Dünya

Dünya
İngiltere etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İngiltere etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/15/2013

Buluştuğu Kadın çirkin çıkınca Polisten acil yardım istedi

Buluştuğu Kadın çirkin çıkınca Polisten acil yardım istedi
Polisin acil hattını arayan adam, "tarif ettiği gibi güzel" çıkmayan fahişe hakkında Tüketiciyi Koruma Yasası'nı ihlalden soruşturma açılmasını istedi.

1979 tarihli Tüketiciyi Koruma Yasası, satılan malların belli bir kalitede ve yapılan tanıma uygun olmasını şart koşuyor.

Batı Midlands polisi adı açıklanmayan adama, polisin vaktini ziyan etmemesi için uyarıda bulundu.

Adam polise, bir otelin park yerinde buluştuğu fahişeyle tartıştığını, kadının da bunu üzerine aracın anahtarlarını alarak arabadan indiğini, sonra anahtarları atıp kaçtığını söyledi.
'İnanılmaz bir şey"

Polisin verdiği bilgiye göre, adam ' ihbar' telefonunda şöyle konuştu:

"Buluşmayı ayarlamadan önce, kendisini dürüst bir şekilde tarif etmesini istedim, yoksa hizmetinden yararlanmayacağımı söyledim. Oysa kendini bambaşka tarif etmiş. Para vermeyince kızdı."

Solihull polisinden Jerome Moran, daha sonra fahişeyi şikayet eden adamı geri arayıp tavsiyelerde bulunmuş.

Moran "İnanılmaz bir şey. Adam gerçekten hiçbir suçu olmadığına inanıyor ve polisin soruşturma açması gerektiğini düşünüyordu. Kadının suç işlemediğini ve para karşılığı seks yapmaya çalıştığı için asıl kendisinin yasalara aykırı davrandığını anlattım" dedi.

Adam adres bilgilerini vermediği halde, polis bunu tespit edip bir uyarı mektubu göndermeyi de ihmal etmedi.bbc türkçe

3/04/2013

Batman kılığına giren adam hırsız yakalayıp polise teslim ediyor

İngiltere'de süper kahraman Batman kılığına girmiş bir adam, gece vakti karakola girerek aranmakta olan bir zanlıyı teslim etti.


Emniyet kaynaklarına göre Bradford kentinde 25 Şubat'ta meydana gelen olayın Batman kostümlü kahramanı, zanlıyı teslim ettikten sonra gecenin karanlığına karıştı.

27 yaşındaki zanlı çalıntı eşya alıp satmak ve dolandırıcılık suçlamalarıyla aranıyordu.

Polisten yapılan açıklamada "Zanlıyı getiren adam Batman kostümü giymişti. Kimliği hala tespit edilemedi." denildi.

Zanlı şimdi Cuma günü mahkemeye çıkmayı bekliyor. bbc türkçe

3/02/2013

100 bin tırtılı yemek için Bavuluna doldurduğunu iddia eden uçak yolcusu

Londra Gatwick Havalimanı gümrük görevlileri, Burkina Fasolu bir yolcunun bavullarında bulunan kurutulmuş tırtıllara el koydu.


Yetkililer, yaklaşık 94 kilo ağırlığındaki kurutulmuş tırtılların, bugüne kadar el konan en büyük miktar olduğunu kaydetti.

Tırtılları yiyecekmiş

İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, 22 yaşındaki yolcu şeffaf folyoya sarılı kurutulmuş tırtılları yemek için yanında bulundurduğunu kaydetti. Afrika'nın bazı bölgelerinde, kurutulmuş tırtıl sevilerek yenen yiyecekler arasında bulunuyor.

Burkina Faso'dan hareket eden ve İstanbul üzerinden Londra'ya uçan yolcunun bavullarında bulunan kurutulmuş tırtıllar, İngiliz gıda maddeleri yönetmeliğine aykırı olduğu gerekçesi ile imha edildi. İngiltere'de hastalıkların yayılmasını engellemek için piyasaya sürülen gıda maddeleri sıkı bir şekilde denetleniyor. deutsche welle

11/23/2012

aşkı için tekneyle okyanus aşan çılgın türk ölüm orucuna başlayacak

Ramazan Noyan Culum'un Kıbrıs'ta bir lokantada garsonluk yapan genç kadınla 2005 yılında tanıştığı bildiriliyor.

Genç kadının kendisiyle başından beri ilgilenmediğini Culum da kabul ediyor.

Ancak kadının bir başkasıyla evlenmek üzere İngiltere'ye dönmesi bile Culum'un aşkını söndürmemiş ve internette ona olan sevgisinden bahsetmeye devam etmiş.

38 yaşındaki Ramazan Culum'un, yüz yüze görüşerek İngiliz kadını ikna etme umuduyla tek başına çıktığı dört bin kilometrelik yolculuk, sekiz ay sürmüş.

İngiltere basını Bodrum'dan yola çıkan Culum'un elinde bir adres olmadığını, hatta aşık olduğu kadının gerçek ismini bildiğinin bile şüpheli olduğunu yazıyor.

Yolculuk Culum'un geçen Cuma akşamı, vizesiz ve pasaportsuz giriş yapmaya çalıştığı İngiltere karasularında tutuklanmasıyla sona ermiş.

Sınır dışı edilmesi beklenen Culum'un aşkını kanıtlamak için ölüm orucuna başlama tehdidinde bulunduğu bildiriliyor. bbc türkçe

3/18/2012

ingiliz ordusunu en çok zorlayan komutanlar arasında atatürk sekizinci sıradaymış sizce?

"İngiltere'nin karşılaştığı en büyük komutan kimdi?" başlıklı anket, Londra'daki Ulusal Ordu Müzesi tarafından düzenleniyor.
Anketteki adaylara http://www.nam.ac.uk/exhibitions/online-exhibitions/enemy-commanders-britains-greatest-foes adresinden 30 Mart'a kadar oy verilebilecek.

Ankette ilk beş sırayı alacak liderler, 14 Nisan'da müzede düzenlenecek bir törende beş ünlü tarihçi tarafından davetlilere tanıtılacak. Anketin galibi ise bu isimlerin davetliler tarafından oylanması sonucunda belirlenecek.

Ankette şu an itibarıyla İrlanda Kurtuluş Ordusu'nun (IRA) efsanevi kurucusu Michael Collins önde gidiyor. Collins'i Napolyon Bonapart izliyor. Atatürk ise sekizinci sırada.

Müzenin sözcüsü Julian Farrance, ankete Adolf Hitler gibi "kötü şöhret" sahibi liderlerin alınmadığını belirtti.

3/12/2012

18 ayda planlanan 1 dakikada yıkılan termoelektrik santralının yıkım görüntüleri



İngiltere'de, başkent Londra yakınlarındaki Sandwich bölgesinde bulunan Richborough Termoelektrik Santrali'nin soğutma kuleleri ve bacası kontrollü bir patlamayla yıkıldı.

100 metre yüksekliğindeki soğutma kuleleleri 1962 yılında yapılmıştı.

Binlerce kişinin izlediği yıkım, 18 ayda planlandı ve 1 dakikadan kısa sürdü.

2/03/2012

trafikte hız sınırını aşan enerji bakanı istifa etti adaleti yanıltmaktan yargılanacak

İngiltere enerji bakanı hız sınırını aşma konusunda yalan beyanda bulunduğu iddiaları ardından istifasını açıkladı.

Savcılık bugün Enerji Bakanı Chris Huhne'un, suçu o dönemki eşine attığı ve yetkilileri yanlış yönlendirdiği suçlaması ile yargılanmasına karar verdi.
İddiaları kesin bir dille reddeden Huhne, konuyla ilgili açıklamasında dava edilmesinin 'son derece üzücü' bir gelişme olduğunu söyledi.

Evi önünde kısa bir açıklama yapan Huhne 'Ben masumum, bu iddialarla mahkemelerde savaşacağım, jürinin de benimle hemfikir olacağına inanıyorum' diye konuştu.
Soruşturma sekiz aydır sürüyordu

Chris Huhne, 12 Mart 2003'te eşiyle yaptığı bir yolculuk sırasında aşırı hız yapıldığında direksiyonda olmadığını söylemişti.

Ancak bunun gerçeği yansıtmadığı, o sırada yanında olan eşini 'direksiyondaydım' diyerek ceza puanlarını kendi ehliyetine yazdırmaya ikna ettiği öne sürülüyor.

Söz konusu olay Huhne Avrupa Parlamentosu milletvekili iken meydana gelmiş, çift ise 2011'de ayrılmıştı.

Huhne ve eski eşi ekonomist Vicky Pryce, 16 Şubat'ta adaletin tecellisini engelleme suçlaması ile mahkeme önüne çıkacak.

Savcılık yetkilileri, bu gibi suçlardan hüküm giyenler için için ceza isteminin müebbet hapse kadar varabildiğini belirtti.

Essex polis teşkilatı sekiz aydır bu suçlamaları soruşturuyordu. Huhne ve eski eşi Vicky Pryce'ın ikişer kez ifadesine başvuruldu.

Huhne, Muhafazakar Parti öncülüğündeki koalisyon hükümetinde görev yapan beş Liberal Demokrat bakandan biriydi.

Portföyü enerji piyasasının düzenlenmesi ile nükleer siyaseti de kapsayan Huhne, bazı konularda Muhafazakar Parti ile kamuoyu önünde tartışmaya girmekten kaçınmmamıştı.

Liberal Demokrat partinin önde gelenlerinden olan Huhne, önceki açıklamalarında soruşturma yürütülmesini 'meselenin kapanabilmesi için' memnuniyetle karşıladığını söylemişti.

Huhne'ın istifası, tartışmalar boyunca onu güçlü bir şekilde savunan Liberal Demokrat lider ve Başbakan Yardımcısı Nick Clegg'i de eleştiriye açık durumda bırakıyor.

1/04/2012

ırkçı saldırının kurbanı siyah gencin katilleri 18 yıl sonra yakalanıp yargılanabildi

İngiltere'nin yakın tarihinde kamuoyunda en çok tartışma yaratan cinayet davalarından biri, 18 yıl önce siyah bir genci öldürdükleri iddia edilen iki adamın suçlu bulunmasıyla sonuçlandı.
Stephen Lawrence adlı siyah genç 1993 yılında bir otobüs durağında beklerken bir grup beyaz gencin ırkçı saldırısına uğramış ve bıçaklanarak öldürülmüştü.

Londra polisinin ilk aşamada açtığı cinayet soruşturması başarısısızlıkla sonuçlanmış ve bunun üzerine Stephen Lawrence'ın ailesi, öldürülen kişi bir siyah olduğu için polisin ilgisiz ve yetersiz kaldığını savunmuştu.

Londra polisinin Lawrence vakasını ele alış biçimi hakkında açılan bağımsız bir soruşturma 1999 yılında sonuçlandı.

Açıklanan raporda, polisin ''kurumsal olarak ırkçı'' davrandığı sonucuna varılmıştı.

Stephen Lawrence'ın annesi, oğlunu öldürenlerin yakalanıp yargılanması için yeterli kanıtın ve görgü tanığı ifadesinin varolduğunu savunarak bir kampanya yürüttü.

Aradan 18 yıl geçtikten sonra, David Norris ve Gary Dobson adlı iki zanlı Londra'da bir mahkemede suçlu bulundu.

Zanlılardan birinin ceketine sıçradığı belirtilen kan lekesi ve DNA testlerinde bu lekenin Stephen Lawrence'a ait olduğunun kesinleşmesi, davanın seyrinde kilit rol oynadı.

Mahkeme yargıcı, masum olduklarını iddia eden Norris ve Dobson'ın cezalarını çarşamba günü açıklayacak.

1/02/2012

karakollardan çalınanların listesinde buzdolabından güvenlik kamerasına kadar yüzlerce çeşit var

İngiltere'deki polis karakollarından, yüz binlerce sterlin değerinde hırsızlık yapıldığı ortaya çıktı.

Geçtiğimiz beş yıl içerisinde polis merkezlerinden çalınanlar arasında kelepçeler, polis üniformaları, köpekler ve denetim araçları bulunuyor.
İngiltere Basın Derneği'nin talebi üzerine açıklanan "karakollardan çalınanlar" listesinde küçük boy buzdolabından, güvenlik kamerası kayıtlarına yüzlerce kalem bulunuyor.

Hırsızlıklardan en çok zarar gören polis merkezinin 10,000 sterlin değerinde bir devriye aracının ve 30,000 değerinde bir aracın çalındığı Manchester Emniyet Müdürlüğü olduğu belirtildi.

Manchester Emniyeti adına değerlendirmede bulunan komiser yardımcısı Lynne Potts söz konusu raporun üzerine gidileceğini ve karakola kayıtlı eşyaların güvenliği için önlemler alındığını belirtti.

Kamu harcamalarının denetimi konusunda faaliyet yürüten Vergi Mükellefleri Derneği'nden söz konusu listenin “inanılmaz” olduğu yorumu yapıldı.

Dernekten yapılan açıklamada "suçu önleme konusunda topluma tavsiyelerde bulunan emniyet teşkilatının kendisinin soyulmasının kaygı uyandırıcı olduğu" söylendi.

Dernek ayrıca polis karakollarından çalınan malların vergi mükelleflerinin cebinden çıkan parayla alındığına dikkat çekerek bu konuda önlem alınmasını talep etti.

Karakollardan çalınanlar arasında cep telefonları, bilgisayarların yanında plastik vazo, bir paket cips ya da 2,5 sterlin değerindeki kahve de bulunuyor.

12/09/2011

ingilterede cadılara ait bir evin duvarında gömülü bulunan mumyalanmış kedi cesedi



İngiltere'nin kuzeydoğusunda deniz seviyesinden 550 metre yükseklikte bir platoya kurulu, fazla büyük olmayan bir yerleşim yeri, Pendle Hill. Ama burası tarih ve büyücülük hikayeleriyle dolu.

Bu bölgeyi turistik açıdan çekici kılan geçim kaynaklarından biri de bu.

Pendle Hill, 15'inci yüzyılda yapılan cadı avı ve cadı mahkemeleriyle ünlü.

Bu bölgeyi yeniden haberlere taşıyan ise bir inşaat sırasında ortaya çıkarılan 17'inci yüzyıldan kalma bir ev... ve evin duvarına gömülü, mumyalanmış bir kedi.

12/01/2011

ingiliz istibaratın'dan ilginç yarışma 12 aralıkta sona erecek şifre kırma yarışması

İngiltere istihbarat örgütü, yeni yetenekleri bulmak amacıyla şifre kırma yarışması düzenledi.
Kamu İletişim Merkezi GCHQ, potansiyel adayları hazırladığı özel tıklayın internet sitesindeki görsel şifreyi kırmaya davet etti.

Yarışma ayrıca sosyal paylaşım siteleri, internet günceleri ve forumlarda da duyuruldu.

Kurum'dan bir sözcü, amaçlarının GCHQ'nün normalde ulaşmakta zorlanacağı kesimlere tanıtılması olduğunu söyledi.

Yetkili, ''bu kampanyanın hedef kitlesinin, geleneksel reklam yöntemlerinden etkilenmeyen ve GCHQ'nün bu tür rolleri üstlenecek kişileri işe aldığını bilmeyen kesimler'' olduğunu belirtti.

Aynı yetkili, bu adayların, ''yetenekleri kurumun faaliyetleri için ideal olduğu halde ciddi katkıda bulunacakları bir çalışma ortamına nasıl başvuracaklarını bilmiyor olabileceklerini'' söyledi.

3 Kasım'da başlayan yarışma 12 Aralık'ta sona erecek.

GCHQ, şifrenin kırılmanın ardından adaylara başvuru formlarına ulaşmalarını sağlayacak bir şifre verileceğini, ardından da kurumun işe alma sayfasına yönlendirileceklerini kaydetti.

Kurum, yanıtın internette yayılmasından kaygı duymadıklarını da açıkladı.

Geçmişte yasadışı internet korsanlığı faaliyetlerine karışmış olanların iş başvurusu yapamayacakları ve adayların İngiltere vatandaşı olması gerektiği de kurumdan verilen ayrıntılar arasında.

10/27/2011

bu afacan köpek oyuncuların attığı dart oklarını tahtadan geri topluyor

İngiltere'nin Rochdale bölgesindeki bir pubda yarışan dart takımı, pub sahibi Kenny Hughes'un köpeği Jip'i maskotları ve onursal üyeleri yaptı.

Jip sadece maskot olmaktan da öte işler yapıyor. Yetenekli köpek, atılan dart oklarını tahtadan geri getiriyor.

10/17/2011

sağlığını zencefilli köriye borçlu olduğunu söyleyen 100 yaşındaki dünyanın en yaşlı maratoncusu

Fauja Singh, Toronto Sahil Maratonu'nu sekiz saat, 25 dakika ve 16 saniyede koştu.

Singh'in 35. kilometreye vardığında ayaklarının kesildiği, ancak iki saat daha koşarak yarışı 3.850 sırada bitirdiği açıklandı.
Toplam parkur uzunluğu 42,195 kilometre olan maratonu Singh'den sonra bitiren beş yarışçı daha vardı.
Günde 15 kilometre koşuyor

Fauja Singh ciddi anlamda koşmaya bundan 11 yıl önce, oğlu ve karısının ölmesinden sonra başlamış.

Her gün 15 kilometreden fazla koşuyor.

Antrenörü Harmander Singh, yaşlı adamın sevinçten havalara uçtuğunu söylüyor.

Antrenör "Son köşeyi dönmeden önce bana 'Bunu başarmak, yeniden evlenmek gibi birşey olacak' dedi. Ömür boyu istediği şeyi sonunda başardı." diyor.

1911 yılında Hindistan'da doğan Fauja Singh çiftçilik yaptıktan sonra, 1960'larda İngiltere'ye göç etti.

Dayanıklılığını zencefilli körili yemeklere, çaya ve "mutlu olmaya" bağlıyor.

Singh, bundan önce de 2003 Toronto maratonunda aldığı dereceyle, 90 yaş üstü maraton rekorunu elinde tutuyordu.

Fauja Singh ayrıca geçen Perşembe 100 metreden 5 bin metreye kadar tüm yarışlara katılıp tamamlayarak 100 yaşındakiler kategorisinde sekiz rekor daha kırdı.

Singh felsefesini şöyle açıklıyor:

"Uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı, stresten uzak olmak. Elindeki herşey için şükretmesini bil, olumsuz insanlardan uzak dur, gülümsemeye ve koşmaya devam et."

9/12/2011

ingiltere'de at ahırlarında ve köpek kulübelerinde barındırılan modern köleler bulundu

İngiliz polisinin bir karavan parkına yaptığı baskın korkunç bir olayı ortaya çıkardı.

Otuza yakın 'modern köle'nin bulunduğu insanlık dışı koşullar Ada'yı şoke etti. Bazıları karavanlarda bazıları ise köpek kulübeleri ile at ahırlarında bulunan; aç ve bitkin halde olan kişilerin kimlik bilgileri tespit edilmeye çalışılıyor.
Polisin aldığı ilk bilgilere göre, 'modern köleler', kalacak yer ve iyi ödeme vaadiyle getirildikleri kamptan bir daha kurtulamadı. Zorla tutuldukları parkta çeşitli işlerde çalıştırıldılar.


İçlerinde bir kişinin en az 15 yıldır zorla tutulduğu, bir diğerinin ise köpek dışkısı bulaşmış giysileriyle bulunduğu bildirildi.

YÜZLERCE KURBAN OLABİLİR
Olayın gerçek boyunun açığa çıkarılması için çalışmalar devam ederken, benzer şekilde yüzlerce kurbanın olabileceği belirtiliyor.

Yakalanan dört erkek ve bir kadın, Bedfordshire ve Hertfodshire'de polis tarafından sorgulandı. Ayrıca üç şüpheli de önceki akşam polis tarafından gözaltına alındı.

Bölgeyle ilgili ilk kez üç yıl önce kölelik iddiaları ortaya atılmış ancak polis harekete geçmemişti. 2008'den bu yana 28 erkek bu tür iddiaları ortaya atmıştı.

Kölelik halkası Greenacre karavan bölgesinde Billington'da açığa çıkarıldı. Bazı kurbanların köpek kulübesi ve ahırlarda tutulduğu belirlendi.
POLİS İHBARLA HAREKETE GEÇTİ
Polis adına konuşan Dedektif Başmüfettiş Sean O'Neill, Sean O’Neil, kaçan birkaç ‘köle’nin ihbarı üzerine aylar süren gizli bir operasyon yaptıklarını açıkladı. O'Neill, erkeklerin şartlarının çok kötü olduğunu ve yaşadıkları yerin son derece pis ve sıkışık olduğunu söyledi.

'SİZİN AİLENİZ BİZİZ' DENMİŞ
O'Neil, baskın sonrasını ise şöyle anlattı: "Eski karavanların içindeydiler. Bazılarının orada haftalar, bazılarının yıllar boyu oralarda çalıştıklarını ve yaşadıklarını düşünüyoruz. Mesela bir kişi 15 yıldır burada ve artık buradaki yaşam onun için normal. Onları buraya getiren kişi ‘Artık sizin aileniz yok, sizin aileniz biziz’ demiş. Ayrılmak isteyenler tehdit edilmiş."

İngiltere yasalarına göre, 204 yıl önce kölelik sistemi tamamen tarihe karıştı.

9/08/2011

81 yaşındaki kadın kalbi durduğunda müdahele edilmesin diye bırakın öleyim yazılı dövme yaptırdı

İngiltere'de 81 yaşındaki bir kadın, hastalanıp yaşam fonksiyonları durursa doktorların kendisini hayata döndürmesini engellemek için göğsüne 'Hayata Döndürmeyin' yazan bir dövme yaptırdı.

Norfolk'ta yaşayan Joy Tomkins, göğsündeki yazının görülmemesi ihtimaline karşı sırtına da 'Lütfen arkasını çevirin' anlamına gelen P.T.O kısaltmasıyla ok işareti yaptırdı.
Emekli bir sekreter olan Tomkins, ölümün eşiğine dek gelmişse, hayatının 20 yılını daha yatak yapıp bulaşık yıkayarak geçirmek istemediğini söylüyor.

30 yıl önce vasiyetini hazırlayan Tomkins, bu dövmenin kendisine kalp masajı yapmaya yeltenen birine yanlış anlama olasılığı bırakmayacağını düşünüyor.

"Dövme çok açık... fikrimi bilmemek gibi bir bahaneye yer yok" diyor.

Şeker hastalığına rağmen ciddi bir rahatsızlığı bulunmayan İngiliz büyükanne, dövmeyi yaptırma fikrini, tıklayın 2003 yılında benzer bir uygulamaya giden emekli bir hemşireden almış.
Joy Tomkins'in dövmesi

Tomkins için bu, kendisini ifade edemeyecek kadar hasta olduğu bir durumda tercihini sağlık çalışanlarına bildirmenin bir yolu.

"Beni bir yerde yatıp kalmış halde bulurlarsa ve konuşamıyorsam, (doktorların) bunu böyle kabul etmesini istiyorum" diyor.

Hayata döndürülmek istememesinin sağlık sisteminde tasarrufu da sağlayacağını vurguluyor.
Uzun değil, iyi yaşamak istiyor

Amacı uzun ama sağlıksız bir ömür geçirmek durumunda kalmamak.

"Kayınvalidem 106'sına kadar yaşadı ama hayatının son altı yılını hiç yaşamasaydı daha iyiydi. Çok perişan haldeydi" diyor.

Buna karşılık "Ben, evliliğim, çocuklarım, torunlarım ve pek çok arkadaşımla 80 güzel ve ilginç yıl yaşadım" diyen dul büyükanne, "Sabah uyandığıma seviniyorum, ama uyanmasam da gam yemem" diye konuşuyor.

Tomkins iki çocuğu ve altı torununun görüşlerini bildiğini, bu konuda kendisiyle tartışmaya girmeyeceklerini kaydediyor.

Bu bölgedeki hastalara hizmet veren East Anglia Tıp Fakültesi'nden Dr. Anna Smajdor, Tomkins'in çok net bir mesaj vermek istediğini ve bunun için her olasılığa karşı önlem aldığını anladığını söylüyor.

Ancak Smajdor, dövmenin bu isteğin gerçekleşmesini sağlama yolu olmadığı kanısında; çünkü dövme, hastanın sağlığını gözeten doktorlar açısından "yasal olarak bağlayıcı değil".

9/05/2011

türk hackerler eğlence olsun diye hackledikleri sitelere gel babana mesajı bırakıyorlar

İngiltere'deki bazı internet sitelerine erişim, Türk Güvenliği isimli bilgisayar korsanları grubunca geçici olarak engellendi.

"Hacker" olarak da bilinen bilgisayar korsanları grubunun ulaşılmasını engellediği siteler arasında Vodafone cep telefonu servis sağlayıcısı, Daily Telegraph gazetesi ve UPS kargo şirketine ait siteler de bulundu.
Pazar akşamı gerçekleştiği belirtilen "saldırıda" İngiltere merkezli yedi internet sayfasına yönelen kullanıcılar, Türk Güvenliği grubunun mesajının yer aldığı bir başka sayfaya ulaştılar.

İlk tespitlere göre kullanıcıların bilgileri bilgisayar korsanlarınca ele geçirilmedi.

İngiliz Guardian gazetesinin temasa geçtiği Türk Güvenliği grubu, gerçekleştirdikleri operasyonu eğlence amacıyla yaptıklarını söylediler.

Söz konusu internet sayfalarını değil bu sayfalara ulaşımı sağlayan alan sağlayıcı sistemlerindeki güvenlik zaaflarını tespit ettiklerini belirten internet korsanları kolay olmayan bu işlemin gerçekleşmesi halinde "büyük bir hazinenin" elde edildiğini belirttiler.

Grubun ele geçirdiği alan sağlayıcı sistemlerin Ascio.com ve Netnames.com olduğu belirlendi.

Türk Güvenliği isimli internet korsanları grubu geçtiğimiz ay Kore merkezli bir alan sağlayıcısını ele geçirmişlerdi.

Bu operasyon sonucunda Brezilya'daki Microsoft internet sitesi ve Güney Kore'deki Dell sayfası devre dışı kalmıştı.

8/29/2011

ev hapsinden kurtulmak için elektronik kelepçeyi takma bacağına taktırttı

İngiltere'de şartlı salıverilen bir mahkum, güvenlikçileri kandırarak elektronik kelepçeyi takma bacağına taktırdı.
Böylece 29 yaşındaki Christopher Lowcock kelepçeli takma bacağını evde bırakarak, mahkemenin koyduğu sokağa çıkma yasağını delebildi.

Uyuşturucu, araç kullanma ve silahla ilgili suçlardan mahkum edilen Lowcock dışarda gezerken, takma bacağındaki elektronik kelepçe, evde olduğu izlenimi verdi.

Olayın ortaya çıkmasıya birlikte iki görevli işten atıldı.

Güvenlikçilerin çalıştığı G4S şirketinden yapılan açıklamada "Adalet Bakanlığı adına her yıl 70 bin kişiye elektronik kelepçe taktıkları ve bütün çalışanların uymak zorunda olduğu son derece sıkı kurallar bulunduğu" vurgulandı.

Şirket sözcüsü "Bu olayda iki çalışanımızın kelepçeyi takarken prosedüre uymadığı belirlendi. Uysalardı, bacağın takma olduğunu anlarlardı." diye konuştu.

Lowcock'un güvenlikçileri sahte bacağını bandajlayarak kandırdığı bildiriliyor.

Güvenlik şirketinin yöneticileri durumdan şüphelenip Lowcock'un evine gittiklerinde, o çoktan cezaevine dönmüştü.

Çünkü yeni bir trafik suçu işlemiş ve şartlı tahliye kurallarını çiğnemekten hapse atılmıştı.

İşten atılan güvenlikçilerden birinin mahkumu kelepçeleyen, diğerinin de daha sonra kontrol için evine giden görevli olduğu bildiriliyor.

İngiltere Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da "Her hafta 2 bin kişiye elektronik kelepçe takılıyor. Bu tür olaylar son derece nadir oluyor." denildi.

8/14/2011

ingiltere'de büyük tartışma facebook.twitter kapatılsınmı kapatılmasınmı

İngiltere hükümeti dört gün boyunca ülkeyi kasıp kavuran yağma ve kundaklama olayları ardından kriz zamanlarında Twitter ve Facebook gibi sosyal iletişim ağlarını kapatıp kapatmamayı değerlendiriyor.
Başbakan David Cameron, istihbarat servisleri ve polisin, şiddet planlayanların iletişimlerinin engellenmesinin "doğru ve mümkün" olup olmadığını araştırdığını açıkladı. Olaylara katılanların Facebook, Twitter ve Blackberry mesajlarıyla haberleştikleri belirtiliyor. Ancak bazı örgütler, bu tür bir önlemin suça karışmamış kişilerin özgürlüklerini sınırlamak anlamına geleceğini söylüyor. İçişleri Bakanı Theresa May'in Facebook, Twitter ve Blackberry telefonlarının üreticisi RIM şirketinin temsilcileriyle, bu kuruluşların sosyal huzursuzluklar sırasındaki yükümlülükleri konusunda görüşmeler yaptığı belirtiliyor. Koalisyon hükümeti içinde sosyal medyanın engellenmesi seçeneği tartışılırken bazı milletvekillerinin bunun teknik açıdan uygulanabilirliği ve özgürlüklerin sınırlandırılması konusunda endişe belirttiği kaydediliyor. 'Mahkemeler karar vermeli' Open Rights Group adlı örgütten Jim Killock, dünya genelinde İngiltere'dekine benzer olayların sık sık özgürlükleri sınırlamak için bahane olarak kullanıldığını söyledi, "Text mesajları ve tweet'lerin şiddet kışkırtıcılığı yaptığına kim karar verecek? Birisinin isyan planladığını kim nasıl bilecek? Buna mahkemeler karar vermeli. Eğer mahkeme süreçleri dışlanırsa, polis ve özel şirketlerin istismarıyla karşı karşıya kalabiliriz." dedi. Killock, "Sosyal iletişim ağlarını kapamak, bireyleri güvenli iletişim hakkından mahrum etmek ve ifade özgürlüğüne değer veren bir toplumda ihtiyaç duyulan mahremiyete zarar vermektir. Başbakan küçük bir azınlığın yaptıklarıyla ilgili kaygılar nedeniyle temel haklara saldırmamalı" diye konuştu.

8/11/2011

uçan daire kanıtlarını mali kaynakları olmadığı için araştırmamışlar

İngiltere Savunma Bakanlığı, yeni "UFO" (tanımlanamayan uçan nesneler) belgelerini kamuoyuyla paylaşmaya karar verdi.
Ulusal Arşiv Kurumu'nda halka açılan bu belgeler, Savunma Bakanlığı'nın uçan daire gördüklerini söyleyenlerin başvurularını incelemeye ne mali kaynağı ne de ilgisi olduğuna işaret ediyor. Söz konusu belgelere göre, 27 Ocak 2004'te bir fotoğrafçı Nottinghamshire'da belediye binasının fotoğrafını çekti. Banyo edilen filmde binanın üstünde uçan daireye benzer küçük bir cisim görülüyor. Uçan daire Makinada bir sorun olduğunu düşünen fotoğrafçı, önce üretici firmaya, herşeyin normal olduğu yanıtını aldıktan sonra da hükümete başvurmaya karar vermiş. Ancak belgelere göre, hükümet başvuru sahibine kesin bir yanıt vermedi ve bunu aydınlatacak yeterli veri olmadığını söylemekle yetindi. Bununla birlikte bunun, hükümetin dikkate aldığı nadir başvurulardan biri olduğu belirtiliyor. 1995 tarihli bir belgede bir yetkili, halktan UFO'larla ilgili binlerce başvuru aldıklarını ancak bunları araştıracak kaynakları olmadığını ayrıca araştırmak istemediklerini söylüyor. 

8/01/2011

tatildeki başbakan garsondan kahve istedi cevap kalk kendin al çok işim var

tatilin tadını çıkarmak için Siena yakınlarındaki Montevarchi'ye gittiklerinde,
birer kahve içmek için oturdukları kafede kimse onları tanımadı.
'Çok işim var'

Herhangi bir İngiliz turist gibi görünen Başbakan Cameron, Francesca isimli garsona iki kahve siparişi vermek isteyince ummadığı bir tepkiyle karşılaştı. 27 yaşındaki Francesca İngiltere Başbakanı'na, çok meşgul olduğunu, kahvesini kendisi alması gerektiğini söyledi.



Tepki olarak bahşiş bırakmadı

Aldığı cevap üzere eşi Samanta'ya ve kendisine, kahve servisini Başbakan yaptı. Daha sonra, siparişini reddettiği adamın kim olduğunu öğrenen garson Francesca, "Yaptığım yüzünden gerçekten çok utandım, ama o an inanılmaz derecede yoğundum" dedi. David Cameron'ın masadan kalkarken bahşiş bırakmaması dikkati çekti.