Dünya

Dünya
Çin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/28/2015

Nesli tükendiği zannedilen "Sihirli Tavşan" 32 yıl sonra ilk defa görüntülendi

Sihirli Tavşanlar Dünya üzerinde sadece Çin'de bulunuyor

Vahşi yaşam tutkunu tarafından Nesli tükendiği zannedilen "Sihirli Tavşan" ilk defa 32 yıl sonra böyle görüntülendi en son 1983 yılında görüntülenmişti.


Sihirli Tavşanlar Dünya üzerinde sadece Çin'de bulunuyor ve nüfuslarının 1000'den bile daha az olduğu bilinen "the ili pika" ya da sihirli tavşan en son 1983 yılında Çin'in kuzeyindeki Tianshian dağlarında keşfedilmişti.

Ancak o zamandan günümüze nüfuslarında %70'lik bir düşüş gerçekleşti. Bilim insanları tavşan familyasından geldiği bilinen ve bilimsel adı Ochotona iliensis olan yaratıklar hakkında henüz çok az bilgiye sahip.

Nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bu hayvanların küresel ısınma dolayısıyla

Sihirli Tavşanlar Küresel ısınmaya kurban olabilir

Sihirli tavşanları 32 yıl sonra görüntülemeyi başaran vahşi yaşam tutkunu Li Weidong, "Bu hayvanların nesli tükenirse gerçekten çok üzüleceğim" şeklinde konuştu.




Nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bu hayvanların küresel ısınma dolayısıyla bu acı sonla karşılaşabilecekleri belirtildi.

6/19/2013

Çin Dünyanın en hızlı 500 süper bilgisayar listesinde zirveye yerleşti.

Çin Dünyanın en hızlı 500 süper bilgisayar listesinde zirveye yerleşti.
Devlet tarafından işletilen ve Savunma Sanayi Ulusal Üniversitesi tarafından geliştirilen Tianhe-2, uluslararası araştırma ekibi tarafından, son yayınlanan en hızlı 500 süper bilgisayar listesinde zirveye yerleşti.
Bu sistemin ancak 2015 yılına kadar hazır olması bekleniyordu, bu yüzden haberin bir "sürpriz" olduğunu söylendi.

Çin en son Kasım 2010'dan Haziran 2011 sonuna kadar en üst sıradaydı.

Dünyanın ikinci ve üçüncü en hızlı süper bigisyarları olan Titan ve Sequoia ABD'de bulunuyor.

Japonya'nın K bilgisayarı da dördüncü sırada.
En hızlı bilgisayarlar

1. Tianhe-2 (Çin)

2. Titan (ABD)

3. Sequoia (ABD)

4. K (Japonya)

5. Mira (ABD)

6. Stampede (ABD)

7. Juqueen (Almanya)

8. Vulcan (ABD)

9. SuperMuc (Almanya)

10. Tianhe-1A (Çin)

Yılda iki kez hazırlanan liste Almanya'nın Leipzig kentindeki Uluslararası Süper Bilgisayar Konferansı'na denk düşecek şekilde yayınlandı.

Liste Mannheim Üniversitesi'nde bilgisayar bilimleri profesörü Hans Meuer tarafından denetlenmektedir.

Benzersiz özellikler

Linpack'e göre Tianhe-2 33.86 petaflop/sn çalışıyor yani saniyede 33.860 trilyon hesaplama yapıyor.

Bu gerçek dünya performansı ama teoride makine bunu 54.9 petaflop/sn'lik bir "zirve performansa" artırabilir.

Projeye Çin hükümetinin 863 Yüksek Teknoloji Programı tarafından sponsor oldu.

Program bu ülkenin yüksek teknoloji sanayisini daha rekabetçi ve yurtdışı rakiplere daha az bağımlı hale getirmek için bir girişim.

3,12 milyon işlemci çekirdeği kullanan makine hesaplamalarını yürütmek için Intel'in Ivy Bridge ve Xeon Phi çiplerini kullanıyor.

Mayıs ayında projeyi ziyaret eden Top 500 listesi ekibinin bir üyesi olan, Tennessee Üniversitesi'nden Jack Dongarra, makinenin birçok özelliklerinin Çin'de geliştirildşğini ve benzersiz olduğunu belirtti.

Kağıt üzerinde Tianhe-2'nin performansı listede bir sonraki bilgisayarın neredeyse iki katı.

Dongarra, ABD hükümetinin 2015 yılına kadar, başka bir süper bilgisayara sahip olmasının beklenmemediğini de kaydetti.

Japonya'nın Fujitsu yapımı K bilgisayarı dünyanın en hızlı süper bilgisayarı ünvanını Çin'in Tianhe-1 modelinden almıştı.

K şimdi 10.51 petaflop/sn Linpack performansı ile ilk 500 listesinde dördüncü sırada yer alıyor.

Anket editörlerine göre, listedeki en hızlı bilgisayarlardan 66'sı Çin'in.

Aslında altı ay önceye göre bu bir gerileme çünkü o zaman listede 72 Çin bilgisayarı vardı.

Ankete 252 sistem ile ABD hakim, Japonya 30, İngiltere 29, Fransa 23 ve Almanya 19 sisteme sahip.bbc türkçe

5/28/2013

Tuvalet borusuna atılan bebeği canlı kurtarmayı başardılar

Bebeğin ağlamalarını duyan apartman sakinleri itfaiyeye haber verdi. Görevliler önce bebeği borudan çekip çıkartmaya çalıştı. Ancak bunu başaramayınca boru tesisatının bir kısmı kesildi ve hastaneye götürüldü.


China Daily gazetesinin haberine göre 10 santimetre çapındaki boruya sıkışan çocuk, hastanede boruların dikkatle kesilmesi sonucu çıkartılabildi.

Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu ve anneyle babanın arandığı duyuruldu.

Olay Twitter'ın Çin'deki karşılığı weibo'da büyük tepki yarattı.

Bir kullanıcı "Bunu yapan anne ve babanın kalpleri kanalizasyon borusundan bile kirli" dedi.

Sıkı bir aile planlaması programının yürütüldüğü Çin'de 30 yıldan fazla bir süredir tek çocuk politikası uygulanıyor.

Geleneksel olarak erkek çocuklar kız çocuklarına tercih edilirken, mali ve sosyal sorunlar da çiftlerin çocuk kararını etkileyebiliyor. Evlilik dışı ilişkilerden doğan çocuklar terk edilirken, tek çocuk politikasını ihlal eden çiftler para cezasına da çarptırılabiliyor.bbc türkçe

11/09/2011

kolundaki takılı rolex saati hırsızlara kaptırmadı sol elinden oldu


Hu Chi-yang isimli Tayvan vatandaşının nişanlısını ziyaret etmek amacıyla bulunduğu Çin'de uğradığı saldırı sonrasında kesilmek zorunda kalan elini kendisine vermeyen Çin polisine tepki gösterdiği bildirildi.

hırsızlara kaptırmadı
Saldırı sırasında üç hırsız, Hu Chi-yang'nin kolundaki pahalı saati, yüzüğünü ve üzerinde bulunan altı yüz doları gasp ettiler.

Chi-yang'ın saati vermekte direnmesi üzerine, kesici bir alet kullanarak saati almaya çalışan hırsızlar altmış yaşındaki adamın damar ve kemiklerine ciddi hasar verdiler.

Olay sonrasında ambulansla hastaneye yetiştirilen adama yapılması gereken müdahale gecikince zarar görmüş olan sol el kurtarılamadı.

Chi-yang'ın hastaneye varması ardından cerrahi müdahalenin, polis yetkililerinin olayla ilgili rapor hazırlamaları sebebiyle geciktiği bildirildi.

Chi-yang'ın kurtarılamayan sol elinin, olay delili olması sebebiyle kendisine teslim edilmediği belirtildi.

Talihsiz olaydan sonra ülkesine dönen adamın sağlığının iyiye gitmekte olduğu ancak bir daha Çin'e dönmeyi düşünmediği bildirildi.

10/31/2011

dünya nüfusuna yedi milyarıncı bebek hindistanda dünyaya geldi

Çocuk hakları örgütü Plan International, Nergis adlı bebeğin Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinde yerel saatle sabah 07.25'te (TSİ 03.55'te) dünyaya geldiğini duyurdu.
nergis bebek
Plan International, yedi milyarıncı bebeğin nerede doğduğunu kestirmenin imkânsız olduğunu ancak Nergis'in dünyanın dört yanında bugün doğan bebekler arasından sembolik olarak seçildiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler, 31 Ekim Pazartesi itibariyle, dünya nüfusunun yedi milyara ulaşacağını öngörüyordu.


Dünyanın en kalabalık ülkesi olarak yakında Çin'i geçmesi beklenen 1 milyar 200 milyon nüfuslu Hindistan'da dakikada 51 bebek dünyaya geliyor.

Bunların 11'i en kalabalık eyalet olan Uttar Pradeş'ten.

Eyalet başkenti Lucknow'a bağlı Mall köyünden olan Nergis de yoksul bir çiftçi ailenin kızı.

"Kendi adınıza istediğiniz her şeyin yedi milyar katına ihtiyaç var."

Ban Ki-Mun, BM Genel Sekreteri

Plan International, Nergis'i ülkede kız çocuklara karşı ayrımcılık, kız bebeği olacak annelere düşük yaptırılması ve ülkenin çarpık cinsiyet dağılımı sorunlarına dikkat çekmek için seçtiklerini söylüyor.

Ailelerin erkek çocuk tercihi nedeniyle, ülkede her yıl yüz binlerce kız bebek hamileliğin erken aşamalarında düşürülüyor.
Her ülkenin yedi milyarıncısı

Dünya'nın nüfus eşikleri




3 Milyar: 20 Ekim 1959
4 Milyar: 27 Haziran 1974
5 Milyar: 21 Ocak 1987
6 Milyar: 5 Aralık 1998
7 Milyar: 31 Ekim 2011
8 Milyar: 15 Haziran 2025
9 Milyar: 18 Şubat 2043
10 Milyar: 18 Haziran 2083

Birleşmiş Milletler, dünya nüfusunda bir eşiğin daha geçilmesi dolayısıyla, geçmiş yılların aksine tek bir bebek seçmek yerine her ülkeden birer yedi milyarıncı bebek belirliyor.

BM Nüfus Fonu'na göre, Türkiye'de yedi milyarıncı bebek Ankara'da gece yarısı dünyaya gelen Yusuf Efe Özkan oldu.

Filipinler ise yedi milyarıncı kişinin, Manila'daki hastanede doğan bir kız bebek olduğunu açıkladı.

Doğum için ülkenin 1999'da altı milyarıncı dünyalı ilan ettiği 12 yaşındaki Lorrize Mae Guevarra da hastanedeydi.

Birleşmiş Milletler ise 12 Ekim 1999'da altı milyarıncı dünyalı olarak Bosnalı Adnan Meviç'i belirlemiş, dönemin Genel Sekreteri Kofi Annan, Saraybosna'da bebeği bizzat ziyaret etmişti.

Son 12 yılda dünya nüfusuna bir Çin daha eklendi.
Mühim olan sayı değil, yaşam kalitesi

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, yedi milyarıncı bebeğin dünyadaki tezatları anımsama vesilesi olmasını istedi, yoksulluk içinde doğan çocukların durumuna dikkat çekti.

"Çok bol gıda var ama hala bir milyar kişi aç uyuyor. Pek çokları lüks yaşamlar sürerken, pek çokları da yoksulluk içinde" diye konuştu.


Genel Sekreter, geçen hafta New York'ta öğrencilere hitaben yaptığı bir konuşmada da "7 milyar bir sayı değil, insan öyküsü" demişti.

"Yedi milyar kişinin yeterli gıdaya, yeterli yakıta ihtiyacı var. İş ve eğitimleri için iyi olanaklara... Hak ve özgürlüklere... Çocuklarını barış ve güvenlik içinde yetiştirme özgürlüğüne de... "

"Kendi adınıza istediğiniz her şeyin yedi milyar katına ihtiyaç var" dedi.

BM Genel Sekreteri'nin bu temayı bu haftaki G20 zirvesinde de yinelemesi bekleniyor.

Her saniye dünyada iki bebek doğduğu için BM'ye göre 2100 yılında dünya nüfusu 10 milyarı aşmış olacak.

BM dünyanın en kalabalık ülkesinin ise 2025'ten itibaren, nüfusu 1,5 milyarı aşacak Hindistan olacağını öngörüyor.

9/13/2011

yakıt yapacağız diye topladıkları atık yağı temizleyip tekrar satmışlar

Çin'in 14 ilinde geniş çaplı bir operasyon sonucu ortaya çıkarılan skandal, ülkedeki gıda sektöründe yaşanan çeşitli hile olaylarına bir yenisini ekliyor.
İşlemden geçirilerek yeniden satışa sunulan atık kızartma yağına "oluk yağı" deniyor. Bu yağlar gerçekten de lokantaların arkalarındaki oluklardan kepçelerle toplanıyor. Daha sonra temizlenip yeniden satılıyor.

Çin'de "oluk yağı" ticareti, yıllardır önemli bir sorun oluşuruyordu. Bu uygulamaya son verilmesi için pekçok kampanya yürütülmüştü.

Ticareti yürüten şebekeyi ortaya çıkaran ve 32 kişiyi gözaltına alan polis, kansere de yol açabilecek yağın karıştırılarak temizlenip yeniden satışa hazırlandığı 6 gizli fabrika buldu.

Atık mutfak yağlarını işlemden geçiren firmalardan biri, bu yağları yakıta dönüştürdüğünü söylüyordu ama, aslında eski yağları taze kızartmalık yağ olarak piyasaya sürüyordu.

Çin'de gıda maddeleri alanında son yıllarda patlak veren ve büyük kaygı uyandıran diğer skandallar arasında ağartılmış mantarlar, dana etine benzetilmiş domuz eti ve bebekler için boyalı süttozu satışları bulunuyor.

Çin toplumunda birçokları gıda maddelerinin güvenliğinden kaygı duyuyor ve bütçesi yeten Çinlilerin yerli ürünlerden ziyade ithal besin maddelerini satın almaya yöneldiği gözleniyor.

8/31/2011

devlet sırlarını satan üst düzey yetkilileri ortaya çıkaran tüm generalin ilginç yöntemi

Çin ihanet skandalıyla sarsılıyor.

Ulusal Savunma Stratejisi Enstitüsü'nde derse giren bir tümgeneral, üst düzey yetkililerin nasıl başka ülkelere casusluk yaptığını anlattı.
İnternette izlenme rekorları kıran o dersin görüntüleri hemen silindi.

Casusluk skandalı, Çin'de gündeme bomba gibi düştü. Tümgeneral Jin Yinan'ın internete düşen "vatana ihanet" dersi, çok konuşulacak bir devlet sırrını gün yüzüne çıkardı.

Tümgeneral Yinan, çok sayıda üst düzey yetkilinin başka ülkelere casusluk yaptığını ve bu durumu utanç verici bulan yönetimin de olayları örtbas ettiğini anlattı.

Bu isimlerden biri, Sosyal Güvenlik Vakfı'nın eski başkanı Tong Daning. Jin Yinan'ın verdiği bilgiye göre, 2006'da idam edilen Daning'in Tayvan'a bilgi sattığı ortaya çıkmış.

Eski adalet bakanının oğlu Key Siyiahang'ın da İngiltere için çalıştığı 2003 yılında ortaya çıkmış. Asıl suçu örtbas edilen casus, başka gerekçeyle 15 yıla mahkum edilmiş.

Tümgenerali isyan ettiren bir diğer örnek ise eski Kore Büyükelçisi Li Bin... "Dünyada hangi ülkenin büyükelçisi başka ülke için casusluk yapar? Bir tek Çin'de olur bu" diyen Tümgeneral, görevden alınan büyükelçinin sadece 7-8 yıl hapisle cezalandırıldığını söyledi.

Skandalın büyüklüğüne göre hafif bir ceza verildiğini düşünen Çinli general, yönetimin utanç verici bu durumu ifşa etmemek için bu yolu seçtiğini kaydetti.

2009 yılında yayınlanan bir rapora göre; 4 bin Çinli yetkili, yanlarında 50 milyar dolarla ülkeden kaçmış. Üstelik yolsuzluğa bulaşanlar sadece diplomatlarla sınırlı değil. Tümgeneral Jin Yinan, çok sayıda ordu mensubunun da casusluktan yakalandığını belirtti. 

8/19/2011

amerika ve çin dostluk maçının sonuna doğru saha karıştı sandalyeler havada uçtu

Amerikan Georgetown Üniversitesi'nin erkek basketbol takımı, iki halk arasındaki ilişkileri spor aracılığıyla geliştirme amacıyla, Biden'la birlikte Çin'e gitti.
Ancak dün akşam Bayi Rockets adlı Çin takımına karşı, Pekin'de oynanan maçın bitimine on dakika kala birden saha karıştı.

Oyuncuların yumruklaştığı, sandalyelerin fırlatıldığı kavgaya, seyirciler de Amerikalı oyunculara su şişeleri atarak karıştı.

Amerikalı oyuncular, can havliyle soyunma odalarına sığındı.

Biden'ın ziyaretini gölgeleyen aavga üzerine, maç iptal edilirken Georgetown Üniversitesi takımının koçu John Thompson, oyuncularını sahadan çekti.

Thompson daha sonra takımı adına bir yazılı açıklama yaptı ve olaydan üzüntü duyduklarını söyledi.

Georgetown takımının bir sonraki durağının Şangay olması ve burada da bir gösteri maçı yapılması bekleniyordu.

Ancak şimdi, bu maçın yapılıp yapılmayacağı bilinmiyor. 

8/14/2011

fen öğretmeni bir asırlık gerçek iskeletle öğrencilerine ders vermiş

Yeni Zelanda'da bir ilkokul öğretmeninin, fen dersi için sınıfa getirdiği iskeletin plastik değil, gerçek olduğu ortaya çıktı.
Ülkenin Kuzey Adası'nda Northern Advocate yerel gazetesine göre, okul müdürü Bastienne Kruger, olayı fark edince dersi durdurdu ve hemen polisi arayarak kutu içindeki iskeleti teslim etti. ''Historic Places Trust (Tarihi Mekan Vakfı)'' uzmanları, kemiklerin profesyonelce, bir asırdan fazla süredir saklandığını belirtti. Uzmanlar, iskeletin Hindistan veya Çin'de yaşamış kısa boylu bir kişiye ait olduğunu söyledi. İskeletin 1852 yılında açılan Totara Kuzey Ada İlkokulu'nda ne kadar süredir bulunduğu bilinmiyor.

8/10/2011

çin hükümeti yüzer kütleyi turist göndereceğiz diye boğazdan geçirdi uçak gemisi yaptı

Tüm dünyayı korkutan ve Türkiye'den geçişi tartışma yaratan Çin'in "dev yüzen kütlesi" sabah saatlerinde ilk kez denize açıldı...
Yüzer kütle olarak boğazlardan geçen 'Varyag', Çin'in uçak gemisi olarak ilk kez denize açıldı. Çin'in resmi haber ajansı Xinhua, ülkenin kuzeydoğusundaki Dalian limanında uçak gemisi haline getirilen Varyag'ın, sabah saatlerinde ilk kez denize açıldığını duyurdu. Huanqiu gazetesi, yerel saatle sabah 6'da limandan demir alan Varyag'ın kendi motorunu kullanmadığını belirterek, römorkörler tarafından çekildiğini bildirdi. Çin Hükümeti, Ukrayna'dan satın aldığı ve motoruyla dümeni olmadığı için 'yüzer kütle' olarak adlandırılan Varyag'ı yıllarca süren kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçirdi. Bu süreçte, tüm yaşam ve çalışma alanları ile motor, enerji ve navigasyon sistemleri kurulan Varyag'ın, donanmanın temel uçak gemisi kabiliyetlerinin geliştirilmesinde kullanılabileceğine işaret ediliyor. Çin, Varyag'ın boğazlardan geçiş izni için Türkiye'ye 'Resmi Turist Güzergâhı Statüsü' vermiş, turizm sektörünü de 2.5 milyon Çinli turist gelecek hayali sarmıştı. Çin basınında yer alan haberlere göre, 2010'da Çin'den Türkiye'ye giden turist sayısı yıllık bazda yüzde 12 artış göstererek 77 bine ulaştı.

8/04/2011

gıda operasyonunda iki bin kişi tutuklandı beş bin işyeri kapatıldı

Çin güvenlik güçleri, gıda maddelerine yasadışı katkı maddeleri eklenmesiyle ilgili operasyonda iki bin kişiyi tutukladı, beş bine yakın işyerini ise kapattı.

Konuyla ilgili inceleme, Nisan ayında, etleri daha kırmızı göstererek daha yüksek fiyata satmak için katkı maddeleri eklendiği iddiaları üzerine başlamıştı.
Başlatılan soruşturmada ülke çapında altı milyona yakın işyerinde arama yapıldı.

8/03/2011

beş yıldır aralıklarla devam eden tarihin en büyük siber saldırıların arkasındaki ülke

Bilgisayar güvenliği şirketi McAfee, tarihin bilinen en büyük seri siber saldırısında korsanların aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin de bulunduğu 70'den fazla ülke, örgüt ve şirketin veritabanlarına sızdığını açıkladı.
McAfee, siber saldırıların aralıklarla beş yıldır devam etmekte olduğunu ve hedef alınan kurumların 49'unun Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğunu belirtti.

McAfee'ye göre, bu ülke ve kurumların bilgisayarlarına sızan kişiler askeri sistemler ve uydu iletişimi gibi hassas verilerin peşinde.

Şirket bu saldırıların ardında bir "devletin" bulunduğuna inandığını açıkladı ancak isim vermedi.
'Saldırının arkasında Çin olabilir'

Washington Post gazetesine konuşan uzmanlar ise siber saldırılarının kaynağının Çin gibi göründüğünü söylediler.

Ancak McAfee bunu doğrulamadı.

Korsanların hedefleri arasında ABD, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, Vietnam ve Kanada'nın yanı sıra, Güneydoğu Asya Ülkeleri Örgütü ASEAN, DÜnya Dopingle Mücadele Örgütü ve bir dizi savunma ve yüksek teknoloji şirketi de bulunuyor.

McAfee'nin yayımladığı 14 sayfalık rapora göre korsanlar 2008'de Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Merkezi'nin bilgisayarlarına sızıp, iki yıl boyunca buradaki verileri taradılar.

7/05/2011

çinlilerin meşhur yemek çubuklarını biriktiren koleksiyoncu müzede sergileyecek

Çin'in güneydoğusundaki Fujian eyaletinde bir çiftçinin yıllardır devam eden kolleksiyonculuk merakı bir üst boyuta taşındı.
Zang Guotiyan son 20 yılda iki binden fazla Çin yemek çubuğu topladı. Zang elindeki bu birbirinden renkli yemek çubuklarını bir müzede topladı ve sergilemeye başladı.

7/01/2011

dünyanın en uzun deniz köprüsü artık amerika'da değil çin'de toplam uzunluk 42 km.

5200 kolonun üzerine inşa edilen ve 42,4km uzunluğuyla 'dünyanın en uzun deniz köprüsü' unvanını kazanan Ciazou Körfezi Köprüsü Çin'de trafiğe açıldı.

Çin devlet basını, köprünün tüm kontrolleri yapıldıktan sonra Perşembe günü trafiğe açıldığını bildirdi.

Denizin dibindeki bir tünele bağlanan köprü, 4 kilometre farkla Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Lake Pontchartrain Causeway'i geride bırakarak 'dünyanın en uzun deniz köprüsü' sıfatına hak kazandı.
Yapımı dört yılda tamamlanan köprünün 1,5 milyar dolara mâl olduğu belirtiliyor.

Köprüden günde 30 bin aracın geçmesi bekleniyor.

6/28/2011

pekinde imparatorluk bahçesinde açılan geleneksel fener sergisi guinnese girdi

Çin'in başkenti Pekin'deki Yuanmingyuan İmparatorluk Bahçesi'nde geleneksel fenerlerden oluşan bir sergi açıldı.

Her tür ve şekildeki pekçok fener izleyenlere sergilenirken, gösterinin en ilgi çeken parçası 56 küçük fenerle çevrelenen 21 metrelik bir nilüfer çiçeği.


Serginin bu parçası Guiness Rekorlar Kitabı'na girmeye hak kazandı.

Sergi iki ay açık kalacak.

6/20/2011

karne hediyesi gitar elektrik kaçırınca ailesinin gözleri önünde hayatını kaybetti

Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’nde elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren 16 yaşındaki Aykut Eren Ayan’ın ölümüne neden olan gitarın Çin malı olduğu ortaya çıktı. Dede Faik Ayhan, torunun şaka yaptığını sandığını ve öldüğüne hala inanamadığını söyledi.


Halkalı Ticaret Lisesi'nde öğrenim gören ve başarılı bir şekilde 2'nci sınıfa geçen Ahmet Eren Ayan, İstanbul'da özel bir tekstil firmasında müdür olan babası Ali Ayan ve annesi Mihriban Ayan ile birlikte, Babalar Günü'nü hep birlikte kutlamak için Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'ne bağlı Mecidiye Köyü'nde oturan dedesi Faik Ayan'ın yanına geldi. Ahmet Eren Ayan, uzun süredir istediği, babası Ali Ayan'ın getirdiği başarılı karne nedeniyle kendisine hediye ettiği elektro gitarını da yanında getirdi.

MANGAL PARTİSİ
Aile, hep birlikte mangal yapıp yemek yedi. Saat 22.30 sıralarında Ayan Ailesi'nin fertleri arasında sohbet koyulaşırken, Ahmet Eren Ayan, kuzeniyle birlikte, "Dede sana gitar çalıp, şarkı söylemek istiyoruz" dedi. Gitarı ile birlikte ses yükseltici cihazı da bulunan Aykut Eren Ayan, bahçeye uzatma kablosuyla düzeneği kurdu. Gitarın fişini elektrik prizine taktıktan sonra gitarı eline aldı.

Bir süre sonra Aykut Eren, "Bu gitar elektrik kaçırıyor galiba beni çarpıyor" dedikten sonra titremeye başladı. Aykut Eren, ardından tüm yakınlarının gözleri önünde bir anda yere yığıldı. Paniğe kapılan dede Faik Ayan feryat ederken, koşup gelen diğer yakınları hemen gitarın fişini çekti.

Çağrılan 112 Acil Servis ambulansıyla ağır yaralı halde Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldırılmak istenen Aykut Eren Ayan, yolda yaşamını yitirdi.

Aykut Eren Ayan'ın cenazesi ise Mecidiye Köyü'nde gözyaşları arasında toprağa verildi.

ŞAKA YAPIYOR SANDIM
Torunun şaka yaptığını sandığını ve öldüğüne hala inanamadığını söyleyen Faik Ayan, "Babalarıyla birlikte İstanbul'dan geldiler. Yolda telefonlaşmıştık. Bana mangalı yakmamı söylediler. Masayı kurdum, ateşi yaktım. Babası mangal başındaydı. Torunum da gitarıyla birlikte geldiği için 'Dede seni eğlendireyim mi?' dedi. Ben gitar sesini pek sevmem ama torunum söylediği için çalmalarını söyledim. O anda Aykut, 'Bu gitar elektrik kaçırıyor galiba beni gıdıklıyor. Beni cereyan çarptı' dedikten sonra yere yığıldı. Ben şaka yapıyor sandım. Kenara aldık. Hemen hastaneye götürdük ama iş işten geçmiş. Bir yıldır gitar çalıyordu ve gitar çalmayı çok seviyordu" dedi.

Aykut Eren'in yere yığıldığında ne yapacaklarını şaşırdığını söyleyen eniştesi İhsan Mutaf ise şunları söyledi:

"Bizler mangalın başındaydık. Dedesini eğlendirmek için gitar çalmaya başladılar. Hepimiz güle oynaya eğlenirken, Aykut biranda yere düştü. Ne olduğunu anlayamadık. Hemen hastaneye götürdük fakat iş işten geçmişti."

Olaydan sonra jandarma incelemek için elektro gitarı alırken, Aykut Eren Ayan'ın ölüm raporunda ise ölüm nedeninin 'elektrik akımına bağlı solunum ve kan dolaşım felci' gösterildiği öğrenildi.

Soruşturma sürerken, Aykut Eren Ayhan’ın ölümüne neden olan gitarın Çin malı olduğunu ortaya çıkardı. Elektro gitarın normalde 300 liranın üzerinde satıldığı ancak Ayhan’ın ölümüne neden olan Çin malı gitarın fiyatının 189 lira olduğu belirtildi.
mynet

6/10/2011

pakistan çin ile ortak ürettiği süper jet uçağı ile türkiyede gösterilere katıldı


Content on this page requires a newer version of Adobe Flash Player.

Get Adobe Flash player


Pakistan, Türkiye Hava Gösterisi 2011'i Çin ile ortak üretimi olan süper savaş jeti FJ-17 ile renklendirdi.

6/09/2011

evini zorla yıktıkları için kendisini benzin dökerek yakan kadının ağlatan dramı

Zhang Şulan
Michael Bristow

BBC, Pekin



Zhang Şulan'ın yara izleri taşıyan, tamamiyle şeklini kaybetmiş yüzü insanı şoka sokabilecek bir görüntü.
Bir zamanlar zinde, sağlıklı bir kadınmış. Ama şimdi saçsız hali ve yüz hatlarının bütünüyle yokolması yüzünden, eski görünümüyle hiçbir ilgisi kalmamış.

64 Yaşındaki Çinli kadının görsel değişiminin nedeni, bu yılın başlarında "kiralık haydutların" evini basıp kendisini evden atmaya çalışması.

Zhang, vücuduna benzin döküp ateşe vermiş.

"Benim iznim olmaksızın evimi yıktıkları için yaptım bunu. Yaşamak istemediğim için kendimi ateşe verdim. Beni zorladılar. Başka çarem yoktu." diyor, gözyaşları içinde.

Zhang Şulan, "Sıradan insanların hiçbir hakkı yok. Bu beni çok üzüyordu." diye ekliyor.

Yıkılan evi için tazminat almasının bir hak olduğunu söylüyor, bunun için savaş veriyor.

Yalnız değil Zhang Şulan. Yaşadığı yerde daha birçoklarının benzer talepleri var. Çin'deki daha binlerce insan gibi...

Zhnag Şulan'ın eski hali
Çin'in Manhattan'ıÇin, kalkınma yarışında giderek hızlanırken, yönetim toprakların kullanımıyla ilgili yüzlerce anlaşmazlığı çözmeye yetişemez halde.

Ülkenin en yüksek yönetsel organı olan Devlet Konseyi, yakınlarda Zhang Şulan'ın evine yapıldığı şekilde konut yıkımlarının önlenmesine çalışıyor.

Ama kendilerine haksızlık yapıldığına inandıkları için aşırı eylemlere girişenlerin sayısındaki artışa bakılırsa, hükümetin önünde önemli bir sorun olduğu açık.

Zhang Şulan, başkent Pekin'in banliyölerinden Tongzhou'da inşa edilmiş köhne, iki katlı evlerden çıkmayı reddeden kişilerden biri.

Yöreyi baştan başa yıkıp yeniden kurmak isteyen yerel yönetim, Pekin'in merkeziyle iyi ulaşım hatları bulunan yöreyi geliştirme konusunda iddialı.

Bazı planlamacılar, Tongzhou'nun "Çin'in Manhattan'ı" olabileceğine inanıyor.

Tongzhou'nun merkezindeki çarşıda artık şık mağazalar, lokantalar dizili. Bir yanda yeni apartman blokları yükselirken, diğer yanda geniş araziler gelecekteki projeler için boşaltılıyor.

Çin'deki yerel yönetimler müteahhitlere arazi satarak her yıl milyarlarca dolar kazanıyor. Bu gelir yerel yönetimlerin bütçesinin ortalama yüzde 30'unu oluşturuyor.

Ama yeniden imar demek, insanların evlerinden taşınması demek, ki bazıları evlerini terketmeyi reddediyor.
Zorunlu yıkımlar

Zhang'ın yaşadığı Shangying mahallesinde evlerini terketmek istemeyenlerin başlıca şikayeti aşağı yukarı aynı. Kendilerine çok düşük bir tazminat önerildiğini düşünüyorlar. En azından yeni bir ev almaya yetmeyecek kadar az...

Evinden ayrılmaya yanaşmayan bir başka mahalle sakini, Jin Xicheng, "Verdikleri para ve evlerimizin değeri aynı değil. Çok daha düşük. Biz gayet dürüst insanlarız. Eğer evlerimizin belli bir değeri varsa, bize o parayı ödemeliler. Ama öyle yapılmıyor, burası yağmalanıyor." diyor.

Zhang Şulan'ın umarsızca giriştiği eylemde görüldüğü gibi, mahalle sakinleri öfkeli.

BBC kendileriyle konuşmaya gittiğinde, toplanıp başlarına gelenleri anlattılar. Hepsi de konuşmak istiyordu. Ellerinde dosyaları, bazıları ağlamaklıydı.

Birçokları kampanyalarını sürdürme kararlılığıyla evlerinin duvarlarına sloganlar yazmış. Bir duvarda "Sonuna dek direneceğiz!" yazıyor.

Birçok ev tek başına kalmış. Çevresindeki evler çoktan yıkılmış. Ayakta kalan, evlerini boşaltmayı reddedenlerin konutlarına "çivi evler" deniyor.

Bazı evlerde, her zaman içerde birinin bulunması sağlanıyor ki, ev boşken görevliler gelip yıkıma girişmesin...

Tongzhou mahallesi yönetiminin propaganda biriminden Wu Yaxi, yerel yönetimin bu işte bir hatası olmadığını savunuyor.

Wu, "Yıkım kararı mahkemeden çıktı. Kararı uygulatan da mahkeme. Bunda hükümetin önemli bir rolü yok." diyor.

Bu sav, kısmen doğru. Mahkeme belgeleri, bölgede kapsamlı bir yenilenme kararı alan makamın yerel yönetim olduğu görülüyor. Yerel yönetim, buralarda yaşayanları atmak istiyor.

Yaşanan bu olaylardaki doğrular ve yanlış bir yana, Pekin yönetimi, giderek artan arazi anlaşmazlıklarından kaygılı.

Devlet Konseyi, geçen ay, tüm tahliyelerin "yasal, uygar ve uyumlu bir şekilde" yürütülmesini istemiş; evlerinden çıkması istenenlere âdil tazminatlar ödenmesi gerektiğini bildirmişti.

Pekin, zorunlu yıkımlara ve bunun sonucundaki şiddet olaylarına bir son vermek istiyor.

Tongzhou'da sürüp giden mücadele ise, sorunun kolayca çözülemeyeceğini gösteriyor.
bbc türkçe

6/05/2011

wikileaks tiananmen olaylarında çin hükümetini aklayan belgeler yayınladı

WikiLeaks internet sitesi, 4 Haziran 1989’da Çin’in başkenti Pekin’de meydana gelen Tiananmen Meydanı olaylarının 22. yıldönümünde tarihi belgeler yayınladı.
Turistler anma törenleri için dün meydana akın ederken, sitenin Daily Telegraph Gazetesi’ne verdiği ABD kriptolarına göre, Çin güvenlik güçleri 22 yıl önce o meydanda kalabalığın üstüne ateş açmamış.
15 Nisan ve 4 Haziran 1989 tarihleri arasında Çin’de öğrenciler, aydınlar ve işçiler önderliğinde gösteriler yapılmıştı. Güvenlik güçleriyle en şiddetli çatışmalar Tiananmen Meydanı çevresinde oldu. Resmi verilere göre 200-300, Çin Kızılhaçı’na göre 2-3 bin kişi öldü. Çin hükümeti sembolleşen meydanda kimsenin ölmediğini, ölümlerin şehir merkezi dışındaki caddelerde yaşandığını iddia etti.
Batı’nın uzun süre reddettiği bu iddiayı kriptolar doğruladı. Buna göre sayıları 10 ila 15 bin arasında değişen otomatik silahlı askerler meydanın dışındaki göstericilerle çatıştı. Meydandaki askerler ise göstericilere ateş açmadı. O dönemde Pekin’de bulunan BBC temsilcisi James Miles da 2009 yılında yaptığı açıklamada yaşananların Tiananmen Katliamı olarak adlandırılmasının doğru olmadığını söylemiş ve “Pekin Katliamı daha doğru bir ifade” demişti.
hürriyet planet

6/04/2011

google 'a ait gmail benzeri sahte sayfalar yaparak kullanıcıların şifrelerini çaldılar

Çin, bu ülkedeki bilgisayar korsanlarının yüzlerce Amerikalı üst düzey yetkili, askeri personel ve gazetecinin kişisel elektronik postalarına girdiği yolunda Google'dan gelen açıklamayı yalanladı.


Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, bu tür saldırıların ardında oldukları yolundaki iddialarının kabul edilemeyeceğini bildirdi.

İnternette arama devi Google, doğrudan Çin hükümetini sorumlu tutmasa da sanal korsanlık kampanyasının Çin'in doğusundaki Jinan kentinden kaynaklandığını savunuyor.

ABD merkezli şirket, güvenliğinin aşılamadığını, ancak bazı şahıslara ait şifrelerin ele geçirildiğini bildirdi.

Çinli siyasi eylemciler ve diğer Asya ülkelerindeki yetkililerin hesaplarının da hedef alındığı belirtildi.
'Çinli korsanlar saldırdı'

Şirketin açıklamasında, "Google kullanıcıların şifrelerini ele geçirmeyi ve elektronik postalarını gözlemlemeyi amaçlayan bir saldırı fark etti ve boşa çıkardı. Saldırı kurbanlarına haber verdik ve hesaplarını güven altına aldık. Ayrıca ilgili hükümet kurumlarına da bilgi verildi' denildi.

Korsanların, Google'ın elektronik posta hizmeti Gmail'e benzeyen sahte sayfalar yaparak şifreleri ele geçirmeye çalıştığı açıklandı.

Elektronik posta adresleri ve şifreleri ele geçiren korsanların daha sonra Gmail sunucusuna, ilgili hesaba gelen elektronik postaları, kendi kurdukları bir elektronik posta hesabına iletmeleri talimatı verdikleri belirtildi.

Washington'daki BBC muhabiri Adam Brookes, bu tür saldırılardan hükümetlerin mi, bireylerin mi sorumlu olduğunu bulmanın çok zor olduğunu söylüyor.

Ancak Brookes, hassas bilgilere sahip olabilecek bireylerin hedef alınmasının, bunun bir siber saldırıdan çok, siber casusluk girişimi olması ihtimalini yükselttiğini belirtiyor.

Beyaz Saray ise hükümete ait elektronik posta hesaplarına girildiği yönünde bir işaret bulunmadığını duyurdu.
bbc türkçe