini anlatıyor.

Japonlar, böyle bir evin "lanetli ya da lekeli" olduğunu düşünüyorlar.

İntihar edenlerin ailelerine ise, yas tutmak ve ekonomik yükü üstlenmek kalıyor.
bbc türkçe yaşam

2/08/2011

japonlar sıvı silikondan güneş enerjisiyle şarj edilecek pil ürettiler

Japonların geliştirdiği yeni teknik sayesinde güneş enerjisiyle şarj edilecek piller, araba ve cep telefonlarında rahatça kullanılacak.
Japon bilim adamı profesör Tatsuya Shimoda başkanlığındaki ekip sıvı silikonu kullanarak güneş pili yapmayı başardı.

Yeni geliştirilen tekniğin güneş pilin üretim maliyetini büyük oranda düşüreceği belirtiliyor.

Yeni pilde kullanılan teknoloji şimdi kullanılana göre daha az donanım gerektirdiği için güneş pili üretim maliyetlerini yarı yarıya düşürmesi bekleniyor.

Geliştirilen bu teknik sayesinde ilerde araba ve cep telefonlarında da güneş enerjisinin kullanılabileceğini belirtiyor.

Profesör Shimoda sıvı silikon kullanarak yaptıkları bu tekniği daha da geliştirip tüm dünyada kullanılır hale getirmeyi umduklarını söylüyor.
trt türk

1/18/2011

mamutları klonlama yöntemiyle yeniden canlandıracaklar

Japon Yomiuri Şimbun gazetesi, bilimadamlarının kısa zaman önce Sibirya'da bulunan, 42 bin yıl önce yaşamış mamut yavrusunu kopyalama üzerinde çalıştığını duyurdu.

Riken Biyoloji Merkezi'nden doktor Teruhiko Wakayama, 16 yıl boyunca dondurulan bir farenin klonlanmasını sağlayarak bilim dünyasında çığır açmıştı.

Bu yöntemden yararlanacak Kyoto Üniversitesi'nden Akira Iritani ve ekibi, Rus laboratuarında saklanan, bozulmamış haldeki Lyuba adlı mamut yavrusundan alacakları dokudan embriyo geliştirecek.